-
26.
+8"Özgür birisi olarak ölmek, özgür bir insan olarak yaşamaktan çok daha değerlidir arkadaşlar.Bu sözü düşünd.."
"Hocam çıkabilir miyim?" diyip bu dönem ikince kez kusma numarasıyla dersten çıkmıştın. Böylece hocanın hayır deme bile fırsatı olmuyordu. Dün ki alkolden sonra evde bulduğun kısırı yiyip bir paket sigara bitirince midendeki yanma kusmana neden olmasa da derse odaklanmanı kesinlikle engelliyordu.
Dolmuşa atladığın gibi eve gittin. Yolda gördüğün zütü başı açık kızları hafızaya attın 31 malzemesi olarak. Vardığında telefonunu şarja takmanla kapanmış telefonun yavaş yavaş açıldı. Açılırken telefonun ekranında sana her zaman ısırılmış bir zütü çağrıştıran sembol beliriyordu. Elma olduğunu üstündeki yaprak olmasa kabullenemezdin.
1 YENi MESAJ
Gönderen:Tuğçe Kuzen
"Kuzen şu zütüne cam kavanoz sokan dayının linkini atabilir misin?"
Zaten notlarda kayıtlı olan linki hemen yollayıp yatağa uzandın. Midendeki yanmayı boşalarak geçirmeyi ümit ettin fakat elin gibindeyken mayışıp uyuyakaldın. Telefonun çaldı
BAŞ KOYMUŞUM TÜRKiYEMi...
"Alo" dedin yabancı numaraya göz ucuyla bakıp açar açmaz.
-Kardeşim ben Umut, nasılsın?
+Çıkaramadım kardeş pardon
-ahahah kardeş eniştenin kardeşini tanımıyor musun ya?
+Ha tamam bildim bildim noldu umut? (Amınkoduğumun yavşak gülüşlüsü babam bile ödemeli kayıtlı sen kimsin yannan dikeni)
-Kardeşim iki tarafın gençleri partinin düğünün kalabalıklığında kaynaşamadı. Birkaç kişi iki günlüğüne bizim yaylada toplanalım diyorum. Bizden ben geliyorum.Şeyma, Muzo geliyolar sen okeylersen Tuğçeyi aricam
+Ha okey ya haftasonu bana uyar dedin sahteden görüşürüz diyip güldün ve uyumaya çalıştın.Şeymanın düğündeki elbisesi. Gözlerin kapalı dalmak için uğraşıyordun.Şeymanın kendi kalp ve beyne sahip zütü. Uykuya dalıyordun şimdi.Şeymanın dans ederken elips çizen kıvrak zütü. Yatağında doğruldun ve boş duvara baka baka sertçe asılmaya başladın -
27.
+8Mutfağı ve ardından odayı çınlatan bir "dinngg" sesiyle bölündü bu selamlaşma merasimi.
Şeyma alt dudağını ısırıp yüzünün önüne düşen küçük kıvırcıklarını eliyle arkaya itip "bim pizzalarııı" diyerek mutfağa koştu.
Ozanla bir süre Dar anüslü şeymanın zütünü izleyip göz göze geldiniz.Çocuk sana "abi bu kızı spartacuse Daranüslü Şeyma diye koy bütün bölüm gibişsin" der gibi bakmıştı.Çantalarınızı diğerleri gibi odanın bir köşesine yığıp oturdunuz. Masa olmadığından yer sofrasını kurdu hemen Tuğçe kolları sıvayıp.Önceden alınan içeceklerle birlikte nefis italyan lezzeti bim pizzaları hızlıca tüketildi.
Herkesin aklında sorun olarak görmediği fakat merak ettiği tek bir soru vardı.
Herkes birlikte burada mı yatacaktı? -
28.
+8Karanlık çöktüğünde herkes pijamalarını giymiş yayılmıştı. Muzo ve Ozan yan yana oturmuş ağızları dolu dolu birbirlerine minecraftta yaptıkları şeyleri anlatıyorlardı.
"Aynen aynen abi ben de yapmıştım onu.Sen güneş yaptın mı?"
