Lütfen iyice düşünüp eğer bunu buraya yazarsanız rezil olup olmayacağınızı tartmadan entry girmeyin. Bazı hayalperest insanlar "biraz kan pıhtılaşmasını önleyici enjeksiyon, biraz adrenalin, bir de elektrik şoku... hmm artık ölümsüzüz, acaba bunu nasıl düşünemediler" gibi şeyler diyor. Roma dönemindeki simyacılardan ölümsüzlüğü bulmalarını bekliyorlar. Şarlatan mısınız siz? Sonsuz hücre bölünmesiyle ölümsüzlüğü sağlayamazsınız. Nöronlar, beyin hücreleri onarılamaz. Zaten es kaza hayati fonksiyonları yeniden çalıştırılabilen canlıların ağır hafıza kaybı ve beyin hasarıyla geri dönmesi bu yüzdendir. Belki hayatı çok seviyorsunuz, kendinizce umut besliyorsunuz ama kendinize gelin, bu konuda daha fazla düşünün ve mantıksızlığını kavramaya çalışın. Müslüman olduğumu özellikle belirtiyorum, ama diğer müslüman kişiler, lütfen "Allah öleceksin yazmış o yüzden öleceksin" veya "kıyamet kopacak öleceksin" gibi şeyler yazıp ay ne kadar inançsız biri ya diyip başlıktan bir eksi eşliğinde çıkmayın. "Aaa yoksa sen allaha inanmıyor musun? Şirk koşuyorsun bilesin." yazmanız zaten ateist olan bir insanı neden ilgilendirsin ki? Allahın var olduğunu kendinize kanıtlamadan, gelenekleriniz veya asılsız haberler yüzünden müslüman olduysanız geceleri nasıl rahat uyuyabiliyorsunuz merak ediyorum. Çoğunuzun denize düşen kızına erkek can kurtaranların müdahale etmesine izin vermediği için kendi çocuğu ölürken onu izleyen arap ailesinden bir farkınız yok. Ölümsüzlük konusuna gelirsek, ölümsüzlüğün ne olduğunu düşünmemiz lazım önce. Sonsuz yenilenen ve asla yaşlanmayan, bir şekilde imkansızı başarıp bütün faktörlere rağmen canlı kalabilmiş hücreleriniz ve ilk günkü kadar sağlam bağışıklık sisteminizle kendinizi yenilmez hissediyorsunuz, ama o sırada bir kurşun beyninize isabet ediyor. Ne olur? Ölürsünüz. Hani ölümsüzdünüz? Ölümsüzlük adı üstünde ölmemektir, siz yaşlanmaya ve doğal hücre ölümüne çare bulabileceğinizi iddia ediyorsunuz. Bazılarınız iyice kopmuş, ölüleri tamamen canlandırmaktan bahsediyor. Diyelim ki bağışıklık sisteminiz geçen binlerce yıldan sonra bile hala sorunsuz çalışıyor, kalbiniz hala atacak enerjiyi bulabiliyor, hep yenilenen hücreleriniz de yenilenmeye devam ediyor. Nöronlarınız ne olacak? Onlar bir süre sonra kendiliğinden ölecek ve yenilenmeyecek. Dolayısıyla yine öleceksiniz. Solunumun durması, kalp durması gibi durumlarda kalp masajı veya solunum cihazıyla birkaç dakika ölü kaldıktan sonra hayata dönersiniz, ama beyin ölümü gerçekleşen insanlar hayata döndürülemez. Ayetlerde yazan "her canlı ölümü tadacaktır" ibaresi, gelişen teknolojinin milleti coşturup sığ fikirli insanların aha kuranda yanlış buldum demelerine yol açan yenilenebilir hücrelerin canlılığını korumaktan ziyade, eninde sonunda ölecek olan ve yerine yenisi koyulamayan nöronların ölümünden bahsediyor. Sözde entelektüel insanlara duyrulur.