-
1.
-4merhaba arkadaşlar. öncelikle şunları söylemem gerek. isviçre asıllıyım, lise ve üniversiteyi istanbulda okudum ve üniversitede yaşadığım ilginç bir sevgi hikayemi paylaşmak istiyorum. her şey ilk olarak şöyle başladı. üniversite 1. sınıfta çöm oluyoruz tabi doğal olarak, ortamı bilmiyoruz, kişileri bilmiyoruz, gün içinde neler olabileceğini bile bilmiyoruz. böyle bir ortamda üst sınıflar da yeni gelenleri avda tabi.. ben ilk günde bir metrobüs arkadaşı buldum aynı sınıfta giriyoruz çoğu derse de onunla arkadaş oldum. böyle kızların kapış kapış gittiği bir ortamda hemen kendinize bir arkadaş bulmanız şart. gerçi siz bilirsiniz tabi ama söylemeden edemedim. her neyse. onun adı da ceren'miş. ilk bir hafta ağzımız açık nasıl üst sınıf erkeklerin üstümüze düştüğünü izliyoruz ama cidden afalladık yani. ama ne yalan söyliyeyim 3. sınıflarda fena çocuklar da yok değildi.
dur hele devam edeceğim -
2.
0geldim, aslında çok böyle dışarıya dönük, çok konuşkan bir kız değilim. en iyi bir tane arkadaş seçmem gerekiyordu kendime,ve ilk seçtiğim de şansıma bana en uygun arkadaştı. ceren de benim gibiydi ama benden daha konuşkan insanlarla daha fazla iletişime geçen biriydi. ilk başlarda dersler tabi bildiğiniz rezalet. klagib ilk sene faciası. neye uğradığımı şaşırdım ilk vizelerde. aslında lisede dersleri o kadar kötü olan bir öğrenci değildim ama neyse işte ilk sene ilk dönem olan oldu. sınıfta değişik bir tip var(bu arada sınıf 47 kişi toplam. 32 erkek 15 kız var) böyle çevresi falan var. öğrendiğime göre profesyonel olarak güreş ve masa tenisi oynuyormuş. uzun boylu falan. genelde gezdiği de bir çocuk var birbirlerine benziyorlar baya. başta çokça göz göze geldik. fena tip değil ama biraz fazla hayal ürünü gibi duruyor. cerene bahsettim bu çocuktan.
-
3.
0hiçbir fikri olmadığını söyledi ceren. öncelerde lisede 4 yılda 3 tane sevgilim olmuştu ama tam olmuştu yani. gerçekten birini sevmeden çıkmazdım kimseyle. bu sırada yine klagib her gün yeni insanlarla tanışmak, dersleri anlamaya çalışmak, üniversite hayatına uyum sağlamak derken yeni bir metrobüs arkadaşı daha edinmiştim. ismi ali'ydi, ceren olmadığı zaman da onunla takılıyordum. sakin birine benziyordu ve sınıftaki erkekleri tanımam için iyi bir fırsattı. benden bir durak sonra iniyordu yani uzun zaman konuşma fırsatımız oluyordu. uzun boylu beyaz tenli siyah gözlü biri, klagib batı şehirlerinden birinden işte. metrobüste ilk karşılaşmamızdan sonra 4 hafta falan daha hiç karşılaşmadık ama sonra aralık ayından, sanırım 7sinden itibaren ceren epeycene hastalandı bir süre gelmedi okula ben de aliyle takıldım. onun da dersleri benim gibiymiş hiçbir şey anlamamasından yakınıyor. ona sınıftaki erkeklerin nasıl olduğunu, onları tanıyabildin mi diye sordum.
-
4.
