0
agora (2009)
mat
the road (2009)
post apokaliptik türün güzel eserlerinden. insanlık dışındaki bütün canlılık yok olmuştur. bir baba ve oğlun bu ölü dünyada hayatta kalma mücadelesi. çok karamsar film. insanın hayatta kalabilmek için yapabileceklerini ve bir babanın çocuğunu korumaya çalışmasını anlatıyor. baba olanlar izlerken depresyona girebilir ama girmeyebilir de.
children of men (2008)
gelecekte geçiyor film. insanların artık doğuramadığı bir dünya. öyleki en genç insan 18 yaşındadır. liselilerden yoksun bir dünya fikri çok cazip olsa da insanlığın devamı için verilen mücadeleye tanık oluyoruz. bu dünyadaki gelecek tasviri kadar akıllıcasını başka filmde bulamazsınız. geleceği anlatan diğer filmler gibi mantıksız değil. çok iyi film hakkaten.
daybreakers (2009)
vampir furyasının en akıllıca filmi sanırım. dünyada baskın tür vampirler, azınlık ise insanlar olsaydı sorusunun cevabı. değişik bir film. vampir filmi böyle olsun, kanımı emsin dedirten türden
forrest gump (1994)
düşük zekaya sahip forrest gump'un hayatını anlatıyor. güzel bir film işte ne diyeyim. kitaptan uyarlama fight club gibi.
limitless (2011)
yine kitaptan uyarlama. insanın bilinçaltına erişimini sağlayarak insanları zekileştiren bir hap. ve hapa sahip olan sıradan bir gencin yaşadıkları. filmi izlerken şu haptan olsa negzel olur lan diyorsunuz.
metropia (2009)
insanların düşüncelerinin yönlendirildiği distopik animasyon filmi. kapitalizmin ileride ne hale gelebileceğine yönelik bir yorum olarak düşünülebilir. tekrarlıyorum animasyondur ama farklı bir animasyon tekniği var. çok karamsar.
pi (1998)
epilepsi krizleri geçiren paronayak bir matematikçi. kafasından çok basamaklı çarpım işlemlerini yapabiliyor. bir gün bir yahudiyle tanışıyor ve tevratta bahsedilen tanrının ismini bulmaya çalışıyor. siyah beyaz çekilmiştir. izleyin derim.
source code (2011)
afganistanda ağır yaralanmış bir helikopter pilotu yeni bir askeri teknolojinin içinde kullanılır. paralel evren, simüle yaşam, insan zihni üzerine düşündürücü bir bilim kurgu filmi.
the social network (2010)
facebookun oluşumunu, zuckerbergi anlatıyor. güzel bir film. arkadaş kazığı nedir? harvard'da neler oluyor? sorularının cevabı için seyredebilirsiniz. uyaralım zuckerberg bu film için gerçekleri yansıtmıyor dedi.
the mist (2007)
stephen king'in yazdığı bir gerilim ve post apokaliptik film. askeri bir deneyin ters gitmesinden dolayı dünyayı bir sis kaplar ve öldürücü yaratıklar sisin içinde dolaşmaya başlar. film süpermarketin içinde kısılı kalan bir grubu anlatıyor. bu filmi o çok gibici sonu için izleyin derim.
inception(2010)
rüya içinde rüya olayını konu alan bir film. izlemeyen kaldığını pek sanmasam da tavsiye ederim. insanların bilinçaltından bilgi çalarak geçimini kazanan bir kaçağı anlatıyor. işler taka sarınca eleman son bir iş teklifi alır. bu sefer birisinin aklına bir fikir yerleştirmeye çalışır. ve fikirlere kurşun işlemez. hass... bu o film değildi lan. bu arada ana fikir sandığınız kadar orjinal değil. asıl filmi de paylaşıcam.
the prestige (2006)
rekabet halindeki 2 başarılı sihirbazın birbirlerinin sırlarını açığa çıkarmaya çabalamasını ve yeni sihirbazlık numaraları bulmaya çalışmasını anlatıyor. sonu güzel olan filmlerden.
la vita e bella (1997)
çoğumuz hayat güzeldir adıyla izlemişizdir bu filmi. ama izlemeyenler için filmdeki samimi mizah, guido'nun pratik zekası, oğluna hissettirmemeye çalıştığı katliam. neresinden bakarsan insana yaşama sevinci aşılayan şükela film.
