1. 101.
    0
    geçen yılın sonlarında kalmıştık.. izmire gitmek iyi olur diye düşünüyordum..
    zira öyle olmadı..

    eşyalar hazırlanıp yola çıkmak için biletler alındığında ev arkadaşım hasan da benimle birlikte izmire gelip ordan ailesinin yaşadığı yer olan bursaya geçicekti..

    izmir de ilk günler gayet keyifli ve aktif geçtiği için çok takıldığım bir konu yoktu.. kızlı erkekli arkadaş grubumuz kalacak yer harcayacak para ve izmirde yapacak imkan çok olduğundan eğlenceli bir kaç hafta geçmedi değil..

    bu arada kıbrıs şehitleri-yaşlı neneler sokağı mı ne =) bilinen adıyla barlar sokağı..
    imkanı olanlar bios isimli mekana mutlaka gitsinler..her cuma ve cumartesi aydok ve normal isimli bir gurup sahne alıyor.. gerçekten çok başarılı bir gurup.. tavsiye ederim..

    daha sonra ki haftalarda herkes memleketlerine,yaz okullarına, tatile veya work and travel gibi programlar ile yurt dışına gittiğinden.. farkettim ki koca izmirde gel buluşalım diyecek bir veya iki adam kalmıştı..

    zaten ilk haftalarda ki harcamalar sebebiyle para suyunu çekmiş.. sabahtan akşama kadar evde geçen günler başlamıştı...
    ···
  2. 102.
    0
    o günlerden tam bir sene önce ben tam 102 kiloydum.. boyum 181 civarı.. son ilişkimde yaşadığımız rahat yemeli içmeli hayat bildiğiniz zütümü göbeğimi büyütmüş.. tabi buna bi dur demek gerekliydi..

    aslında bunları daha sonra farklı bir başlıkta anlatmayı pilanlıyorum.. eski halim fotoğraflı ve nickimin yazılı olduğu bir halde telefonumda duruyor.. ulaşmak istediğim kiloya geldiğim zaman tahminimce bir kaç ay sonra nasıl olduğunu neler yaptığımı anlatıcam.. zira bu konudan çok fazla muzdarip panpam olduğunu düşünüyorum sözlükte..

    antremanlar, bireysel yaptığım sporlar ve beslenme ile bir sene sonra yani o zamanlar 90 kiloya kadar inmiştim.. ama yeterli gelmediği için madem evde sabahtan akşama kadar yapacak hiç bir şeyim yok bari spora devam ediyim diyerek her sabah yarım saat koşuya çıkmaya başladım..

    günler günleri kovalıyor ben bunalmaktan yine kafayı kırmak üzereydim.. hafta sonları bazen babam eşi kardeşim ve ben babanemin yazlığına gider denize girer birlikte vakit geçirirdik.. kardeşimle birlikteyken başka bir sıkıntım olması mümkün değil.. vakit hızlı geçiyordu.. ancak tekrar eve dönüp yalnız kaldığımda -ev annemin evi- her şey eski haline dönüyordu..

    spor işe yaramış biraz da yediklerime dikkat etmemle yaklaşık 2 3 kilo daha kaybetmiştim.. moralimi biraz da olsa iyileştiren tek durum buydu o günlere dair..

    bir çoğunuzun yaşadığı bir durum aslında.. sabahtan akşama kadar incide takıldığımdan açılan başlıkları hatırlıyorum..
    malak gibi evde yatmaktan sıkılan herkes isyanını burda ediyordu.. =)
    ···
  3. 103.
    0
    hikayenin başlarına oranla daha fazla detay içermeye başladığının farkındayım.. bunun sizi rahatsız etmemesini umuyorum.. zira geçmiş yılları en genel hatlarıyla anlatmak kolay olsa da sadece bir kaç ay öncesini anlatırken ister istemez daha fazla detaya giriyor insan..
    ···
  4. 104.
    0
    aslında düşününce insanın yapacak hiç bir işinin olmaması o kadar korkunç ki..

    kendinizi oyalayabileceğiniz meşkaleler yaşantınız ve paranız ile doğrı orantılı olsa da eninde sonunda hepsi sıkmaya başlıyor..

    muhtemelen 2 ay boyunca sabah 7 8 gibi yatağa girer öğleden sonra 3 4 gibi de kalkardım.. bazı günler 12 saat bile uyuduğum olurdu.. evet uykudan nefret ettiğimi söyledim ama yapacak bir işi olmayınca uyudukça uyuyası geliyor insanın..

