0
insan ticareti, Birleşmiş Milletlerce "kuvvet kullanarak veya kuvvet kullanma tehdidi ile veya diğer bir biçimde zorlama, kaçırma, hile, aldatma, nüfuzu kötüye kullanma kişinin çaresizliğinden yararlanma veya başkası üzerinde denetim yetkisi olan kişilerin rızasını kazanmak için o kişiye veya başkalarına kazanç veya çıkar sağlama yoluyla kişilerin istismar amaçlı temini, bir yerden bir yere taşınması, devredilmesi, barındırılması veya teslim alınması" olarak tanımlanmıştır [1].
Yasalara aykırı bir eylem olmakla kalmayıp uluslararası yasa ve insan hakları protokol lerinin de ihlali anldıbına da gelir. Genellikle çok iyi örgütlenmiş suç ağlarına mensup suçlular tarafından yürütülür. insan tacirleri, mağdurları kendi ülkeleri içinde bir yerden diğerine aktarırlar, çoğu zaman da uluslararası sınırlardan geçirirler. Daha sonra mağdurların en temel özgürlükleri ellerinden alınır, eşya gibi satılırlar ve hem ciks köleleri olarak hem de diğer işlerde zorla çalışmaya zorlanırlar. Kurbanlara rutin olarak tecavüz edilir, işkence ve şiddet e maruz bırakılırlar.
Konu başlıkları [gizle]
1 Fuhuş ve insan ticareti arasındaki fark nedir?
2 insan ticaretinin mağdurları suçlu mudur?
3 insan ticareti mağduru kız ve kadınların başlarına neler gelir?
4 Bu kaynak ülkeleri nelerdir?
5 Mağdurlar nasıl angaje edilmektedir?
6 Mağdurların kaçması ne kadar zordur?
7 Bir insan tacirini nasıl belirleyebilir ve nasıl yardımcı olabilirim?
8 Mağdurların başlarına neler gelir?
9 Mağdurların kaçması ve bu zulümden kurtarılması neden güçtür?
10 Notlar
11 Kaynakça
Fuhuş ve insan ticareti arasındaki fark nedir? [değiştir]
insan ticaretinin mağdurları - kızlar, kadınlar, erkekler ve oğlan çocukları - köledir. Çoğu zaman ölümle tehdit edilerek, kendi rızaları dışında para karşılığında erkeklere cinsel hizmetler sağlamak zorunda bırakılırlar. Ücretler, doğrudan sahiplere aktarılır ve mağdurlara hiçbir şey verilmez. insan tacirleri, çoğu zaman kadınları fahişe olarak yurtdışında çalışmaya ikna ederler, bu durum kadınların rızası ile oluşmuş gibi görünse de, kurbanlar en sonunda köle haline gelir ve şiddete maruz kalırlar. Buna karşın, fuhuş bir kadının para karşılığı vücudunu satması ve kârı kendine saklamasıdır. ciks işçileri köle olmayıp insan tacirlerinin kontrolü altında değildir.
insan ticaretinin mağdurları suçlu mudur? [değiştir]
Hayır. Onlar yurtdışına gitmeleri için kandırılmış insanlardır. Onlara yalan söylenmiştir. Çoğu zaman da paraları ve nüfüs cuzdanları ellerinden alınmıştır. Cinsel hizmetler sağlamak ve diğer işler yapmak zorunda bırakıldıkları için onlar suçlu değil mağdurlardır.
insan ticareti mağduru kız ve kadınların başlarına neler gelir? [değiştir]
Evlerine geri dönen mağdurlardan edinilen bilgilere dayanarak, mağdurların itaat etmelerini sağlamak için tacirlerin her türlü gözdağı verme yöntemini kullandıklarını biliyoruz. Mağdurlar, suçluların istediklerini yapmadıkları takdirde en canice ve insanlıktan uzak aşağılama ve korkutma yöntemleri ile karşılaşmaktadırlar. Bunların arasında tecavüz, işkence, ölüm tehdidi, dayak, hapsetme ve aç bırakma bulunuyor. Hamile kadınlar, rutin olarak cinsel ilişkiye zorlanmakta ve bebekleri doğumdan sonra öldürülmektedir. insan ticareti mağdurları modern köleler olarak defalarca satılır. Bu satışlarda 200 ila 20,000 dolar ve üzeri miktarlar el değiştirebiliyor.
Bu kaynak ülkeleri nelerdir? [değiştir]
Türkiye'de getirilen insan ticareti mağduru kız ve kadınların çoğu eski Sovyet bloğundan geliyor. Ortalama günlük ücretin 1 doların altında olduğu Moldova gibi yoksul ülkelerden de geliyorlar. Yoksulluk, onların bir çıkış noktası aramasına yol açıyor. Türkiye, insan tacirleri tarafından zenginlik ve fırsatla dolu bir ülke olarak gösteriliyor. Moldova, Ukrayna, Rusya ve başka ülkelerden kızlar ve kadınlar, Türkiye'de daha güzel bir yaşam vaat eden insan tacirleri tarafından kandırılıyor.
