-
1.
+4 -2buyursun.6 senedir dinler hakkında pek çok kitap okudum üzerinde düşündüm vs. artık kafamda bazı şeyleri oturttuğumu düşünüyorum. ölüm,yaşam, tanrı,bu taraf öbür taraf hakkında ciddi anlamda merak ettiğiniz sorular varsa mantıklı cevaplar vermeye çalışıcam.ama sizden ricam kötü niyetli sorular yerine merak ettiklerinizi sorun
-
2.
0@3 kader anlaşılması en zor konulardan biri aslında. çoğu kişi ben seçimlerimi kendim yaparım tezine dayanarak kaderi reddeder. aslında haklılar seçimleri kendileri yapıyor fakat bu kader denilen olaya engel değil. kaderi anlamak için önce insan ile tanrı arasındaki farkı anlamamız gerekiyor. tanrı insanı, evreni,sistemleri, fizik kanunlarını yani insanın aklına gelen bütün kavramları yaratan bi güçtür. bunun yanında zamanı da yaratan tanrıdır. yani zaman kavrdıbını tanrı kendi yarattıysa demekki zamandan üstündür ve zamana bağlı olmak zorunda değildir. işte kader olayı burda devreye giriyor. insan yaşadığı olayları, seçimlerini bir zaman çizgisi boyunca yaşıyor fakat tanrı için önce sonra gibi olaylar olmadığı için olanı ve olacak olanı biliyor. kader bu.bir de tabi basit yönü var.iş ararken yolda bir iş adamıyla çarpışmak vs. bunlar da tanrının önceden bizim için planladığı olaylardır. fazla ayrıntıya girmedim anlamadığınız nokta varsa sorun
-
3.
0evet varmı beyler
-
4.
0@8 ya kafam kaynıyo resmen ama bütün fikirlerimi yazıya dökemiyorum bu kadar anca. bide uzun yazarsam bu binler okumaz zaten
-
5.
0@10 zor bi soru.bu tür cevapsız sorularda olaya şu yönden bakmak lazım.ben insan olarak evrenin ne kadarlık bir kısmını algılayabiliyorum. ortaçağda insanlar fizik kurallarından habersizdi, dünya düz sanıyorlardı. yani evren hakkında çok çok kısıtlı bir bilgiye sahipti. şuan pek çok şey bilsekte evrenin kapsamı o kadar genişki önümüzde 5 bin yıl dahi olsa hiçbir zaman tam anlamıyla bunları çözemeyeceğiz. çünkü insan zekası çok kısıtlı.şu ana kadar milyarlarca insan yaşadı öldü. hepsinin ortak katkılarıyla bilim teknoloji biryerlere geldi. fakat milyarlarca insanın ortak birikimi olan bilim henüz 100 gramlık bir böbreğin yaptığı işi kocaman diyaliz makinalarıyla zar zor yapıyor. yani demek istediğim şu. bizim insan olarak zekamız o kadar kısıtlıki yaratıcının neden bizi yarattığını anlamamıza imkan yok.ego içinmi dersen egodan ne anladığına bağlı
-
6.
+14 -1@12 ölümden sonra ne olacağını anlamak için rüya ile gerçek hayattaki farkın farkında olmak lazım. eminimki hayatında çok gerçekçi rüyalar görmüşsündür. rüyalar rüyadayken bize göre gerçektir. hani ne bilimi. evlenirsin, savaşırsın, hırsızlık yaparsın. belki o 10 saniyelik rüya sana aylar gibi gelir. rüyadayken senin gerçekliğin odur. ancak rüyadan uyanınca birşeylerin ters gittiğini anlarsın. aslında gerçek olan o boyut değil bu boyutmuş. oradaki yaptıkların aslında ne kadar küçük ve boş işlermiş. gerçek hayat rüyayla kıyaslanamayacak kadar komplikedir dersin. ölünce tahmin ediyorum böyle bir farkındalık içinde olucaz. şuan bize bu dünya aşırı gerçek geliyor ama öldüğümüzde, yani bundan kat kat daha fazla komplike bi boyutta gözümüzü açtığımızda hayatın aslında geçici bir yer olduğunu anliyicaz
-
7.
0@13 hepimizin gördüğü üzere dünyada mükemmel bir adalet yoktur. hatta adeletsiz bir düzen hakim. hırsızlık yapanlar zengin, her türlü imkanlar elinde sefa içinde bi hayat sürüyor. onuruyla çalışanlar genelde fakirlikle cebelleşiyor.bi düşün diyelim dünyada herkes müthiş bir zenginlik içinde. açlık sefalet olmuyor. bence böyle bir dünya kabus gibi olurdu. çünkü fakirlik bilinmeden zenginlik denilen olay anlaşılamaz. yani insan hiçbir kavramın farkında olmadan yaşayıp giderdi. tanrı çift basamaklı bir adalet sistemi kurmuş. yani bu dünyada fakirlik çektiysen diğer dünyada bundan kat kat daha fazla zenginlik kazanacaksın. hırsız olup zengin olanlar 50 senelik hayatında belki güzel yaşayacak ama ölünce sonsuz bir azap çekecekler. bence güzel bir adalet sistemi
-
8.