0o da biraz anlattı o gün. hepsi hakkında biraz fikir sahibi olmuştum. "hepsi iyi niyetli insanlar öyle bozuk niyetli kimse yok" dedi bana. bunu zaman gösterecekti biraz da. ama bu arada ceren de hasta olduğu için kendimi yalnız hissediyordum. duygularımı dökebileceğim bir arkadaşa ihtiyacım vardı ve ali bunlardan biri olacak kadar samimi arkadaşım değildi. ben de sınıfta bana benzer bir kız arayışına girdim. ortanın biraz arkalarına doğru kahküllü siyah saçlı bir kız vardı,bir derste eş olmuştuk tesadüf. o dersi birlikte geçirirken bir yandan da onu tanımış oldum. o da çok iyi biri gibi duruyordu. bu arada bunlar olurken aralığın 9u olmuştu.
-
5.
09 aralıkta(bu arada tarihi söylemeyi unutmuşum 2011deyiz o zaman) yine bengisuyla(yeni tanıştığım kız) derste eşiz ve bize verilen işi yerine getirmeye çalışıyoruz. ben bu arada onun çıktığı biri olup olmadığını merak ettim. aslında bana hiç olası gelmiyordu biriyle çıkabileceği ama 4 ayda 3. sınıflardan birini bulmuş ve güzel bir ilişki içerisine girmiş bile. sınıfta batuhan, serdar ve cem diye 3 tane çocuk vardı onlarla çok iyi arkadaşmış. bizim sınıfta erkekler arasında anlam veremediğim bir birlik beraberlik vardı. 32 erkek nasıl bu kadar iyi anlaşıyorlar, birlik içerisinde oluyorlardı anlayamıyordum. ben de o aralar gerekmediği sürece çoğu kişiyle konuşmuyordum. sanki içimde bir kıpırdanma oluyordu birine karşı
-
6.
-1bu duyguyu zamana bırakıp nasıl gelişeceğini zamanın göstermesini istiyordum ama. neyse 11 aralıktan devam ediyorum. fakültenin italya gezisi için pano hazırlayacaktım. tam da benim işim yani hiç uğraşamam diyordum içimden ama ekstra krediye ihtiyacım olan vakitlerde bu iyi bir fırsattı. yanımda benimle birlikte sınıfta en arkalarda oturan bir çocuk var. ali'ye çok benziyor ama benzemiyor. onu öyle görünce şaşırdım bir an nasıl bir benzerlik bu diye. panoyu onunla hazırlayacakmışız. başta biraz çekingen yaklaştım. huyum bu ne yapayım çok çabuk insanlarla kaynaşamıyorum.
-
7.
0ilk karşılaşmamız şöyle oldu, pano aramızda karşı karşıyayız resmen 2 dakika birbirimize baktık. dedim yok artık bu iş nasıl olacak adam konuşmayı bilmiyor diye. sonra kendine geldi derin nefes alıp "selam,ben onur birlikte hazırlayacakmışız sanırım panoyu." dedi ve elini uzattı. aman ne samimi. neyse ben de uzattım elimi falan tokalaştık sonra nasıl hazırlayacağımızla ilgili onun fikrini aldım,ben de fikrimi söyledim ve söylediğim gibi seninkisi çok güzel seninkisini yapalım lütfen dedi. değişik tavırları vardı bilerek mi yoksa normal hali mi böyle anlamadım. 3 saat falan panoyu hazırladık ve tek seferde bitirdik. bu arada onunla da tanışmış oldum(daha önce hiç konuşmamıştım onunla) ali'nin yakın arkadaşıymış, felsefeyi çok seviyormuş falan. yakışıklılık açısından ortalamanın biraz altı.
-
8.
0bu panoyu hazırladığımız günden sonraki 1 hafta resmen mercekleniyormuş gibi hissettim. onur'un yanındaki 9-10 arkadaşı ne zaman onurla karşılaşsak sırtına vuruyorlar ve "onur adamdır, hadi yine iyisin,vay koçum" gibi sözler sarfediyorlardı. benim de bu zamanda ceren hala olmadığı için bengisuyla takılıyordum. çok sevmiştim onu o da benim yeni kankamdı artık. sonra kantinte otururken bir gün, "sanki sınıftan biri senden hoşlanıyor" dedi. ben de başta dalga geçiyor zannettim ama sonra ciddi durduğunu görünce bir değişiğime gitti. "nereden biliyorsun?" diye sordum. "onur'un yanından geçtiğinde ne tepki verdiklerini görmüyor musun?" dedi. ben de "klagib erkekler işte bu hoşlandığı anldıbına gelmez bir süre sonra geçer zaten" dedim. ama meğer çook çok yanılmışım
-
9.
