-
26.
0Yazsana hocam okuyorum aw
-
27.
0Rezerve
-
28.
0Rezerve
-
29.
0Rezerve
-
30.
0Rzzz olum yazsana knk
-
31.
0Aldanma çocuksu mahsun yüzüne o da çekip gidecek bir gün
-
32.
0rezaasaasaz
-
33.
0Devam et panpa yarıda bırakma
-
34.
0Bu nedir
-
35.
+1ilerleyen saatlerde devam ediyorum gençler takipte kalın
-
-
1.
+2Bu sene yazıcan Galiba dıbına kodumun kertenkelesi
-
1.
-
36.
0Rez alayım
-
37.
0Rezerve
-
38.
0Rezerve
-
39.
0Rezerve
-
40.
0Beyler ilgilenen yok sanmıştım da devam ediyorum o zaman eyvallah
-
41.
0Üşenmemişte mk
-
42.
+1Ezgiyle birbirimize bakıyorduk. Simay'ın bu halleri beni resmen perişan etmişti. Ezgi çok fazla tepki veremiyordu. Haklıydı da. Simay'ı bir kaşık suda boğacak hale gelmiştim. Ezginin o güzel gözlerini patlatarak, hafif de dudaklarını büzerek "Aman bak sakın, sakin ol" demeye çalıştığını anlamak zor değildi. Olayın şokunu atlatamadan ordan kalktık. Daha doğrusu Ezgi kolumdan tutup kaldırdı. Çünkü nutkum tutulmuştu ve konuşursam ne söyleyeceğim hakkında kimsenin bi fikri yoktu. Kapıdan çıkarken en son duyduğum Simay'ın "Nolursun vanic bana yardım et, furkanı çok seviyorum ben." demesiydi.Tümünü Göster
Furkan, benden birkaç santim kısa olduğu halde bunu asla farkettirmeyen, orta kiloda, esmer çocuk... Arada bir bana Simay'ı anlatırken dalgalı saçlarını eliyle düzeltir, heyecanlandığını istemese de bellir eder. Bir de çok güzel küfür eder pekekent. Benim için 2 yılda kanımdan kan, canımdan can oldu. Bir o vardı hayatımda sırtımı dayayabileceğimi bildiğim. iyi kötü demeden her günümüzde birbirimizin yanındaydık. Yanımda ağlamıştı o adam. Simay'la ilk günlerinde, karşılıklı kahverengi 2 çekyattan fazlasının olmadığı salonumuzda karşıma oturup mutluluktan ağlamıştı.
Kaldıramayacağı hiçbir şey yoktu. Ailesi zaten onun gözünde bir hiçti. Bir ben vardım onun hayatında güvendiği. Bir de Simay olmuştu onun gözünde. Artık bunun sarsıntısıyla hayatını nerelere vardıracağına dair bi fikrim yoktu. Ezgiyle konuşmaya başladık yürürken.
B: sence furkana söylemeli miyim
E: ya bilmiyorum ki bu nasıl bi şey yaa..
B: furkan yıkılır
E: yaa yıkılmak ne kelime mahvolur mahvolur çocuk kızın yüzsüzlüğüne baksana
B: ama söylemem gerek
E: bitanem istersen çok acele etme
Bitanem mi ? Gerisini duymamıştım bile. Simay'ın ne yaptığını unutacak olmuştum bir an. Bitanem demişti bana Ezgi. Biz sevgili miydik ki diyordu, demek ki sevgili olmuşuz dedim içimden. Belki sadece ağzından kaçmıştır diye düşündüm. Çok saçma bi yüz ifadesiyle bi an dönüp suratına baktım. Mor bluzunun açık omuzlarını , gerdanını ve dudaklarını süzdükten sonra gözlerine baktım. Utanırcasına gözlerini açarak gülümsemişti. Durduk.
E: sanırım burdan ayrılmamız gerekiyo ya. furkan konusunda da..
