öyle gönlümden koptu gitti

yaşamaya devam ediyorum...

ulan ya, yanarım yanarım da ben acı dolu ızdırap tadında türlü eziyetler içindeyken senin kendini kandırarak yalan dan mutluluğa sarıl mana yanarım. annenin yaşadığı hayatı tercih ettin bir yandan da onun kaderi gibi olacak zannedersem evlilik girişimin, her şey çok geç olacak bunları anladığında...

güle güle yedi yılım...

of ulan of... dün ki yağmurlu havaya sensiz eşlik ettim, 1 lt kırmızı şarabı kaptığım gibi her zaman buluştuğumuz moda da pinekledim şarap bitene kadar eski bizi düşündüm durdum anasını satayım, çok özlemişim farkettim ki özlemişim seni... of ulan of bazen hayat gerçek ten de çok sert olabiliyor...

GEÇMiYOR ULAN GEÇMiYOR... ne kadar daha böyle buna dayanmak zorunda olarak yaşarım bilmiyorum, tam cehenneme döndü hayatım... bir birimize bunu nasıl yapmayı beceriyoruz nasıl bu hale getirdik bir birimizi...

ya kafayı yiyecem arkadaş ben derdimden kederimden ölüyorum bu böyle nasıl yaşanır nasıl lan? kesin doktora gitmeliyim versin bana bir at sakinleştiricisi odun gibi durayım bir köşede ölene kadar amk, diğer bir birinden kıymetli insanlar varsın dilediğince gönlünce yaşasın bizim ne kıymetimiz var zaten, hayır milyonlarca spermden gele gele ben mi gelmişim yani anasını avradını gibeyim böyle işin ben... insan gönderiyorsun dünyaya madem bi sorar insan "bak hayatta böyle böyle şeyler var ona göre" diye bi bilgi verir bu neymiş böyle geldik hem ruhumuzu kirlettiler hem kalbimizi kırdılar hem her türlü pisliği şerefsizliği yapmak durumunda zorunda bıraktılar, bu minvalde ben hiçte memnun değilim bu yaradan dan arkadaş şikayet etmiyorum isyan ediyorum isyan,,, bir insanın başına bu biçim eziyetler türlü kederler salarak neyi test ediyorsun lan sen? bir yandan iyi insan olun diyorsun bir diğer yandan ateşe odun harlıyorsun sonra ver adamın kucağına saçma sapan bir hayat "gibtir git efendi ol" nasıloolacak kardeşim bu adam efendi? nasıl hayat kuracak nasıl düzgün insan olacak, adam düzgün insana namuslu haysiyetli insana iş vermeyen var lan bu dünyada...

hey gidi hey..

yani demem o ki bir insan aslında mecbur olduğu için bir takım yanlışlar yapmış bazı yanlış yollara girmiş ise bunda senin de büyük payın var sevgili yaradan...
ben genç yaşta her günümü ağlayarak kederimde boğularak yaşamak için ne yaptım lan buna bir açıklama getir lütfen...

nettin sen yeğen yav :(

dün gece beşyüz defa dinledim her halde bunu http://www.youtube.com/watch?v=xrFTLqQz2QA

senin kazağın var üzerimde... yine o siyah kazak...

aramanı bekliyorum 4 gündür en ufak bir sesin çıkmadı...

bir sürü eksi özelliğin varken neden sadece artı yanların geliyor aklıma? çıldıracağım çık artık aklımdan...

bazen ne yaparsan yap boş,,,

garip duyguların içinde kayboluyorum be elimde değil,,, sen benden uzaklaştıkça daha bir içim burkuluyor, lafı da var dır aslında ama "giden uzaklaştıkça kalan yakınlaşacak" hiç bende böyle bir etkisi olmadı nasıl bir işse bu... şu ocak ayı gerçek manada canıma okudu, ne bitmek bildi ne de sen gittin zihnimden,,,
doğum günümü hatırlayıp aradın sağ ol var ol da aklımdan çıkmıyorsun be,,, sanki barışacakmışız gibi hissettim durdum saçma sapan...

varya şu hayatta bir insanın başına gelebilecek en üzücü olaylardan biridir imkansızlık, ne kadar zor ne kadar büyük bir yükmüş bu...

ya giderek yaşlandığımdan, yada giderek olgunlaşmaya başladığım için olabilir diye düşünüyorum, müzik zevkim de ciddi derecede yumuşamalar gerçekleşmeye başladı,,, hayır hiç dinlememiş değilim dinleyip takip ettim etmesine de bu kadar dokunmuyordu "olmuş ya da olmamış" diyip geçiyordum şimdilerde ise bu benzeri parçalar bildiğin dokunur oldu be... hayırlısı bakalım...

