Evet panpalar şuku muku gibimde değil bu yüzden tek entryde bitireceğim ama sizden ricam bunu trende sokun. Başlıyorum. Şubat ayında Amerika'da Rand Corporation bir rapor yayınladı. Büyük ihtimalle duymuşsunuzdur Şubat ayındaki darbe söylentilerinin kaynağı bu rapor. Bir bölümünde, \"15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan tasfiyelerin, askerî liderliğin alışık olunmayan siyasi faaliyetlerinin ve profesyonellikteki gerilemenin ordudaki orta kademedeki subaylarda tedirginlik yarattığı\" belirtiliyor.

ilgili bölümde, \"Orta kademedeki subayların askerî liderliğe son derece öfkeli olduğu belirtiliyor. Bazı gözlemciler, bu memnuniyetsizliğin de bir noktada başka bir darbe girişimine dahi neden olabileceğine inanıyor\"

Bununla da yetinmiyor muallakler. Nisan ayında başka bir kuruluş yine bi rapor yayınladı ve orda darbe söylentileriyle birlikte Erdoğan\'ı ve yakın çevresini hedef gösterdi. \"Bunlar kim sanki aq\" demeyin çünkü yine Rand kuruluşu 1996\'daki raporunda Erdoğan\'ın başkan, Abdullah Gül\'ün dışişleri bakanı olacağını bilmişti. Neyse Sonra akpliler yangına körükle gittiler. Sevda noyan durduk yere millete ölüm tehditleri savurmaya başladı, aynı anda bir yerden emir almış gibi en alakasız insanlar bile darbe hakkında konuşmaya başladı. Mesela cübbeli ahmet rüyasında darbe olacağını gördüğünü söyledi. Fatih Tezcan da Bir daha sokağa çıkarsak listelerden, kimleri toplayacağımızdan haberiniz var mı; karınızı, çocuğunuzu nasıl koruyacaksınız? Diye havladı. soruyorum peki madem akp hükümeti darbe olmasını istemiyor neden yandaş medya bu olayın üstünü kapatmak yerine daha da üstüne gidiyor? Bu ayrı bi konu. Bu arada sol taraf da boş durmuyordu evrensel adındaki tuvalet kağıdında \"Makus kaderden kaçış yok\" başlıklı idam edilen başbakan Adnan Menderes ve Erdoğan\'ın fotoğraflarının yan yana olduğu bir haber yayınlandı. Darbe hakkındaki diğer provakasyonlara girersem bu yazı bitmez. Provakasyonun siyasi kısmını tamamladık şimdi dini kısmına geçelim dediler. Furkancılar adındaki yobaz grup sokakta namaz kılmaya çalıştı, polis bunların ağzını yüzünü hoşafa çevirince işte o sihirli kelimeleri kullanmanın zamanının geldiğini anladılar \"28 Şubat zihniyeti\" ve \"Maocular\" . grubun elebaşı attığı twitlerde polisleri bununla suçladı. Bu kelimelerin dindar insanlarımızı ne kadar rahatsız edeceği malum. Sonra işi abartıp virüsü bahane ederek namaz kılmanın komple yasaklanacağını ve bir diktatörlük kurulacağını iddia etti. Hala okuyorsanız \'ebesinin amı artık\' dediğinizi duyar gibiyim ama bunlara inanan insan çok var. Ve sonra bum, camilerden çalınan müzikler. Bakın daha önce de camide müzik çalındığını duydum ama reynmen falan çalıyorlardı amk. Bunun bu kadar tepki çekmesinin sebebi Çav Bella ve Selda Bağcan\'ın seslendirdiği Yuh Yuh gibi solcuların çok sevdiği şarkılar olması. Yani özellikle seçilmiş. Allahtan ezan remix falan çalmamışlar aq. Dindarları kızdırdılar şimdi sıra laiklerdeydi. Akit TV\'de bir PROFESÖR kız çocukları için mükemmel vücut falan dedi, ardından Fatih Erbakan \"15 yaşında biri cinsel olgunluğa eriştiğine göre rızası geçerlidir\" diye adeta ona destek oldu. Pkklı teröristler de boş durmaz tabi. Twitter\'da Kürtler ayrılmayı tartışıyor diye bi hashtag açıp gündemde birinci sıraya getirdiler. Şimdi bu olayların ortak noktaları 1- hepsinin provokasyon niteliğinde olması
2-bunları yapanların hemen hepsinin bir yerlerden emir alıyor olması
3-(ve en önemlisi) hepsinin din, laiklik, pid0fili, bölücülük gibi toplumu en hassas olduğu konularda kışkırtması. Bu kadar olayın aynı dönemde tesadüf eseri olması mümkün değil. Bu bana bir yerden tanıdık geldi. 80 darbesi öncesi gibi. Babalarımız, dedelerimiz bilirler o zamanlarda da aynı bu şekilde kardeşi kardeşe kırdırdılar darbeye zemin hazırlamak için. Sonra darbe olunca terör bir anda kesildi ne hikmetse. Bizim yapmamız gereken şey Çanakkale\'deki gibi, kurtuluş savaşındaki gibi görüş farklılıklarını bir kenara koyup ülkemizi savunmaktır. Emperyalizmin kurduğu tuzağa düşmemektir.