1. 801.
    0
    gidiyoruz. giderken hafif sırnaşmalar
    eskiden kumsalda onu sevdiğimi nasıl söylediğimi,
    okeyde ıstakasında çaldığım taşları,
    taş çalmanın sırrını. herşeyi anlattım
    o da gelip nasıl ağladığını
    üzüldüğünü dışarı çıkmadığını
    kimsenin yüzüne bakamadığını anlattı.
    hep benim geri dönmemi istediğini,
    dualar ettiğini ve sonunda geldiğimi anlattı.
    bunları dinlerken bende onun omzundan tutup
    kendime doğru cektim iyice.
    kaburgalarıma kadar sokucaktım bana kalsa onu.
    konuşurken birden geldik. anlamadım
    yolun nasıl geçtiğini.
    - sen in ben ödiyip gelicem dedim
    indi.
    - abi yanımda 10 lira para var. istanbuldan yeni geldim sevdiğimi görmeye.
    parasız pulsuz geldiğimi görmesin, bana bir güzellik yapabilir misin dedim
    - kardeş nasıl yapalım bilmiyorum ki. dedi
    - hadi be abim. görmüşsün geçirmişsin. hiç mi sevmedin. kalktık istanbuldan geldik dedim
    istanbuldan geldik gelmesine de herife mi geldik amk.
    kıza geldik. para alsaydın yanına züt veren dese ne dicektim
    - bir 5 lira çıksa yine iyiydi 15 liraya kapatırdık dedi
    soydum ceplerimi cüzdanı çıkardım
    - abi bu kdar var işte. kızdan da para almak olmaz dedim
    - iyi bakalım ver 10 lirayı birdaha görmiyeyim seni parasız dedi
    - eyvallah abim. cansın dedim
    indik. bi apartmana girdik. ve sonra eve vardık.
    - ödiyebildin mi dedi
    - ödedim evelallah dedim
    elini cebime atıp kendine çekti beni
    çekyata düştü. bende yanına attım kendimi
    gülmeye başladı
    - ne gülüyon be dedim
    - paran yokmus yalancı dedi
    - nerden biliyon dedim
    - ellerim cebindeydi dedi
    velhasıl kelâm; kadından korkulur. hemde çok
    ···
  2. 802.
    0
    reversed geceye kaldın
    ···
  3. 803.
    0
    + başlık takip
    ···
  4. 804.
    0
    249 ayrac
    ···
  5. 805.
    0
    rizörd
    ···
  6. 806.
    0
    yaz be oğlum. elinmi agrıyo. çatlattın bizi
    ···
  7. 807.
    0
    bu hikaye bitmez amk ama sarıyo lan şimdi yalan yok
    ···
  8. 808.
    0
    amk acıların çocuğu bin hayatında hiçmi olumlu bir kare yok lan.. reserved
    ···
  9. 809.
    0
    rezervuar dogs 40
    ···
  10. 810.
    0
    168 den devam ederim
    ···
  11. 811.
    0
    Yazmaz yazz
    ···
  12. 812.
    0
    uzun süre sonra ilk defa mutluydum.
    - bana bir daha yalan söyleme dedi
    - söylemedim ki dedim
    - paran olmadıgında da söyle ya biyere gitseydik dedi
    - bulurdum ben dedim
    - bak. ya mersine geldin be sen diyerek atıldı boynuma
    bende onun saçlarının kokusunu içime çekerek,
    sırtını sıvazladım. o da arada boynumdan öptü
    belli etmesem de boynumdan öpüldüğümde tüylerim diken diken olur.
    acayip olurum yani. fişek gibi olurum
    aynı evde bir çok kızla baş başa kaldığımdan
    gibim yeni ergenler gibi kol bacak olmuyordu,
    daha çok sakin, kendimi kontrol edebiliyordum
    bazen sevişirken bile inik duruyordu
    istemiyorken oluyordu tabi bu.
    - rüyalarımda da böyleydik biliyor musun dedi
    omzumda gırtlağı basık bir şekilde durduğu için sesi biraz farklı çıkıyordu
    - nasıldık dedim
    - sarılıyorduk hep. bırakmıyorduk birbirimizi. dedi
    sustum, saçlarını daha sert kokladım.
    daha çok seviyormuşum gibi baktım ona.
    sonra tekrardan daha sıkı sardım
    - peki geçmişi açsam, bana olan biteni yalansız anlatsan dedim
    - söz. ama şimdi değil. bu anı bozmak istemiyorum dedi
    - tamam dedim
    sözü almıştık. sakladığı bişeyler oldugunu sandığım için
    içim içimi yiyordu.
    geçmiş umurumda değildi. mutluydum, çok uzun sürede olsa
    mutluydum.
    yine de içmde bir yangın gibi huzursuzluk vardı.
    çünkü geçmişe dair sakladığı birşeyler vardı.
    öyle hissediyordum.
    akşam, gece, yatsı ne öğrenicektik bakalım.
    ···
  13. 813.
    0
    1 saat sonra devam ediyorum. buralarda kalın, bari siz..
    ···
  14. 814.
    0
    beklemedeyiz panpa
    ···
  15. 815.
    0
    Uyuyacaz be hocam NERELERDESiN
    ···
  16. 816.
    0
    nerdesin panpa gel de yaz artık
    ···
  17. 817.
    0
    geldim. yazıyorum
    ···
  18. 818.
