genelde bardak meybuz ya vişne ya şeftalili olurdu. saydam poşette ki mısır cipsleri 150 bin lira 1 çay bardağı açık çekirdek 100 bin lira. 50 bin liraya 2 sakız alınan zamanlar. gazete kağıtlarını okumak için değil siyah kablo borularına cephane yapmak için kullanırdık. bir taso için cips paketlerinin anasını giberdik.

mahallede kimin topu varsa kuralları onun koyduğu, bazen okuldan çıkışta 2 jeton alıp mustafa ve cadillac oynamaya çalıştığımız zamanlar.

o zamanlar güzeldi abilerimiz bakkala gönderir 1 milyona salam kaşar ekmek arası yaptırırdı bol malzemeli. üstüne birde soda içerlerdi.

kuru kuru kuşburnu yerdik, birde leblebi tozu çekme yarışı yaparken az öksürüğe yakalanmadık.

bir bin japon kaleyi bırakıp gider evden yarım ekmek 2 domates alır sonra dayanamazdı bizimle paylaşırdı. o gün can ciğer kuzu sarmalarımız her bayramda düşmanımız olurdu. paranın yettiğince alınan cephanelerle doldururduk boncuklu tabancalarımızı. akşam birde anneden dayak yerdik bu morluklar ne? diye.

en büyük derdimiz defterin kenarına çizemediğimiz şekiller ya da arabanın altına kaçan toptu. he bir de her seferinde topu kesen yan komşu saniye teyze.

ama intikam soğuk yenirdi her bahar gidip eriklerine dalar, gözü gibi baktığı nanelerinide çiğnerdik bilmeden. her seferinde annelerimize şikayet ederdi ama hep işi düştüğünde maltepe sigarasını bize aldırırdı. belki de kin tutmayı o yüzden hiç beceremedim. çünkü hep para üstünü bize verirdi. şimdinin bir sakız parasına alırdı gönlümüzü.

sonra bir şey oldu büyüdük. eğlence bitti.

Akşam baba eve gelince boş yok cips aldıysa dünyalar bizimdi. Kim ne hapsın ulan cipsi. Taso çıkıcak içinden boru mu? Ash çıkmadı hâla mahallede ilk bana çıkıcak herkese hava atıcam oh.

Sokakta ki boş arsada torpil patlatıyoruz diye az terlik yemedik tabi. Neymiş çok ses oluyormuş? Olsun ne olucak zararın ne sana? Altı üstü cdıbına kız kaçıran geldi bir kere.

Ve tabi bir de bayram zamanları en çok sevilen komşular para verenler. Bir de beyaz çikolata... O zamanlar beyaz çikolata yok ki herkes gelip soruyor Kanka onu hangi ev verdi bizde gidelim diye.

Coca cola twist diye bir şey dağıtıyor. Biriktirdikleri bol bol sonra kayboldular tabi. Gafçilik misket sağ cepte hep. Hiç ayırmam yanımdAn, çokta iyi oynamazdım ama hâla 200 250 tane felan durur odamda. Babam yiğenlere ver der her seferinde yok derim. Alın terim onlar benim. ilk emekleri.

Kömürlüğe 'küçük ev' yaptık bi gün ulan mum ateşinde evden arakladığımız 15 20 tane mısırı patlatmaya çalışıyoruz. Yok olmadı avucumuzu yaladık. Sonra sıkıldık o küçük evden. Salak kafa şimdi olsa keşke.

@4 kimse okumak ya da şukulamak zorunda değil. Boyuna eksi verebilirsiniz sıkıntı yok. Ben blogger ya da bir yazar değilim kendim çalar kendim söylerim sorun yok.

Ve büyük gün eve ateri geldi. Kaseti sarıydı, kol girişleride geniş uçlu. Sokakta ilk ateri bana alındı ulan havaya baksana ya. Kaset takılır açardım kapağını kolanyayla silerdim. gibmişim bilgisayarı ulan temassızlık yapan adaptör kablosunu ayarlamaya çalışırken öğrendim ben sabrı. Hele birisi odaya hızlıca girince o kablo bir oynarsa vah haline. işin yoksa tekrar başla oyuna.

@8 ben edebiyat yapabiliyorum en azından. Böyle bir yeteneğim varmış demek ki. Saol. Bu arada başlığı upladığın içinde saol.

@13 çalıntı yok kanki. Ama çocukluk hepimiz de aynıydı benzer mutlaka.

@9 20 tane ne it hihahaha.

@11 iyi stres atiliyordu. O torpil bizim arkadasda da patladi aq.

O zamanlar su balonlarının içine un koyup balonada iki ip bağlayıp stres topu yapıyorlardı. Bir gün evde oynarken bir patlattım 2 3 anne terliği yedim temizinden ondan sonra hiç eve sokamadım o balkondan tabi..

O zamanlar ilginçtir elimizde telefonlarımız msnlerimiz facebooklarımız yoktu. Ama her mahallenin çocuğu aynı oyunları oynardı. isimleri farklı ama kurallar hep aynıydı. Futbolcu kâğıtlarında hep ele mi yere mi yapılır, aylıkta hep ilk elenen anne olurdu. iletişim bu kadar zor değildi. Giderdin misafirliğe dışarı çıkardın. Hemen kaynaşırdın o sokağın çocuklarına. Oyunlar aynı kurallar aynı.

Arkadaş bigiblet almış 4 teker. Sonra o arkada ki iki demir teker çıktı oldu sana 2 teker. Kanka ver bakkalın ordan dönücem diyerek bigiblet alınır arka sokaktan dönülüp gelinirdi. Bi daha vermicem olum bigibleti denir tabi ilk karambolde yine alınırdı o bigiblet.

Kurallarımızda vardı mesela taso oynuyorsak iki kişi sonuna kadar oynanacak ağa kökülecek biri kaçış yok ya akşam ezanı okunacak anne çağıracak ya kökülünecek. Köküldük ama yenilen pehlivan güreşe doymaz. Ortaktan alıp 3 4 taso yine devam. ilk ortaklıklarda böyle oldu tabi.

Neyse binler yarın iş var. Biraz uykudan sonra yine o sıkıcı güvenilmez hayata dönücez. Paramızın çok olduğu ama bir plastik parçasının verdiği mutluluğu veremeyen hayata aq.

@21 bacın xd