-
1.
+95 -8Ben Gia. gayri intihari adam
• Birazdan okuyacaklarınızın gerçek veya yalan olup olmadığı hakkında bir şey söylemeyeceğim. Bunu kendiniz anlayacaksınız.
• Benim için iki okuyucu bile yeterlidir. iki adet "Rez Gia" yazılması kâfi.
• Not : Elim kırık ve yeni ameliyat olduğum için yavaş yazıyorum. Elimden geldiğince hızlı yazacağım. Kusura bakmayın.
Edit: Bu akşama yeni bir yazım var. Hayatınıza küçük dokunuşlar katacak bir kaç saat geçireceğiz sizlerle. Yazmaya başlayınca buradan bkz vereceğim. Takipte kalın dostlarım.
Makine mühendisliği son sınıftım o olay yaşandığında. Mühendislik Etiği diye saçma bir dersten sonra kendimi zor atmıştım dışarı. izmir'in sıcağı bunaltıyordu beni. Etrafa bakındım, yapacak bir o kadar şey vardı olmasına ama canım hiçbir şey istemiyordu. Dolmuş durağına kadar yürüdüm. Dolmuş bir yandan beklerken bir yandan şarkı mırıldanıyordum.
Dolmuş geldi sonunda. Bindim. içeri buram buram ter kokuyordu. iki kişilik bir koltuk boştu. Oturdum cam kenarına. insanları süzmeye başladım,her şey monotondu. Ta ki sonraki durağa kadar. -
2.
+28Sonraki durakta bir kız bindi dolmuşa. Alışkanlığım gereği bir göz attım kıza, boyu kısa sayılırdı. Üzerinde bir şort ve göbeği hafif açık bir t-shirt vardı. Saçları kıvırcık ve kısa sayılırdı.
Güneş gözlüğünü çıkardı ve bakındı içeriye. Dudağını büzüştürdü. Anlaşılan ter kokusu onu da rahatsız etmişti.
Göz altları hafif mor, gözleri kızarmış idi. Uykusuz olduğu her halinden belli oluyordu. Halsizdi. Mecburen yanıma oturdu. O gün yeni duş almıştım. Ter konusunda sıkıntım yoktu. Üstelik Swezenger parfümümü de sıkmıştım.
Telefonu çaldı. Telefonuna gözünü kaydırdım, annesi arıyordu.
(Kızın annesi=Ka)
Ka:Alo, Semanur?
(Kızın isminin Semanur olduğunu öğrenmiştim.)
Semanur: Geliyorum anne. 15 dkya orada olurum.
Kızın ses tonunu duyduğum an dönüp kıza, hangi enstrüman senin sesinden ilham alarak icat edilmiş demek istiyorum. O derece naif bir ses tonu var.
Yolumuzun bitmesine de 15 dk kalmış olduğunu anlıyorum bu arada.
Kız bana birden dönüp şöyle diyor:
Semanur:Şeyy,ben çok uykusuzum. Boynumu tutamıyorum inanır mısınız. Az bir yolum kaldı. iki dakika başımı omzunuza koyabilir miyim?
Gia:Tabii. Ne demek.(Kaçırır mıyım bu fırsatı)
Kız başını omzuma koyduktan iki dakika sonra uyuyakalıyor.
Ben sonraki durakta ineceğim. -
-
1.
0Ben olsam 'Mal zaten benim omzuma başını koysan boynun daha fazla agrıyacak' derim
Not=Bas omuza koyuldugunda boyun yamuk durur ve agrır
-
1.
-
3.
+15Vazgeçmiyorum inmekten.
O 15 dk da geçiyor, yeni bir durağa yaklaşıyoruz. Kız hâlâ uyuyor omzumda.
ikilemde kalıyorum kızı uyandırıp uyandırmamak hakkında.
Uyandırmıyorum.
