Yemeğide yedikten sonra zeynebi eve bıraktım. Zeynep ailesi ile tatile gidicekti. Onlar daha gitmeden sızısı çökmüştü nasıl geçicekti amk 5 gün onsuz. O gün biraz evde takıldım. Yine zeyneple klagib mesajlaşmalar derken ertsesi gün oldu. Sabah 9 da uçaklarının kalkıcağını biliyordum. 8.30 gibi orda oldum. Kontrolden geçtikten sonra mesaj attım zeynebe nerdesin diye. Bekle geliyorum yanına dedi. Geldi aldı beni biraz konuştuktan sonra gittik diğer aile fertlerinin yanına

Beyler şukularsanız sevinirim

Sohbet muhabbet derken vakit geldi onlar uçaklara doğru giderken biz zeynep ile sarıldık o ağlamaya başladı. Çok üzgün olduğu belliydi. Zorda olsa gönderdim onuda. Benim panpayı aradım Eray. Nasılsın falan derken akşam parti var gel sende hem zaman geçer dedi. Bende boş bulunup kabul ettim. Zeynebe sormak aklıma gelmedi hiç.

Akşam oldu Eray aldı beni gittik mekana ortam çok güzel amk. Ben ne biliyim orda zeynebin arkadaşınında olduğunu. Herşey iyi hoş geceyi bitirdik. Kafalar çakır geldim eve direk yattım. Sabah kalktığımda birsürü mesaj gelmiş zeynepten beyler. Nerdesin
Yanında kim var v.b sorular
işte o an gibi tuttuğumu anladım. Aradım hemen zeynebi anlattım durumu. Benim haberim var zaten dedi. Hasgibtir nerden öğrenmişti amk. Arkadaşının gördüğünü anlattı bana benim gizlice çekilmiş fotoğraflarımıda kanıt olarak gönderdi. züt gibi kaldım ortada. Sonraki 3 gün boyunca hiç bir mesajıma cevap vermedi. Telefonunu hiç açmadı. Meraktan ölüyodum beyler. Acaba ayrılmışmıydık bitmişmiydi. Hiç bişeyden haberim yoktu.

O kadar bunalmıştım ki ne yapıcağımı şaşırdım resmen. içtiğim su bile acı gelmeye başlamıştı. Daha önce bahsetmiştim ıhlamur vadiye gittim oturdum bizim bankımıza. En yakın tekeldende 3 bira aldım yavaştan demleniyorum. Telefon çaldı. Baktım zeynep anasını satayım. Açsam sarhoşum açmasam zaten aramız bozuk iyice gibimsonik bi hal alıcak. Bunları kafamdan geçirdikten sonra açtım telefonu. Özür dilerim abarttım dedi. Ben sinirliyim zaten kafada iyi başladım edebiyat yapmaya. Be pekekent kız aramasa hala üzülüceksin yaptığın mallığa. Sevdiğim kızın kalbini baya kırmışım beyler. Dediğim gibi kafam iyiydi hala hatırlamıyorum ne dediğimi. Ertesi gün attığı ayrılık mesajından anladım kalbini kırdığımı.

Bitmemeliydi amk. Hemde benim yüzümden hiç bitmemeliydi. Ama telefondan halledemeyeceğimi bildiğim için bekledim ankaraya dönmesini zaten bir gün kalmıştı. Bizimkilerle konuşup durumu anlattım aramızın bozuk olduğunu anlayışla karşıladılar beni. Babam cebime bi miktar para sıkıştırdı. Bizimkileri bu vesile ile akyurta yazlığa göndermiş oldum. Zeynebin bana yaptığı süprizde kullandığı cd ler bendeydi ordaki resimleri a3 boyutunda çıkarttırdım beyler. Tabi kendi telefonumdakileride evin duvarlarına astım bunları. Sabah 10.30 da ankarada olucaktı zeynebim. Planım arkadan en sevdiği müziği çalıp o ortamı görünce yumuşayan zeynebimle barışmaktı.

Gittim havalimanına biraz bekledikten sonra zaman reiz yine geldi. işte tüm güzelliğiyle karşımdaydı. Ama yüzüme bile bakmadı amk. O kafayla ne dediysem artık kıza. Belirsizliğinde verdiği korkuyla gittim yanlarına. Ailesinden rica ettim bizi başbaşa bıraktılar. Zeynebi eve bırakıcağıma söz verdikten sonra onlar gittiler. Kaldık yine başbaşa ama kız yüzüme bakmıyoki konuşiyim. Zorlada olsa zütürdüm eve. Bana söylediği ilk kelime - ne halin varsa gör - oldu. Kapıyı açtım. içeri girdim ama arkamdan gelmedi. Mutlaka eve girmesini sağlamalıydım ama nasıl?
Oturdu kapının önündeki merdivenlere sırtı bana dönük bir şekilde.

Hemen geliyorum beyler

Gelmicekmisin? dedim.
Bana söylediklerini hakedicek ne yaptım dedi.
Sarhoştum hatırlamıyorum ne dediğimi bile, bilmiyomusun seni nr kadar sevdiğimi dedim.
Dayanamadım ağlayarak geldi sarıldı bana. Yüreğim parçalandı be. Melek gibi kız benim yüzümden ağlıyordu. Uzun bir süre sarıldı bir yandan da çok özledim diye tekrarlıyordu sessizce. Bi 10 dakika kadar öyle kaldık. Ağlaması geçince açtım müziği o arada eve girmiştik zaten. Baktım yine ağlıyo. Bu sefer nr yaptım dedim. Deli dedi ve yine sarıldı. Ama bu başkaydı göğüs kafesimin çapı küçüldü resmen.

