/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +26 -4
    Eve girdiniz mesanenin patlamak üzere. Acele ile tuvalete gittiniz kemerinizi açtınız ve işiyorsunuz. Gözleriniz kapalı ve zevkin doruklarındasınız. Fakat gözlerinizi açıp sol tarafınızda duran duşakabine dikkatlice bakıyorsunuz. Anne,baba ve küçük kız kardeşinizin başsız kanlı bedenleri duruyor
    ···
  2. 2.
    +17 -1
    Bir saniyeden daha kısa sürede kendinizi tuvaletin dışında buluyorsunuz. Daha önce zaten yüzlerce ışid kafa kesme videosu izlediniz dıbınıza koduklarım ama bu farklı. Cesetlerin kalbi sökülmüş ve başlarının olması gereken yere konulmuş. Düşünmemeye çalışıyorsunuz ama zihninizde hala o kalpler boyunlarında atıyor. Kalbiniz göğüs kafesinizi dövüyor adeta ve şakaklarınızda inanılmaz bir ağrı var. Adım atmaya ve olmadık yerlere başınızı çevirmeye korkuyorsunuz çünkü her an kegib başlardan birini görebilirsiniz.Ya da bunu yapan caniyi size dik dik bakarken
    ···
  3. 3.
    +12 -3
    Kuracağın senaryoyu gibeyim huurçocuğu
    ···
  4. 4.
    +10
    Hemen cin min diye atlamayın dıbını yolunu gibtiklerim Mün-Kaffar gerçekteki adını kullanmıyor ona öteki alemde böyle deniyor.O kendini cinler aleminde yaşamaya alıştırmış bir insanoğludur fakat onlarla bazen aynı şeyleri yer, yardımlaşır beraber hareket eder. Kendini insanlara düşman bilmiş bir insan iblistir.Ama hepsine değil.Tek bir nefreti vardır Mün-Kaffarın. Kızının avret yerlerine fazla ilgi duyan babalara vardır bu denli nefreti ve ona göre aile helak edilmelidir.Siz bunu nereden bileceksiniz. Babanız bir tak yiyor işte o da iradesiz abaza erkeklerden bir tanesi sadece.Ve kız kardeşiniz kimi zaman kucağına oturuyor, göğsüne yaslanıyor, sarılıyor öpüyor kokluyor. Sarkmış memelerin aksine yeni tomurcuklanan memeler daha da ilgisini çekiyor.Ve Mün- Kaffar bunu görüyor.Siz artık lanetlisiniz onun gözünde.Ve sen de helak olmalısın. Zamanın daralıyor, kaçış yok.Çünkü hala bir gib bilmiyorsun
    ···
  5. 5.
    +9 -1
    "Aradım hocayı hemen gelin dedi"

    "Tamam dikkat edin hadi Allah yardımcınız olsun"

    Kafan hala bulanık ümmüyle hiç konuşmadan oturuyorsunuz. Sinan enişten seni çağırıyor hadi gidelim diye.Ümmünün sol meme ucuna yakın biryerde gerçekten ben var mı diye düşünerek kalkıp Sinan eniştenle yola çıkıyorsun. Hocanın evi gayet normal bir daire. Ferah ve duvarlar opak beyaz dıbınakoyduklarım duvarda da öyle ıvır zıvır eşyalar yok bir kaç koruyucu arapça yazılı tablolar var sadece. Hocanın odasına giriyorsunuz karanlık falan değil havadar hatta en ışık alan oda burası. Kanepeye oturuyorsunuz yerdeki minderlere değil. Klagib cinci hoca yeri değil anlayacağınız. Hoca ise gri sakallı tam bir beyefendi gibi oturuyor masasında.
    "Adı nedir oğlum" diyor daha girer girmez anlamış gibi.
    "Mün-Kaffar"
    +Ne diyor sana bu Mün-Kaffar?
    -Beni öldüreceğini söylüyor bana çevremdekileri nasıl öldüreceğini gösteriyor
    +Bir bakalım ister misin kimdir nedir
    -isterim
    +Tamam o zaman gel hele şöyle
    Kalkıyor ve odaya girince görmediğin bir kapıya doğru ilerleyip açıyor.Bu oda kasvetli kaplaranlık küçük bir oda. Duvarlarda neye yaradığını bilmediğin bir sürü arapça garip tablolar, kağıtlar,çizimler var.Bir duvar tamamen kitap rafı ve masanın üzeri de yığınla kitap dolu. Hoca yere oturuyor ve sana da oturmanı işaret ediyor mumlarla dolu odada. Sinan enişten dışarıda bekliyor.