http://www.izlesene.com/v...ya-yanima-yataydi/1063249

bana önerdiğin bir radyo programı vardı ta yıllar öncesinden rock fm de (bkz: rabarba) diye bir program,,, işe gidip gelirken dinlemeye başlamışsın nereden denk getirdin bilmiyorum ama harbi çok klas program ve gün geçtikçe de daha bir ilgi toplayıp iyice palazlanan bu programı sayende bende artık her gün dinliyorum, ayı gibi dinliyorum hatta ve hatta ara ara internet olsun telefonla olsun iştirak ediyorum... yok yok bunun bende bıraktığı kötü bir anı veya öyle duygu yüklü bir şey değil gayet normal bu sefer ki,,,
rabarba yeni başlamış tabi (bkz: mesut süre) bir sürü saçma sapan şakalar filan yapıyor şimdiki gibi akmıyor program,,, öyle yabancısı olduğumuz muhabbetlerde değil hani açılan konular, arkadaş ortamında gündelik konuşulan muhabbetler olduğu için benim çok dikkatimi çekmezdi,,, benim o dönemlerde asıl (bkz: nihat sırdar) gibi daha önce karşılaşmadığım seste radyocular ilginç geliyordu... öyle ya ne yapacaktım muhabbeti?
her neyse şimdilerde baya bir rabarba takipçisiyim, 18 şubatta parti düzenliyor sevgili mesut belki ona bile katılabilirim ...
nihat sırdarın muhalif tarafı hoşuma gidiyordu, sen bana whatsupp tan rabarbaya gel dedikçe işe gidiş yollarında benden sana "aç alem fm mi geyik yapacak döenemlerden geçmiyoruz" diye cevaplar atardım... sen mesutun geyiğini yazıp " (: " smile atarken ben "başbakan, akepe" diye cevap yazar incedende olsa ayar bile olurduım sana toplumdan bu kadar uzak olmana bir anlam verememekle beraber...
şimdi seni geçtim hea ( : valla senden çok rabarba dinliyorumdur,,, attım nihatı bir köşeye, bazı akşamları sivriyle beraber program yapıyorlarsa twitt okumaya başlamadan öncesine kadar dinliyorum akabinde ntv spor radyoda cem abi varsa ona takılıyorum,,, biliyorsun yolum çok ama çok uzun "anasının amı kadar yok tepiyorum" senin yokluğunda radyolarla güldüm radyolarla ağladım resmen,,,
mesut'un sabahları bi anonsu var kodi saatinde "onu nasıl seviyorsun?" diye baya bir arayan oluyor, kızlı erkekli bir birlerini nasıl sevdiklerini kısa cümlelerle özetliyorlar böyle baya güzel bir güzel oluyor, kimi cevaplar çok can yakıyor kimileri şaşırtıyor filan,,, defalarca kere arayıp seni aslında nasıl sevdiğimi söylemek istedim, numarası kayıtlı rock fm in,,, bir türlü arayamadım ama, biliyorum ağzımdan o kelimeler çıkamadan sessizliğe boğulurum ,,,,

asla yoksulluğu yüzüme vurmadın, şimdi ben kendi kendime yapıyorum senin yapmadığını ...

sevgililer gününüz kutlu olsun,,,

benim durumum "sevgililer günü bahane, adana dürümü şahane" yıllar sonra ilk defa tek başıma bir sevgililer günü geçireceğim ,,, iyi de olur zannediyorum... millet şimdi strese girmiştir amk "kaç para gitti, o mekan çok pahalı, mmm ne almış bana, oha bana bunumu layık görmiş" bilmem ne uğraşsın dursun ak amannn banamı sıkıntısı...

ararım volkanı çıkarız sokağa çakarız tuborg kırmızıları amk,,, sercan düşünsün mum ışığı altında "ne zaman kalkarız acaba? " diye ben rahatım... aslında bugün değilde yarın hatunun biriyle buluşacaktım,,, iyi niyetli bir buluşma olacaktı üstelik aklımda bu zata karşı ters bir şey yoktu,,, whatsapp tan filan baya muhabbetimiz var bu kızcağızında sevgilisi yok,,, gel dedim, herkes program yapıyor bizde bir şeyler yapalım dedim olumlu karşıladı, hatta memnun bile olduğunu sanıyorum,,, neyse hal böyleyken bununla yazışmaların arasında bu bana "yarın herkes restoranları, barları, evemeleri, otelleri dolduracaklar" dedi... haklısın dedim bende,,, aynen dediğin gibi olacak dedim ve konuşmaya devam ediyoruz... ulan çok patavatsızım ben ya,,, kalktım kıza istersen bizde otele gidebiliriz dedim... bu önce bi şok yaşadı diye tahmin ediyorum,, akabinde bana bir şarlaması var allah diyorum... ulan kıvıracak bir durumda yok anasını satayım,,, kıza resmen ahlaksız ilişki teklif etmiş bulundurm ,,, ama tamamen patavatsızlığımdan,,, bu bana "yarın herkes restoranları, barları, evemeleri, otelleri dolduracaklar" dedi ya,,, bende acaba bana mesajmı vermek istedi kafasıyla pat diye sordum,,, "cem dizdar edasıyla" haliyle benimle buluşmaktan vazgeçti,,, engelledi sonra,,, özelden mesaj attım "tamam buluşmayalım da beni böyle bilme,,, birdaha seni rahatsız etmem karşına çıkmam dedim...

cevap...

