-
1.
+1lan ne yazması amk iktidar yalakası bir forumdan alıntı yapmış!
bir devletin kar etmiyor diye halka hizmet eden bir kurumunu satması
babanın eve gelir getirsin diye kızını satmasıyla aynı mantıktır! -
2.
+1özelleştirmeye karşı değilim hizmette kalite artışı sağladığı gerçeği yadsınamaz fakat her faturada fazladan armudun sapı üzümün çöpü diye tüketiciyi tabir caizse giben, özel sektöre dur diyemeyen bir devletle karşı karşıyayız. şimdi sorum şu madem bu kadar biliyorsun cevap ver ey fani. dava açsam benden alınanın kat kat fazlasını ve en önemlisi sonu gelmez mahkeme süreçleriyle zamanımı çalanlarla hükümet başedemiyorsa özeleştirme yararıma mı sence?ve dahada önemlisi yarın birgün allah korusun bir kriz olduğunda tüm bu yabancı kaynaklı özel şirketler ve bankalar bir bir pılını pırtısını toplayıp bu aşka bir nokta koyarak yeni ufuklara yelken açtıklarında buna kim dur diyebilir? önümüzde yunanistan örneği dururken hele?
-
3.
0@11 panpa peki akp gelmeden önce mahkeme 1 gündemi karar veriyordu?
-
4.
0özelleştirme denilen kavramın özünde devletin sermaye aktivitelerini icra edememesi, kurumlarını bu icraatler için sermayeye devretmesi ve kontrol altında tutup denetlemesi yatıyor. bu düşüncenin temeli de serbest rekabet, devletin sermaye ile rekabeti mümkün değil tezinin özü de bu.
serbest rekabet kavramı sermayenin mevcut ekonomik ortamda kar amaçlı girişeceği her türlü eylemi kapsıyor, uzaktan davulun sesi hoş gelir ya, gayet mantıklı, tutarlı ve eşitlikçi bir rekabet ortamı varmış gibi gözüküyor, fakat işin aslı rekabetin yaşandığı koşulları belirleyen siyasi iradenin de sermaye merkezli politik argümanları destekleyen bir yönde sunulması; yani daha basit bir ifadeyle, sermayenin siyasi düşünce ve eğilimlere ve dolayısıyla yargı ve yürütme organlarına müdahalesi.
bunun en güzel örneği serbest rekabetin ve yarışmacı ekonomik anlayışın en üst düzeyde icra edildiği abd. abd'de siyasi parti ve adayları açık bir şekilde sermaye tarafından desteklenebiliyor; sermaye kendi çıkarları doğrultusunda siyasi iradeye yön vererek halkın hür seçim hakkına müdahale ediyor.
serbest rekabet aslında sermaye içerisinde bir yarışmacı ekonomik düzeni andırsa da, aslında sermayeyi oluşturan kartellerin sömürü odaklı düşünce ve uygulamalarda hemfikir olduklarını, birlikte hareket ettikklerini, ortak kararlar alıp hükmettikleri siyasi irade ile bu kar amaçlı kararları yargı ve hukuk yoluyla legalleştirdiklerini rahatça görebiliriz.
özet geçmem gerekirse; özelleştirme eğer serbest rekabet, artı değer, emek sömürüsü gibi öz kavramlarından ayrı bir şekilde, yalın olarak açıklanma noktasında mantıksal gelebilir, fakat bu büyük bir yanılgıdır, kapitalist sistemin arka planında yatan sömürü refleksini gözardı ederek rekabetçi bir piyasa ortamında devletin müdaheleci tavrını eleştirmek için sunulan boş bir argümandan öte bir şey değildir.
demem o ki; eğer biri size özelleştirme kavrdıbının mantıklı olduğunu anlatmak için yırtınıyorsa, siz de ona kapitalizmin, serbest rekabetçi ekonominin ne kadar mantıksız olduğunu anlatın ve özelleştirmenin bu mantıksızlığın içerisindeki bir öğeden fazlası olmadığını söyleyin.
beyin bedava! -
5.
0okumadım ama özel ve stratejik durumlar dısında serbest ekonomiden yanayım
-
6.
0@1 dexer beyler aramıza sızmış oç
-
7.
0okumayın beyler sanırım züt kılına bağlıycak metnin sonu
-
8.
+2 -2diyen panpalarım?Tümünü Göster
Bastan sona kadar okumanizi tavsiye ederim...
iktisadi açıdan bakıldığında kurumlar 3 ana başlıkta incelenir.
a) kamu kurumları ( kar amacları olmaz )
b) özel kurumlar ( kar amacı vardır )
c) karma kurumlar ( kamu kurumları için çalışırlar , kar çok yüksek olmadığı halde vardır)
Özelleştirilen kurumların tamamı Kamu kurumlarıdır. Kamu kurumlarının özelleştirilmiş olmasının sebepleri çeşitlidir.
i) Devleti zarara uğratan kurumlardan gelir elde etmek
ii) Halka ucuzluğu getirebilecek durumların söz konusu olması
iii) iştiraklerin ve Teşviklerin arttırımını sağlamak
- istihdam açısından
- yatırım açısından
- ekonomik büyüme açısından
- hizmet sektörü açısından
Biz şu anda bir kurum neden özelleştirilir ve özelleştirmelerin getirileri nelerdir buna bakacağız.