    Hoca birkaç şey mırıldanıyor."Dua edebilirsin oğlum rahat ol gelecek olanlar iyidir" diyor.Önündeki kaseye bir parça kemik koyup eziyor tokmakla. içine garip garip şeyler döküp şöyle balgamlı bir tükürüyor. Kasenin üstünü siyah bir bezle kapatıp mırıldanmaya devam ediyor.

    Korkuyorsun ama nedendir bilinmez güvende hissediyorsun."Şimdi sakın korkma ve konuşma oğlum" diyor hoca. Mumlar bir anda sönüyor ve hocanın sesi kesiliyor. Birinin eti çiğneniyormuş gibi ses geliyor sadece. Avuç içlerin karıncalanıyor,oda buz gibi soğuk ve aniden hepsi normale dönüyor. Hoca siyah kaseti açıyor. Kase boş. Aklından "yavşağa bak karanlıkta boşalttı kaseyi" diye geçiriyorsun ama tam da emin değilsin bundan yaşadıklarından sonra. Göz ucuyla mumlar elektrikli mi nasıl söndü yandı diye bakıyorsun ama yok hepsi normal mum. Hoca derin bir nefes alıyor
    "Bak oğlum seninle uğraşan bir cin değil fakat onlara karışmış bir insan. Kalbi nefretle, iblisin nefesiyle dolmuş bir şeytan. Cinlerden yardım alsa da Allah'ın izniyle hepsinin üstünden geliriz. insan kamildir, hepsinden üstündür.Ama içinde iman olmalıdır, Allah'a sığınmalıdır. Ancak o zaman insan güçlüdür. Allah yardımcın olsun oğlum ben sana güçlü bir muska yazıcam yanından ayırma ama boynuna da takarsan daha iyi olur. Muskadan çok uzaklaşma."

    ilaç gibiydi hocanın söyledikleri. Gerçekten de dua ettiğinde öylece kalmıştı Mün-Kaffar. inanç onu durduruyordu, iman onun elini kolunu bağlıyordu. insan zerre kadar imanla bile şeytana galip gelebiliyordu. Hoca değişik kalemler, katran gibi siyah boyalarla arapça yazılar yazıyor özenle katlıyordu. Gözyaşlarını tutamadın izlerken ve hoca bir deri parçasını özenle kesip içine yazdıklarını koydu.Üçgen şekilde katlayıp okuyup üflediği bir iple dikti. Tekrar okuyup üflediği bir ipi geçirip al bakalım oğlum zütüne sokarsın dedi.Şaka şaka boynuna tak dedi. Alıp hemen taktın ve aslında hiçbirşey değişmemesine rağmen kendini rahat, güvende hissettin. Sinan eniştenle evin yolunu tuttun adama şaşılası bir para ödeyip
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      djdkdjdj huur cocugu
      ···
    2. 2.
      +1
      Panpacım öncelikle yaptığın şaka hiç komik değildi huur çocuğu (:
      Eğer birdaha böyle şakalar yaparsan ip adresinden evini tespit edip seni mün kaffar denen binin evladıyla özel yöntemlerle öldürene kadar giberiz. pekekent seni
      ···
  6. 6.
    +8
    Olduğunuz yerde kalmak en tehlikeli olanı. Hemen kapıya yöneliyorsunuz evden çıkmak için. Hiç olmadığınız kadar hızlısınız.Çoktan altınıza sıçtınız zaten ve terlemeye başladınız.Bir yandan hala ağlayamayacak kadar şoktasınız.Üzülmediniz bile.Çünkü o hala evde olabilir. Arkanızda ya da tavanda. Kapıyı açıyor ve bir adım atıyorsunuz dışarı doğru.2.kata oturuyorsunuz fakat merdiven boşluğunda birisi size bakıyor. Yüzünü seçemeden geri eve girip kapıyı kilitliyorsunuz. Fakat siz onun girmesini engelleyecek kapıları kapatamazsınız. Duştan bir ses geliyor.PAT! Zihninizde bir kalp patlıyor ama emin değilsiniz sadece hayal gücü. Daha ilkokula giden kız kardeşinizin kalbi mi yoksa zavallı annenizin mi.Belki de helal ekmeğini kazanan babanızın arada bir ritim bozukluğu yaşayan kalbidir.Ama hayır duşakabinin sürgüsü çekildi içeride birisi var. Banyonun kapısı kapanıyor. Belliki şuan siz onun gibinde değilsiniz.Çünkü o emin,siz ondan kaçamazsınız. Evin içinde aniden bir kükreme duyuluyor, duymadığınız kalınlıkta bir ses o caninin adını haykırıyor.
    MÜN-KAFFAR
    ···
  7. 7.
    +7
    FiNAL...