Eğilip öpmüştüm. Tam elmadık kemiğinin üstünden, kemiğe rağmen yumuşacık olan yanağına hafif bi öpücük kondurdum. O an nasıl buna karar verdiğimi hatırlamıyorum.
Kıpkırmızı olmuştu. O kadar utanacağı aklıma gelmemişti. Ama aynı zamanda gülümsüyordu da. Sanki en başta yapmam gereken buymuş da, geciktirdiğim için suçluymuşum gibi bakıyordu. Dört parmağını gözümün altından çeneme kadar çekti.
B: görüşürüz
E: (sesini kısarak ve gülümseyerek) görüşürüz, bitanem -
43.
+1Artık Ezgi'nin bende oluşturduğu o hoş alemden ayrılıp acı dünyayla yüzleşmem gerekiyordu bi şekilde. Furkanın yanına gittim. Uyanmış çekyatta sigara içiyordu. Hoşgeldin demedi.Tümünü Göster
B: selamün aleyküm
F: aleyküm selam
B: nasılsın kanka
Sadece yüzüme baktı.
B: kanka seninle konuşmamız gerek
F: ne konuşacakmışız
B: Simayla alakalı
Gözleri açıldı. Kaşlarını çatarak dinlemeye başladı.
B: bugün simayı gördüm
F: ne simayı mı nerde gördün ne zaman lan o çocukla m..
B: ya bi dur dıbına koyayım dinle, konuşmak istedi benimle
F: ne dedi ne söyledi olum anlatsana
Sağa sola bakmıştım. Başımı önümden kaldıramamıştım birkaç saniye.
F: olum adamı deli etme söylesene dıbına koyayım ya
B: olum bu kız..
Furkan o an anlatacaklarımı o kadar dikkatli dinliyordu ki, o kadar açıktı ki onunla ilgili pozitif bi noktaya, devam ettim.
B: ... bu kız kanka, seni halen seviyor. Baya seviyor hem de
Bi süre bi şey diyemedi, kaşları çatık bi şekilde hafifçe gülümsedi. Kendinden de ödün vermiyor ama. Ciddiyetiyle devam etti tekrar.
F: hagibtir ordan ya seviyormuş..
B: kanka kız karşımda senin için ağladı
F: yaptığı neydi ulan o zaman
B: kanka bilmediğin şeyler var
F: neymiş ulan onlar ?
O an bi karar vermem gerekiyordu. Ya furkanı fazla kırmadan üstünden geçecektim olayın, bebek konusuna değinmeden, ya da Simay'ın anlattığı her şeyi olduğu gibi anlatacaktım. Ezgi'nin de üstümde bıraktığı rahatamayla açtım ağzımı yumdum gözümü.
Furkan dinledi. Dinledikçe gözleri doldu. Gözleri doldukça sinirlendi. Sinirlendikçe uzaklara daldı. Uzun bi sessizlikten sonra devam etti.
F: ama biz birbirimizi çok seviyorduk be olum, biz o haldeyken, ben o haldeyken, dokunmaya kıyamazken ona nasıl yapabildi bunu bana ( avuç içiyle başına vurmaya başladı)
B: olum bilmediğimiz şeyler olduğu belli bi dursana dıbına koyayım
F: (titrek, alçak bi sesle konuşuyordu) olum her şey belli değil mi ? bilmediğimiz ne olabilir ki en fazla ? ne ulan ?
Elimi sırtına koydum. Hayatı boyunca daha önce aynı anda bu kadar sinirlenip bu kadar üzülmediğine emindim.
F: ne olacak şimdi vanic ?
B: bilmiyorum be oğlum. ancak zamanla görebiliriz
F: ne yapacağımı bilmiyorum
B: dinlen kanka, yat uyu biraz
Ben yatağa geçmiştim ama onun uzun bi süre uyumadığını arada bir gelen hıçkırık seslerinden anlamak zor değildi. -
44.
0rezerve
başlık yok! burası bom boş!