0ceren bengisu'yla bu konuşmamızın ertesi günü geldi. sevinmiştim cidden bu hastalığı atlattığına. onu bengisu'yla tanıştırayım dedim ama onlar daha önceden tanışmışlar zaten. neyse ona da bengisu'nun bana onur hakkında söylediği şeyi söyledim. onur'u hiç tanımadığını ve öyle birinden haberi bile olmadığını söyledi. sonra onu onur kantindeyken yine kantine zütürdüm ve yapılanları gösterdim. o da yüzüme baktı ve güldü. ben de "ne oldu?" diye sordum. "sen bilirsin artık." dedi. aslında hiç tipim değildi. yapılanlar bana zavallıca geliyordu. ama eğer şansını denemek isterse o anki ruh halime göre tepki verecektim onur'a. dersleri de iyiymiş baya. ceren'e derslerini nasıl düzelteceğini sordum. evde çalışmış 1 ay. ve bana asıl beni şok eden haberi verdi. o da 3. sınıflardan bengisu'nun çıktığını kankası olan bir çocukla çıkmaya başlamış. dedim yok artık yataktaydın nasıl haberin oldu o adamdan da çıkmaya başladınız. yani arkadaşlarım arasında bir sap ben kalmıştım.
bir süre sonra devam edeceğim arkadaşlar. -
10.
0geldim arkadaşlar.
tarih 12 aralık olduğunda ise hava çok soğuk olduğundan metrobüs durağında cereni bekleyemedim ve ben yalnız bindim. metrobüslerdeki klagib sabah yoğunluğu ayakta kaldım ve kulaklığımı taktım dışarıyı izlemeye koyuldum. bu sırada önlerde oturan kişiyi farkettim. sınıfın en tikki en popüler ama bir o kadar da kendini beğenmiş kızlarından bir tanesini görmüştüm. duyduğuma göre ismi sena idi. her şekilde her hafta kucaktan kucağa atlıyormuş. nasıl böyle mutlu olabildiğini anlayamıyorum.. ama herkesin kendi tercihi. sonra tekrar müzik dinlerken birden biri beni sarstı ve baktım ki sena yanıma gelmiş. "oo günaydın canım." dedi bana. beni nereden tanıdığı hakkında en ufak bir fikrim yok. "günaydın." dedim soğuk bir tavırla. "tanımadın mı beni ya?" diye sordu. "sınıftandın galiba?" diye cevap verdim. "evet evet tabi sınıftanım. nasılsın yalnız gelmişsin bu sefer." dedi. nereden dikkatini çekmişsek normalde ceren ve bengisu'yla gezdiğimi öğrenmiş. "evet biraz öyle oldu." dedim. daha fazla sabredemeden konuya girdi. "şey canım,sen ve onur.. duyduğuma göre..?" dedi ve anlamlı anlamlı yüzüme baktı. "ne! hayır, öyle bir şey yok ve hiç de olmadı." dedim. "eh peki o zaman." dedi ve metrobüsün önüne doğru gitti. biraz kafamı kaldırıp okuldaki dedikodulara kulak vermenin zamanı gelmişti sanırım. -
11.