    Kızına sımsıkı sarılıp çilek kokusunu içine çektin ve bir an titredin. Beyninde şimşekler çaktı ve onu hemen üstünden indirdin. Boşalıp boşalmadığından daha emin olamadan karın içerden ağlayarak geldi. Adını haykırıyordu. Gözleri oyulmuştu karının ve ağlarken açılan ağzındaki dişlerinin arasında çiğnenmiş böcekler, kurtlar görünüyordu. Karın onları tükürürken boğazından daha fazlası geldi.Sen önü ıslak pantolonunla öylece dururken elin istemsizce boynundaki muskaya gitti. Aklından bir an gülsümün memeleri geçti. Pijamasını tam dolduran yuvarlak beyaz poposu geçti. Kızın çığlık çığlığa bağırıyordu ki karının saçından tutup başını öne eğdi Mün-Kaffar. Keskin tırnaklarını karının boğazına geçirdi ve kan kusarak yere yığılırken bir ayağıyla kafasına bastırdı zavallı kadın çırpınırken, gözleri ters dönmüştü.Bir elinde ise senin muskan duruyordu. Deriyi açıp içindeki kağıtları yuttu.
    "Sahtekar huur çocuklarının yazdığı şeyler sana yardım edemez insan oğlu.Bu kağıtlar uydurma" dedi ve korkunç bir kahkaha attı.Bu kahkaha senin beyninin içindeydi. Kızını hemen yakaladı sen köşeye sinerken. Kızın için canını verirdin hani noldu?.Mün-Kaffar kızını bir eliyle havaya kaldırdı ve diğeriyle yırtarak kıyafetlerini çıkardı. Ayağıyla ise hala karının başını eziyordu. Kızın çığlıklar atarken onu tek eliyle başının üstüne kaldırıp bacak arasını ağzına zütürdü. Bacak arasını hırsla ve senin gözlerinin içine baka baka kemirmeye başladı. Kimi parçayı yutuyor kimi parçayı senin üstüne tükürüyordu. Bacakları kopmak üzere sallanıyordu kızının. Göbek deliğine kadar kasıklarıyla birlikte yenmiş şekilde yere attı onu Mün-Kaffar. Kalp krizi geçiriyordun ki alev gibi sıcak eli bileğini kavradığında her şeyin bittiğini anladım. Hala ıslaktı önün.Ölüyordun Mün-Kaffar parmaklarını yavaş yavaş gözünün içine iterken, ölüyordun çürük et kokan nefesi ciğerlerini zehirlerken, patlamaya yakın olan kalbinin atışı sona yaklaşırken ölüyordun.
    "Ben Mün-Kaffar" diye yükseltti sesini."Bugünün geleceğini biliyordum" dedi.

