+11
-7
ÖZGECAN VURMUŞ! Bağlantı yoluna ilerlerken, 'senin niyetin ne, neden bu yola girdin' dedi. Ben de 'size otobana gireceğimi söyledim. Az ileride gişeler var' dedim. Daha sonra bağırarak konuşmaya başladı. Arkadan eliyle başıma vurdu. ilk vurduğunda ona karşılık vermedim. Tartışmalarımız Kaleburcu köprüsüne kadar devam etti. Hatta gişeler de görünüyordu ve kendisine gişeleri de gösterdim. Bağırmaya devam edince, 'tamam, sus' diyerek köprü üzerindeki kavşaktan geldiğim yola geri döndüm. D-400 karayoluna giderken, yüksek sesle hala 'neden buradan gidiyoruz' dedi. Ben de 'gıcıklandın sen, normal D-400 yoluna iniyoruz' dedim. Daha sonra bana ikinci defa vurdu ve boynumu tırnaklarıyla çırmaladı. Dikiz aynasından biber gazı çıkarttığını ve sıktığını gördüm.
BiBER GAZI DENK GELMEMiŞ Eğildim ve bana denk gelmedi. Eğilerek frene bastım ve aracı yolun kenarında durdurdum. Kapıdan inerek yan kapıdan arka tarafa geçtim. Araç otomatik kapı olduğundan yolcular tarafından açılması imkansızdır. Kapıyı açtım ve içeri girer girmez yüzümü çırmaladı. AYAĞIMIN TABANI iLE VURDUM Buna çok sinirlendim ve iki elimle saçından tutarak itekledim. ikinci ve üçüncü koltuk arasına düştü. Bana saldırmak için geri kalkarken, ayağımın tabanı ile karın ve göğüs bölgesine iki üç defa vurdum. Belki bir tanesi de yüzüne gelmiş olabilir. Tekrar yerden kalkmak isterken, boyun bölgesinde kan gördüm. Bunun üzerine tekrar bir tekme daha vurdum. Bu defa orta koridora düştü. Muhtemelen düşerken kafasını bir yere çarpmış olabilir. Orasını bilmiyorum. Koridorda hareketsiz baygın yatıyordu. Ben de şoför koltuğuna binerek hareket ettim. D-400 karayoluna indiğimde hala yerde yatıyor, hiçbir tepki vermiyordu. KONUŞMAK AMACIYLA Şoför mahalinden arkaya geçmemdeki amacım bana vurduğundan dolayı ya arabadan indirecektim ya da konuşmak amacıyla arka tarafa geçtim. Bayan ile cinsel ilişki amacım yoktu. Otopsi raporunda da bu durum ortaya çıkacaktır. D-400'e indiğimde bayanı yolda indirecektim. Ancak panik yaptım ve aklıma gelen arkadaşım Fatih Gökçe'yi aradım. 'Başım belada, neredesin, görüşelim' dedim. O da bana nerede olduğumu sordu. Biz konuşurken bayan ayağa kalktı, aynadan gördüm ve bir anda görünce refleklse elimin tersi ile itekledim, düştü. Bu sırada telefon açıktı ve konuşmaya devam ettik. Ben de kendisine dörtyol ağzına gel dedim. Ne oldu diye sorunca gelince konuşuruz dedim. 5-6 dakika sonra Doğan marka araçla, ismini bilmediğim bir arkadaşıyla geldi. O araç Fatih'i bıraktıktan sonra bir süre orada kaldı ama yanımıza gelmedi. Fatih gelince, 'kavga ettik koridora düştü, kalkmayınca panik yaptım, aklıma sen geldin' dedim. O zamana kadar öldürmeye de niyetim yoktu ve ölü olup olmadığını bilmiyordum. Kapıyı hafif açıp, yerde yatan şahsı Fatih'e gösterdim. Fatih, arkadaşının yanına gitti ve onu gönderdi. Sonra benim arabaya bindik. Fatih, 'sessiz sakin bir yere gidelim, üniversitenin oraya gidelim' dedi. Yolda giderken konuşuyorduk. Fatih 'ne yapalım' dedi. Ben de ona sordum. O da 'ya bir yere atacağız ya da iz kalmasın diye yakalım' dedi. Yolda, az önceki arkadaşını aradı ve 'Üstünde 5 milyon var mı, 1 litre benzin al, üniversitenen oraya gel' dedi. 5 dakika sonra şahıs geldi. 20.45 sıralarıydı. Arabadan inmedim, Fatih benzini alıp getirdi. Bana, 'ben de evimden arabamı alayım' dedi. Doğan marka araca bindi, onlar önde ben arkada Tarsus ilçe merkezine hareket ettik. Fatih'in evinin önüne geldik. Ben, 'Eve gideceğim, yengen merak etmesin, sen de eve gelirsin' dedim. Evimin yakınına gittim. Seyir halindeyken babamı telefonla aradım. Dışarı çıkmasını söyledim. 'Önemli değilse pijamalıyım, çıkmayayım' dedi. Ben de önemli iki dakika çık dedim.