+8@16 müslümanım.ama körü körüne müslüman olmadım. babam koyu ateistti. akrabalarım içinde de dini sallayan insan sayısı azdı. hiçbir cemaat tarikat içinde de bulunmadım. okuyarak anladım herşeyi.ama tek tanrılı dinlerin hepsi kalbimdedir.din dediğin olay tanrının zamana yaydığı bir proje. hristiyanlık da bunun bir parçası musevilik de.islam bu zincirin son halkası olduğu için müslümanım diyorum ama bütün halkalar kalbimdedir. namaz konusuna gelince ne yalan söyliyim fazla namaz kılamıyorum
-
9.
0@18 ruh ahiret(yani şuan yaşadğımızın üstündeki bir boyut) ile bu dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir kavram. beyin maddi somut meseleleri kavrayabilir yorumlayabilir. fakat tanrı ile aradaki iletişimi ruh sağlar. tabiki böyle bir iletişim yolu olduğunu herkes kavrayamaz. mesela mevlana bu iletişimi aşmış bir insandır kitaplarını okuduysan
-
10.
0@23 hz.musanın hangi hikayesinden bahsettiğin de önemli ama hz.musa ile ilgili incildeki ve kurandaki bilgiler, hikayeler birbirini destekliyo. yani doğrudur diyebiliriz
-
11.
0@24 çok iyide oldu çok güzel iyi oldu taammı
-
12.
+2@29 materyalist bir düşünce. sana kalmış tabi
-
13.
+3@31 hz.musanın hikayesi bütün kutsal kitaplarda birbirini destekler ki aralarında 600 küsür yıl olmasına rağmen. bunun yanında hz.musanın yaşadığına tanık olan binlerce insan var aynı dönemde, hz.musanın asası kıyafetleri hala müzede sergileniyor. bunun yanında nil nehrinin yarılması olayındaki firavunun bedeni hala secde etmiş bir biçimde british museum'de sergileniyor.3-4 bin yıl önce yaşamış bir insanın gerçekten yaşamış olduğuna daha nasıl bir kanıt sunulabilir bilmiyorum
-
14.
0@34 tabiki herşey okumakla olcak diye bişey yok. dediğini anlamadım ama müthiş oldum ben diye dolaşmıyorum zaten
-
15.
0@36 biz nasıl irademizi kullanıp karar verebiliyosak şeytan da o şekilde tanrıya karşı geldi. şeytanın tanrıya karşı gelmesindeki sebep tanrıyı küçük görmesinden falan değil. tanrının ne olduğunu çok iyi biliyor fakat insanın kendinden daha üstün yaratılmasını gururuna yediremediği için tanrıya savaş ilan ediyor. kibir dediğimiz olay işte
-
16.
0@37 araştırıcam
-
17.
+5@41 tanrı tabiki türkçe biliyor. eskiden ezanın türkçe okunmasını savunurdum. insanlar türkçe ezanı daha iyi idrak eder diye. aslında güzel olurdu ama işin gerçek yanını yurt dışına gidince anlıyorsunuz. dünyanın neresini gidersen git ezan sesini duyunca namaz vaktinin geldiğini, yakınlarda cami olduğunu anlıyosun.ama her ülke ezanı kendi dilinde okusa farklı milletlerden müslümanlar için kesinlikle bir kaos çıkardı. namaz da böyle. namazdaki arapça kelime ve kalıplar evrenselleşmiştir.ama tabiki hepsinin türkçe anldıbını öğrenip ona göre namaz kılmak gerek.ne dediğini anlamadan kılınan bi namazın allah katında bir değeri olacağını sanmıyorum.ama eğer diyorsan ki ben türkçe kelimeler kullanarak kendini allah'a daha yakın hissediyorum bence bir sıkıntı olmaz.ama bu konuda bilgim yeterli değil bana güvenme
-
18.
0@42 çok genel bi soru sordun biraz daha detaya insen ona göre yanıtlıyım
-
19.
0@43 karabasanla ilgili kuran'da ya da hadislerde birşey geçmemekte. pgibolojik bi rahatsızlık olabilir pgiboloji kaynaklarından araştırmanı tavsiye ederim
-
20.
0@37 biraz araştırdım haklısın sanırım.bu konuyu detaylıca araştırcam ilerki günlerde