"Yaptım oğlum sarı bloklardan işte"
"Abi biz kanal açıp youtubeye mi koysak?"
"Olabilir ha sen şeyi yaptın mı?"
Diye sonsuza kadar uzayabilecek gibko bir muhabbetin içindeydiler.
Sen Dar anüslü Şeyma ve Tuğçeyle yılan yiyen peygamber devesini tartışıyor bir yandan da bu konu üzerinden dar anüslü şeymayı nasıl tahrik edebilirim diye düşünüyordun. Umut ise o an ortalıklarda yoktu.
Evden çıkmış ve odunluğun yanına gitmişti kimseye sezdirmeden
-Umut hayatım orada mısın?
+E e evet hayatım hayatım
-Ohh. Seni kaybetmekten korkuyoruz.Biz hazırız sen hazırladın mı herşeyi?
+Hı hı
-Ama akıllı olmalısın tamam mı? Her ayrıntıyı iyi hesapla.Biz sana yardım edeceğiz balım
+Ta tamam balım tamam balım
Kafasındaki ses vücudundan çekildiğinde gözlüğünü düzeltti Umut. Hızla yukarı çıktı ve eve girdi. -
29.
+8Tuvalete girip çişini yaptın, sessiz işeme noktasına başarılı nokta atışlarıyla tamamladın ve elini yıkamak için musluğu açtın.Su soğuk olduğu için sadece parmak uçlarını değdirip çektin bir kaç saniye.
Bu Tuğçeden öğrendiğin bir taktikti. Daha sonra parmak uçlarıyla bütün elini nemlendiriyordun ve kimse yıkamadığını anlamıyordu. Umut telefonundan Suzan Kardeş&Cem Yılmaz-Ah bu gönül şarkıları adlı parçayı atmış odayı dolduruyordu. Muzo ve Ozan kendi aleminde ve siz kendi aleminizdeydiniz.Şeymanın amı pijamasından ha belli oldu ha belli olacak diye bekliyor ard arda bakışlar fırlatıyordun. Tuğçe bacaklarını dizine koymuş uzanıyordu sen de ayak parmaklarıyla oynuyordun.
Millet ufak ufak esnemeye başladı konular illuminati, uzaylılar ve kuranı kim yazdı konularına kayarken -
30.
+8"He indik indik işte yol çatı böyle çakıl dökülmüş"
"Doğru mu gelmişiz" dedi Tuğçe. Aldırmadan devam ettin.
"Tamam hadi hadi bekliyoruz" dedin.
Çok geçmeden gümüşi bir corolla hızla gelip önünüzde durdu.Öne oturdun ve tokalaştın umutla. Gümüşi corolla seri bir u çizerek geldiği yoldan sıklaşan ağaçların arasındaki yolda kayboldu.
iki de bir dikiz aynasından Ozan ve Tuğçeyi süzüyordu." Süper bir grup olucaz" ya diyordu söz aralarında. Acımasızca çakıyordu sübliminali bilinç altlarınıza. Grup mu istiyor lan bu yavşak diye geçirdin içinden eve gidene kadar.
Epey bir yukarılara çıktıklarında toz pembe bir evin altına parketti Umut. Aslında kolonlar ile yerden yükseltilmiş tek katlı bir evdi fakat alt kısmında kalan boşluk odun deposu ve park yeri olarak kullanılıyordu.Ev tek ve geniş bir odadan ibaretti mutfak haricinde. Sanki grup yapmak için özel seçmiş diye düşündün.Dar anüslü şeymayı gördüğünde ise iyi ki bu evi seçmiş diye parıldayan gözlerle baktın umuta. Kıvırcık saçlarını uçuşturarak yaklaşıp elini sıktı. içinden senin ağzını yüzünü ananı avradını giberim derken o sana
"Ben şeyma. Partide tam tanışamamıştık ayık kafayla tanışalım şimdi ahaha" dedi -
31.