Böylece son durağa kadar gidiyoruz. Kızı mecburen uyandırıyorum. Kız ilk etrafa bakıyor, sonra saate. Geç kaldığını anlıyor.
Durakta ters istikamete gitmek için ikimiz de bekliyoruz.
Kız soruyor;
Semanur:Beni uyandırmamak için sen de ineceğin durağı kaçırmışsın.
Gia:Ha,evet ama boşver önemli değil.
Semanur:(Sinirli bir şekilde) Aklını kullanıp beni uyandırsaydın,hem sen hem de ben geç kalmazdım!
Gia:(susuyorum)
Semanur:(Söylenerek) Bekle ki gelsin şimdi dolmuş.
Gia:Gelir elbet de senin aklın başına ne zaman gelir onu bilemem.
Semanur:Ne demek istiyorsun??
Gia:Ne anlarsan.
Semanur:Bana bak! Hayatında omzuna hiç kız yatmamış biri gelmiş bana burada konuşuyor, sonra da omzuna yatan kıza laf söylüyor. Bana kızacağına teşekkür et. Ezik!
Sonra gidiyor kız.
Ben durakta kalıyorum. Dolmuşun geleceği yok. giberim dolmuşu deyip kulaklığımı takıyorum ve yürümeye başlıyorum. -
4.
+23 -1Akşam eve gidince aklıma geliyor bu kız.
ilk başta aklımdaki düşünceleri savmaya çalışıyorum ama bilirsiniz böyle yaptıkça daha çok beynimi meşgul ediyor bu kız.
Ev arkadaşım Salih, düşünceli halimi görünce soruyor:
Salih:Ne o Gia Karadeniz'de gemilerin mi battı?
Gia:Yok be ortak. Bir şey yok dalmışım. Akşama ne yiyoruz onu söyle sen.
Salih: Makarna.
Gia:Hay senin makarnana tüküreyim. Kaç gündür makarna yiyoruz oğlum biz?
Salih:Madem öyle yumurta pişirelim abicim.
Gia:Onu bunu boşver de 20 lira atsana. Ben de bir şeyler koyayım. Bu gece içelim.
Salih:Ne içmesi amk! Her gün içtiğimizden her gün makarna yiyoruz. Bugün de o paraya adam akıllı bir şeyler alalım.
Gia: Bugün olmaz. Bugün içelim başka zamana söz dediğini yaparız.
Salih: Oğlum sende bugün harbi harbi bir şeyler var. Anlat bakalım.
Gia: Şu biraları alalım anlatırım.
Salih:Ulan ne çıkarcı adamsın neyse hadi alalım da gelelim amk.
Biraları alıp geliyoruz büfeden.
Başlıyorum ben anlatmaya; -
5.
+20Gia; Bugün bir kız gördüm usta.
Salih:Ee sonra ne oldu?
Gia:Tek ismini öğrenebildim. Bulmam lazım bu kızı.
Salih: Oğlum aklın başında mı senin? Koskoca izmir'de Allah bilir kaç tane Semanur vardır. Hem kız sana koymuş postayı.
Konuyu uzatmıyorum ama kafaya koyuyorum ne yapacağımı.
Ertesi gün aynı saatte o durağa gideceğim.
Ertesi gün oluyor, gidiyorum o durağa. Bekliyorum, kız yok.
Kaç dolmuş geçiyor, sayamıyorum bile. Mecburen eve gidiyorum. Salih şöyle bir bakıyor, halime gülecek ama canım sıkkın hiç bir şey söylemiyor.
Pes etmek istemiyorum hemen.
Ertesi gün bir daha gideceğim o durağa.
Ertesi gün oluyor,o duraktayım. Bir dolmuş duruyor. -
6.
+20Kıvırcık saçlı bir kız görüyorum dolmuşun içinde. Hemen dolmuşa atlıyorum. Dolmuşa binince hüsran...
O kız değil ama dolmuş hareket ediyor. Kalıyorum dolmuşta.
