önceki hayatlarınızı anlatıyorum doluşun

dertli hatun :
21/07/1992 - 23.20

kadınlara bakmıyorum kardeş. kusura bakma...
kadınlar ile ilgili benim tertibat işe yaramıyor...
affet lütfen...
ha erkeğim diyorsan ayrı... gene anlatırım... ama yalan söylersen söylediklerimin hiç biri doğru çıkmaz... onu da söyliim...

83101113 :
24/11/1995 - 04:55

at üstündesin... 50 li veya 60 yıllar sanırsam...
askeri bir üniforma var üzerinde.
avrupa ülkelerinden biri burası... almanya veya avusturya... ( ya da almanca benzeri dil kullanan herhangi bir ülke )
at ile engelli atlama falan yapıyorsun.
seyirciler falan var.
kırmızı bir üniforma, cilalı çizmeler, ünfiromanın üzerinde bir iki madalya, seyirciler, arada alkış falan...

sonra yaşlandıkça, ahırın önünde tahta bir sandalyede oturuyorsun... elinde gümüş saplı bir asa baston... üzerinde beyaz kocaman bir şemsiye... önünde sehpa ve içecek...
başında şık bir şapka, birileri gelip sana bireyler danışıyor...

tramvay çarpıyor sana...
ıslak caddenin ortasında yerde yatıyorsun. başında insanlar ve polisler...
sol kolun ve sol bacağın kopmuş... kan kaybından ölüyorsun orada...

al işte bi şizofren ilkokullu daha

01/08/1997 01.30

26/10/1995 23:05

olm bi git ya ulan ben de özgeçmişimden bi şeyler söylicen zannettim

21/07/1992 23.20 saati yaklaşık ama söyle bakim

24/11/1995
4:55

saat lazım gençler

saat

18/02/1993

x rated:
17/07/1992 saat 12:00

daha önce ingiltere veya amerika da ( orası tam belli değil. gördüğüm yazılardan anladığım kadarıyla ) 1900 lü yılların başında ( 1900 - 1920 arası bir zamanda ) ağır işlerde çalışan bir işçiydin sen...

yerler falan hep çamur. yüzün gözün pslik içinde çalışıyorsun. muhtemelen inşaat işleri falan.
ayaklarında eski bir potin, üzerinde askılı kot veya keten bir tulum var.
sarı saçlı bir karın ve yatakta yatan bir çocuğun var.
çocuk hasta.
başında beklerken yüzünüzde endişe ve çaresizlik var.
çocuk ölüyor sonra.
karı koca ağlıyorsunuz.
birbirinizden ayrılıyorsunuz sonra. ama bu mecburi bir ayrılık.
tren istasyonu görüyorum. ya sen gidiyorsun bir yerlere ya karın.
ölümüne yakın tekrar yan yana geliyorsunuz ama.
sen içinde hiç eşya görünmeyen bir hastanede uzun önlükler giymiş hemşireler ve doktorların arasında ölüyorsun.

de hayde bekliom

saat vermeniz lazım gençler... dakikasına kadar verirseniz daha net sonuç alırsınız. yoksa gördüklerimden herhangi birini söylerim.

17/07/1992

saat: öğlen 12

bana doğum tarihinizi gün/ay/yıl ve saat olarak söyleyin, size önceki hayatlarınızla ilgili bilgi vereyim.

anlattıklarımı derinlerde bir yerlerde hissederseniz bilin ki sallamıyorumdur...

yukarıdan aşağı sırayla gideceğim.

fazla vaktim yok.
sadece 1 saat daha takılıyorum sözlüğe... sonra yatacam.