0okula geldiğimde kantin öğrenci doluydu. hocalar o gün yokmuş herkes de ısınmaya çalışıyordu tüm fakültenin dersleri boştu 12ye kadar. ben de hemen kantindeki emre abi'ye bengisu'yu görüp görmediğini sordum. o da bana gösterdi bengisu'yu eliyle. yanında tanımadığım bir erkek vardı. başta tereddüt ettim gidip gitmemek arasında ama sonra ne olursa olsun dedim ve gittim yanlarına "selam bengisu, merhabalar.." diyip sandalye çekip yanlarına oturdum. ikisi de bir süre yüzüme baktılar konuşmadan ve ben de "siz konuşun rahatsız olmayın bengisu'ya bir şey söyleyeceğim o kadar." dedim. bengisu sessizce kulağıma eğilip "başka zaman konuşsak?" dedi. içimden heh iyi halt yedin diyip " hee tamam o zaman." diye saçmalayıp kalktım masadan ve okulun girişine gittim. aval aval dikiliyordum ne yapacağımı bilmeden. ben ne yapacağımı düşünürken bengisu'nun olduğu masaya yakın bir yerlerden büyük bağırtılar geldi. bu üniversitedeki ilk kavgaya şahit oluşumdu. yaklaşık 20 kişi birbirine girmişti. güvenlik ve kantin görevlileri hemen öğrencileri ayırmaya çalışırken ben de uzaktan onları izliyordum. 5 dakika kadar sürdü onları ayırmak. baya hasar varmış gibi gözüküyordu.
-
12.
0kavgadan çıkanlar arasında onur ve ali de vardı. çok şaşırmıştım, nasıl oldu da 1 hafta öncesine kadar güllük gülistanlık sınıfta böyle birden kavga çıkmıştı. kantini toplarken kızlar da aralarında fısıldaşıyorlardı neden kavganın çıktığıyla ilgili konuşuluyordu. ama genel olarak herkes bir şeyden bahsdiyordu. onur, benimle yattığını iddia etmişti ve ali de küfürle karşılık verince ortalık karışmıştı. iki en iyi arkadaşı nasıl birbirlerine düşürmüştüm, şoktaydım resmen. ama onur tam bir geri zekalı çıkmıştı. anlamıştım biraz tahtası ekgib biri olduğunu ama bu kadar hızlı gaza gelip de böyle saçma bir yalan söyleyebilmesi beni şoke etmişti. hayır fakültede o kadar kız var neden benim hakkımda böyle bir saçmalık uydurmuştu ki? bunları düşünürken kapıdan da içeri ceren girdi,o da dışarıda birinden duymuştu herhalde ki şaşkın gözlerle girdi içeri. "ne oluyor ya burada?" diye sordu bana. "aklına gelmeyecek şeyler oluyor." ben anlatacağım sana sonra gel şuraya hele diyip wcye gittik.
-
13.
0hızlı adımlarla wcye geldik ve ceren meraklı bakışlarla benim anlatmamı bekliyordu. "onur benimle yattığını iddia etmiş erkeklerin arasında,ali de sinirlenip küfür etmiş onur'a ve orada kavga çıkmış baya büyük kavgaydı ama 5 dakika kadar sürdü." dedim. resmen şok olmuştu ceren. önce kapıdan dışarıyı kontrol etti ve içeride kimse olup olmadığına baktı, sonra bana yaklaşıp;"öyle bir şey yaptın mı?" diye sordu. ben de büyük bir sinirle "hayır tabi ki! o geri zekalıyla ne işim olur ceren beni tanıyorsun. pano işinden sonra onunla hiç konuşmadım bile. ama işte sana gösterdiğim gibi kendi kendine gaza gelmiş sonra böyle demiş." dedim. "aslında o bu gaza gelmeleri yaparken ona müdahale etmeliydik sen ne ayaksın diye ama çok geç kaldık. bir dakika,ali mi saldırmış onur'a?" dedi. biraz düşündüm ne cevap versem diye. bunu hiç düşünmemiştim. onur bunu söyleyince ali niye onur'a saldırsın ki? sanırım o da böyle saçma bir yaygarayı kaldıramadı ve beni korumak istedi. tam bir centilmen.. ama bu kavgaya gerek yoktu. sonra tekrar ceren'e döndüm ve "evet öyleymiş." dedim. "hmm. iyi çocukmuş o zaman.." dedi ve bir 10-15 saniye sonra içeri sena girdi. yavaş adımlarla bize bakarak musluğa doğru yürüdü ve musluğu açmadan önce kendi kendine "geçen 'kucaktan kucağa atlayanlarla tanışıyorum işte'"dedi ve musluğu açıp ellerini yıkadı. bunu dedikten sonra ceren ona doğru hareketlenecekti ki ben tuttum onu ve fısıldayarak "sakin ol." dedim.
