/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +5
    kendi içmez, içeni kınamaya bayılır
    yüzünden aldatmaca, sahtekarlık yayılır
    şarap içmiyor diye kasılıp gezer ama
    yedikleri yanında şarap meze sayılır

    senin yasani cignemeyen var mi ki soyle
    gunahsiz bir omrun tadi ne ki soyle
    kotuluk yapan beni kotulukle cezalandirirsan sen
    sen ile ben arasinda ne fark kalir soyle

    ferman sende ama guzel yasamak bizde
    senden ayigiz bu sarhoş halimizle
    sen insan kani içersin biz uzum kani
    insaf be sultanim kotuluk hangimizde

    dunyada akla deger veren yok madem,
    akli az olanin parasi cok madem,
    getir su sarabi, alsin aklimizi:
    belki boyle begenir bizi el alem!

    uğrunda dertlere düştügüm sevgili
    bir başkasına tutulmuş o da dertli.
    derdimin dermanı kendi derdinde
    hekim hasta olunca kime gitmeli.

    sevgili, seninle biz bir pergel gibiyiz
    iki basimiz var, bir tek bedenimiz
    nereye donersek donelim seninle
    nihayet basbasa verecek degil miyiz

    adil davranmadıktan sonra
    hacı hoca olmuşsun kaç para
    hırka, tesbih, post, seccade güzel ama
    tanrı kanar mı bunlara?

    im demis haram nedir bilmez hayyam?
    ben harami helali karistirmam:
    seninle icilen sarap helaldir,
    sensiz ictigimiz su bile haram.

    ---

    o yakut dudaklari kizil kizil yanan nerde?
    o güzelim kokusu cana can katan nerde?
    müslümanlara sarap haram edilmis derler,
    icmene bak, haram islemeyen müslüman nerde?

    ---

    bizim sarap icmemiz ne keyfimizden,
    ne dine, edebe aykiri gitmemizden,
    bir an gecmek istiyoruz kendimizden:
    icip icip sarhos olmamiz bu yüzden.

    girme su alçaklarin hizmetine
    konma sinek gibi pislik üstüne
    iki günde bir somun ye ne olur
    yüreginin kanini iç te boyun egme...

    niceleri geldi , neler istediler
    sonunda dunyayi bırakip gittiler.
    sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
    o gidenler de hep senin gibiydiler...

    yel eser, umutlar savrulur gider;
    sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler;
    altın gümüş nen varsa harcamaya bak!
    ölür gidersin, düşmanın gelir yer.

    seher yeli eser yirtar etegini gülün
    güle baktikca cirpinir yüreği bülbülün
    sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
    kopup dallarindan toprak olmadalar her gün

    bu yildizli gökler ne zaman basladi dönmeye
    ne zaman yikilip gidecek bu güzelim kubbe
    aklin yollariyla ölçüp biçemezsin bunu sen
    mantiklarin, kiyaslarin sökmez senin bu işte

    bulut gecti, gözyaşlari kaldi cimende
    gül rengi şarap içilmez mi boyle günde?
    bugün bu çimen bizim, yarin kim bilir kim
    gezecek, bizim topragin yeşilligince

    şu olan biten var ya, boşver ona;
    taş yağsın isterse çok sürmez;
    dakka şaşma dakka yaşamana bak;
    ne geçmişi düşün, ne gelecekten kork.

    hayyam, günahım var diye tasalanma,
    bunun için dertlere düşmek boşuna.
    günah olacak ki tanrı bağışlasın:
    rahmet neye yarar günah olmayınca.

    ben şarap içiyorum, doğrudur;
    aklı olan da beni haklı bulur:
    içeceğimi biliyordu tanrı,
    içmezsem tanrı yanılmış olur.

    ey kör!bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!
    bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
    şu durmadan kurulup dağılan evrende
    bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
    ···
  1. 2.
    0
    iç şarabı gib Suriyi
    ···