/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 1.
    +5
    okyanus diplerinde de nefes alabiliyormuş insan.. kalabalıklarda boğulurken.. anladım.. göz yaşlarımdan kelimeler akarken bu kalabalık inci tanesinde.. ölüm diye bir adam yazdı.. canlandım.. tüm hücrelerim yaşam bağırıyor.. ama zaman bana susma zamanı.. ölüm adam karşısında saygıyla susma zamanı..
    ···
  2. 2.
    +4
    çok sesli orkestra düşünceler.. kapatabilsem.. zihnimde çocuk benler.. evim.. hatıralar.. ne renkti kıvırcık uzun saçlarım.. yaşam akarken bulduklarım.. 25 yıl.. bugün.. mavi gece.. kırmızı yaşamım..
    ···
  3. 3.
    +4
    Bir meleğin seni yıllardır tutsak kaldığın hücreden çekip çıkardığı an ölüm, tıpkı ilk öpüştedeki heyecan, bir bebeğin kokusundaki tazelik ve dünyanın hissettiremediği özgürlük. Düşünmek ölümü en hayat dolu anlarda, rüzgarla boğuşurken yağmuru teninde gezdirirken ve hayatının aşkının kokusu üstüne sinmişken. Ne terbiye ama nasıl bir kırbaç nede ürkütücü bir an. Okyanuslar şöyle dursun, adamlık isteyen tüm eylemler unutulsun, verilen tüm yeminler yalana dönsün kü yaşam an be an yalnız yaşam tutsaklığında geçiyor zaman. Gelecek bir gün bizden habersiz bizim olan ve gelecek yüzümüzdeki tüm kasveti gülücüklere boğacak olan, sezen aksu boşuna demiyor " zaman sadece birazzcık zaman"
    ···
  4. 4.
    +4
    dudaklarım ben.. yönüm ben.. kelebek oldum kendime uçtum.. kendim zamanlarda iyileşirken büyüler değil gerçekler olacak dostum.. dünyayı değiştirmeye olan inancımı kaybedişlerimde kayboldum.. insanlara olan inancımı kazandığımda belki de yolumu bulurum.. düşlerim de benim.. hayat da ben.. ben kurtuluşu kendimde buldum..
    ···
  5. 5.
    +4
    sen artık büyüdün dediler..ilk kan damlam aktığında.. bilmediğim renkleri varmış gökkuşağının sevindim.. koşa koşa, yaşam bildiğim aşka aktım.. topuklulularımdı tek zaafım.. çok gürültülüsün dediler.. yavaşladım.. dudaklarım son öpücük bugün.. belki de vedalardır ölümüm..
    ···
  6. 6.
    +4
    karanlıktan korkarım ben.. her bir seferinde yaşamı seçip de gülümsediğimde.. tüm renkler ışık ışık beyaz olur.. o beyazın içinde 25 yıl her gün ayrı bir renk oldum ben.. varsın bugün kırmızı çalsın müzik.. acı acı ,kırmızı bağırsın.. yine de dinliyorum heyecanla.. biraz acı belki biraz da korkuyla ama gururumun tüm ihtişamıyla.. dans ediyorum.. bugün.. şimdi.. burada..
    ···
  7. 7.
    +3
    Dudakların değecek bir yer, bedenin gidecek bir yön ve kanın damlayacak bir toprak parçası buldukça yaşayacaksın, ruhun etin kemiğin derinlerinde çürüye çürüye ve her gidişte gebere gebere hayat kokan yeni anlar yakalayana kadar, tırtılı kelebek yapan büyü, dünyayı asırlar önce değiştirmiş bir ölü bu günün yitirilmiş düşü değil mi yaşatan gönlü.
    ···
  8. 8.
    +3
    iliklerine kadar kırmızı, teninin altında pıhtılanmayı bekleyen kansın, Tüm renkleri kucağına almış bir gökkuşağı. Topuk sesleri çürümüş ahşap veranda, uçuşur eteğin dans ettiğin rüzgarla. yirmi beş yitirilmiş yılın yanında kaç kez nefes aldığını hatırla yine yeni güzel bir gün için yaşamaya. Hala kırmızı dudakların, hala kırmızı cinayet ve hala kırmızı bıraktın izler renksiz ölümün şakağında.
    ···
  9. 9.
    +3
    Bir yemi batırır açıklarda, bin yemi yaparım avuçlarımla. Nereye gitsem tuz kokusu, ne yöne dönsem okyanus, kendimde boğulurum sanrılarla. insanlar, ömürler, renkler ve betondan izler bırakıp ardımda bir kaptan gibi kaybolurum pusulasız pasifik yorgunluğunda. Keşfedilmeye aç, kalabalığa tok ikilemlerinde hep ben yaşarım gürültünün bittiği sessizliğin cana tek ettiği rüyalarda.
    ···
  10. 10.
    +3
    Kendini öldürecek maestro ve tüm telli çalgılar susacak. Ne mavisi kalacak gecenin nede belirgin bir rengi ruhun kadar karanlık olacak, tıpkı 25 yıl önce doğduğun gece...
    ···
  11. 11.
    +1
    biri giblesin şunu
    ···
  12. 12.
    +1
    vay vay vaay su miniktavsana baksen kitap olsan okurum şerefsizim okadar yani
    tatlım
    ···
  13. 13.
    +1
    Okursam Allah belamı versin
    ···