50 metre gitmeden duramıyorum şoföre müsait bir yerde diyorum.
Adam duruyor durmasına ama dalga mı geçiyorsun birader diyor.
Parayı verip iniyorum. Laf dalaşına gerek yok.
Tekrar dönüyorum o durağa.
Oturuyorum. Hava kararmaya başlıyor. Bir sigara yakıyorum.
Yok, olacak gibi değil vakit geçmiyor.
Takıyorum kulaklığı. Açıyorum sevdiğim bir şarkıyı: "Zeki Müren-Seni sordum yıldızlara"
Kapatıyorum gözlerimi, arkama yaşlanıyorum.
Uyuyakalmışım.
Bir el hissediyorum omzumda.
Gözlerimi açmak istemiyorum. Dokunuş çok narin.
Fakat dokunan her kimse ısrarlı.
Kulaklığı çıkarıp, gözlerimi açmadan ne var diyorum.
Cevap gelmiyor.
Hâlâ o dokunuş.
Gözlerimi açıp şöyle bir bakıyorum: -
7.
+28Buslu gözlerimle seçebiliyorum o kıvırcık saçları.
Hemen toplanıyorum.
Yine o ipek tanrıçası ses:
Semanur:Neden burada uyuyorsun?
Gia: Dolmuş bekliyordum. Uyuyakalmışım.
Semanur: Anladım. Nereye gideceksin?
Gia:Okuldan çıkmıştım. Şey..
Semanur:Kendimizi kandırmayalım. Beni görmek için geldin buraya.
Gia:Evet öyle oldu. Kusura bakma. Bir ezik tarafından beklenmek hoşuna gitmiyor ise giderim.
Semanur:Arabeske bağlama. Anı yaşamalısın.
Gia:iyi diyorsun güzel diyorsun da yaşadığım anlar, yaşamak istediğim anları her geçen gün arttırıyor.
Semanur:Pardon yavşaklık okuyorsun galiba?
Gia:Makine mühendisliği.
Semanur:Kusura bakma biraz açık sözlüyüm. Düşündüklerimi hemen söylüyorum.
Pat...
Dolmuş geliyor.
Dolmuşa biniyor.
Hemen ardından koşuyorum fakat kapıdan beni itiyor, elime bir peçete veriyor.
Ağzında bir şey var onu sil, sonraki dolmuşa binersin diyor.
Elimde peçete kalakalıyorum.
Ağzımı silip peçeteye bakıyorum; -
8.
+18Kırmızı ruj ve öpücük izi...
Tiksiniyorum.
Ben gizem adamıyım,ben maneviyat adamıyım. Böyle şeyler ilgimi çekmez ki kızım be.
Oturuyorum durağa. Peçeteyi inceliyorum biraz.
Katlanmış kısmı açıyorum.
Bir kelime yazıyor!
"Güler"
Allah Allah diyorum. Düşünüyorum ne şimdi bu diye.
Kafaya dank ediyor. Kızın soyismi.
"Semanur Güler"
Namı diğer kıvırcık saçlı kadın.
Seviniyorum. Soy ismi bulduk ya gerisi kolay diyorum. Eve gidiyorum. Ağzım kulaklarıma varıyor. Salih durumu görünce konuşmaya başlıyor:
Salih:Oo ortak hayırdır mutlusun?
Gia:Sus da beni dinle oğlum.
Salih:Ee hadi anlat dinliyorum.
Gia: Bugün de makarna yiyelim mi ehehe
Salih: Amk senin bir gün de bir şey sorunca şu zıkkım olmadan anlat laa.
Gia:Hadi gidiyoruz.
Malzemeleri alıp geliyoruz eve.
Olayı üstünkörü anlatıyorum.
Bilgisayarı açıyorum. Salih de heyecanlı tabi merak ediyor hatunu.
Facebook'a yazıyorum.
"Semanur Güler"
Aratıyorum: -
-
1.