mr nobody (2009)
ileri gelecekte vücut hücrelerinin kusursuz rejenerasyonu sayesinde insanlık ölümsüzlüğe ulaşmıştır. ancak bu dünyada son ölümlü 118 yaşındaki nemo nobody'dir. bir gazeteci röportaj için nemo ile konuşmaya başlar ve o noktadan sonra karmaşık bir otobiyografi dinleriz. filmi anlamak zor olabilir. paralel evrenler, sicim teorisi, olasılıklar denizi.
donnie darko (2001)
paranoid şizofren bir liselinin - dur liseli diyince kaçma hemen - başından geçenler. bu filmle alakalı daha ne diyeyim git seyret.
inglourious basterds (2009)
alternatif tarih filmi. 2. dünya savaşı sırasında nazi hakimiyetini kırmak isteyen amerikalı yahudi askerlerden özel bir tim kurulur. timin görevi nazileri öldürmektir. bu film nasıl anlatılır bilmiyorum. sonu her ne kadar mastürbatif olsa da izlenmesi gereken bir film.
requiem for a dream (2000)
uyuşturucu batağına battıkça iyice taka saran hayatları konu alıyor. bağımlılığın insanın sevdiği, istediği şeylerin önüne geçmesini güzel anlatıyor. bu filmi de pek izlemeyen yoktur ama varsa hemen açığını kapatsın.
the way back (2010)
2. dünya savaşı sırasında stalin'in toplama kampı gulag'lar vardı bildiğiniz gibi. bu film gerçek bir öyküye dayanmakta. sibirya'daki gulag'lardan kaçan küçük bir grubun hayatta kalma mücadelesi. özgürlüklerine ulaşmak için 7000 km yolu yalınayak yürüyen insanların hikayesi. izlenmesi gerek diye düşünüyorum. survival türünden bir eser.
moon (2009)
astronot sam bell 3 yıllık kontratı gereği ay üzerine kurulmuş bir istasyonda tek başına görev yapmaktadır. görevinin bitmesine kısa bir süre kala halüsinasyon görmeye başlar. ilerleyen zamanla beraber kendini muazzam bir tezgahın içinde bulur. ancak kaçacak yeri de yoktur. bu filmi kaçırmayın derim. türünün en gibici filmlerinden biri.
stay (2005)
film 21 yaşında intihar etmeyi düşünen hastasını vazgeçirmeye çalışan bir pgibiyatristi anlatıyor. sonunu izleyene kadar saçma bir film olarak düşünmüştüm ama son sahnesiyle gönlümü fethetti, bütün düğümleri çözdü. alternatif gerçeklik üzerine bir film diyebiliriz.
shutter island (2010)
akıl hastalarının kapatıldığı hastane denizin ortasında bir adaya inşa edilmiştir. 1950'lerde birden çok cinayetten hüküm giymiş bir kadın herkesin kaçılmaz dediği hastaneden kaçar. ancak adadan ayrılmasının bir yolu yoktur. adli polis ve bir ortağı olayı araştırmak ve kadını bulmak için adaya gelirler. ama adada kahramanımızı esrarengiz şeyler beklemektedir.
novaya zemlya (2008)
2013 yılı rusyasında geçiyor filmimiz. hapishaneler aşırı dolduğu için yeni bir proje geliştirilir ve hapishane mahkumları novaya zemlya bölgesindeki bir adaya bırakılır. 200 adet katil, hırsız vs. bir adaya bırakılırsa ne olur? sonu dışında oldukça güzel bir film. hayatta kalma mücadelesi, kanibalizm vesaire konularını işleyen bir film.
la habitacion de fermat (2007)
4 adet matematikçi ciddi bir problemi çözmek üzere başka bir matematikçi tarafından bir eve davet edilir. bir süre sonra farkederler ki odanın kapısı dışarıdan kilitlenmiştir ve pda cihazına gelen soruları 1 dakika içinde çözemezlerse odanın hacmi giderek küçülmektedir. o panik ortamında hem sakin olup problemleri çözmeye hem de çıkmak için alternatif bir yol bulmaya çalışırlar.
iNSANLAR KURBANLARINI GÖRMEDiKLERiNDE CANAVARLAŞIR
Tümünü Göster