Sonra yavaştan boynumdan öpmeye başladı derken mutlu son. Onun isteği ile ilk kez birlikte olmuştuk beyler. Uyandığımda göğsümde uyuyordu. O kadar güzeldiki uyanmasın diye kalkmayıp uyanmasını bekledim ölene kadar o şekilde uyusa bıkmadan izlerdim heralde

Artık yanlış yapma lüksüm yoktu. Onu kaybedemezdim. Ben uyandıktan bi yarım saat falan sonra oda uyandı zaten. Ama çok farklı bakıyordu gözlerime. Işıl ışıldı o yeşil gözleri. Ailesini meraklandırmamak için erkenden zütürdüm evine bıraktım. Dönüş yolunda az kalsın kaza yapıyordum. Davarın biri tek şeritli yolda beni sollamaya çalışıyor. Neyseki şanslıydım sağ salim geldim eve. Klagib iyi geceler fasıllarından sonra yattık.

Bi süre böyle devam etti. Taa ki lise bitene kadar. Üniversite sınavı yaklaşıyordu. Biraz görüşmeyi mesajları falan azaltmaya karar verdik çalışmak için çünkü ikimizinde kazandığı üniversitenin aynı ilde olması gerekiyordu. Zeynep durmadan ayrılıktan bahsetmeye başlamıştı.

Bu durum benimde canımı sıkıyordu tabi. Ama ümidim vardı şansımızın yaver gidebileceğinden. Sınav zamanı geldi çattı. Sınavlara girdik çıktık. Sınav dönemi bittikten sonra zeynebin morali çok bozuktu çünkü hiç iyi geçmediğini söylüyordu ama benimki iyi geçmişti beyler. Sınav güzel geçti diye seviniyimmi yoksa kız ile aynı ile düşememe ihtimalimiz yüksek diye üzüliyimmi bilemedim.

Ve sınav sonuçları açıklandı beyler ikimizde istanbulda farklı üniversiteler kazanmıştık ama aynı ildeydi sonuçta. Zeynep çok sevindi onun hu mutluluğu benide sevindirdi tabii. Üniverteye başlayana kadar herşey rutin gitti. Sadece istanbula gitmeden bir gün önce zeynebin ailesi bize yemeğe geldi. Malum Üniversitedir evliliktir v.b konular konuşuldu.

Ertesi gün sabah 8. 20 de uçakla istanbula gittik. Dönemin başlamasına 2 gün vardı. ilk işimiz kiralık bir ev bulmak oldu. Sonra şehri dolaştık biraz. Okullarımıza göz attık. ilk gün gitmeden önce zeynep hanım beni iyice tembihledi. Üniversiteli kızlar v.b hakkında. Ben ona güveniyordum. Onada söyledim sen yapıp yapmaman gerekenleri bilirsin güveniyorum sana diye. Ona güvenmem onu çok mutlu etmişti.

Birkaç ay aynen devam etti. Zeynep ailesini özlediği için ankaraya ziyarete gitmek istedi. Fakat onun istediği zaman ben gidemezdim okuldan kaynaklanan sebeplerle. Bunu duyunca kızdı bana küstü birkaç gün. En son sinirlendim istemedende olsa tartıştık biraz o çekti gitti Ankaraya ben yine züt gibi kaldım alayacağınız. Geldiğinde yüzü gülüyordu hatasını anlayıp kendini affettirmek istediği belliydi. Geldikten sonra bir süre soğuk davrandım ona. Seni seviyorum deyişlerine bende gibi kısa crvaplar verdim.

Biletlerimizi almıştık Ankaraya gitmemize 3 gün vardı. Özlemiştik birbirimizi ne kadar aynı evdede olsak benim saçma sapan inadım yüzünden aramızda bi perde vardı sanki çoğu zaman. ilerde çok üzüldüm böyle inat ettiğime yanımdayken daha güzel zaman geçirmediğime. Nr demek istediğimi ilerde anlayacaksınız beyler. Son üç günde nr olduysa oldu. Özlemimizi baya giderdik. Evlenmek farz olmuştu artık. Karar verdik evlenecektik

Uçakla Ankaraya geldik. Ailelerle görüşüp hasret giderdikten sonra babama konuyu açtım. Oda kabul etti önce nişanı taktık. Ardından düğün hazırlıkları hızlı bir şekilde başladı çünkü yeni dönem başlamak üzereydi.

Herşey tamamdı beyler. Ama kader denen faktörü işin içine katmadık biz tek hatamız bu oldu. Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra son iş gelinliğini seçmek kalmıştı. Gelinliğini seçti aldık ama ben görmedim tabi. Adetmiş uğursuzluk getirirmiş. Ne yazıkki göremedimde beyler. Düğün sabahı görücektim onun isteğine göre düğün salonuna birlikte giderken kaza yaptık. Benim tek hatırladığım şehirler arası mal taşıyan bir tırın altına girmemizdi.

Sonra benim durumum ağır olduğu için uyutmuşlar. Tam 11 gün hiçbirşeyden habersiz uyumuşum. Uyandığımda keşke uyanmasaydım. Yeniden uyutun diye yalvardım ama malesef çok geçti. Hayatımın aşkını düğün günü gelinlikle bile göremeden kaybettim.