öğrenci evindeki kmşu kızını siktğm hikayem

ona soğuk davranarak hislerimi belli etmem gerekiyordu. ama o artık bana kanka demeye bile başlamıştı. bende oluşturduğu yaralardan haberi olsa acaba ynede dermiydi. sevgili arayışlarına geçmesi beni çok tedirgin ediyordu.

ondan zamanla uzaklaştım yokluğumu hissetmesi için elimden geleni yaptım. arkadaşlarla okulun kahvesinde batak oynarken yanımıza geldi. sonrada bana bişey dieceğini belirtti. bende kalkıp onunla kahveden çıktım.

duygu-yeni ortamlar buldun tabi unutulduk
ben-ne alakası var ya
duygu-ne kadar adi olduğunu kısa bi sürede belli ettin
ben-duygu ayıp ediyosun pişman olacağın şeyleri söyleme
duygu-sen şerefsizin tekisin(bağırarak)

çok şaşırdım böyle bi tepki vermesini beklemiyodum.

ben-duygu ağzını topla!!
duygu-sen kimsin ya toplamazsam nolacak?

ben-suçlu sensin
duygu-nedenmiş o
ben-bana sürekli hoşlandığın çocuklardan bahsediyosun arkadaş olduğumuzumu sandın seni arkadaş olarak hiç görmedim
bunu söylerken bağırıyordum

sonra duygunun sınıfından iye tahmin ettiğim bi grup haykırarak gülmeye başladı
duyguysa bana şaşkın şaşkın bakarak

d-ben sana şaka yapmıştım
ben-ne?
duygu-aslında sana kızgın falan değildim sadece dalga geçmek istedim. yane seni sinirlendirmek. biz arkadaşlarla hadi birine saralım dedikte. şok oldum özür dilerim benimle ilgili düşüncelerini değiştirene kadar görüşmesek iyi olacak

kendimi rezil hissediyordum. hani derler ya züt gibi kaldım dye işte aynen öyle. insanlar bana gülerken ben evin yolunu tuttum. arkadaşlarımın hepsini tersledim. kmseyi istemiyorum dedim. eve girdim ve düştüğüm durumu sonrasındada duygunun bana olan tavrının bana verdiği kırıcı şoka nası dayanacağımı düşündüm. insanların yüzüne nası bakacağımı bilmiyordum.

1 hafta boyuna evden sadece ekmek ve başka gıdalar almak için çıktım. ertesi hafta ise ekmek almak için çıktığımda gözüme son model bi passat belirdi. bu arabaya ilgim olduğu içinde onu izledim. araba yaklaştıkça benim karnıma ağrılar girmeye başladı. arabanın önünde oturan kız dikkatimi çekti. yanındada lavuğun teki vardı. midemin bulandığını hissettim. başımın döndüğünü içime giren o en iğrenç sıkıntının iyice farkına vardım. kendimden tiksindim. sonra kuruyemişe girip kapının önünde duran çifte baktım. bu iki çift tutkulu bi şekilde 3-4 saniye öpüştükten sonra kız arabadan indi. evet duyguydu. öyle güzel giyinmiştiki onu ilk kez görsem yne aşık olurdum. gözlerim öylece oraya bakakaldı. sonra lavuk bana el kol hareketi yapmasıyla kendime geldim. duyguda bana doğru baktı. lavuk arabadan çıkıp bana doğru hızlıca yürürken benim gözlerim duygunun üzeindeydi. lavuk bana

-ulan insanmısın sen ayıp şerefsiz herif.
ben-anlamadım
duygu-burak tamam tanıyorum onu
burak-bu heriften uzak dur duygu cinayet işletme bana
ben-kolaydı
burak-çık lan dışarı(bu sırada kapıda aadamlar çocuğun içeri girmesini engelliyor)

ben sadece bakıyorum. lavuk bana oradan atıp tutuyo. en sonunda onu yolladılar. duygu bana sadece bakmakla yetinip içeri girdi.

tınlayan varmı lan

aşk hayati olaylar dışında erkeği ağlatıcak tek unsur. merdivenlerden çıkarken mal gibiydim. ağlamıyacaktım. bi yandanda içimden ağla ve boşal rahatlarsın dyodum. ama ağlarsam eğer kendime kızıcaktım. beni ağlatanlardan intikam almak isteyecektim. ama sevdiğim bi kızdan nası intikam alıcaktımki. ağlamam gerekiyordu. ama ben bunu başaradamadım. arkadaşımı aradım ve ondan özür diledim. son dönemde sürekli terslemiştim. kısacası dertleşmem gerek diyip onu çağırdım. sonra aşağıdan litrelik vodka alıp sofrayı kurdum. içerken bi yandan içimdekileri döküp bi yandanda ağlıyorum. bütün gece dertleştik.

