-
1.
+5 -1Öncelikle şunu belirteyim, ben bir Türk'üm. Ama öyle bir Türk değil. Türk olduğu için fazlaca övünen, Türkçe konuş çok konuş diyen bir Türk'üm. Komşularımızı yada arkadaşlarımızı askere yollarken "en büyük asker, bizim asker" diye bağıran bir Türk'üm. Gelen şehit cenazelerinden sonra da "Olsun Vatan Sağolsun" diyen bir Türk'üm. Sosyal medyada yazdığım yorumlarda "hepinizin kökünü kazıyacağız" diyen bir Türk. Anlayacağınız size göre uç bir yerdeyim.
Şimdi diyorsunuz ki, bu entryi neden yazdın. işte tam da bu noktada başlıyor söylemek istediklerim.
Ben Türk'üm ve o Kürt. Ben Türkçe konuşuyorum o Kürtçe. Ben en büyük asker bizim asker diyorum, o da her biji gerilla diyor. Sonra iki farklı uç ama iki farklı düşüncede tıkanıyorum. Derdimiz ne? Bu ülke bölünmeyecek diyorum. Tamam bölünmeyecek de o zaten bir uçta, ben zaten bir uçtayım. Yani bir adım daha geriye atsak birimiz ülkenin dışına çıkacak neredeyse. Atmasak, birbirimizi vuracağız. Yani hem bölünmüşüz ama bölünmemişiz gibi davranıyoruz.
Annem, babam hep bana saygılı olmayı öğretti. Ben arkadaşlarımla vatan kurtardım çocukken. Akşamları, "işte bunlar Ermeni bini" diyerek, camlar kırdım çocuk yaşlarda. Bu evde terörist kalıyor diyerek, Kürtleri mahallemizden kovduk. Şimdi düşünüyorum da ne değişti? Kürtler aynı Kürt, Ermeniler aynı Ermeni. -
2.
+3Sonra düşünmeye devam ediyorum... Gezi'deki polis aynı polis. Cizre'deki polis aynı polis. Darbeyi yapan asker aynı asker, ölen de aynı asker. Peki hiç mi bir politikacı hayatını kaybetmez? Kararları başkaları alır, ölüm sadece bizlere mi kalır?Tümünü Göster
Bu kafaya ne zaman geldim biliyor musun panpalar, Aylan bebeği görünce geldim. Kobane'de IŞiD ile savaşan bir örgütten kaçan bir aile var ve bu aile kıyıya vuruyor. Aylan bebeğin ile ilgili Kürt olduğunu duyunca dedim ne oluyor, boşuna mı bu kadar tepki? Daha neye tepki verdiğimi bilmiyorken, bir de öğrendim Kobaneliymiş. Ee şimdi ne oldu? . Sonra dedim "bebek lan o bebek". Çelişkiye gel sen...
Birkaç gündür kafayı yiyecem. Ne kadar pis bir herifim ben. Aynaya bakıyorum "katilsin lan işte" diyorum kendime. Yemişim askerliği... Yemişim türkçe konuşmayı.. Neyi paylaşamadık birlikte.. Sonra aklıma geliyor arkadaşlarımın anlattıkları... "O zaman Lazlar da çıksaydı dağa?" Sonra tekrar düşünüyorum... Sonra yeniden... Yeniden... Kafayı sıyıracam resmen... Neden çıkmadılar o halde? Ee çünkü ben Lazım. Ben öyle kabul etmişim kendimi. Türk sanıyorum. Türk gibi yaşıyorum. Lazca konuşmak istememişim ki.. Cevabını bile bilmiyorum acaba Lazca konuşsam ne yaparlardı sorusunun...
Kafamda deli sorular...
Neden ölüyoruz lan neden... Kimin için ölüyoruz? Hrant öldü ülke mi kurtuldu, hayır biz sevindik. PKK'lılar öldü ülke mi kurtuldu hayır biz sevindik. Binlerce insan ölmüş on yıllardır. Binlercesi yaralı... Bitmiş mi bu sorun? Bitmemiş. Demek ki yöntem bu değil. Olmamalı.
Seçimlerde HDP barajı geçti, ben dellendim. Ne işi var bu teröristlerin dedim. Şimdi de diyorum ki Meclis'te olsalar bunlar olmazdı. Demirtaş harbi adam ha, güzel konuşuyor. Ne diyor Erdoğan'a? Diyor ki "seni başkan yaptırmayacağız". Başkan olamadığı için savaş çıkartmış bu adam. Meğerse Demirtaş savaş istemiyormuş diyorum. Ayrıca çok da hoşuma gitti PKK'ya silah bırakın demesi hani yalan yok...
Az önce Davutoğlu Milli Maç sırasında almış şehit çocuğunu tribüne çıkarmış. Bir de askeri kıyafet giydirmiş. Ulan işte böyle yıkıyorlar beynimizi diyorum aynen böyle. Sanıyorsun bir tak oluyor. Bu vatan bölünmez! Bölünüyor lan işte. PKK bölmüyor ki? AKP bölüyor. Hem de ikiye değil, 3'e 5'e bölüyor. Başkan olamadığı için bölüyor..
Bu yazdıklarımdan ötürü bana kızmayın. Siyasetle çok ilişkili değilim. Size basit gelebilir ama ben yeni düşünüyorum. Hala sokak kafasıyım. Ama düşünmeye çabalıyorum. Yaşım olmuş 23.. Askerliği erteledikçe erteledim.. Bir yanım zaten gitme diyor.. Öte yanım vatan diyor.. Peki salak mıyım ben? Bu adamlar için neden öleyim? Anam babam neden yalnız kalsın? Gitmiyorum ben askere falan. Gelsinler zorla alsınlar.
Hadi eyvallah.