0Süpersin devam ZaNzA
-
1.
-
9.
+33Not: Prim ve ilgi çekmek gibi bir derdim hiç olmadı lakin insanların eserlerim hakkında iyi veya kötü yorum yapması hoşuma gidiyor. Bir kitap yazıyorum reelde. Kendimi geliştirmem önemli. Diyeceğim o ki sadece ilk partı şukulayıp diğer insanlara da ulaşmamız. Teşekkür ederim.
-
10.
+31Ebesinin kulağı kadar sonuç çıkıyor.
ilk profilden başlıyorum fotoğraflara bakmaya.
ilk sayfa fos çıkıyor. Salih devam et abicim, yılmak yok diyor.
ikinci, üçüncü, dördüncü sayfadan da bir şey çıkmıyor.
Salih,"ulan bulmaca gibi kızmış ha." Diyor.
Mecbur durak yolu görünüyor bize.
Yine o duraktayım. Aynı saatte.
"Güvercinin batıl inancı" diye bilimsel bir pgiboloji deneyi vardır bilirsiniz.
Ben de şans Zeki Müren'dedir diyerek. Açıyorum yine o şarkıyı.
"Seni sordum yıldızlara, seni sordum yalnızlara.."
Yok abi gelmiyor kız.
Yapacak bir şey yok. Sarhoş gibi yürüyerek ayrılıyorum duraktan.
50 metre sonra.
Omzumda bir el hissediyorum. Tam olarak omzumun o noktasında. Narin bir el.
Dönüyorum arkamı: -
11.
+16Bir kadın.
O da kıvırcık saçlı.
Ama o kız değil.
"Ateşiniz var mı?" Diyor.
Çakmağı veriyorum.
Sigarasından bir nefes çekip konuşmaya başlıyor.
O kadife ses tonu onda da var.
"Kardeşim birinden bahsetti. Bahsettiği kişi size çok benziyor. Uzun saçlı biri demişti. Acaba siz olabilir misiniz?"
-Kardeşinizin adı Semanur mu?
"Evet. O sizsiniz demek."
-Evet benim. Açık konuşacağım. Galiba ondan hoşlanıyorum. Numarasını verebilir misiniz?
"Böyle bir şey yapamam lakin kendi numaramı vereyim. Söylerim, isterse size ulaşırım."
Tamam deyip alıyorum numarayı.
Eve dönüyorum. Yine mutluyum.
Salih yüzümü görünce, kalk makarna almaya gidiyoruz diyor.
Keyifler yerinde.
Akşam mesaj geliyor: -
-
1.
0Seri pnp
-
1.
-
12.
+18Kızın ablasından.
"Merhaba. Ben Aysun. Semanur'un ablası."
Gia: Merhaba baldız.
Aysun: Baldız? ileri gitme bence.
Gia:Siz ailecek mi böylesiniz.
Aysun:Evet.
Gia:Her neyse. Semanur ne yapıyor? Benden bahsetti mi?
Aysun:Okuldan geldi daha yeni.
Gia:Hadi be. Hangi bölümde, nerede okuyor?
Aysun: Kendin öğrenirsin, buna izin verirse tabii.
Gia: Facebook'u yok galiba değil mi? Bari bunu söyle.
Aysun: Instagram'ı var. Kullanıcı adı:xxsemnrglrxx bu da son kıyağım olsun.
Gia:Tamam teşekkürler.
Hemen Instagram'a girip, takip isteği atıyorum.
Çok geçmeden kabul ediyor, fakat kendisi beni takip etmiyor.
Hay senin egonu diyorum.
Tüm fotoğrafları baştan sona beğeniyorum hemen.
Çok geçmeden bir tane mesaj geliyor Instagram'dan: -
13.
+16Mesaj fake bir hesaptan. Olduğu gibi yazıyorum:
"Semanur gibi kadınların sevgilisi olmak hem şans,hem de şanssızlıktır.