arkadaş beni ertesi gün okula gitmeye ikna etti. utanması gerekn o falan diyip kanıma girdi. aslında haklıydıda. ertesi gün okula gidicektim.

okul kapısından girdiğim anda sanki bütün herkesi bana baktığını hissettim. aslında hiçte öyle değildi. kimsenin umrunda falanda değildim. zaten beni tanımıyolardıda. neden bu derece paranoyak oldğumu anlayamamıştım. çok çok 30-40 tane salağın dalga nedeni olmuştum.
kızların bana ilgisi çığ olmuştu. bana iyi olup olmadığımı sorup durdular. bu ilgi hoşuma gitmişti. zamanla kızlar bunu bana sorduğunda artık kendimle dalga geçer bi hal almıştım. kızlara fazla şikayetçi olma her an aşkımı ilan edebilir bile diyebiliyodum. kendimi bulmuştum.

herneyse duyguyla karşılamam ertesi gün oldu. tabi buna karşılaşmak denirse. burak lavuğu çoktan playboy damgası yemişti. duyduğuma göre okulun her yerinde duyguyla yiyişip her defasındada niyetini belli ediyormuş. keşke bende gibici bi şekilde yaklaşsaymışım dedim kendime.

onları gördüğümde yne karnıma sancılar girdi. 2 çift dudak birbirine yapışık bi halde dans ediyorları.

beyler maç dolayısıyla bi süre yazamayacam ama hikayenin sonunu getiricem. bu yüzden sabunları ve peçeteleri hazırlayın

tınlayan kalmadımı la

anlatıcam lan ama maç var

geldim beyler

ap ap ap

ben her gece evde içerken burak duyguya kaykay yapmasını öğretiyordu kanımca. benim için namus meselesi falan dert değil elbet olacak benim derdim duygunun o lavuğu sevmesi.

zamanla moralim yerine geldi. onu çok sevsemde artık ona hiç belli etmiyordum. işte o sıralarda beynimde tilkiler vuruşmaya başladı beyler. artık intikam için kendimi bileyliyordum. en sonunda babamıda ikna eder oldum. o evden ayrılıp arkadaşların evine geçmeye karar verdiğim zaman okula uzak bi bölge olduğu için babam bana araba almayı kabul etti. buu benm için ekstra bi heyecandı panpalar. ama sırf o lavukta var die passatımı alamadım. bende playboy taktiği uygulayıp babama kırmızı bi a3 aldırdım.

panpalarım devam ediyorum işte ben yarı yolda bırakmam rahat olun

hem gece gece daha iyi gider

ahım şahım bi yakışıklılığım kesinlikle yok. ama sempatikliğim ve bunu çok iyi taşıyan tipim sayesinde arkadaş ortamlarının aranan ismi olmayı başardım. sene başı yaşadığım talihsiz olaylar serisini artık bi kenara atmıştım. kendimi okulda popüler etme gibi bi niyetimde yoktu sadece istediğim gibi hareket ediyordum. rahatça özgürce. a3ümün içinde kendimi daha bi özgüvenli hissetmeye başladım. aslında bakarsanız araba kavramı benm için sadece ayağımı yerden kesmekten ibaretti.

artık duygudan soyutlamıştım kendimi. bu sıralarda eve atıp bastığımız kızların haddi hesabı yok panpalar. ama hiç bi zaman ciddi bi ilişkide yaşamadım. kalbim duyguya aitkende olabiliritesi yoktu.

bahar gelmişti artık. herkesin sevdiği bi çocuk olmak kadar gurur verici bişeyde yok. duyguların benm ismimi her an duyduklarına eminim dyebilirim de. arkadaşlarla langırt oynarken duygu yanımıza geldi. ben hemen güleryüzlü ifademi takınıp hoşgeldin dedim. bütün soğukkanlılığımı o an için saklamış gibi bende bu günü bekliyordum demek artık eminsin.
duygu-evet seni doğrusu özledim
ben-gel langırta ozaman

dıbına kodumunun kızı ağzına sıçacağımdan habersiz dediklerime kandı.
ben-sevgilin kıskanç bi tip dayak yemek istemem
duygu-aslında bakarsan onun olmadığı bi zamanı seçtim burada değil
ben-çakal seni

duyguyla seyrekte olsa konuşuyorduk. evden neden taşındığımı anlattım. arabamı bahane ettim tabikide. onu artık umursamıyormuşum gibi yapıyordum. kendi arkadaş ortamımda güzeli çirkni karışık kız arkadaşlarımla olan samimiyetimi gördükçe kıskandığına emindim. hatta bi kere onla göz göze bile geldim ve tatlı bi gülümsemeyle karşılık verdim. paranoykamıydım bilmiyorum ama o kıskanıyordu.