+60
-16
ilk hastalığım 5 yaşında OKB ile başladı. OKB'nin en yüksek derecesi. Uzun süreler savaştım. 20 yaşlarıma kadar ancak tamamen yenebildim. ilk okuldayken bir kere dokunduğum bir yere her yerimin değmesi takıntım vardı, hatta bir kere asfalta dokundum diye, asfaltı yaladım (Yapmamak istedim ama o kadar zordu ki) ve orada beni gören çift korktu. Silgim yere düştüğünde annemi çağırdım bir defasında, zira almaya kalksam 30 dakikaya kadar takıntı yapacaktım ve bunu duyan babaannemden yemediğim azar kalmadı. (Kadını silgi için çağırıyor diye)
Çok savaştım, lisede yüzlerce defa bir şıkkı karaladığım oluyordu, sayfa yırtılana kadar. 40 defa dolabımı kontrol ettiğimi bilirim. Düzen takıntım vardı. insanlar benden çekiniyordu, lisede sadece 3 kişiyle samimi idim. Onlar da benim gibiydi ve en sonunda o kadar savaştım ki (ilaç kullanmadan) OKB'yi tamamen yendim.
Daha sonra paranoya ve bipolar bozukluk başladı. Paranoyayı yenmek için de çok savaştım. Pgibolojik rahatsızlıklar, yenmesi kanserden bile zor hastalıklar zannımca, tabii dozu da önemli. Paranoyayı da yendim. Maladaptive hayal kurma başladı ve bipolar bozukluk ile birlikte şu anki 2 hastalığımdan biri.
6 defa akıl hastanesine yattım. EKT tedavisi oldum. Bir şey değişmedi. Bugüne kadar 250 kutudan fazla ilaç bitirdim ve halen çok iyi değilim. Bir kere ciddi bir intihar girişimim oldu, nasıl ölmedim, ben de bilmiyorum. 3 gün bilincim kapandı ve 1 dakika gibi geldi.
Babamı dövmek zorunda kaldım, babaannemi de dövdüm. Babaannem hayatımı mahveden, motivasyonumu yok eden biri. Dedemi de o öldürdü bence. (Bağırdığında gitmediğini düşünüyorum) Bir nevi ölmesine izin verdi. En sonunda bana da çivili sopayla saldırdı. Onu tuttum bir şekilde, sopayı attım ve hayatımdaki her acıyı çıkaracak şekilde dövdüm. Dövdüm ve dövdüm. 2011. 2014'te de babamı dövdüm. Kafama silah kabzasıyla vurdu. Dişlerini kırdım ve yerde döndürdüm. Çıkarken "Ananı da böyle dövdüm" dedim.
Anneme çok çektirdi, hayatımda yaptığım en doğru davranış idi. Kardeşimin pgibolojisini de bozdu. Beni çok dövdü, hakaretler etti. Son yaptığı şeyden sonra öldürmediğime dua etsin. Babam istisnasız her gün 30 dakika hakaret eden adamdı bana.
Çocukluğum vasat geçti toplamda ama o da çevremdeki insanlar sayesinde. Beni kabul ettiler. Ergenliğim de lise son hariç berbat geçti. Hep hastaydım. Lisede de bir kere doktorlar geldi, akıl hastanesine yatırabilirlerdi. Öğrenciler üzerime falan çöktü. Lise 1'de Kürtler kemerle dövdü, yumruklar attılar. Kürtler hep böyleydi. Daha sonra iyi bir fen lisesine geçtim. (475 puanlı) Ayrıca ÖSS'de de ilk 10k'ya girdim. Bunu bunlara rağmen yapabilmem bir dahi yanım olduğunu kanıtlıyor bence. Üniversitede de istediğim istisnasız her derste en yüksek notları aldım. istemediklerim hep kaldı ve halen onlarla uğraşıyorum. 7-8 dersim kaldı. (7 ders ve belki 1 lab daha)
Çok çektim, o kadar çektim ki, anlatamam. Üniversitede herkes bana cephe almıştı bir ara. Dava ettiler, oraya buraya abartılı ve yanlışı da olan şikayetler ettiler. Nereden baksan 20 kişi okulun yönetimine beni şikayet etmiş. Okul da dava açtı ama kapattırdım. Beraat.
Bir yandan şu anda yaklaşık 2 senedir monoton bir hayatım var. En azından rahatım yerinde. Her ne kadar abuk subuk düşüncelere her 3 haftada 1 saatliğine falan kapılsam da. Yine de 2 yıldır kriz geçirmedim.
Bekliyorum ama boşa bekliyorum. Allah'ın varlığına verdiğim olasılık 0 (Sıfır). Apateistim. Bir ara tam bir yıl boyunca 15 metrekare dairede tıkılı kaldım. (2010 - 2011) Orada din üzerine o kadar düşündüm ve okudum ki, tam sıyırmadan bıraktım. Geriye 3 felsefi kitabım kaldı ve ortalamada 300 sayfa. Bunları da okuduktan sonra felsefe ile asla ilgilenmeyeceğim. Bunları da 3 ayda okuyacağım. Ondan sonra Yüzüklerin Efendisi Tek Kitap alarak roman yolculuğuma başlayacağım. Bir de bilimsel kitaplar. Artık, din gibi karanlık bir olguyu hayatıma ASLA, ASLA ve ASLA sokmayacağım. Bu kadar.