Mağdurlar nasıl angaje edilmektedir? [değiştir]
Tacirler, genellikle çok iyi organize olmuş büyük uluslararası ve mafya suç örgütleridir. Kurbanlarını, yurtdışında iş imkânlarını duyuran gazete ilanları yoluyla veya kurbanlara yalan söyleyerek onları kandıran yerel şahıslar yoluyla avlarlar. Mağdurları angaje eden bu şahıslar, onların arkadaşı veya mağdurların tanıdığı, onların güvenini kazanmış topluluk üyeleri de olabiliyor. Angajmanı, umutsuz kadınların güvenini kolayca edinebilen kadınların yaptığı da sıkça görülüyor. Her suç örgütünün, ev bulmaktan seyahat ayarlamaya kadar her türlü işi yapan 80 veya daha fazla mensubu olabiliyor. Genellikle sahte iş bulma şirketleri, seyahat ve manken ajansları söz konusudur.
Mağdurların kaçması ne kadar zordur? [değiştir]
Kızlar ve genç kadınlar, genellikle özel apartman dairelerine, evlere ve mağdurların zorla çalıştırıldığı diğer mekanlara polis tarafından yapılan baskınlar sırasında ortaya çıkartılıyorlar. insan ticareti mağdurları kendi başlarına kaçmayı nadiren başarsa da, hapis tutuldukları ve başlarında sürekli birileri bulunduğu için bu sıkça gerçekleşmez. Kendilerine, kaçarlarsa öldürülecekleri veya ailelerinin öldürüleceği söylenir. Yerel polise giderlerse de, utanç verici bir şekilde sınır dışı edilecekleri söylenir. Kaçmayı başaranlar, son derece yoğun şiddete maruz kaldıkları için hayat boyunca pgibolojik travma yaşıyorlar. Pgibologlara göre bunların sadece yüzde 30'u tamamen normal bir hayat yaşayabilecek kadar iyileşiyor.
Bir insan tacirini nasıl belirleyebilir ve nasıl yardımcı olabilirim? [değiştir]
Yasa uygulayıcıları ile birlikte çalışarak, insan tacirlerinin belirlenmesi ve durdurulması için yardımcı olabilirsiniz. Yurt dışında çalışmak üzere sahte pasaport ve vize öneren kişilere özellikle dikkat ederek işaretlerden bazılarını tanıyabilirsiniz. Tacirlerin eline düştüğünden şüphelendiğiniz bir kız veya kadın ile tanışırsanız, fiziksel suistimale dair işaretleri fark etmeye veya kendi rızaları dışında çalışmaya zorlandıkları konusunda bir ifade veya imada bulunup bulunmadıklarını dinlemeye özen gösteriniz. Eğer bir şahsın insan ticaretine maruz kaldığından şüphelenirseniz, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerden 155 polis 156 jandarma 158 Sahil Güvenlik numaralarından ve 157 yardım hattından ücretsiz olarak arayabilir ve yardım isteyebilirsiniz.
Mağdurların başlarına neler gelir? [değiştir]
Yabancı bir ülkede yapayalnızdırlar.
Diğer vatandaşlarıyla temasları kesilmiştir.
Bulundukları ülkede, kendi dillerinde mağduriyetlerini anlatamazlar.
Pasaportları ellerinden zorla alınmıştır. Sadece dışarı çıkarken verilir, dönüşlerinde geri alınır.
Aileleriyle temas kurmaları engellenmiştir.
Kullandıkları GSM telefonları uluslararası görüşmelere kapatılmıştır.
Sürekli taşınma ve yerleri değiştirildiğinden yön duyguları alt üst olmuştur. Nerede bulunduklarını ve mevkilerini bilemezler.
Tekrar tekrar fiziksel ve cinsel istismara maruz kalırlar, tacirler tarafından tecavüze uğrarlar.
Zorla senet imzalatılarak, aşırı borçlandırılırlar. Yaptığının suç olduğu söylendiğinden, hakkında işlem yapılıp hapise gireceği korkusuna kapılmaktadırlar.
Düştüğü durumun ailesine yansımasından dolayı utanç ve dışlanma endişesi yaşamaktadırlar, her gün uzun sürelerle, müşterilerle tehlikeli ve korunmasız cinsel ilişkiye girmeye zorlanmaktadırlar.
Kaçması halinde kendisi veya ailesine zarar verileceği tehdidinde bulunularak korkutulurlar.
insan ticaretine son
Mağdurların kaçması ve bu zulümden kurtarılması neden güçtür? [değiştir]
Şiddet, tehdit ve kontrol altındadırlar.
itaat etmesi için mağdurlara sık sık dayak atılır.
Uyuşturucu verilir.
Mağdurlar özel kiralık evlerde aç ve susuz bırakılarak, zorla tutulurlar.
Sorunlarını anlatabilecekleri kişilerle iletişim kurmaları engellenir.
Güvenlik kuvvetlerine haber verildiği takdirde, bunu öğrenebilecekleri ve bu nedenle kendisine ayrıca şiddet uygulanacağı tehdidi altındadırlar.
Mağdurlara, aynı durumda yaşamaya devam etmekten başka bir seçenek bırakılmaz.
Notlar [değiştir]
^ Bkz. Birleşmiş Milletler Sınıraşan Suçlarla Mücadele Sözleşmesine Ek insan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına ilişkin Protokol'ün (Palermo Protokolü)3. maddesi. Anılan Palermo Protokolü TBMM tarafından 30 Ocak 2003 tarihinde onaylanmış, 4804 sayılı Kanun olarak iç hukukun bir parçası haline getirilmiştir.
Tümünü Göster