iki dakika sonra yanıma eşofmanlı olarak geldi. 'Kavga ettim, öldü mü kaldı mı bilmiyorum' dedim. Babam şaşırdı kaldı. Babam, 'Hastaneye zütürelim, baktıralım' dedi. Ben de 'Fatih gelsin, ona göre konuşuruz' dedim. Panik halindeydim. Babam, 'sokağın başında durma, evin oraya gel' dedi. Babam, ben ve halamın evi yanyanadır. Saat 21.30 sıralarıydı. Eve girdim. Babam arabanın önünde bekledi. Pantalonumu çıkardım, eşofman giydim. Elimi yüzümü yıkadım. Eşim yüzüme ne olduğunu sordu. Kavga ettiğimi söyledim. 1-2 dk oyalandıktan sonra Fatih'e gideceğim diye evden çıktım. Birkaç dakika sonra Fatih Mazda aracı ile geldi. Ben babam ve Fatih'e 'ne diyorsunuz, ne yapalım' dedim. Babam, 'fazla geç olmadan hastaneye zütürelim' dedi. Fatih, 'ölmüşse veya hastaneye giderken ölürse başımıza bela olur, git bak yaşıyor mu, yaşıyorsa ortadan kaldıralım' dedi. Babam da yanımızdaydı. Arabaya bindim, hızlı bir şekilde nefes aldığını gördüm. Dışarı çıkıp, 'Fatih yaşıyor ama boğazında kegib ve kan var' dedim. Babam yanımızda değildi. Bıçağı ön tamponun oradaki boşluğa koydum. Bu sırada hala araçtaki bayandan hırıldı nefes alıp verme ve öksürük sesi geliyordu. Fatih bu sesi duyunca, 'yüzünü çırmalamış, kızın tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin' dedi. Ne yapayım dedim. O da 'ellerini kes' dedi
Fatih bıçağı alıp bana verdi ve panikle araca girdim. Bayandan hırıltılı sesler geliyordu. Kapı da açıktı. Babamın evinin alt katındaki kullanılmayan tuvaletin klozetinin içine soktum. Babam koyarken gördü ama poşette ne olduğunu bilmiyordu. Bayanın eşyalarının bir bölümünü koltuğun altına atmıştım. Babam bu eşyaları alarak evine zütürmüş, avlunun içine koymuş. Fatih mi babam mı koydu bilmiyorum. Üçümüz arabanın yanında ne yapacağımızı konuştuk. Fatih, 'çuvala koyalım, birkaç gün saklayalım, sonra icabına bakarız' dedi. Ben de o kadar uğraşmayalım dedim. Araca binerken Fatih 40 TL istedi. Benzin yetmez dedi. Ellerini kestiğimizde bayanın hırıltılı sesleri vardı. Sonra araca bindiğimizde yoktu. Üniversitenin oraya geldiğimi Fatih'e babamın telefonundan mesajla bildirdim. Fatih'in arabasını gördüm, onu takip ettim. Tam olarak yerini bilmediğim bir yerde durduk. Bu esnada babam soğuk halde şaşkın şaşkın duruyordu. Köy yollarından eski Ankara yoluna çıktık. Fatih, aldığı benzini bidonla bana verdi. Onun gösterdiği yerden ormanın içine girdim. Fatih, jandarma gelip gelmediğini kontrol ediyordu. BAYANI YAKTIM Anayoldan görünmeyen bir yerde durdum. Babam araçtan inmedi. Bayanı ayaklarından sürüyerek indirdim. Aşağıda uçurum vardı, kenarına bıraktım. Kendisi kayarak 5-10 metre gitti. Tekrar yanına gittim, biraz itekledim. Yoldan 10-15 metre aşağı indim. 'Baba benzin dolu şişeyi ver' dedim. Babam, '5 TL'lik alınan küçük şişeyi ve çakmağı uzattı. hızlıca arkama bakmadan araca bindim. Beni görünce Fatih de arabaya doğru yürüdü. Anayola çıktım ve Tarsus istikametine döndüm. Az ileride beni geçti. Yolun kenarında durdu, ben de durdum. Hangi yoldan gideceğimizi konuşurken, arkadan jandarma trafik geldi. Fatih kaçacak gibi oldu, gaza bastı, sonra geri durdu. Jandarma neden durduğumuzu sordu. Fatih, 'adres tarif ediyorum, Mersin'e gideceklermiş' dedi. Jandarma bana 'ne oldu' dedi. Ben de 'otobanı soruyorum' dedim. O da bana tarif etti. Daha sonra ayrıldık. Otobana girmeyince jandarma trafik fark etti ve tekrar durdurdu. Fatih yanımızdan geçti gitti. Jandarma arabanın içine baktı ve kan lekelerini gördü. Ben de 'gündüz kavga ettik, ondan gelmiştir, arabaya daha bakmadım' dedim. Asayiş ekibini çağırdı, beni ve babamı jandarma arabasına aldılar. Karakola geldik. Karakola gelirken bıçağı arabadaki beze sürttüm ve kan lekesini temizlemek istedim. ifademizi aldılar, bir şey bulamayınca sabah serbest bıraktılar.
ALINTIDIR
özet : bunu yapan adam süzme katıksız huur evladıdır
Tümünü Göster