yokluğu, fakirliği iyi bilirim ben. para denen icadın insanları neye çevirebildiğini, insanoğlu denen yaratığın nasıl bir yılana dönüşebildiğini.
o kadar güzel bir coğrafya ki burası. dünyayı gezdim, dolaştım her karışı bereket fışkıran, bolluklar ülkesi gariban türkiye'm gibisini görmedim.
bir laf vardı "devletin malı deniz, yemeyen domuz" yedik. hepimiz doya doya yedik yiyecek bir şey kalmadı artık birbirimizi yiyoruz.
çomarlarız biz! her yerde çomarız. okulda, işte, trafikte, omurgasız, gurursuz, yapış yapış gezen rezil yaratıklarız.
hep çomardık. şimdi sopayı alanın çomarlarıyız. bunlar da gider bir başka kafa gelir başımıza onunların zütünü yalar onlara taparız. yok birbirimizden farkımız! olmadı .. olmayacakta.
çocuklar ölüyor, yanıyor bu ülkede. çocuklar cayır cayır yandı. çocukların cesetleri geliyor al, yıldız bayraklarda. çocuklar birbirini öldürüyor. insanlar patlıyor. bir cümleye sığdırmak ne kadar kolay. "çocuklar ölüyor!"
susuyoruz.
ya da en acısı üç kuruşluk maaş için bunları alkışlıyoruz.
cacahil falan değil bu ülke. her taku bilen insanlarız biz. durmadan konuşan, yazan, anlatan. tek kusurumuz dinlememek. dinlemeyi sevmiyoruz.
sulalem polis, memur, asker, öğretmen benim. ankara'lı olunca böyle oluyor.
hepsi koca koca okullar bitirmiş insanlar. facebook, tweeter vs den uzun güzellemesi yapıyorlar. hepsi de görüyor bu ülkenin, bu insanların nerelere sürüklendiklerini.ama alkışlıyorlar. kızamıyorum hiç birine ekmek parası için nihat doğan, serkan inci vs. paylaşanları bile gördüm.
bilmiyorlar! ya da bilmek istemiyorlar!
bugün belki yılan kendilerini sokmuyor ama yarın çocuklarını sokacak o yılan. bir şekilde yolları kesişecek ceplerinde besledikleri akrep ile.
bir maaş için ya da bir çıkar için bu gün sustukları, alkışladıkları yılanlar ile yolları kesişecek.
ilk önce hepsi dindar oldu. kimleri biliyorum ben ne haldeler di ne hallere geldiler. kimsenin hayatı beni ilgilendirmez derdim ama artık ilgilendiriyor. beni ilgilendiriyor çünkü bu yılanları besliyorlar ve çember daralıyor. nefes alamıyorum artık.
sapıklık bu!
hani vurursun hapa, ota, alkole dayarsın boğazına bıçağı "seviyorum ulann!" der takarsın çeliği. bu ülkenin çomarı, yobazı, faşisti de öyle seviyor bu ülkeyi. kendi babası, kardeşi, akrabası gitmesin ölümlere. garibanın çocukları gitsin. tek yapacağı facebook, tweeterden bir "off ulan off" mesajı olsun.
çok kötüsünüz lan!
dıyarbakır, mardin'e yolumuz düşmez şimdi halep, şam vatanımız oldu. ölür ve öldürürüz. ölen de öldüren de siz değilsiniz! ateş hep düştüğü yeri yaktı. yakıyor. "şehitler unutulmaz!" yannan unutulmaz. hatırlıyor musun en son yıkılan fidanı. lan hiç mi gururuna dokunmuyor. çocuklar yanıyor, tecavüze uğruyor ve ölüyor bu ülkede televizyonlarda evlilik programları, acun tayfası halay çekiyor lan!
serkan inci, nihat doğan, melih, tezcan vs. belki bugün sana bulaşmıyor ama besledikleri akrepler bir gün seni de sokacak! sen olmazsan çocuklarını, sevdiklerini.
burada, facebookta, tweeterde para karşılığında onurunu, gururunu satan kahpeler. b,r maaş için züt yalayan puştlar. siz fakirsiniz lan! milyonlarınız, bir emekli geleceğiniz ya da maaşınız vardır belki ama fakirsiniz! paranız var ama fakirsiniz. yuttuğunuz her lokma kan, gözyaşı kokuyor çünkü. çalınan umutlar, yitirilen hayatlar, ağlayan anneler ve tek göz gecekondusu iin evladını bilmediği bir coğrafyaya gönderip tabutu başında el, pençe hazır olda bekleyen o babanın ter kokusu var o yuttuğunuz lokmada. bindiğiniz makam aracında ve bankamatikten çektiğiniz maaşınızda. çok fakirsiniz!
allah en büyük belayı vermiş insan denen yaratığa. beyin diyoruz biz buna. belki bugün o beyniniz bunu kabul etmiyor ama bu dünyanın hesabı da öbür dünya ya gitmiyor. yakanıza yapışacak o çocuklar, anneler, babalar. beslediğiniz akrepler dolanacak kuyruğunuza. ateş bir gün de sizin ocağınıza düşecek!
ben hep merak ederdim "neden!"" diye artık merak etmiyorum. cevabını buldum.
bu ülkede parayı 120 tl'ye ilaçlar satıyorlar ya hani? hani? 120 tl veriyorsun kapına kadar gönderiyorlar. gibin bir ayda 5 cm uzuyor. erken boşalma derdin bitiyor.ya da bir kaşık bal atıyorsun herşey halloluyor. buna inan milyonlar var lan bu ülkede. skik uydu kanallarından reklamlar dönüyor. mucize satılıyor lan bu ülkede!
cayır cayır satılıyor.
çakma dalgıç botunu termal mes diye satıyorlar. beyin ilacı var. şeker hastalığa, ayak mantarı vs. her şeyin bir çaresi var!
en tepedeki kandırıldı.. en tabanda ki şeytana uydu bu ülkede.
çomar kim mi?
sen, ben, biz hepimiz.
çember daralıyor. çember daraldıkça sıra bize gelecek.
kebapcıda, nargilecide, starbuck ta çekinden arta kalan zamanında vatan kurtaran puştlar. sıra size de gelecek.
o ölen, yanan, tecavüze uğrayan çocuklar elbet yapışacak yakanıza.
bu dünyanın hesabı bu dünya da görülüyor. çıkıyor bir taraftan.
dün suriye'nin dostları toplanıyordu. yarın türkiye'nin dostları toplanır.
ülkücüleri sevmezdim. solcuları da sevmiyorum gerçi. dincileri, ateistleri, devrimcileri de sevmiyorum. arap, ingiliz, isveçli de yıldız tilbe'nin dediği gibi insan sevmiyorum ama yalnızken de canım sıkılıyor. artık canım sıkılmıyor.
bu güzel vatan bir uçuruma gidiyor ve siz tamtam çalan yamyam gibi alkış tutuyorsunuz!
sıra size de gelecek!