    "Sen insanoğlunun pis varlığının bir delilisin" dedi sen ölürken. Acı artık bedeninde değil ruhundaydı. Ruhun acıyordu. Karının ezilmiş başına, ağzının önündeki kanlı kusmuk havuzunda yüzen kurtçuk ve böceklere baktın. Kızının tavanı izleyen gözleri ve hala oluk oluk akan kana baktın.iç organları artık olmayan bacak arasına yayılmıştı.Ve sen ölüyordun.

    "Ben Mün-Kaffar" dedi son kez boğazına yapışan şeytan senin yüzünü keskin dişleriyle parçalayıp yutmadan önce.

    "Ben şeytanın karanlık yüzüyüm"

    Ölüyordun dişler yüzüne saplanırken.Ölüyordun korku seni boğarken. Ruhunun bir an önce çekilmesi için yalvarıyordun Azraile. Görüyordun işte oradaydı ve bekliyordu Mün-Kaffarın işini bitirmesini. Yalvarıyordu Azraile gözlerin.

    Azraili görüyorsun şimdi, ölümü görüyorsun
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +7
    Uyandığında başında hayatında daha hiç giblemediğin akrabaların vardı. Hiçbiryerinde yara bere izi olmamasına rağmen kemiklerin sızlıyordu adeta. Sanki onları birisi sıkmış ve tam kırılacakken bırakmıştı. Dışarı bir polis bekliyordu çünkü çekirdek ailende tek kalan sendin. Uyandığında ilk cümlen şu oldu.
    "Beni sakın yalnız bırakmayın"
    "Canım uyandın mı? iyi misin?" Ses halanın sesiydi. Onun da kocası ölmüştü Türkiyeye gelip kredi kartlarına takla attırır sonra Katar' a kaçar biraz zaman geçince hemen geri gelirdi. Birgün hafif alkollüylen halanla telefonda tartışıyorlardı. Halam kocasının Türkiyedeki bakkalını idare ediyor burası yeter bırak şu işi artık diyordu.
    "Lan nereye geliyorum bakkal bir taka yaramaz orada ben bu riske girmesem ekmek yiyemezsin ekmek.Lan.. Lan cırlama bana Allahını giberim senin"
    Son işitilebilir cümlesi buydu amcanın.Çevresindeki şaşkın bakışlar öfkeyle dolarken önce her tarafı morarana kadar dövüldü. Birinin parmağı gözünü çıkarmıştı kanla karışık göz sıvısı yanaklarından akarken nereden çıktığı belli olmayan palalı adamlar darbeler indirmeye başladı.