-
14.
0Onun çıkmasını bekledik. ellerini kuruladıktan sonra bir an durdu, bana baktı ve "hallerine dikkat et" dedi. çıktıktan sonra "pis kevaşe." dedi ceren. ben derin bir nefes aldım ve "senin bu olayla ilgili bildiğin ama bana söylemediğin bir şey var mı?" dedim ceren'e. onun da yüzü düştü ve yutkundu. "evet?" diye tekrarladım. bu sefer ona ulaşmayı başarmıştım. "şöyle.. onur benim eski sevgilim. okulda, sınıfta veya nerede karşılaşırsak pis pis nefretle bakar bana. bu sene de 3. sınıflardan biriyle çıkınca sanırım bana çok sinirlendi. bu işi de bana kötülük olsun diye yapmış olması da yüksek ihtimal. ben de onur'dan bu hareketleri yüzünden ayrılmıştım zaten.." dedi ve sustu. o an ona tokat atasım gelmişti ama kendimi tuttum. "neden önceden söylemedin!?" diye sordum hiddetle. cevap vermedi. gözlerimi devirerek kapıyı çarpıp çıktım tuvaletten.
-
15.
0Hızlı adımlarla aşağı indim. burada işim kalmamıştı. önümü ilikleyip olağan hızımla dışarı çıktım. ev de zaten boştu. biraz eve gidip düşünmeye ihtiyacım vardı. ceren arkamdan gelmemişti. kantin de durulmuştu. dışarısı inanılmaz soğuktu. hemen şirinevler minibüsüne bindim. çok kalabalıktı. bugün kötü bir gündü. parayı uzatırken uzattığım adam parayı yere düşürdü ve şoförden adam yüzünden azar yedim. sonra homurdana homurdana sürmeye devam etti. ben de kendime yer bulmaya çalışırken birisi resmen arkadan bana çartı. nasıl bir ortama girmiştim böyle. iki üç yaşlı kadın arkamdaki adama bakarak cık cıkladı adamı. yaklaşık 5 dakika sonra ani fren sonucu birisi düşmeyeceğim bahanesiyle iki eliyle birden göğüslerimi elledi. resmen av oluyordum. "ya ne yapıyorsun yeter artık" diye bağırdım adama. doğal olarak bütün minibüsün ilgisi üzerimizde yoğunlaştı. "pardon ablacım bilerek olmadı." dedi adam. ben de homurdanıp çok az daha dayandım ve evin önün geldiğimde indim minibüsten.
-
16.
0indiğimde yüzüme çarpan soğuk havayı anlatmak mümkün değil. minibüste terlemiştim ve şu anda iliklerime kadar üşüyordum. ama neden bilmem orada durmam gerektiğini hissetmiştim. o soğukta yaklaşık 50 saniye kadar daha oracıkta durdum. o sırada karşıya geçmeye gelen 60 yaşlarında kadını farkettim. zor yürüyordu. kırmızı yandı ve karşıya yürümeye koyuldu. asıl günün dehşeti o an ortaya çıkmıştı. hızla gelen araba buzlu yolda duramamış ve aynı hızıyla kadına çarpmıştı. gözlerime inanamıyordum. herkes kazayı fark edip durunca bütün gücümle karşıya geçip evime geldim. bütün günüm mahvoluyordu. önce onur, sonra ceren ve sonra da yaşlı kadın. anahtarla bütün hızlı hızlı kapıyı açmaya çalışırken anahtarlığın çemberi çıkıp elime girmişti. müthiş bir acıyla girdim içeri. 3. kata çıkıp eve girdim ve kapının önüne yığılıp oturdum.
-
17.
