tüm entryleri okudum hala yazan kız mı erkek mi anlayamadım

wowowow çok uzun.

Uyudum uyandığımda saat 07:05'idi hazırlandım tekrar okula gittim. Ve yine oradaydı. Siyah bir tişört giymiş o gün dün olduğundan daha çekici gelmişti. Bana doğru gülümsedi. Sanki rüyaydı. Kantine doğru yürüdüm. Kahvemi alıp köşedeki masaya oturdum içeri gelmişti ve benim masama doğru yöneliyordu. Merhaba ben Ulaş dedi elini uzatarak. "Ben de X memnun oldum diyerek gülümsedim" Tanıştık. Benden 4 yaş büyükmüş. Konuşurken onu izliyordum. Ağzından çıkan her kelimeyi öpüyorum. Numaralarımızı aldık. 2 gün boyunca mesajlaştık. Sinemaya davet etmişti beni. Yaşadığımız yer çok yağmur yağan bir yer o akşam da çok ıslanmıştık. Yakındaki bir avmye gidip film izleyecektik. Filmi seçip salona girdik filmin 20 dakikası filmi izledik beni öpmek istedi önce karşı koydum. Fakat dayanamamıştım. ilk defa dudaklarımda ateşi hissediyordum. Elini bacaklarıma doğru zütürmüştü. ilk defa böyle şeyler yaşıyordum. Lisedeyken sevgilim olmuştu fakat el ele tutuşmaktan ileriye gitmemiştik.

Yurda vardık. Sus artık amk huursu demediğime bin pişmanım. Gelir gelmez duş aldım. Uzandım, uyumuşum. Saat 17:30'da Beste gelip beni uyandırmıştı. Dün gibi hatırlıyorum. "Hadi kaaalllk geç kalııcaz" tarzında bir şey söylemişti. Ben gelmeyeceğim keyfim yok dedim. Hadi ama saçmalama ilk günden pinekleyecek miyiz deyip kaldırmıştı beni hazırlanıp dışarı çıktık. O sözleştiği çocukla görüşecekti. Ben de yanlarında olacaktım. Bir kafeye gittik. Çocuk tam 1 saat bekletmişti bizi. Geldiğinde tanıştık adı Sametmiş, Bursalıymış.. Kendinden bahsetti. Çocuk sürekli bana sorular yöneltip dururken Beste arka planda kalmaktan çok rahatsız olmuştu ki "kalsak mı artık yeaa" tarzında bir şey sorarak bizi kaldırmıştı. Kafeden çıktık sahil boyunca yürüdük. Çocuk bizi yurda bırakmayı teklif etti biz de kabul ettik. Benn önden yürüyüp Besteyle baş başa kalmalarını istemiştim fakat çocuk da hızlı yürüyüp bana yetişmeyi başarmıştı. Beste de topuklularla bize yetişmek için koşturuyordu. "Beklesenize yaaa" deyip gülüyordu kendi kendine yine. Yurda vardık hadi hoşçakal deyip içeri girdim çocuk elini uzatmıştı fakat sıkmak istemedim. Besteyle kapı önü sohbeti yaptılar büyük ihtimal. Hemen odama çıkıp yine uzanmıştım. Gözümü kapadığımda o geliyordu gözümün önüne. Sanki yanımdaydı. Uzun uzun derin derin bakıyordu sanki bana.

durumumuz yoktu kardeş okuyamadık

elim gibimde bekliyorum

Sınıfa girdik. Amfide en öne oturduk. huur Beste sınıfta ilk günden av peşinde her gelene puanlar verip bundan benim kocam olur mu diye tartıp biçiyor. Benim ise aklım sadece onda.ilk görüşte aşk 40 yılda bir gibidir şu an fark ediyorum da şimdi ne bunu yaşayacak gücüm ne de zamanım var. Neyse Beste huursu hemen arkamızda oturan çocukla kaynaşmış numarasını almış akşam için sözleşmişlerdi. "Sen de gelirsin değil mi tatlım?" diye bir soru yöneltti. O an verebildiğim tek cevap gülümsemek olmuştu. Konuşamıyordum. Aklımda sadece o vardı. Bu sırada hoca gelmiş sadece tanışacağız sonra gidebilirsiniz demişti. Bizim taraftan başlamıştı sadece adımı söyleyebildim. Sınıftaki herkes o gün potansiyel gerizekalı olduğumu düşünmüştür. Herkes sırayla tanıştı ve tanışma faslı bitmişti. Dışarıya çıktık. Beste:"hava güzel yürüyelim mi yurda?"dedi. "Olur." Diyebildim sadece. Yol boyunca eski sevgilisiyle yaz boyunca yaşadıkları sex tecrübelerini anlatmıştı. Çok da takmamıştım. Amaan banane deyip sallamamıştım. Meğer öyle değilmiş ileride anlatacağım zaten. Neyse sonra bu çocuk bunu kuzeniyle aldatmış zaten. Aslında iyi yapmış. 40 tane gibim olsaydı birini bile Besteye sokmazdım.
Yurda yaklaştıkça aklıma daha çok korku düşmeye başladı. Acaba görebilecek miyim korkusu. Bilirsiniz ya bu duyguyu. Metrobüste bile gelebiliyor insanın başına.

aq şu sözlüğü mizah amacli kullanin gibeyim aşk acınızı haberlerinizi yeter da!!

Herkesin hayatının dönüm noktası bir şeylerin ilk günüdür. Benim de üniversite hayatımın ilk günü benim için dönüm noktası olacaktı. Şehir dışında bir okul kazanmıştım her şey çok hoş geliyordu. Gitme vakti gelmişti. Okul açılmadan 1 gün önce her şeyimi toplayıp yola koyulduk. Yol boyunca ağlamıştım sanki başıma gelecek her şeyi önceden hissetmiş gibi. Yurda geldiğimde artık güçlü olmam gerektiğini hissettim. Annemle babamla vedalaşıp valizlerimi odaya çıkarttım. O gece hiç durmadan ağlamıştım. Sabah ilk dersin heyecanı da var tabii. Uyumak mümkün mü. Yeni insanlarla tanışmak yeni bir kitabı açıp kokusunu koklamak gibidir, bilirsiniz.
Sabaha karşı uyumuşum 9:30'daki ders için 7:30'da uyanıp hazırlandım. Aynı sınıfta olduğum oda arkadaşımın liseden arkadaşı olan Beste ile yola koyulduk. Bu Beste denilen huur zamanında çok taklar yemiş ileride bahsedeceğim zaten. Minibüse bindik, nasıl mutluyum sanki yaşadığım son mutlulukların tadını doya doya çıkartıyorum. Fen-Edebiyat Fakültesinin önündeyiz. Derse yarım saat var. Onu gördüm o an kalbime o kadar derin bir sızı girdi ki. Sanki acıların en büyüğü. Sanki bir alev topunu alıp ağzımdan içeriye dayandılar. Saçları sanki geceden almıştı rengini. Teni güneş öpmüşçesine esmer, kirpikleri hürlüğe uzun. Çıkık çenesi ve yapılı vücuduyla oradaydı hemen kapının girişinde. O kadar güzel bir yüzü var ki sanki bir kere öpsen yetmez ikinci ve üçüncü hep olmalı. Beste huursunun kendi salak esprilerine kendisinin gülmesiyle sınıfa doğru geçtik. Ama nasıl geçtiğimi hala hatırlamıyorum. Sanki dizlerim titriyordu. Tek bir kelâm etseydi yığılırdım oracıkta.