+7içinizde "anne" diye ağlayam tek kişi Ozandı.Çocuk olmak bu sanırım diye düşündün.Siz sadece birer tutsaktınız o ise aynı zamanda çocuktu. Akli dengesini yitiremenin eşiğinde olan Dar anüslü şeyma kardeşinden başka yöne bakmıyordu. Muzafferin ayağından akan kanlar kurumaya başlamıştı.
"Abla benim kakam geldi" diye bağırdı Ozan. Ellerini arkasında birleştirmiş deliğini sıkıyor elleriyle de buna yardımcı oluyordu. Fakat uzun zamandır sıkıyordu ve artık son demleriydi.
Umut içeri girdi. Ensesinden tuttuğu şey birkaç günlük yavru bir köpekti. Elinde size doğru sallayıp "işte başlıyoruz" dedi.
Bir bisturi aldı kutunun içinden. Kabından çıkarıp muzafferin mesanesinin biraz üstüne sezaryen gibi kegib açtı. Artık daha fazla konuşuyordu annem dediği şeyle ve şevki git gide artıyordu.
Şimdi köpeği canlı canlı açtığı küçük delikten muzafferin içine itiyordu -
32.
+7Bisturinin nezaketinden sıkılmıştı Umut.Bu doğal, vahşi bir doğum olmalıydı, ameliyat değil.
Muzafferin testislerini bacak arasıyla birleştiği yerden kesti. Bıçak kanlı elinden kayıp düşüyor alıp tekrar kaldığı yerden kesiyordu.
Ozan artık ağlamıyor, sadece tavana bakıyordu. Umut kestiği parçaları fırlatıp atarken sen her parçada karnında bir köpeğin kıpırdadığını hissediyordun.
Ozan ellerini kaldırıp zinciri tuttu. Arkası dönük olan umut muzafferin mesanesini oyup yavru köpeğin çıkabileceği kadar genişletmeye çalışıyordu. Yavru köpeğin ciyaklamaları duyulduğunda "işte" dedi umut "işte" "bir insan yavru bir köpek doğurabilir.Hem bir erkek köpek" dedi kucağında tutarak. Ozan tırmandığı zincirin yarısını geçmişti. Eğer tavana çıkabilirse hepinizin zincirini kancadan çıkarabilirdi.
Umut yavru köpeğe son bir kere baktı."şimdi onu geri koyuyorum ki uyusun" dedi. Sizi unutmuşçasına köpekle ilgileniyor ara sıra annesiyle konuşuyordu.
Şimdi ozan kendi kancasını çıkarıp ince borudan seninkine doğru gelmeye başladı. Kolları titriyordu ama dayanabilirdi asılı kalmaya. Tuğçe bir ozana bir umuta bakıyordu.
"Hadi" diye gürlüyordun içinde.
"Hadi bir metre daha" -
33.
+7Üzerindeki halsizliğin, kaslarındaki sertliğin bir tarifi daha yoktu. Sanki kemikleşmiştin. Yanına bile dönemiyordun. Boynundaki tasma doğrudan bir zincirle tavana asılıydı. Zincir 10 santim daha kısa olsa havada asılı kalacak ve ölecektin.Oda tamamen siyaha boyanmış tek bir penceresi bile olmayan kasvetli ve yer yer konulmuş düşük ışıklı aydınlatmalarla loş biryerdi. Parmaklarını oynatmaya çalıştın, kırılmış gibi ağrıyorlardı ama sağlamdı. Gözün köşedeki karaltıya ilişti. Umut olduğunu zar zor seçebildin.En köşeye gidip duvara dönmüş, gözlerini tavana dikmiş bişeyler fısıldıyordu. Yavaş yavaş zincir sesleri arttı .Hemen yanında Ozanı farkettin.
Ve yanında Tuğçeyi. Daha sonra Muzaffer ve de Dar anüslü şeymayı. Henüz kendilerine gelmemişlerdi. Sadece yüzlerini aydınlatan ışık bilerek yerleştirilmişti. Aralardaki mesafe zincirlerin boyunu aştığı için temas imkansızdı.
Bu odada hiçbirşey tesadüf değildi -
34.