0orada yıllarca oturabilirmişim gibi geliyordu. tenim sanki donmuştu da yeni çözülüyordu. bugün dehşet bir gündü. acil her şeyi yoluna koymam gerekiyordu ve ben mahvolmuş bir haldeydim. yavaşça doğrulup mutfağın saatine baktım. 12yi çeyrek geçiyordu. birkaç dakika daha oturup yavaşça kalktım. ilk önce odaya gidip üstümü değiştirdim. aksilikler peşimi bırakmıyordu. dışarılık kıyafet kalmamıştı, günün kalanını evde geçirecektim. her şeyden önce ceren'e mesaj attım. "bunu bana söyleyebilirdin." sonra bilgisayarı açtım ve facebook'u kontrol ettim. bilgisayarda vaktimi geçirirken ali face'den mesaj attı. "o bin fazlasını bile hak etti. nasıl böyle bir şey söyleyebilir ya. senin gibi kendi halinde bir kıza nasıl böyle bir laf atabilir huur çocuğu." duygularıma tercüman olmuştu. "doğru söylüyorsun.. sen iyi misin başınız belaya girdi mi?" diye cevap verdim. bu sırada ceren de cevap verdi:"özür dilerim özür dilerim özür dilerim... " onunla küslüğümü daha fazla uzatmamın anlamı yoktu onunla barışık kalmalıydım. "tamam seni affediyorum sensiz yapamam ben :/" diye cevap verdim. ali de cevap yazmış "kimse yoktu oralarda zaten kantinci ve güvenlikle konuştuk bizi ispiyonlamayacklardı kimsenin haberi olmayacak. ben de iyiyim. asıl sen iyi misin çok büyük hışımla çıktın okuldan bizim olaydan başka ne oldu ki?" "sena'yı biliyorsun. saçma sapan konuştu bizim sinirimizi bozdu sonra da ceren'in önceden onur'la çıktığını öğrendim ve ona çok kızdım. sonra da gözümün önünde bir kadın öldü sadece bu kadar. ne güzel bir gün." "oha kadın mı öldü?! nasıl oldu nerede oldu?" "neyse boşver ben çıkayım yarın görüşürüz." dedim ve bilgisayarı kapattım. ceren de cevap vermemişti. azıcık kestirecektim, uzandım ve akşam kalkarım diye niyetlenmeme rağmen ertesi sabaha kadar uyudum. kötü rüyalar da cabası.
-
18.
0sözlük kapandığı için bir süre yazamadım kusura bakmayın arkadaşlar.
-
19.
0
-
20.
0
-
wow yayına katılınca sesi kesilen bakircan
-
yine açım amk
-
e devlet kasıyo amk
-
ne kadar müptezel varsa hepsi online
-
intihar etse üzülmeyeceğiniz yazar var mı
-
the vikings geldi sözlük gibildi
-
sabreden hasanın güzel öyküsü
-
cığerlerlerim yanıyorrrrr
-
sözlük yazarları aylık gelirini
-
kokan bayülgen hala zikko zikko programlara
-
iki gün önce instadan tanıştığım kıza
-
sahte diplama almaya çalışırken dolandırılmak
-
abdullah bin huzafanın islam için direnişi
-
r25 400 bin tl hayırlı olsun
-
beyler tag yapan var mı aranizda
-
yahudinin zırhı
-
imam azam borç ödeme öyküsü
-
babalar bir akıl verin
-
hz ali ve düşmanı
-
bilal habeşi ve ezana olan sadakat
-
abdullah uçmak ibrahimmm tatlıses yorumu
-
confusedcharacter
-
sozlik bes yas veledlerle doldu
-
kurana yapılan saygısızlık
-
kızın nickinde girl yazıyor
-
gib kırığı can tayfalar serbest
-
kabirde yan yatan adam
-
üç gözlü adamın türkiye kehaneti
-
bu sözlükten onedio gibi para kazanmak varken
-
ucan kedi olarak müsdahdem olmayı hak ediyorum
- / 1