    uyandıktan sonra yaptığım ilk iş eğer kapattıysam laptopumu açmak -her ay 150 lira taksidini ben öderim pedere yük etmedik yine- sırasıyla facebook, milliyet,inci sözlüğe göz atmak en son dizimag'e giriş yapmakla bir kaç saatimi yemiş oluyordum..

    bir şeyler atıştırıp biraz tv biraz pc bolca can sıkıntısı derken akşam olur annem eve gelir birlikte yemek yedikten sonra o kendi ben kendi pc'me geri döner sıkıcı hayatlarımızı 15.6 inç bir ekran karşsında harcardık..

    gerçekten hayatımda anlatılmaya dair hiç bir tak olmayan o dönemlerde tarih 10 ağustosa gelmiş ve ben tekrar doğduğum güne lanet etmeye başlamıştım.. etrafımdakilerin özellikle annemin bir şeyler yapalım planına girmiş olması daha da can sıkıcı aslında..

    o kadar belli ki sırf zorunda olduklarını düşündükleri için böyle bir çabaya girmeleri insan iğreniyor.. önüme sunulan hiç bir planı kabul etmeyip -plan dediğimde akşam burger kinge gider bi yemek yeriz dönerken özsütten ufak bi pasta alıp evde gerizekalı otistik çocuklar gibi onu kesip yer ve bununla dünyada sanki bir fark yaratmış gibi sevinirizden ibaret olduğu için- o günün diğerlerinden hiç bir farkı olmadığını artık kabullenmiş evde malak gibi yatmaya devam etme kararı vermiştim..

    o yüzden o gün ne yaptım ne ettim hiç hatırlamıyorum şimdi.. sadece kasıtlı olarak facebooktan doğum günümü gizlemiş bir önceki sene yüzlerce olan "doğum günü kutlamalarımın" akrabalarım hariç sadece 3 kişi tarafından hatırlanması da beklediğim ama insanın canını yakan bir durumdu..

    bir süre sonra denizliden takım kaptanlarımızdan biri olan fırat kaptanın izmire geleceği haberi izmirde ki ben ve 2 izmirli takım arkadaşımın daha bir araya gelmesi için bahane olmuş.. yanlış hatırlamıyorsam bir perşembe günü saat 4 te izmirde artık bir klagib olan sevinç pastanesi önünde buluşup bir şeyler yapma kararımız benim tarafımdan organize edilmişti..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 105.
    0
    şöyle bir parantez açmak istiyorum..

    hikayenin genelinde özellikle babama ve az da olsa anneme bolca yüklendiğimi farkettim.. söylediğim hiç bir şey abartılı veya yalan olmasa da yine de tek bir açıdan bakmaya sebep olmasını istemiyorum..

    ne zaman oldu hatırlamıyorum..ilk ne zaman hatırladığımdan emin değilim daha doğrusu..

    bir gün köyde ki evimizde klagib akşam yemeklerimizden birini yediğimiz bir pazar gecesi.. Orda yaşadığımız yaklaşık 7 sene boyunca hemen hemen her pazar günü babam pazara gidip ev alışverişini yapar ve mutlaka eve genelde balık bazen et veya tavuk alarak döner. biz her pazar mangal yakar bazen tek komşumuzla bazen sadece biz olarak o balıkları yerdik..

    işte hatırladığım zaman beni yaklaşık bir hafta boyunca korkunç bir ruh haline sokan ve atlatmamın kolay olmadığı o pazar günlerinden birinde..

    tahminimce babamın işleri taktan ve para sıkıntıyken..ki zor zamanlarımız olurdu muhakkak senede bir kaç kez..

    "baba siz neden balık yemiyorsunuz?"
    "annenle biz bu gün balık yemek istemiyoruz oğlum canımız makarna istedi."

    cevabı henüz ufakken benim inanmam için yeterliyken şimdi canımı çok yakıyor.. belki o dönemlerde buna benzer daha fazla olaylar olmuştur.. hatırladığım bir tek bu var..ama bunu hatırlıyor olmam yeterli..

    babam hiçbir zaman para konusunda cimrilik yapan birisi olmadı.. varsa eğer istediğim bir şeyi eğer saçma sapan değilse tabi isteğim asla geri çevirmez.. zorunlu veya zorunlu olmayan tüm ihtiyaçlarımı karşılamak için elinden geleni yapar ve karşılardı da..