    Kolu tam omzundan ayrılmamıştı ki asıl acıyan yer tam kalçasının ortasına gelip makatını ve testisinin bir kısmını ikiye yaran yerdi. Köpekler onu canlı canlı yerken birkaç saniye sonra ölmüştü. Halan trafik kazası sanadursun."Canım polis seninle görüşmek istiyor"
    "Hala kuran okuyun hala"
    "Ümmü kuran bulsana"
    Hiçbirşey gibinde değilmiş gibi bir surat ifadesi takınan sivil polis kapıyı çalıp içeri girdi ümmü dışarı çıkınca.
    "Merhabalar ben Levent. Başın sağolsun. Biraz konuşalım mı kardeşim?"
    ···
  9. 9.
    +6 -1
    Birkaç hafta halanlarda kaldın her geçen gün normale dönen hayatında hala ekgib olan bir ailen vardı.Bir kaç işe girip çıkmış tamdıbını Sinan eniştene vermiştin paranın. Telefonuna birkaç oyun yükleyip oynamış, silmiş hatta 31 çekmiştin. Birinde gülsümü düşünüyordun. Telefonuna 63lü numaradan sol memendeki beni biliyorum diye mesaj atmıştın ve "Nereden biliyorsun sen kimsin" diye cevap gelince tekrar korku dolu bir gece geçirmiş ama sonrasında boşvermiştin. Birkaç hafta sonra coca colaya dağıtım elemanı olarak girdin yakınlarında bir ev tutttun. Pgibologla artık günlük hayattan şeyler konuşuyor,bu zaman dilimi içerisinde gelen polisleri de zekice geçiştiriyordun. Aylar yıllar geçti tanıştığın kızla evlendin. Cumaları kaçırmadın, orucunu aksatmadın. ferre da izledin ama. Muskayı hiç yanından ayırmadın. Dağıtımda şef oldun yıllar içinde. Yıllar kolay geçti çünkü sen kolay unutabilen,her kötü durumda bile ciks düşünebilecek biriydin.31 çektikten sonra youtubeden duygusal müzikler açar, kendi ossuruğunun kokusuna bayılırdın gençliğinde.Şimdi ise karısını seven ve 11 yaşındaki kızını canı pahasına seven bir babasın
    ···
  10. 10.
    +6
    Halan yüzüne siyah kan kusuyordu. Ağzından içeri akarken uyandın ve onu üstüden attın. Yerdeki halan aniden dizlerinin üstünde doğrulup tamamı siyah gözlerini sana öfkeyle doğrulttu.
    "Ooohhh ağzıma boşaldı o ağzıma ohh sen de yuttun huurnun çocuğu oohhh"
    Ter içinde uyanıp halanı kaldırdın hemen.
    "Hala hala kuran oku hala lütfen hadi hala"
    Gariban halan yine kalktı senin için sarıldı kitabına. Dizlerinin dibinde oturup dinledin. ikiniz de ağlıyordunuz. Ağzında rüyadan kalma iğrenç bir tat vardı. Artık bu hastaneden çıkmanın vakti gelmişti. Sabah olduğunda halana neden başka akrabalarının gelmediğini sordun. Halanın geçiştirmesini anlayacak kadar büyüksün. istemiyorlar artık seni korkuyorlar çünkü,cin musallat oldu sana artık bittin sen daha iflah olmazsın. Haksızlar mıydı? Yo değillerdi. Gören ilk birkaç polis pgibolog yardımı almaya başlamıştı. Ailenin başları ise apartman bodrumunda mosmor olmuş bir şekilde ve sarı gözleriyle birkaç şanssız polise bakarken bulunmuştu. Apartmanda ise kimse rahat uyuyamıyordu. Milleti korkutmak için pencerelerinden biri bakıyordu siyah yüzlü bir adam diye yalan söyleyen primciler bile çıkmıştı ortaya.O gün bir pgibiyatr gelip kafanı gibti. Nöron,halüsinasyon falan zırvaladı ilaçlarını söyledi gitti.Bir de polis geldi sivil ama o da inanmadı çok. Kimse mi cinlere inanmıyor? Diye düşündün ki düne kadar sen de inanmıyordun. Mün-Kaffarı bir cin sanıyordun tabiki de.Ama şeytanlaşan bir insan, şeytanlaşan bir cinden çok daha kötüdür. Halana o gün gözyaşları içinde tüm gördüklerini anlatıp taburcu olacağın güne uyudun. Halan ise hıçkırarak tüm gece ağlayıp kuran okudu. Senden şüphelenen polisler, nöron nöron diye kafa giben pgibiyatrlar sana gram yardımcı olmuyordu.Her an Mün-Kaffar senin için gelebilirdi. Pencereye konup da her gece seni izleyen karganın farkında değildin, üzerinde gezen örümceğin farkında değildin uyurken. Sana onun dilinden anlayacak birisi lazımdı
    ···
  11. 11.
    +6
    Sen onun gözünden bir salyangozsun. Yavaş,iğrenç ve yaşdıbının en ufak bir değeri yok. Mün-Kaffar nasıl şeytan bir cinken meleklere vaaz verecek kadar yükselip melekleşti ve Ademe secde etmediği için şeytanlaştıysa o da bir iblis haline geldi. Babanın kafatasındaki kanı ciğerlerine çekti.Bir eliyle boğazını tutup havaya kaldırırken diğer eliyle de annenin gırtlağından parmağını soktu. Birbirlerinin ölümünü izletti Mün-Kaffar.

