ölümsüz olduğumu ilk anladığımda 14

işte o günden itibaren eğitimlerim sıklaştı. meditasyon günümün neredeyse tamdıbını aldı. bedenimden tamamen ayrıldığımı hissedene kadar yıllarca meditasyon yaptım. meditasyon derslerim bittiğinde öğretmenim ağır bir şekilde hastalandı. bir iki hafta içerisinde de öldü ve yerine yeni bir öğretmen geldi. konsey başkanı yeni hocayı tanıştırdığında zihinbend derslerimi onunla göreceğimi söyledi. zihinbend benim özelliğimmiş. benim tanrılığımmış.

kafaların içine girermişim, çoğu kez kafasına girdiklerimi kukla gibi, kendi bedenim gibi kullanabilirmişim. zihinlerin içinden düşünceleri okur, düşüncelerimi uygulatırmışım. işte bu derslre başlayacaktık.

hata: Oruç Reis, Antalya'ya döndüğü zaman, zamanın padişahı II. Sultan Beyezid'in oğullarından Sultan Korkut, Antalya'dan Manisa'ya hareket etmişti. Kendisine Teke (Antalya) vilayeti yerine Saruhan (Manisa) vilayeti verilmişti. Sultan Korkut'un "Piyale Bey" adında bir hazinedarı vardı. Evelce Oruç Reis, bu Piyale Bey'e bir frenk oğlancığı hediye etmişti. ikisi arasında dostluk vardı. Şimdi Oruç Reis'in başına bu haller gelip teknesiz kalınca, Piyale Bey, efendisi Sultan Korkut'a vaziyeti anlattı : "Oruç Reis, bir mücahit kulunuzdur" dedi, "gece gündüz kafirle cenk edip nece zaferler kazanmıştır. Şimdi teknesini kaybetmiştir. Gerektir sultanım, bu mücahit kuluna bir tekne ihsan ede." Sultan Korkut, Oruç Reis'in şöhretini biliyordu. Dileğini memnuniyetle kabul etti. Ağam Oruç'u huzuruna çağırdı. Konuştu, görüştü. Çok ikram ve ihsan etti : "Hemen başın sağ olsun," diye teselli etti; "ben seni teknesiz komam. Elem üzre olma." Sultan Korkut, hemen izmir kadısına bir emir yazdı : "Fermanım sana gelir gelmez, Oruç Reis oğlumuza, dilediği üzere mükemmel bir kalite yaptırasın. Varsın dinimiz uğruna kafirlerle savaşsın. Öcünü alsın. Hanedanımızı rahmetle ansın." Piyale Bey de izmir Gümrük Emini'ne name yazdı : "Oruç Reis, dünya ve ahiret karındaşımdır." dedi; "size geldikte, hemen himmetinizi ekgib etmeyin. Her türlü yardımınızı esirgemeyirı. 22 oturak bir tekne yapılmasına nezaret edip tez zamanda Oruç Reis'e teslim eyleyin. Teknenin donanması için her türlü masrafı, efendim Sultan Korkut'un hesabına yazın." Oruç Reis, izmir e geldi. Tez zamanda kendisine iki tekne verildi. Biri Sultan Korkut'un şahsına olan hediyesiydi. Diğer tekne de Piyale Bey'in malıydı. O da Oruç'un emrine verildi. Oruç Reis, tekneleri donattı, leventlerini topladı.

@1 hata verdi

@66 tam anlamadım. biri var galiba, ölümsüzmüş, sonra domalmış, ölene kadar gibmiş olabilirler ama o zaman da mantık hatası olur bence.

selam noluyo burda

@5 önlerinde eğilerek duruyordumdan sonrası okumadım panpa. bişey yaptılar mı?

ve insanlar dedi, insanlar her yerdeler. insanlar güç için hareket ederler. bir vampire karşı koyamazlar, ancak bir avuç vampire karşı milyonlarca insan vardır. bir kurtla baş edemezler ancak milyonlarca insan bir kurtla başeder. bir büyücüye kafa tutamasalar da, milyonlarcası bir büyücüyü bile al aşağı edebilir. insanoğlu dünyaya sayısıyla yön verir. tüm düşmanların bir yana, iç güdülerinden çok kafasını kullanan insana dikkat et diye bitirdi konuşmasını.

kapıdan çıkarken, ve sen dedi. güçlerin en büyüğüne sahipsin. onları bağımsızca kullandığın sürece herkesin üstündesin. sen, dedi, dünyanın tanrısısın.

ccc gavatar reyiz ccc

himalayaları bir labirent gibi tünellerle dolduran cücelerin ne vampirler, ne kurtlar ne de seninle ilgisi vardır.

gölge kanatlılar ise iskandinavyada yaşarlar. sayıları 100'ü geçmez. bir insandan farksız gözükürler ancak kanatları gölgedendir. kara büyüden başka şey bilmezler, insan avlayarak beslenirler. bir ormanın içinde görünmez gibi olurlar. yine de diğerlerinden güçsüzdürler hatta zaman zaman insanlar tarafından bile avlanacak kadar güçsüzleşirler.

@1 topaçı zütünemi soktun da bunları yazıyorsun

@57 özet geç bin

kurtlar dedi, sibiryanın ormanlarında yaşarlar. hem kurt hem insandırlar. vampirler, diğer tüm bölgelerdeki kurt ırkını kuruttu. hayatta kalanlar ise sibiryadaki ormanlara kaçtılar. yeniden güçlenmek ve çoğalmak için yüzyıldır o ormanlarda saklanırlar. bir grubun himayesinde. vampirlerin gücünü aşan, senin gücünü aşmayan bir grubun himayesinde yaşar kurtlar.

büyücüler. binlerce yıldır aynı topraklarda. ağacı, göğü, suyu, toprağı, ateşi, havayı ve her şeyi yönetirler. vampirlerin damarlarını kuruturlar, hiçbir vampir bir büyücüye yaklaşamaz. doğuştan düşmandırlar ve vampirler sibiryaya, büyücüler de sibirya dışına çıkmazlar. senin güçlerinse, büyücülerin üstündedir. onlar da ölümlü insanlar gibidir ve ölümlü olan her şeyden güçlüsündür.

adam bu kadar anlatmis bence dogru soyluyor amk

ama heycanlı lan okuyorum bildiğin la uhashuauhsd

avatar aang

yalnızca kendi yaşamımdan, daha doğrusu önceki yaşamlarımdan bahsetmek için tam bir haftasını harcadı. günün iki saati boyunca onlardan bahsediyordu. 6 saatten fazla süre yani güneş en tepeye ulaştığından, batana kadar ise meditasyon yaptırıyordu. kendi zihnimde yolculuk yapmamı istiyordu.

o andan itibaren uzun yıllarımı mahvedecek derslere başladık. bana ilk olarak seçilmiş'in tarihinden bahsetti. daha önce hangi çağlarda canlandığımdan, kaç yıl yaşadığımdan ve neler yaptığımdan. benden önceki ben, yani önceki seçilmiş 242 yıl boyunca yaşamış.

rezerv

az 31 çek panpa

ben koridorda muhafızların kaldırdığı kalkanın üstünde ilerlerken tüm şehir, tapınak meydanında toplanıyordu.

şehrin her sokağı tapınağın geniş meydanına çıkacak şekilde tasarlanmıştı. hangi sokağın sonuna koşarsanız koşun tapınak meydanına çıkardınız. tüm şehir tapınağa göre dizilmişti açıkçası.

15 ine girdiginde haber ver aramıza alalım seni