    çok sık duyamazdınız babamdan işlerin kötü durumda olduğunu.. bir sıkıntısı olduğunu.. parasının olmadığını.. her ne olursa olsun eve geldiği andan itibaren hiç bir şey yokmuş gibi davranır bize özellikle bana hiç bir şey yansıtmazdı..

    biraz biraz aklım ermeye başladığı yıllarda eğer babam balkona oturmuş çimlere çıplak ayakla basarken birasını içiyorsa bir derdi olduğunu anlardım.. babam keyif için hiç alkol almazdı gün içinde..

    çok sağlıklı ve derin iletişim kurmak zordur babamla.. bu güne kadar bir veya birkaç kez yapmışızdır bunu..
    evet çok derin iletişim kurabildiğim biri olmasını isterdim deniz abi gibi.. ama biliyorum ki daha otuz günlükken babasını kaybetmiş bir adam.. babalık kavrdıbını hiç görmemiş ve bugün bile hala öyle olan amcam yani abisinin diktatör tavrıyla yetişmiş birine göre.. gerçekten harika bir babaydı..

    sanırım bu yüzden babama karşı sonsuz bir merhamet ve affetme duygusuna sahibim.. sanırım bu yüzden babam ne olursa olsun en hassas ve en çok üzerine titrediğim tarafım..

    bu kadar uzattığım için üzgünüm ama benim için gerekliydi.. aslında kısa bile kestim..
    Tümünü Göster
    ···
  6. 106.
    0
    her neyse duygusala bağlayıp göz yaşlarımla bir kaç dakika uğraşmak yeterli..

    o gün yani buluşmanın gerçekleşeceği perşembe günü buluşma saatinden bir kaç saat önce duşumu almış, saçlarımı yapmış,-güzel giyinmeyi severim böyle durumlarda- kıyafetlerimi giymiş ve narlıdereden beni alsancak'a yada otobüste ki hoporlörden bağıran çirkin kadına göre "hocazade camii"ne zütürecek olan 8 numarlı otobüse binmiş yaklaşık 45 dakika sürecek olan yolculuğuma başlamıştım..

    yolculuk devam ederken bir yandan bizimkilerle mesajlaşıyor kim nerde geç kalan var mı kontrol ediyor bit yandan da müzik dinlerken telefonum çaldı..

    --bu arada her ne kadar telefonla konuşmanın yasak olduğu sembolü veya yazısı olursa olsun. tüm türkiyede uçaklar hariç her toplu taşıma aracında telefonla konuşma hakkına yasal olarak sahipsiniz. aynı şekilde eğer amcık ağızlı bir kaşar veya mağarasından yeni çıkmış bir öküz iseniz telefonda bağıra bağıra milleti rahatsız edecek şekilde konuşursanız o zaman o millette sizi uyarıp telefonu kapatmanızı isteme hakkına aksi taktirde, olmaz ya yasal işlem başlatma yani dava açma hakkına sahip.ve kazanır da.--

    telefon takım arkadaşlarımdan birinden geliyordu. cevapladım

    "kardeşim benim yanımda bi +1 var. sorun olur mu?"
    "kim lan cinsiyeti ne?"
    "abi bi kız arkadaşım işte"
    "tamam bakalım kardeşim" diyip telefonu kapattım.

    bi yandan vay amk bine bak gene bi kız bulmuş yanına diye düşünürken.. bi yandan da 4 adamın yanına kız mı getirilir anasını gibiyim bütün muhabbeti gibicek şimdi kız diye.. düşünmedim değil..

    sevinç pastanesinin önüne geldiğimde herkes toplanmış beni bekliyorlardı..

    muhtemelen filmlerden öğrendiğim nezaket kuralları çerçevesinde önce bayanın elini sıkıp ismimi söyledikten sonra onun da ismimi öğrenmemle tanışma faslımız bitmiş..

    ben diğer 3 takım arkadaşımla selamlaştıktan sonra.. oturacak bir yer seçme merasimi başlamıştı..

    mutlaka size de olmuştur.. bir kaç kişilik bir grupta o an plansız kalınır ve ne yapacağınızı bir türlü kararlaştıramazsınız ya.. biri bi fikir atsa ortaya herkes kabul etmeye hazırdır ancak kimseden bir fikir çıkmaz. =)

    hah işte bu durumda benim hep yedek fikirlerim olmuştur..

    hemen ortaya deniz havası güzel bir manzara isterseniz kordonda ki bir cafeye..
    daha hareketli ve eğlenceli bir yer isterseniz kıbrıs şehitlerinde bir mekana..

    geçmemizi önermem.. gruptaki 3 erkek tarafından kıbrıs şehitleri ve tek kız tarafından kordon olarak beğenilmiş..

