-
1.
+50 -18anlatıcaklarımı iyi dinleyin. Şimdiden ulan acaba olabilirmi diyenleri duyuyor gibiyim.
Yaşama arzusu insan oğlunun doğasında vardır. Hatta en güçlü arzusudur diyebiliriz. Fakat bu arzu ne kadar büyük olursa olsun ölümü her canlının bir gün tadacağı acı bir gerçek olarak karşımızda durur.
Peki ölümsüzlük mümkünmüdür?
insanlardaki sonsuz yaşam arsuzu onları ölümsüzlüğü bulmak istemeye iten en büyük etkendir. ilk çağlardan beri insanoğlu bu arzunun peşinde devamlı koşmuştur.
Bu arzuyu gerçekleştirmek için bilindik en eski çaba mısırlıların mumyalama sistemidir. Ölülerini mumyalayıp eşyalarıyla birlikte gömmelerinin sebebi ilerde yeniden canlanacaklarını düşünmeleridir.
Ölümsüzlük tarih boyunca en çok simyacıların uğraşı olmuştur. Peki nedir bu simya ?
Varsa bi kaç kişi arkadaşlar devam edebilirim ? -
2.
+17 -1Simya günümüzdeki kimya bilimlerinin temelidir. Mallederi bir birine katıp değiştirmeye çalışan kişiye simyacı, bu çalışmaların tümüne ise simya denir. Bir çoğunuzun bildiği üzere simyanın amacı değersiz maddeleri altına çevirebilen, sonsuz yaşam veren felsefe taşını bulmaya çalışmaktır. Yani ölümsüzlüğü bulmaya çalışır simyacı.
Günümüz biliminin gelişmesiyle ölümsüzlükle ilgili pek çok çalışma bulunmaktadır bunlardan biriside : Cryonics
insanoğlu bu arayışından hiçbir zaman vazgeçmemiş ve vazgeçmeyecektir. Günümüzde kök hücre tedavisi ile yaşlanmanın etkilerini geciktirme ve Cryonics (Dondurup uzun yıllar bekletip tekrar canlandırma) teknikleri ölümsüzlük arayışının yeni umutları olmuşlardır.
Bu sisteme göre vücut metabolizması ölümün gerçekleşmesinin hemen ardından özel tekniklerle dondurulacak ve gelecek yıllarda yeniden canlandırılabilecektir.
1962 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde bu konu ile Cryonics Association adlı ilk şirket kuruldu.
insanlar uzun süre yaşamak ve güncel tıbbın çözüm bulamadığı hastalıklara gelecek yıllarda çözüm bulunacağı umuduyla bu şirkete müracaat etmeye başladılar.
Şu an bu şirketlerin laboratuvarlarında yeniden canlandırılmayı bekleyen toplam 230 kişiye ait dondurulmuş beden bulunmaktadır. Bu kişilerden bazıları tüm bedenlerini dondururken, gelecekte bir hücreden bile insanı diriltmeye yeteceğine inanan bir kısmı sadece kafalarını dondurtmuşlardır. Alcor adlı şirketin laboratuvarında bulunan 111 kişinin 35 tanesi tüm bedenini dondurmayı tercih ederken 76 tanesi sadece kafalarını dondurtmuştur.
1000’den fazla kişi ise öldükten sonra dondurulmak üzere bu şirketler ile kontrat imzalayıp, dondurulacaklar listesinde ölecekleri günü beklemektedirler -
3.
+4Beyler ilgi görmedi diye bırakmıştım dışardayım şimdi akşam 7 de seri seri devam edicem beklemede kalın
-
4.
+7Cryonics uygulanacak kişinin her şeyden önce tıbbi olarak ölmesi şartı aranıyor. Ölen kişinin bedeni buz kalıpları içinde soğutularak Cryonics uygulama merkezine getiriliyor. Buradaki zaman çok önemli, beden üzerinde işlemler ne kadar kısa sürede başlatılabilirse beyinin o denli az hasar alacağı söyleniyor. Merkeze getirilen bedenin göğüs kafesi açılarak vücudundaki tüm kan boşaltılıyor. Boşaltılan kanın yerine vücuda, -50 derecelik Gliserol enjekte ediliyor. Enjekte edilen gliserol vücut ısısının -50 dereceye düşmesini sağlıyor. Daha sonrasında yine özel işlemlerden geçen beden, -196 derecedeki sıvı nitrojen dolu metal tüplere alınıyor ve burada sürekli kontrol altında tutularak yeniden çözüleceği günü bekliyor.
. Dr. Segal beagle cinsi sevimli köpeği Miles’ı dondurup tekrar diriltmeyi başarmış ve bu deney cryonicsist bilim insanları için o günden beri büyük bir ispat olarak sayılmıştır. Miles kanı çekildikten sonra doldurularak öldürülmüş, 70 dakikalık klinik ölümün ardından kanı tekrar damarlarına enjekte edilerek oda sıcaklığına geri getirilmişti. Üç buçuk yaşındaki köpek hayata geri döndüğünde tüm karakteristik özelliklerini olduğu gibi taşıyordu, alışkanlıkları ve huyları değişmemişti. Bu, dondurulan insanların bir gün yeniden canlandırıldığında hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyor. Fakat hayvanlarda beyne oksijen gitmeme neticesinde oluşan beyin hasarı insanlara göre çok daha azdı. Bu nedenle bilimsel açıdan insanlar yeniden canlandırma için hayvanlara göre daha dezavantajlı durumdalar. -
5.