+7Sanki daha önce yaşadığın bir andı bu.Umutun kanlı elleri boğazını tüm gücüyle, tüm deliliğiyle sıkıyordu.Sen ise bileklerinden tutmuş baskısını azaltmaya çalışıyordun.
Birşey ekgibti burada, hiç ciks yoktu. Bunun üzerine kurduğun masal bitiyordu. Ozan hala sallanıyordu. Ağzından kopmuş dilinin kanları akıyor, yuvalarından çıkmış gözleri zincir sallandıkça tüm odayı tarıyordu.
"Defalarca ablanın içine girdim" dedi Umut.
"Babam da defalarca içine girdi"
"Sol kalçasındaki doğum lekesini ısırırken bir yandan arka deliğini parmaklıyordum. Ablan sadece liseye gidiyordu,ve ben sadece 12 yaşındaydım."
Ablanın sol kalçasındaki doğum lekesini sana Tuğçe söylemişti ama yine de inanmıyordun.
Yine de itiyordun şimdi bileklerini.
"Ve şuan onu evsizler, yabancı insanlar hatta turistler gibecek. Daha sonra ablan sözünü tutacak ve anneni abime sunacak. Daha sonra bana"
Umut artık kahkahalar atıyor çılgınca gülümsüyordu.Üstünden bir hamlede attın ve yumruğunu suratına indirdin. Kırılan camı gözlerine batmasına rağmen hala gülüyordu.
"Ne yaparsan yap ben artık ailedenim" dedi
"Beni çağrıyorlar" dedi kanlı göze aldırmadan.
Ondan daha güçlü sıkıyordun boğazını.
Hırıltılı kegib kegib seslerle konuşmaya devam etti ama artık anlaşılmaz boğuk kelimeler çıkıyordu. Gözleri yuvalarında ters döndü ve soluğu kesildi. -
35.
+7Ayağa kalkıp Tuğçenin yanına koştun. Anahtarları alıp tasmasını açar açmaz kollarına düştü.
Nefes alış verişin zayıf ve hiç takatin yoktu. Umutun tişörtünü çıkardığın gibi Tuğçenin bacak arasına koydun.
"Bastır" diye bağırdın.O ise sadece boş bakışlarla tavanı izliyordu.
Bacak arasına sıkıştırıp kucağına aldın.Dar anüslü Şeyma hep öyle kalacaktı artık. Yüzündeki morluklara bakılırsa uzun bir süredir ölü olarak izlemişti kaosu. Omzuna aldın Tuğçeyi şimdi ve tek elinle muzafferin parçalarını kazıyarak yavru köpeği çıkardın içinden.
Ensesinden ısırıp duvara sabitlenmiş soluk yeşil merdivenden çıkmaya başladın. Tüm gücünle kapaği ittin. Hemen evin altındaki odunluğun arkasındaydın şimdi. Güneş hala gökyüzündeydi, dünya hiç değişmemişti. Köpeği bırakır bırakmaz birkaç adım attı ve kıvrıldı ileriye, ağlıyordu.Tuğçeyi de çıkardın ve kendin çıktın.
Kapağı kapattın ve Tuğçenin gözlerinin içine baktın. Kanlı tenine, kirlenmiş yüzüne rağmen akan gözyaşları hala şeffaf, tertemizdi.Sen de ağlıyordun.Çatlayıp kanamış dudakları açılıp kapanıyordu bir yandan bastırıyordun kanın durması için. Göz bebekleri boş bakışlardan ayrılıp senin gözlerine kilitlendi. Anlaşılır anlaşılmaz bir sesle
"Kuzen öpücük" dedi ve gözlerini kapattı -
36.
+6Bu gece sadece iki amacın vardı. Birincisi uyumamak çünkü uykunda osurmaktan korkuyordun.
ikincisi ise mümkün olduğunca Dar anüslü şeymaya yakın biryerde uyumak.