Semanur gibi kadınların yanında iken onların bir ayağı her zaman kapıya bakar. Gitse, gitme diyemezsin. Kalsa, kendini eritirsin.
Semanur gibi kadınlarla berabersen, bedenin hapiste, ruhun özgür olur. Bedenin ölür, ruhun hâlâ yaşar.
Sana diyeceğim o ki, Tanrı cehennemde yaşasa, kendini öldürüp tanrıya kavuşmak isteyen bir inanan gibi ruha sahip değilsen, Semanur seni aşar.
Cevap verme,bir dost tavsiyesi!"
gibtir oradan diyorum kendi kendime ama bu mesaj beynime kazınıyor adeta.
Ertesi gün Instagram'dan Semanur'a mesaj atıyorum.
"Omzuma bakınca ölümü unutuyorum."
-Konuş.
+Hayat çok kısa. Bulmaca gibi yaşanmaz.
-Kuran 23 yılda indi. Kalıcı olsun diye.
+23 yıl seni bekleyemem ben.
-Sen bilirsin.
ilişki o andan itibaren böyle saçma sapan bir hâl alıyor. Bunalım geliyor bana ama kararlıyım. Bu işin peşini bırakmayacağım. -
14.
+18Aysun'a mesaj atıyorum.
Gia: Kardeşin çok değişik konuşuyor. Pgibolojik problemleri mi var?
Aysun: Hayır. Alışmalısın.
Gia:Vay anasını.
Aysun: Yarın senle buluşalım.
Gia:Bana uyar ama Semanur'u da getirsen yanında çok iyi olur.
Aysun:O gelmeyecek. Yarın gece 21:00 da x restoranda ol.
Gia: Tamam.
Kendi kendime Allah Allah diyorum. Bunlar gerçekten deli. Durduk yere başımıza buluşma çıkardı. Para da yok amk. Lüks bir yer olmasa bari.
Ertesi gün geliyor nihayet. X restoranın kapısındayım. Yarım saat önceden geldim.
Acayip lüks bir mekan. Elimi cebime zütürüyorum kimlik yanımda mı diye. Hani hesabı ödeyemezsek kimliği bırakalım.
Hadi bakalım deyip giriyorum içeriye. -
15.
+17Köşeye bir masaya oturuyorum.
Garson kız geliyor. Ne alırsınız beyefendi diyor. Arkadaşımı bekliyorum diyorum.
Yan taraftaki camdan kendimi süzüyorum, duştan sonraki yakışıklılık hissi geliyor bir an. Üzerimde takım elbise, saçlarım arkaya doğru yatmış,bir kısmı kulaklarımdan tarafı dökülüyor. Kol saatim de afilli. 35 liraya aldım oysa. inşallah saatten anlamıyordur diyorum kendi kendime.
Nihayet Aysun geliyor.
Şöyle bir süzüyorum.
Siyah kalem topuklu bir ayakkabı,diz kapağının hemen altına kadar dar bir eteği olan elbise. Hafif makyajlı. Saçlar kıvırcık, gözlüklü. Kırmızı ruj. Hafif rimel. iç gıdıklayıcı bir parfüm.
Gülümsüyor ve oturuyor karşıma.
Masa seçimi güzel diyor.
Tam sohbete gireceğim ki garson damlıyor hemen.
Vay amk bir dur be.
Ne alırsınız?
Menüyü alalım.
Menü geliyor iyi hoş da yemeklerin yanında fiyat yazmıyor.
iki yemek seçiyoruz, Aysun bir tane de şarap söylüyor. Kırmızı.
Garson iki bardak ve mendil eşliğinde masaya bırakıyor şarabı.
Şarap da afilli bir şey.
Geçmiş olsun Gia diyorum. -
-
1.
+1 -1Ayraç "2" Not: Duvardaki spermi temizle arada sırada damlıyor
-
1.
-
16.
+22Konuya gidiyorum.