+6Şimdi bazı panpalarımın değindiği konulara gelicem sonrasında devam edicem arkadaşlar.
Öncelikle şunu bilin ki insanoğlu aslında doğduğu andan itibaren ölümsüzdür. E madem ölümsüz niye ölüyoruz dıbına kodumun diyenleri duyuyorum. Şöyle ki; ölüm dediğimiz şey, vücudun kendini yenileme onarma ve çoğalmaya yarayan hücrelerinin zamanla bu yeteneklerini kaybetmesi insan vücudunun yaşlanmasına, hastalıklara daha açık hale gelmesine ve sonunda vücudun iflas edip hastalıklara yenik düşmesi ile olan birşeydir. Yani vücudun kendini yenilemeye yarayan hücrelerinin yeteneklerini kaybetmemelerini sağlamak demek ölümsüzlüğü bulmak demektir. Fakat bu ölümsüzlük başınıza bir kaza gelmemesi durumunda geçerli. Yani vurulur, araba kazası geçirir yada balkondan düşerseniz vay efendim hani ölümsüzdük amk niye öldük falan demeyin. -
6.
+6 -1Benim ve benim gibi bu tür olaylara meraklı bazı arkadaşlarda eminim ki ölümsüzlüğün bulunduğuna inanıyorlardır. Asıl soru şu madem ölümsüzlük bulundu niye böyle birşeyin olduğu açıklanmıyor? Düşünsenize beyler bugün bile nüfusu azaltmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Milletler nüfusları düşürmek için planlamalar yapıyor. Ölümsüzlüğün var olduğu bir dünyada artan nüfus oranı ile dünya 200 yıl içerisinde kendi sonunu getirebilir. Açlık, işsizlik, savaşlar boy gösterir ve dünya tam bir kaos ortdıbının içine düşmüş olarak karşımıza çıkar.
-
7.
+6Bir diğer konud ölümsüzlük değil uzun yaşam.
Rus bilim adamları meyve sineklerinin ömrünü %550 arttırdıklarını ve bunu insanlardada uygulamaya çalıştıklarını söylüyorlar. Asıl olay çocuklarda. Bazı erken yaşlanma hastalığı olan çocukların, yaşlanmaya hangi protein ekgibliğinin sebep olduğunu bulmaya çalışıyorlar. Eğer bu araştırma bir sonuca varırsa insanlarında ömrü yaklaşık olarak 100 yıl daha arttırılacağı düşünülüyor. -
8.
+4Ölümsüzlük çalışmaları dünya üzerinde bir çok insan tarafından epey rağbet gören bi çalışma. Yine bunlardan birisi olan avatar projesi;
Rus milyarder dimitri ıstkov 1226 insana ölümsüzlük teklif etti.
Gönderdiği mektupta çalışmalarına bağış yapılmasını isteyen dimitri, insanlara sibernetik ölümsüzlük vaad etti.
Itskov’un son derece ciddi olduğu Avatar projesi, insan zihnini adım adım fütürist cihazkara aktarmayı öngörüyor. Bu amaçla, ilk olarak beyin-makine arayüzü ile kontrol edilen bir insan benzeri robot kullanılması amaçlanıyor. Ardından, insan beyni, ilk başta dışarıdan kontrol edeceği bu robota nakledilecek. Sonrasında, bilgisayar ortdıbına aktarılan bilinç, robot vücuda transfer edilecek. Sonuç olarak, robotik bir vücut ve sanal bir beyin kullanan bir Avatar ortaya çıkacak. -
9.
+4Ölümsüzlük mümkün gibi gözüksede en azından gerçekleşmesi yaklaşık 80-90 yıl daha gerektiriyor ama insan ömrünü uzatmak için o kadar beklemeye gerek yok.
ABD’li bilim insanları Elizabeth Blackburn, Carol Greider ve Jack Szostak da, genlerde kanser ve yaşlanmaya neden olan mekanizma üzerine yürüttükleri araştırmalar sonucunda 2009 yılında Nobel Tıp Ödülü’ne ulaştı. Bu bilim insanları, kromozomların hücre bölünmeleri sırasında nasıl mükemmel kopyalandıkları ve konulara ışık tutarak, hem tedavilerin geliştirilmesi hem de ömrün uzatılması konusunda büyük bir yol alınmasını sağladı. -
-
1.
0Panpa devam mı ?
-
2.
0Devam panpa yazıyorum şimdi
-
3.
0Devam panpa yazıyorum şimdi
diğerleri 1 -
1.
-
10.
+3Bilimsel olarak bunlar gibi bir çok yol var arkadaşlar fakat bunların işe yaraması için en az 20,30 yıla daha ihtiyaç var.
Değinmek istediğim bir diğer konu ölümsüzlük insan aklına neden geldi? Nereden geldi? By tutkunun kaynağı nedir? -
11.
+5Ölümsüzlüğün mümkün olduğunu, olabileceğini günümüz bilim adamlarından bazılarının çalışmalarını sizinle paylaşarak gösterdim. Aslında oldukça kısa tuttum çünkü hem anlaması idrak etmesi çoğu insan için zor hemde değinmek istediğim başka konularda var. Burdan sonra yazacaklarım kendime ait düşüncelerim ve teorilerimdir arkadaşlar herhangi bir konuda sorusu olan varsa nick altı girip sorabilir elimden geldiğince cevaplayacağım hızlıca.
başlık yok! burası bom boş!