    0
    aslında o dudaklarını öpmeyi geçmişe baktığımda,
    can vermekten daha cok istiyordum.
    eğer verilicekse bu can,
    akıcaksa kanım yakın zaman da,
    önce dudaklarıyla dudaklarım çarpışmalıydı
    titanic ve buz dağı gibi.
    öyle öpmeliydim ki,
    öyle öpmeliydi ki,
    ayrılmak nasip olmamalıydı.
    kaderimiz, kısmetimiz, bağımız, toprağımız, ülkemiz
    birbirimiz oldugunu anlamalıydık.
    öyle olmasa bile, tanrıyı merhamete getirip öyle ypamalıydık.
    biz aynı ağacın dibine düşmüş yeşil ve kırmızı elmaydık
    yarım yamalak olsak da,
    olmuştuk artık.
    hangi ağaçdan cıktığımız, hangi ellere değdiğimiz
    hangi sarsıntıda düştüğümüz hiç umrumda değildi
    ve onunda öyle.
    düşmüştük.
    bulmuştuk birbirimizi er ya da geç.
    kavuşmuştuk,
    sarılmıştık,
    yarım da olsak tamamlamaya çalışıyorduk birbirimizi.
    aşk buydu birazda,
    zordu aşk,
    imkansızı başarmaya çalışmaktı,
    hayalden öteye gitmekdi, başarmaktı aşk.
    başarmıştık.
    daha önce kimleri öptüğünü hiç düşünmeden öptüm dudaklarını.
    o da öptü beni.
    ardından hemen geri çekildik.
    ···
  19. 819.
    0
    küçükken annem ve babam beni azarladığında
    halının desenlerini incelediğim gibi
    sevcanı öptükten sonra da koltuğun desenlerini inceliyordum.
    - özür dilerim diye bir cümle attım ağzımdan dışarı
    kafamı kaldırmadan gözlerimi hafif yukarı kaldırdığımda
    tebessüm ettiğini gördüm
    tebessümüyle biraz daha cesaret alıp kaldırdım kafamı
    - gülmesene dedim
    öpmekten pişman değildim, olmamıştım, olmuyacaktım.
    çünkü seviyordum,
    çünkü bunu beklemiştim ben,
    çünkü hayallerimden ileri gidip
    dudaklarım ile dudaklarını er ya da geç kavuşturmuştum
    öylesine sarılmıştı ki dudaklarım dudaklarına
    utanma duygumu canice katletmek istiyordum.
    geri çekilmeseydim, bir asır ila bin asır arası
    nefessiz öpebilirdim onu.
    öyle istiyor,
    öyle özlüyordum..
    hala gülüyor, gülmesi beni rencide ediyordu.
    artık utancımı kırıp, ne de olsa benim sevdiğim,
    sevgilim diyerek kafamı tam olarak yüzünü görebilceğim kadar kaldırdım
    kaldırdığım gibi hafif bir tokat yedim yanağıma.
    - gülmeni izlemek için kaldırmıştım ama bu tokat derken,
    cümlemi yarıda kesip o da tshirtimin yakasından kendine çekti beni
    ve öpmeye başladı sanki o değene kadar kurak kalmış dudaklarımı.
    o benim çöl misali dudaklarıma su, yağmur, cicek olmuştu.
    öperken kalcasının hafif üstünden tutup kendime çektim
    bende kendimi cekyata yaydım ve üstüme yatırdım onu
    hem öpüyor,
    hem de teninde gezdiriyordum ellerimi.
    ···
  20. 820.
    0
    hafifce kıyafetinin altına kaçtı yaramaz bir cocukcasına ellerim.
    ne çok ürkek ne çok cesurca hareket ediyordum vücudunda.
    sevdiğimi belli ediyor,
    ama bu sevginin sonunda nerede biticeğini
    en azından bu sefer benle olursa bir başkasına gitmez felsefesiyle
    dokunuyordum tenine.
    sadece bu değil tabii ki. seviyordum,
    dokunmakdı sevmek.
    dokunmanın kıyametini bilmekti sevmek.
    sevcandı sevmek.
    gülümsemesiydi.
    sonra dokunurken birden irkeldi. kucağıma oturdu
    - yok olmaz dedi
    - ne olmaz dedim
    - ya. şimdi olmaz tugay dedi
    hemen dikelip kucağıma aldım onu. saçlarını okşadım
    gözünden bir kaç damla yaş düştü.
    onları sildim.
    - nedir sorun dedim
    - ya. bir kere yaptım bunu biliyorsun, onu akşam tüm cıplaklığıyla öğreniceksin.
    tamam bir kaç yalanım var ama kavga etme diye. kızmıcağına ilk söz ver dedi
    - söz dedim
    - onu dinledikden sonra. ya seviyorum seni. ama bu kadar kolay olmaz herşey.
    el ele tutuşalım, gülelim, öpüşelim ama ilerisini şimdilik benden isteme
    lütfen dedi.
    bunları söylerken aklının hala serdarda oldugunu tahmin ederek
    kızmıştım. ve bana bir kaç yalan söylediğini itiraf ettiğinden dolayı
    kuduruyordum. ama bunu dışa yansıtmadım. akşam söylemesinin sebebi
    ortalığı yıkıp dökmemem, erkeklerin beni tutması,
    ona kızıp dövmemem, erkeklerin beni tutması
    ya da etrafdan cekinip pısırık gibi kalmam olabilir miydi?
    olabilirdi.
    kız beyni abi bu. yalnız sinirlenmemeye söz vermiştik.
    sözümüzün eriydik, tutulcaktı bu söz.
    sinirlensek de dışarı yansıtılmıcaktı.
    ···