    "ÖLECEKSiN iNSAN OĞLU"
    Sesi o kadar boğuktu ki tarlabaşı travesti korosunu andırıyordu. istemsizce aklından dualar geçiriyordun anldıbını bilmeden ama son anda Mün-Kaffar'ın gözleri ateşle dolmaya başlarken birşey oldu. Dualarını artık arapça etmiyordun anldıbını bilmeden okumak inancını kuvvetlendirmiyordu. Kız kardeşini artık kirlendiği için vajinasını yiyerek öldürdü ve babanın ağzına tükürüm içeriye itti parçaları.Şimdi ise Mün-Kaffar sana yaklaşamıyordu.
    "Allahım sen teksin Allahım sen ilahsın beni koru Allahım" gözünden yaşlar geliyor bağırarak dua ediyorsun."Allahım ne olur seni seviyorum Allahım. muhafazidin aşkına" Kapı birden açılıyor ve içeriye bir polis giriyor arkasında ise hiç sevmediğin komşun Aysel teyze duruyor. Sesleri duyup polisi aramış. Mün-Kaffar ise çoktan gitmiş
    ···
  12. 12.
    +5
    işten geldiğin bir gün karın mutfakta yemek yaparken onu dudaklarından öptün kalçasını sıkıp salona geçtin.Bu bir mesajdı "ne zamandır vermiyon bu gece kaçamazsın seni çatır çutur gibicem" anldıbına geliyordu. Karın da o cilveli gülüşüyle "ohhh deliklerim senin erkeğim benim gir içime dağıt amımı" demek istiyordu. Kızın koşarak kucağına atladı boynuna sarıldı ve dizine oturup babacımmm diyerek bir öpücük kondurdu yanağına. Yanağına? Ne yanağı lan dudağının dibinden öptü. iyice yerleşti kucağına. Kızım dur rahat oturayım diyip yanına aldın onu ama penisin çoktan kalkmış semsert olmuştu.11 yaşındaki kızın elini oraya bastırarak tekrar üstüne tırmandı ve "baba baba bana ne zaman telefon alınacak" dedi. Dudakları gözünün önündeydi. Kırmızı küçük dudakları ve yemyeşil gözleri aynı annesinin gözleri gibiydi. Kızının yavaşça erkekliğinin üstüne oturmasına müsade ettin hatta biraz bastırdın onu. Karın kaç gündür vermiyordu sana ki kızına sulanıyordun
    ···
  13. 13.
    +5
    Eve geldiğinde ümmü çayı çoktan koymuş kahvaltıyı hazırlamıştı. Saat 12ye geliyordu. Halanın evine gelmeyeli uzun zaman olmuştu.Ümmünün yuvarlak poposu pembe, ince kareli pijamasını tam dolduruyordu.Her bakışında halana farkedilme korkusu vardı ama engel olamıyorsun. Düzenli pgibolog yardımına bu hafta başlıyorsun, ilaçlarına ise hemen kahvaltıdan sonra. Masaya oturunca evin kapısı açılıyor. Sinan enişte taze ekmekle sigara almış bakkaldan gülerek içeri giriyor. Gülümsemesi sahte ama farkedilmiyor.
    "Günaydıın günaydın nasılsın paşam hoşgeldin"
    Samimiyetle elini sıkıyor ama yavşak önemsese bir kere olsun hastaneye gelirdi. Ellerini kanlı gibi hissettiğinden yıkamak için kalkıp banyoya gidiyorsun. Daha köşeyi dönmeden eniştenin sesi duyuluyor
    "Kaç gün kalacak konuştunuz mu bişey"

    "Dur hele yeni geldi bir sus"

    "tamam tamam akşam konuşucaz."
    Kahvaltıyı iştahsızca yapıp salona geçiyorsun ümmü de telefonda mesajlaşıyor hızlı hızlı. Sinan enişte televizyon izliyor ve halan bulaşıkları yıkıyor.

