özel mülktür girilmez

gelip başlığıma seviye yükselttin diyeni giberim ama başka başlıkta.

yukarda koskoca özel müktür girilmez diyo okuman yazman yokmu amkoym?
bas git şimdiden

kendi kendimi tükettiğimin farkındayım.
yorgunluğum kederim benden değil sizden.
iki yüzlü huur evlatları.

ünlü bi afrika atasözüne göre:

sular yükselince balıklar karıncaları yermiş
sular çekilince de karıncalar balıkları..
kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemeliymiş.
çünkü kimin kimi yiyeceğine,
"suyun akışı" karar verirmiş.

bir aşkı paylaşmak için çok geç
bir paylaşıma aşık olmak içinse erken...
beni sevda yerimden vurdu yine zaman.
şimdi sana söylenecek tek cümle
bende sana yetecek kadar ben kalmadı

by kanatsiz melek · 25 haziran 2010 cuma

o kadar huzur verici bi an ki şu an
bir gram uyumadım dün gece. tam uyumak için başımı yastığa koyduğum anda, yağmurun o huzur veren sesi.
düşlerimde seni hatırlattı bana. kalktım usulca yatağımdan, pencereye gidip sen gelmişçesine bir heyecanla açtım perdelerimi .
yeni doğan güneş karanlık gökyüzünü aydınlatmış.
tam odamın karşısında kızıl ...

sıkıntılıyım bu günlerde. geçimsizim biraz. çabuk parlayıp çabuk sönüyorum. canım sıkılıyor enteresan şeyler deniyorum çoğu zaman. bugünlerde o günlerden biri işte. can sıkıntısı onu yap bunu yap geçmedi. yıllardır sadece testleri için üyeliğimi iptal etmediğim gayet.net sitesine girdim.en son aylar önce girmiştim. çözmediğim test yoktu tabii ki. neyse bugün girdiğim zaman bi test dikkatimi çekti. hangi aşk-ı memnu karakterisiniz! soru mu bu? % 100 bihter ya da firdevs hanım çıkarım diyerek çözmeye başladım testi. 1 soru 2 soru. cevaplarımı kimse görmeyeceği için gayet içten cevaplar verdim ama. test sonucu ne çıksa beğenirsiniz. bu zamanda benim gibi insan az kalmış. adeta bir masumiyet timsaliymişim.
i̇çimöyle temiz ki herkesi kendim gibi sanıyormuşum. arada bir aklımdan geçiveren insanlık hallerinden bile utanıp, düşündüklerimi kendime yakıştıramıyor, onları kimselerin görmeyeceği derinlere atıyorsumuşum.
ve fakat, kendimden utanmamada hiç lüzum yokmuş. benim ayıptır dediklerim, kendimi üzmeyi göze alarak derinlere gizlediklerim, etrafımda dönenlerin yanında devede kulak kalırmış.
rahat bırakıcakmışım azıcık kendimi. bu kadar kasmayacakmışım.
öte yandan herkesi kendim gibi sandığım için, etrafımda dönen dolaplardan bihaber yaşıyor olma ihtimalimide hatırlattılar bana. yani tavsiyekeri oymuş ki, gözümü kulağımı biraz daha açımalı ve kurnazların arkamdan numara çevirme ihtimalini azaltmalıymışım.
ne bihter, ne firdevs hanım çıktım.
maalesef ben hala nihal gibi safım

hafızalarımıza reset atmanın bir yolu halen daha keşfedilemediği için geçmiş bizi kovalarken biz bilinmez bir geleceğe doğru ondan kaçıyoruz hala. geçmişten kurtulmanın ondan kaçmaktan daha kolay yolları yokmu peki?
elbette var!
geçmişte hata yaptığınızı ve haksız olan tarafın siz olduğunuzu kabul edersiniz ve aynı hatayı tekrarlamayacağınıza kendi kendinize söz verirsiniz.
o zaman , geçmiş size, geçmişteki hatalarınızı hatırlatma görevinden derhal istifa eder.
geçmişi sırtımıza yükleyen, henüz o dersi alamamış olmamızdır. fakat ya geçmişe baktığımızda hata yapmadığımıza emin olacak kadar çok haklıysak? işte o zaman, geçmişten yükselerek kurtulunur. en güzeli de budur. bunların dışında zamana bırakmakta akıllıca bir yoldur ve denemeye değerdir. başka kati bir çözüm yolu yoktur! her sıkıntıyı can bildikleriniz de olsa anlatmamaktır. zira bahsedildikçe kanayacaktır yaralar ki hiç gereği yoktur. hafif bir kabuğa çekilme, kendinle kalma, aileyle ilgilenme, inziva azcık da olsa yardımcı olabilecektir. ama iş sizde bitmekte ve zamanla iyi geçinmek zorundasınızdır. günün birinde karşınızda belirse bile artık eskisi gibi taparcasına sevmediğinizi anlayacaksınızdır. mor ve ötesi şarkısı gibidir. " biter mi sandın dertlerin, yenilmesen hiç büyümezdin!" hep düşmeyeceksinizdir! kalkma vakti geldiğinde kuş hafifliğinde yolunuzdan akıp gideceksinizdir belki de bambaşka mutluluklarla...
eğer geçmişinizide hatalarınızıda kendinizide afetmezseniz:
acı çekmek, çok daha acı çekmek, daha daha çok acı çekmek. günün birinde acıdan da ölmek. konumuna gelirsiniz
geçmiş geçmişti. geçmişte kaldı geçti gitti. bunu düşünerek derinnnn bi nefes alın gözlerinizi kapatın ve şuanda huzur içindeolduğunuzu düşünün. belki bir gün geçmişinizden kurtulucaksınız. hayat demek umut demektir nede olsa.
vazgeçersen kaybedersin!

terk et beni! sevemeyeceksen, üzerime titremeyeceksen, bir öncelik değilsem artık senin için terk et! çünkü ben yapamam. yetinirim ben senin verdiklerinle ve her an bir hançer daha saplanır yüreğime.. bir güvercin misali direncimle, çarptıkça kör dalışlarda; camlara, duvarlara, elektrik tellerine bitirirsin beni! ölmem ve asılı kalırım ölmek üzereyken. ben öldükçe sen dirilirsin; ben kanadıkça sen iyileşirsin. bana yapma bunu! bir kere git gideceksen. cesur ol sen!