Gia: Semanur nasıl?
Aysun:Off Semanur da Semanur. iki sohbet edelim.
Gia:Tamam be.
Başka bir konuda konuşmaya başlıyoruz ama ben şüpheleniyorum. Bu kadın da manyak. Kardeşi hakkında en ufak bir bilgi vermiyor. Zaten neden buluşmaya çağırdığı hâlâ muamma.
Ayaklarını yavaş yavaş benim ayaklarıma falan değdiriyor. ilk başta yanlışlıkla yapıyor falan diyorum ama kadın durmuyor.
Tiksiniyorum. Bu ne biçim bir zihniyet arkadaş.
Artık kalk istersen sen diyorum.
Sen bilirsin diyor. Ayağa kalkıyorum tokalaşmaya.
işte tam o an olan oluyor.
Kadın, restoranın içinde dudağıma yapışıyor.
Bir an beynimde şimşekler çakıyor. Karşı koyamıyorum. Kıvırcık saçları gözlerimin önüne geliyor. Tıpkı Semanur.
Sarılıyorum.
Ne yapıyorum lan ben!
Daha da önemlisi bu kadın ne yapıyor!
Eğiliyorum kulağına:
"gibtir git buradan!" Diyorum.
Kafamda binbir düşünce.
Hesabı istiyorum.
350 TL .
Yok ebesinin çavuşu.
Cebimde 200 TL var.
Salih arıyorum:
Gia:Benimle bir hafta boyunca makarna yemeye var mısın?
Salih: Oğlum ne diyorsun sen lan! Çölyak hastası olduk makarna yiye yiye.
Gia:Ciddi bir durum. Evde ne kadar para varsa x restoranına al gel.
Salih: Tamam. Yarım saate oradayım.
Sinirden elim titriyor. -
17.
+15Anlatıyorum bizim elemana olayları.
Gülecek gülemiyor, sinirlenecek sinirlenemiyor. O derece garip bir durum.
Hesabı ödüyoruz ödemesine ama içimiz gidiyor.
Salih gidip masada kalan şarabı da alıyor.
iki de bira alıp eve gidiyoruz.
interneti kesmişler. Faturayı ödeyemedik diye.
Salih diyor ki "Bak Gia Makarnaya tamam. internete tamam ama kirayı ödeyemeyeceğiz bu gidişle. Evsiz mi kalacağız lan! Sen de ben de yurtta kalamayız biliyorsun bunu."
Adam haklı. Kendimizi toparlamamız lazım.
Aradan iki üç gün geçiyor, benim telefon çalıyor.
Açıyorum.
O ipeksi ses.
Semanur aramış.
Efendim diyorum.
"Napıyosun" diyor.
Makarna pişiriyorum diyorum. Bu gidişle akşamları ekmek arası ekmek yiyeceğiz diyorum. Gülüyor. Hay senin ağzını yerim ben diyorum içimden.
Açık konuşacağım diyor.
Yine başlıyoruz. Birgün de açık konuşma zaten aman diyorum.
Birden şu cümleyi kuruyor.
"Daha önce cinsel birliktelik yaşamış birisi ile devam eder miydin?"
Susuyorum. Ne diyeceğim ki amk.
En son toparlanıp konuşmaya başlıyorum.
Gia: Neyzen Tevfik'i biliyor musun?
Semanur: Evet.
Gia: Şimdi sana ondan bir kesit söyleceğim.
Semanur: Söyle.
Gia:Bana yar olmayan bu devri devranın izzeti ikrdıbını gibeyim.
Semanur:(Yüzüme kapattı) -
-
1.
-1Bi şey sorucam kardeşim kıza cevap vermek için yaptığın alıntının anlamı ne? Yani gibimde olmaz tarzı bi anlamı mı var?
-
2.
+2@1 Bu devran bize hiç gülmedi gibisinden bir anlamı var dostum.
-
3.
0Ne demek istediğin anlamadım aq
diğerleri 1 -
1.