    Aniden bir çığlık duyuluyor ve halan yıkadığı tabağı yere düşürüyor. Salona hızlıca geliyor karnını tutarak ve oluk oluk kan okuyor. Ağzından ise siyak kan kusuyor.Ümmü ağlayarak annesinin yanına gidiyor sinan enişten de hemen yere yatırıyor onu ama boynu bir anda ters dönüp sana dikiliyor gözleri. Oturduğun yere sinmiş ağlıyorsun sadece ve dua ediyorsun.Az sonra Mün-Kaffar görünüyor ve sinan eniştenin boğazını ısırıp bir parça koparıyor.Ümmüyü tutup diz üstüne çöktürüyor ve penye tişörtünü yırtıp AL AL AL BAK huurNUN DÖLÜ AL BAK OHHH NE GÜZEL MEMELER DEĞiL Mi diyor.

    Tavanı izliyorsun hepsi çevrene toplanmış sana bakıyor sinan eniştenin tokatlarıyla geliyorsun kendine. Halanın kanaması yok, ümmünün elinde kolonya var ve malesef memeleri açık değil. Sinan enişten de gayet normal görünüyor. Zehir olmuş hayatının eğlenceli bölümü şimdi başlıyor fakat bu eğlence tek kişi için. Mün-Kaffar
    ···
  14. 14.
    -4
    yalan beyler ınanmayın
    ···
  15. 15.
    +4
    Ulan nasil zevk alarak okuyorum varya zehri kokluyorsunuzdan geldim. devam. verdim sukunu
    ···
  16. 16.
    +4
    Tekrar gözünü açtığında gecenin bilmemkaçıydı. Halan ve ümmü bir kanepeye başlı kıçlı yatmışlardı. Dehşet etrafını sarar sarmaz uyandırdın onları.
    "Hala hala kalkın hala ümmü uyan hala kuran okuyun"
    Zavallılar neye uğradıklarını şaşırıp kurana sarıldı.Ümmü bir eliyle ağzını kapatmış ağlıyordu. Halan okumaya başladığında aslında hiçbirşey değişmedi. Halanın yumuşak sesiyle uykuya dalarken aklında ümmünün memeleri vardı. Meme uçlarının rengini düşünerek uykuya daldın. Sabah halanın girmesiyle uyandığında pat diye sordun sormak isteyip de fırsat bulamadığın şeyi.
    "Halan annemler, noldu"
    "Defnettik oğlum, çok zor çok" dedi gözlerini baş örtüsüyle silerek.Bu bir yalandı.3üde otopsiydeydi. Kız kardeşinin vajinasını, rahmini parçalayan şey kasatura gibi tırtıklı hayvan dişleriydi, boğazlarını ise sanki bir fare kemirmişti.
    "istediğin birşey var mı ümmü yıkanmaya eve gitti söylerim getirir ne istersen"
    "Sadece yalnız bırakma beni hala, başka birşey istemiyorum"
    Aklından ümmünün duştaki halini geçirdin gözlerini kapatıp. Kız 6 yaşındayken onunla öpüşmüştün sonraki bir yılın ise birine söyleyecek korkusuyla geçmişti. Polis tekrar içeri girdi. Halan "Ben sana yemek getireyim" diyerek çıktı.

    "Merhaba koç, nasıldın?"
    Cevap yok.
    "Dün sorduğum sorulara cevap vermedin o yüzden devam etmeliyim. Bana yardımcı ol ve biraz tarif et bana onu. Söz veriyorum hakettiğini bulacak. Garantisi benim söz"

    "insan değildi o tamam mı. Senin alıp hapse tıkabileceğin birşey değildi abi."

