Ölümleri durdurmak, siyasi bir eylemi gerektirmiyor mu? Elbette gerektiriyor. KHK’den mağdur olan akademisyenlerin başı bu yüzden derde girmedi mi? Yalnızca barış istedikleri için kendi kurumlarının dışına atılmadılar mı? Tüm hakları ellerinden alınmadı mı? işsiz kaldıkları yetmiyormuş gibi her tür yasak omuzlarına binmedi mi? Aileleri mağdur olmadı mı? Televizyon ekranlarından kendilerine yöneltilen hakaretlere maruz kalmadılar mı? Kısaca, yaşamları alt üst olmadı mı? Tümü de oldu; pekiyi ne içindi, her tür riski göze alarak giriştikleri o imza eylemi? Tek bir yanıt verilebilir: Ölümleri durdurmak için, başka hiçbir şey için değil…
Bu “imza” meselesi küçük bir örnek; bu ülkede ölümle ilgili o kadar çok vukuat var ki her bir olayda, ölüme karşı duran ya da içinde karşı durmak arzusu geliştiren her kişi, devlete karşı büyük riskleri göze alarak birtakım “şey”ler yapıyor ya da yapmayı deniyor.
Başlangıçta, sorun ölümleri durdurmak… Nedenli ve nedensiz sürüp giden olaylarda kadınlar, çocuklar, erkekler, kendi cinsiyet seçimlerini ortaya koyanlar, her an ölümle burun buruna… Ve o olayların bitmesini isteyenlerin tek hedefi var: Ölüme karşı bir tavır geliştirmek ve bunun siyasetini inşa etmeye çalışmak… Bugün “siyasetin ana fikri nedir” diye sorsak, yanıt olarak “ölüm” dememiz gerekiyor.

Edit: Alintidir bilgi amaçlı