Özelleştirme : Devletin bir kurumunu bir özel gruba yada sektöre belli bir süreliğine yada uzun vadeli olarak satması/kiralaması olarak adlandırılabilir. Eğer kurum büyük çapta ve ulusal hizmet düzeyinde ise bu kurum özelleştirilse dahi kanunlarla (bknz:Özelleştirme yasaları) devletin bu kuruma bir olumsuzluk durumunda müdahele etme yetkisi daima vardır. Olağanüstü durumlarda (Savaş vb) Devlet bu kurumu kendi bünyesine geri çekebilir.
Örneğin Türk Telekom neden özelleştirilmiştir ?
i) Kurum Devlet bünyesinde olduğu sürece işleyişi kamu mantığı ile olmakla yükümlüdür. Kamu kurumları özel kurumlarla rekabet konusunda caba sarfedemezler. Reklam , kampanya vb. etkinliklere giremezler.Özel kurum mantığı ile hareket edemezler hal böyle olunca bu kamu kurumunun geliri ve masrafları dengeli olmasa bile devlet bu kurumu idame etmeye ve zarar ediyor olsa bile bunu devam ettirmeye zorunludur. Kamu kurumlarında sendikal haklar,iş süresi, devlet güvencesi, kadrolu çalışan olma gibi sebeplerden personel tam verimle çalışmaz. buda kurumu zarara uğratan sebeplerden birisidir. Teknoloji açısından sürekli yenilenme noktasında dünya üzerinde hiçbir kamu kurumunun modernizasyonu(ordular hariç)özel kurum kadar hızlı olamamaktadır.Çünkü bir devlet kurumuna yüklü bir ödenek ayrılması diğer kurumlarda kısıntıya gidilmesi, bütçenin sarsılması vb. gibi şeylere yol açabilecektir.
Ancak özel kurumlar tam anlamıyla kar amacıyla hareket ettikleri için her olumsuzluğu aşmak ve kara giden yolda tam performans göstermek isteyeceklerdir. Telekomun özelleştirilmesine önce çalışanları karşı çıkmıştı bunun sebebi sizce Telekomun özele geçiyor olması ve o kişilerin aşırı devlet sevdalısı olmasımıydı ? Telekom üst yönetimi çalışan çıkartılmayacağına ve maaşlarda bir negativist hareket olmayacağı teminatını yazılı ve sözlü verdiği halde bu kişiler karşı çıkmışlardı. Neydi asıl karşı çıktıkları söyleyelim. Devlet sektöründe 8 saat mesai vardı ancak bunun 3-4 saati çalışmak geri kalanı lay lay ile geçerken artık özel sektörde 8 saatin tamdıbını çalışarak geçirmeleri söz konusuydu. Buda rahatımız bozulacak düşüncesi ile onları rahatsız etmişti.
Telekomun özelleştirilmesine sivil tepki verenlerin çoğu ülkenin en önemli kurumu savaş vb. durumlarda en lazım olan kurum bizzat yabancılara teslim edilmiştir vaveylası ile ortalığı ayaklandırmaktaydılar. ancak özelleştirme yasalarında belirtilmiştirki devlet olaganüstü durumlarda bu altyapıyı kendi lehine kullanma ve ihale edilen firmadan tamamen alma hakkını bünyesinde barındırır.
Halka ucuzluk tabiki rekabet sayesinde gelecek adsl den oncesini hatırlayacak olursak superonline , adanet , ixir , turknet vb. erişim paketleri kullanmamız gerekiyordu.ve bunlar surekli yeni hizmet ve yeni indirimlerle musteri toplama yarişindaydilar.Şu anda aynı mantık adsl üzerinde olacak.
iii) iştiraklerin ve Teşvilerin arttırılması konusuna az önceki kısımlarda ister istemez değinmiş olduk ancak bu başlık altında tekrar değinecek olursak özetle şunu diyebiliriz.
Eğer siz ülkenizde yeni firmaların hizmete girmesini teşvik eder ve bu yondeki iştirakleri değerlendirirseniz ekonominiz büyüme gösterir.ve borsada duruşunuz daha sağlamlaşır.Bir ülkenin ekonomisinin gücü o ülkede iş yapan firmaların ne kadarının yabancı sermayeli olduğu ile doğru orantılıdır.
- istihdam açısından : Telekom yüksek bi ücretle , özelleştirilse diğer firmalar piyasaya giremese telekomun istihdama katkısı sadece çalıştırdığı elemanlar kadar olur. varsayıyoruz 3000 tane eleman , Ancak telekom gibi 10 tane daha firmanın piyasada olması ve onlarında aynı sayıda eleman çalıştırdıgını varsayarsak bu defa 33000 çalışan demektir bu.