    "Kardeşim gördüğün şeyin etkisiyle böyle konuşuyorsun.Ben neler görmeme rağmen dünden beri yemek yiyemedim görünce.Ama kafanı topla hadi. Birkaç özelliğini söylesen en azından kameralarda eleriz"

    "Eve tuvaletimi yapmak için girdim. Sonra ailemi gördüm. Sonra da onu. Beni de öldürecekti, polis girdi içeriye kapıyı kırıp."

    "Gördüğün şeyi tarif et kardeşim hadi söz bitti gidicem"

    Tarif etmeyi bitirdiğinde polis hala defterine birşeyler yazıyordu. inanmadığı belliydi, birşey demeye gerek duymadan kalkıp gitti. Robot çizime bile ihtiyaç duymadığı belliydi. Halan tepsiyle içeri girdiğinde karnın guruldadı. Halanın memeleri de güzeldi
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Senin verdiğin ayrintiyi gibiyim "Halanın memeleride guzeldi " kdusgavxj
      ···
  17. 17.
    +4
    Ümmü kuranı getirdiğinde halan da tam odadan çıkmak üzereydi.Ümmü senin biricik kuzenin.Bu da küçükken gözü açık uyurdu sana aşıktı.Her doğumgününde gelir bak ben büyüyorum az daha büyüyünce evlenebiliriz derdi aranızdaki 6 yaş farkının değişeceğini sanarak.
    "Biz dışardayız o zaman"
    Halanın kuranı okumaya başladığını hissediyordun. Ateisttin ama küçükken mahallece gittiğin kuran kursları kurtardı seni. Dedene ayıp olmasın diye gittiğin bayram namazları. Kuzenlerin gidiyor diye peşlerine gittiğin cuma namazları kurtardı. Burnundan akan kanları yuta yuta, Mün-Kaffarın boğazından elini sokup iç organlarını ağzından çıkararak ölmediğin için şanslısın.Şimdilik
    "Kardeşim kötü şeyler gördün, yaşadın ama belli ki katili gördün. Tarif edebilir misin?"
    Gözlerin tavana bakıyordu. Başını iki yana salladım sadece.Yo cevap bu değil. Mün-Kaffar ince uzun boyludur. Derisi yüzülmüş gibi görünür. Dişleri bilenmiş, tırnakları yanık siyahtır. Gözlerinin beyazı yoktur, ateş kırmızısı olmadığı zamanlarda tamamı siyahtır. Kafasında ki bir düzine tel saçı beline kadar uzat ama hiç kopmayacak gibi sağlam görünür. Mün-Kaffarın ağzı daima kanlıdır. Kendi dudağını yer, çiğner ve konuşurken bunları etrafa saçar. Aklından nasıl ölebileceğinle ilgili senaryolar geçirirken polis bir soru daha sordu.
    "Neden evden kaçmadın?"
    Mün-Kaffar senin ayaklarına basacak kadar yaklaşıyor. Siyah uzun dili yüzünde gezerken bir ok gibi ağzının içine saplanıyor ve kanlı dili boğazını kapatıyor, çürük et kokusundan bayılacağını düşünürken aslında yavaş yavaş ölüyorsun.Ve o elini göğsünden içeri hızla sokup içerdeki tüm organlarını karıştırıyor parçalıyor.
    "Çünkü o dışarıda da bekliyordu." Sesin neredeyse çıkmıyordu bu yüzden polis biraz daha yaklaştı.
    "kim?"
    "Lan ne bilim huurnun çocuğu ananı avradını giberim senin gibtir git babana sor bunları yav... "
    içeri giren hemşirenin yaptığı iğneyi farketmedin bile. Gözlerinin önündeki uçuşan siyah noktalar kapandı ve tekrar uykuya daldın
    ···
  18. 18.
    +3
    Helâl olsun
    ···
  19. 19.
    +3
    Yaz kardeşim sarıyo sen devam et
    ···
  20. 20.
    +3
    harika laan
    ···