Sadece iki kanepe olan odada kızlar kanepelerde erkekler ise yerde yatacaklardı. Yataklar kuruldu. Sırasıyla Ozan, Muzo,Umut ve sen yanyana yerleşmiş birkaç dakikalık yatak muhabbetinin ardından herkes uyumak için çenesini kapatmıştı.
Gözlerin kapalı ciksi şeyler düşünerek kendini uyanık tutuyordun.Önce iki sene önceki yılbaşında zil zurna sarhoş olduğunuzda başını Tuğçenin memelerine gömüp kokladığın anı düşündün. Sonra bunu lise son sınıftayken biyoloji labaratuvarında gibinin tamdıbını ağzına alan birinci sınıf kızı arttırarak devam ettirdi.Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordun ki Umut ayaklandı. Uyuma numarası yaptığın için net göremiyordun ama ağır adımlarla odadan çıkıp gitti. Aradan zaman geçmesine rağmen tuvaletin ya da mutfağın ışığı yanmamıştı -
37.
+6"Annem yorulduğunuzu söylüyor" dedi Umut.
"Korkarım hepinizi çözüp bileklerini kırmalıyım" dedi.
Kendini hazırladın. Yanına yaklaştığı anda ellerinle zincire asılacak ayaklarınla boynundan yakalayıp boğacaktın. Sonrası ise cebine koyduğu anahtarları ayak parmaklarıyla almaktan ibaretti. Ozan korkuyka "abi" dedi sana bakarak. Umut uzun bir diyologa girmişti şimdi.
Sonra yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Küçük bir çocuk gibiydi konuştuğu şeyin karşısında.Ses onun hassas noktalarına verdiği zevki geri çekerken yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silindi.
"Annem size insanların köpek doğurabileceğini göstermemi istiyor" dedi. Hızla diğer karanlık köşeye gitti ve uzun kollarıyla daha önce karanlıkta görmediğiniz soluk yeşil merdivenden yukarıya tırmandı. Aynı renkteki kapağı açtığında boşluktan içeriye sıcacık bir ışık demeti süzüldü.Çıkıp kapağı tekrar kapattığında ise oda aynı kasvetli canavara dönüştü -
38.
+6Adam, evsize içinde kadının bilmediği miktarda para olan bir zarf verdi. Kadın yorulmuştu fakat bacaklarını ayırmış morluklar, diş izleri içindeki vücudunu kocasına göstererek onu çağırıyordu. Mümkünse ölene kadar ciks yapmak istiyordu. Kocası onu saçından tutup sürükleyerek banyaya zütürdü ve suyu sonuna kadar açtı. Ilık su akarken gibinin tamdıbını hızlıca kadının ağzına soktu. Gözleri yaşarmıştı kadının, şeytani bir zevlke kalçalarına tırnaklarını geçiriyordu kocasının. Lisede tanıştıklarında daha penisi okşamayı bile bilmiyordu. Fakat şimdi bütün imkanlarını kullanarak fantezilerini gerçekleştiriyorlardı. Adam kadının ağzından çıkarttığında kadın bir süre yere bakıp sonra başını kaldırdı "köpeği de bugün istiyorum" dedi.
-
39.
+6Bir elinle hemen açılan yaranın üstüne bastırdın. Hıçkırarak ağlıyor bir yandan kanlar içinde kalmış eline tükürüp kan kaybından ölme korkusuyla yarana sürüyordun. Bunu sana ablan öğretmişti.Şimdi büyük ihtimal utanarak alışmaya çalışıyordu yatağına aldığı adama. Ozan korkudan altına işemiş yarı baygın şekilde ayakta kalmaya çalışıyordu. Yıkılmak imkansızdı en ufak bir alçalmada tasma boğazınızı sıkıyor aniden gelen bir nefessizlikle sizi kendine getiriyordu.
Umut
"Ben de öyle düşünmüştüm bi bi bi tanem" dedi ve tutup muzafferin serçe parmağını sertçe sıkıştırmıştı kesicinin ağzına. Birkaç kere hızlı hızlı açıp kapatmış anca o zaman koparabilmişti parmağı. Muzaffer çırpınıyor kaçmaya çalışıyor fakat en ufak ters harekette boğazını sıkan tasma onu çaresizce umutun önüne getiriyordu geri.Şeyma çıldırmışçasına çığlık atıyordu artık Tuğçe ise delirmiş gibi sana "birşeyler yap, bişey yap" diye bağırıyordu. Kimse kendinde değildir.