    "hanfendinin istediği olur o zaman" dedikten sonra kordonda ismi "line" olan ve bizim sporda önemli bi mevkinin adını almış bu cafeye oturmayı uygun gördük..
    Tümünü Göster
    ···
  7. 107.
    0
    http://www.youtube.com/wa...hYGog&feature=related
    ···
  8. 108.
    0
    up up up up ayrıca reserved
    ···
  9. 109.
    0
    okuyanı gibsinler
    ···
  10. 110.
    0
    @91 canını yesinler..
    ···
  11. 111.
    0
    facebook şeyi gibi olmuş lan.

    ölme isteği(9)
    ···
  12. 112.
    0
    3 kişi filan mı okuyoruz ne ?
    ···
  13. 113.
    0
    ölmek güzeldir başarabilirsen. reserved.
    ···
  14. 114.
    0
    ben okuyorum
    ···
  15. 115.
    0
    bende okuyorum
    ···
  16. 116.
    0
    okuyan az sayı önemli değil.. amaç rahatlamaktı belki okurken size de bir şeyler katabilmiş hissettirebilmişimdir..

    akşam idmanından gelip duşumu aldım.. bişeyler atıştırıp direk buraya geldim.. bu gece dışarı da bir plan olabilir henüz kesin değil..

    o yüzden şimdi bir kaç part daha yazıyorum...
    ···
  17. 117.
    0
    grubu şöyle bir tanıtmak isterim..

    denizliden izmire gelen fırat kaptan..
    ve zaten izmirde olan muammer ve fırat ö. ile birlikte..
    fırat ö. ile birlikte gelen kız arkadaşı vardı..

    ilk başlarda nasılsın neler yapıyosun muhabbetleri yapılırken kız gerçekten muhabbetin dıbına koyacak mı koymayacak mı çok meraktaydım.. kasıntı insanlardan nefret ederim zira ben kasıntının tekiyimdir çoğu zaman..

    ama beklemediğim bir şekilde kız aktif bir şekilde muhabbete katılmakla kalmayıp sohbete yön vermeye başladığında bu durum ilgimi çekmedi değil..

    biraverimiz gelmiş patateslerimiz kızarmış ve sigaralar yakılmış takımın bu seneki durumu yapılan değişiklikler olması ve olmaması gereken şeyler gibi bir çok şey konuşulup tartışılırken..

    sohbetin başka bir yöne kaydığı bir anda..bu kızında incisözlükte yazar olduğunu öğrenmem kısa süreli bir soğuk su etkisi yapmıştı..

    ondan bahsetmeyi çok isterim eminim sizde merak ediyosunuz sevgi koduklarım. =)

    o anda bildiklerim kadarıyla bu kız yarı türk yarı makedon 7 yıl önce türkiyeye gelmiş ama burda ki sisteme yaşantıya ve topluma ayak uydurmakta zorlanarakta olsa bu zamana kadar gelmişti..

    her konuda sürekli gözlerime bakarak direk benimle konuşması tuhafıma gitmiş olsada şikayetçi değildim.. masadaki diğer 3 kişiyle gerekmedikçe göz teması kurmuyor gibiydi.. ulan fırat ada ayıp oluyo mu acaba diye düşünürken.. konu her zaman olduğu ve olacağı gibi kısa süreli de olsa ilişkilere ve yaşanmışlıklara gelmiş.. kız üstü kapalı da olsa zor zamanlar yaşadığını bu yüzden artık rahat bir hayatı seçtiğini söylemiş. bu rahatlığı daha fazla dikkatimi çekmişti..
    ···
  18. 118.
    0
    u pu pu pu amk hıkayesını arıyorum kaç saatir
    ···
  19. 119.
    0
    reserved
    ···
  20. 120.
    0
    panpa yaş kaç?
    ···