- olm sen hastasın, seninle konuşmamı istiyorsan bir doktora görünüp sana verdiği ilacı kullandığını bana ispat etmelisin... haydi eyvallah...

http://www.youtube.com/watch?v=xw7I4dZdwc4

hava buz gibi donuyorum arkadaş, sabahlara kadar discovery kanallarını zapingleyip durdum gözüme ne uyku girdi nede izlediğimden bi tak anladım, sürekli aklımdasın bir türlü gitmiyorsun, cuma cumartesi günleri alkolün dibine vuruyorum cuma akşam iş çıkışından itibaren başlıyorum içmeye gece 2 lere 3 lere kadar, ertesi gün kaçta uyanırsam artık 12 olur 1 olur yarım yamalak bir kahvaltı yapıp dışarı atıyorum kendimi sırt çantam yanımda, minübüsü beklerken tam karşıda ki tekelden aldığım birayı içmeye başlayarak açılışı yapıyorum, ortalama 25 dk gibi zaman alıyor kadıköye geçmem "bu aralar model dinliyorum içip içip fatma turgut vokalleri beni gerçekten derinden etkiliyor http://www.youtube.com/watch?v=NjxXGW3z-jo " neyse dinleye dinleye kadıya geliyorum içtiğim o ilk biranın kanıma karışmasını bekliyorum, hiç çıkmıyorsun aklımdan seninle buluştuğumuz günler geliyor hatırıma sağda solda buluşan çiftleri filna görünce... atıyorum çantama 2 adet bira daha geçiyorum vapurun arkasına "hangisi erken kalkarsa artık beşiktaş sa beşiktaş karaköyse karaköy yada eminönü hiç fark etmiyor benim için" ilk hangisi kalkıyorsa doğrudan ona yönleniyorum, öyle sorumsuzca kafama göre kulağımda müzik bedenimde alkol aklımda sen ve bin bir türlü iyi kötü fikirle çıkıp meczup misali dolanıyorum...

içimde sıcak ve güneşli bu cuma gününün sevinciyle beraber, dağıtılan ikramiyelerin verdiği imfilak etmeye yakın mutluluğu bir arada yaşıyorum. bir iki saat sonra çıkıp gideceğim... mutluyum diyorum ama ekgibsin yoksun yemişim öyle mutluluğu diyor bir tarafım. nasılsa yine pazartesi olacak ve ben yine içime içime ağlayacağım anasını satayım, en iyisi kendimi fazla gaza getirmeden saian yeni albümünden bir iki bir şeyler indireyim de beyaz leblebi ve tuborg kırmızı biramla harmanlayıp flash back yaşayayım da utana bildiğim kadar utanayım kendimden, en iyisi böyle galiba...

yalnız varya hava bir güzel bir güzel allahım yarebbim ya böyle zamanlarda insan kendini ne kadar iyi hissediyor, kuruyorum bak şimdi sen varmışsın gibi plan yapacağım, o az önceki sen yokken ki planımdı... şimdi aramışım seni "tubi tubi ikramiyeleri aldık" senden " iyi getir de şu kartı yatıralım, kaçta çıkıyorsun?" hahaha . vallahi böyle derdin kesin... para varsa ve seninle buluşacaksam bilirsin ki 2 saat erken çıkarım her zaman seni fazla bekletmeyeyim diye (:
mecidiyeköyde buluşup oradan hop kadıköye ): yolda tartışmıyoruz ama güzel güzel gidiyoruz., paramız var kartı yatırırız bir kısmıyla bir kısmıyla ihtiyarçlarımızı alırız filan...

ne bileyim ya aklıma güzel şeyler gelmiyor gene. hep bir karanlık taraf var benden kaynaklandığına iyice inanmaya başladığım... öffff kafayı yedim ben iyice ya amk böyle hayatın, senleykende olmuyor sensizkende nasıl olacak bilmiyorum...

beni öldürdün biliyorsun bunu değil mi, sayende artık sadece nefes alan etten kemikten içi boş bir varlık olarak hayatımı sürdürmeye çalışıyorum.