Şeyma muzaffere bakmak için vücudunu her çevirdiğinde zütünün arasına kaçmış kilotuna bir bakış atıyordun mutlaka. Sonra gözyaşları içinde bakıyordun çevrene.Bir kurtuluş arıyordun ama burası zekice tasarlanmış bir cehennemdi. Kurtuluş pek de mümkün görünmüyordu. Muzafferin iki parmağı daha ayaklarının önüne düştü.
Şimdi bir tane daha -
40.
+6Umut duvara dayanmış olan masasının yanına gitti. Size hiç bakmadan sandalyesine oturdu ve hararetle birşeyler yazmaya başladı.
"Telefonlarını ormanın içinde parçalayıp yaktım ve zincirlerin uzunluğuna göre aralarına mesafe koydum. Evet bizi bulamayacakları biryerdeyiz.Öyle miyiz? Ahh evet bizi bulamayacaklar çünkü biz yerin dibindeyiz biz evet evet öyleyiz ışıklandırmayı ayarladım ve gerekli olan her şeyi yanıma aldım. Ruhumu doyurmaya öncelikle muzafferden başlama kararı aldım."
-Umut
Umut birden başını tavana kaldırdı. Sessizce bekledin,bir ses aradın havada ve nefesini tutup bekledin. Diğerleri uyanıyordu git gide.
+e e efendim efendim
-Başlamaya hazır mısın çocuğum
+E evet e ef ef efendim ha hazırım.
-Hadi o zaman bakalım bize neler göstereceksin, unutma ailemiz seni dört gözle bekliyor.
Kafasındaki ses tekrar uyuşturucu bir his bırakarak kaybolmuştu umutun üstünden. Kendi kendine konuşmasını dinlemiş fakat tek bir anlam bile verememiştin. Kalbinin atış sesini duyuyordun ki umut avuç içi büyüklüğündeki demir bilyeyi alıp muzaffere doğru koştu.Bir kaç metre önünde durup son gücüyle fırlattı.
Demir bilye muzafferin kaburgasına çarptı ve büyük bir gürültüyle yere düştü. Depodaki herkes bir anda hıçkırıklar ve isyan eden ses tonlarıyla ağlamaya başladı. Umut ise tavana bakıp birşeyi duymayı bekler gibiydi -
41.
+6Evsiz adam genç kadını üstüne almış vajinasının içine iğrenç kokunu yayıyor ve çürük dişlerini değdirerek kadının boynunu emiyor küçük ısırıklar atıyordu. Kirli,katran gibi siyah tırnakları kadının bembeyaz pürüssüz teni üzerinde izler bırakarak geziyor ve daha sonra kadının doldun dik göğüslerini sertçe okşuyordu. Parmaklarıyla irileşmiş dik meme uçlarını sıkarken kadın arka deliğinde evsiz adamın temposuna uyarak git gel yapmakta olan kocasının elleriyle moraran kalçarını parçalarcasına sıkmasından acı ve de beraberinde müthiş bir zevk alıyordu. Nişanlıyken kurdukları bu evsiz fantezisi şimdi kusursuz bir şekilde gerçekleşiyordu.
Orgazm olurken evsiz adamın dilini ağzının içine aldı ve emerken içindeki iki erkeğini de boşalttı -
42.
+5Guzel bir sey geliyor sanki
-
43.
+4Kardesim bütün hikayelerini okudum cok iyisin ama inşallah bu hikayenin sonunda ölmezsin *
-
44.
+4Ananın am*nı s*kem yok böyle bi hikaye. takunu yiyim devam panpa
-
45.
+3sen insanmısın dıbına koyim
kitap yaz okumayan orosbuçocuğu
devam et şu hikayelere taşşağını yiyim
başlık yok! burası bom boş!