-
18.
+24Olayları Salih'e anlatıyorum. Kardeş bu iş çok karışık. iki gram aklım var onu da karıştırma diyor.
Yatıp uyuyorum.
Sabah kalktığımda bir mesaj var telefonumda. Semanur'dan.
"Bu akşam x restoranda buluşalım."
Ablasının benle buluştuğu restorant!
Tesadüf desem neyin tesadüfü. Koskoca izmir'de ikisi de aynı restoranı mı söylüyor.
Bu işin içinde bir bit yeniği var anlıyorum ama mevzuyu çözmenin tek yolu oraya gitmek.
Velhasıl gidiyorum.
Yine aynı takım elbisem. 35 TL'lik saatim ile.
Aynı masaya oturuyorum.
Garson kız geliyor ve ne alırsınız beyefendi diyor.
Arkadaşı bekliyorum diyorum.
Anla işte kızım. Her seferinde aynı şeyi mi söyleyelim. Keyfimizden gelip burada tek başımıza yemek yiyecek değiliz.
Semanur geliyor.
Siyah kalem topuklu ayakkabı. Diz kapağının hemen altına kadar gelen bir elbise. Saçları kıvırcık. Kırmızı ruj. Hafif makyajlı. Rimel.
Ulan ablası ile tıpatıp aynı giyinmiş!
Rüya mı görüyorum acaba diyorum. Basbaya gerçek.
Masa seçimini beğendim diyor.
Ablasının kurduğu ilk cümle!
Bunalıyorum. Bu ne biçim bir oyun arkadaş! -
19.
+26En iyisi soğukkanlılığımı sürdürmek, hiçbir şey belli etmemek.
Madem üzerimde bir oyun oynanıyor,en kısa zamanda bu oyunu lehime çevirmek.
Menü geliyor, ablasının seçtiği yemeği seçiyor.
Bende o günkü yemeği söylüyorum.
Mimiklerim gayet doğal.
Biraz şaşırıyor.
Bunun üzerine rahatlıyorum.
Semanur, Aysun'un söylediği şarabın aynısından söylüyor.
Arkadaş oyun mudur nedir bir yana da şarap pahalı amk bari ucuz bir şarap belirleseydiniz.
Oyunun biraz cılkını çıkarayım diyorum.
Gia:Ee Aysun ne yapıyor?
Semanur: Aysun da Aysun. iki sohbet ettirmedin.
Gia:Tamam be.
Arkadaş kelimesi kelimesine uyar mı bir sohbet. Uyuyor işte. Sorasım geliyor ne yapıyorsunuz siz bana diye ama gururum el vermiyor. Bilakis bende boş adam değilim hodri meydan diyorum içimden ki:
Ayaklarını bana değdirmeye başlıyor. -
-
1.
0Noluyo aminq koyim
-
1.
-
20.
+21Ayağa kalkıyorum.
Baya şaşırıyor ama bozmuyor o da kalkıyor.
Yapışıyorum dudaklarına ve kendime çekip sarılıyorum. Ellerimi tam kalçalarına zütürecekken omzumda bir acı hissediyorum.
Ve kulağıma fısıldıyor: "gibtir git" diye.
Hesap yine 350 TL.
Bu sefer hazırlıklı gidiyorum. Hesabı ödeyip, Şarabı da alıp çıkıyorum.
Eve gider gitmez olayı Salih e anlatıyorum. ilk başta inanmıyor, sonra dinlemek istemiyor. Korkuyor. Bunlar mafya falan olur dikkat et diyor.
Kolumu açıyorum.
Garip.
iğne batırmış.
Biraz kanamış ve kendi kendine durmuş omzumun kanı.
Vardır bunun da bir anlamı deyip geçiştiriyorum.
Hayatımın hatası!
Sonra anlayacağım tabi bunu.
Bir hafta geçiyor.
başlık yok! burası bom boş!