- yatırım açısından : aynı mantık yatırım içinde geçerlidir. Sıcak para hacmi . paranızın kullanılabilirlik maximizasyonu . ekonomiye sıcak para girişinin borsaya etkisi gibi sebepler göz önüne alındıgında bir firmanın etkisi başka olur 10 firmanın etkisi başka olur.
- ekonomik büyüme : Arkadaşlar bu konuda amerika örneğini vereceğim : amerika bugün sevsekte sevmesekte istesekte istemsekte dünyanın süpergücü. ekonomisi çöktüğü zaman bile amerika ayakta 1929 da başlayan ve 3 yıl süren büyük bunalım yıllarında geçirdiği yıkımdan sonra neredeyse hiç büyük çapta bi etki görmedi .amerika bugün süpergüçse şayet bu hemen amerika kurulur kurulmaz olmadı. amerikanın bugunkü durumuna gelebilmesi 400 yıl sürdü. Biz henüz 100 yaşımızda bile olmayan genç bir cumhuriyetiz. Amerika tarihine bakarsak amerika bizim yaşımızda bizim şu anki durumumuzun onda biri kadar bile değildi. Ancak biz çok iyi bir büyüme ile ilerliyoruz. Ekonomimiz şu anda dünyanın en büyük 12. ekonomisi önümüzdekilerin hiçbirisi bizden daha genç devletler değiller. Şimdi düşünüyoruz eğer bizim bu zamana kadar yaptıklarımız gelecek vaad ediyor olmasa . ve bizim ekonomimiz kötü olsa hiç bir firma parasını ve emeğini altyapısını riske edip bizim ülkemizde yatırım yapmak istermi? elbetteki istemez. Bu bağlamda baktığımız zaman özelleştirmelerin bizim için önemi amerika için olan öneminden daha fazladır. Devlet kendi imkanlarını sadece yatırıma yönlendirse bile bu güç ile dünyanın birinci ekonomisi olmayı sağlayamaz. Büyümenin ve gelişimin ana motoru daima özelleştirmeler olmuştur. Bizim önümüzdeki 11 ülkeden bir tanesi japonya . Japonyada sağlık sistemi dahi özelleştirilmiş durumda ve halk bunu desteklemişti. Japonya limanlarını özelleştirdi japonyada iletişim hizmeti veren 5 ana firmanın altında 18 alt firma var. ve hepsi özel fakat japonya bugun bizim 10 katımız internete bizim onda birimiz ücrete ulaşıyor. Ruandaya bakacak olursak telefonla görüşmenin dakikası 500 Ruanda doları takriben 5 USA dolara yakın bi fiyat.. ve Ruandada bir tane bile özelleştirme yok.
- Hizmet Sektörü açısından : Firmalar iş tipine göre , mal üreten ve hizmet üreten firmalar olarak ikiye ayrılır. Mal üretenler adındanda anlaşılacağı üzere somut el ile tutulabilen ürünler sağlar piyasaya. Hizmet üretenler ise iletişim, ulaştırma,temizlik vb. hizmetleri sağlarlar.Mal sektöründe insan gücü git gide azalırken teknoloji daha etkin rol oynar .Hizmet sektörü insan ilişkilerine dayalı olduğu için teknoloji ilerlese bile insan ilişkileri ve insan istihdamı her zaman geçerlidir.Mal üretim sektöründe seri imalat söz konusudur ama hizmet sektöründe seri imalat söz konusu değildir. Bire bir hizmet esastır. Bunun için istihdama katkısı hizmet sektöründe mal sektörüne nisbeten azalma yerine artış gösterir. -
9.
0sabah sabah nerden buldun bunu aq neyse reserved okuyup döncem
-
10.
0la oğlum adam bu kadar yazmış ben de okuyamam ama up up
-
11.
0özelleştirmelere laf eden yokki zaten öburda sorun olan neden yabancılara özelleştiriliyor.
-
12.
0ozet felan gecme amk sakirtlerinden biri iste
not:simdi iste siz boylesiniz direk sakirt diye yapistirin felan yazacak . -
13.
0özet geç bin
-
14.
0okumadım.
-
15.
0@13 kapitalizmin amk.
ama şuanki düzen bu bunu bir anda değiştiremezsin.
akp gelmeden önce abd nin köpeğiydik
şimdi ise abd yanlısı politika izliyoruz.
-
ucan kedi silik yesin
-
habiscan bromun çaylağı açılmalı derhal
-
kıçına ampulu kırmadan sokan kişiye
-
iki çocuk annesi bir kadınla beraber olmustum
-
sabah akşam osbir çekip ferre izleyen
-
ekran parlaklığını 0 yaptık
-
internetteki bilgi kaynağı ekgibliğini
-
konstant dayı sana gibisirken foti atmıştım
-
smm panel hizmet adresimiz
-
makatına makatat sokmuş
-
on kişiyle tek gecelik çakışmış kız mı
-
allaha inanan şizofrenler eksilemiş
-
hamam böceğini öldürdüm
-
yeni dexer bumuş
-
bugün redbulla verdiğim para 500 tl
-
abi bu nedirrrrrrrrrrrr
-
xanax yazmayan doktor
-
erkek halim bile becerilmek isteyen renkte
- / 1