-
53.
0@50 üzüldüm be panpa başın sağolsun:(
-
52.
0salla gitsin
-
51.
0@51 annenin öcünümü alıyorsun amk. gibtir git
-
50.
0@48 geçmiyor ki panpa geçmiyor. anam babam zaten ölü ki dedemlerin yanında büyüdüm lan geçen senede dedemi kaybettim hayata tutunduğum tek daldı o
edit: çok mükemmel swf bu -
49.
0@47 o ağladığımı bilmiyor panpa ben kardeşim dediğim sizlere anlatıyorum bunları
-
48.
0zamanla geçer diycem, giberim geçmez diceksin o yüzden demiorum.. hayır lan diyorum geçer amk bi sen mi çekiosun aşk acısı, burda anası babası sevdiği ölen bile var lan yarak ayıp ediosun
edit: http://inciswf.com/jetvg958.swf al bunu izle ağlancak daha önemli şeyler var -
47.
0agladigini soyleme aptal. kaybedersin amina kodugum. kizlar aglayan erkek sevmez. guclu goruneceksin amk. kiza diyeceksin ki sen bilirsin diyeceksin. cok sey kaybedeceksin diyeceksin. sen cok kotu yapmissin
-
46.
0@44 cidden çok güzel bir yazı kardeşim teşekkür ederim
-
45.
0@42 panpa çok kötü durum çok
@43 panpa yolda yürürken bile heryerde onun görüntüsü var ben samsundayım o istanbulda ama yok olmuyor. -
44.
0ne intar edecen bi amlı için yannan kafalı liseli misin sen ?Tümünü Göster
al bunu oku da hayata dön amk okumayan bintir..
cenaze töreni
hayatın sizin için çekilmez hale geldiğini düşündüğünüzde kendinize 10 dakika ayırın ve kendi cenaze töreninizi düşünün
bir zamanlar bir pgiboloji kitabında okuduğum bir bölüm vardı… hayatın ve getirilerinin kıymetini anlamak için tavsiye edilen bir metod vardı içinde… deniyordu ki; “arada bir, çok bunaldığınızda, hayatın sizin için çekilmez hale geldiğini düşündüğünüzde kendinize 10 dakika ayırın ve kendi cenaze töreninizi düşünün”…
cümleyi ilk okuduğumda çarpılmıştım… ben girişin akabinde pozitif bir gelişme ve tavsiye bekliyordum… ama “kendi ölümümüzü ve cenazemizi” düşünmemiz tavsiye ediliyordu… tüylerim diken diken oldu ve yazarın saçmaladığını düşündüm o an… ama önyargı düşmanı biri olarak okumaya devam ettim… diyordu ki; ” bunları düşündüğünüzde dünyadaki yerinizi, dünyayı terkettiğinizde oluşacak boşluğu, sevdikleriniz ve sizi sevenler için öneminizi anlayacaksınız…
özellikle insanların sizin için neler söyleyeceklerini, onlar için ne ifade ettiğinizi hissetmeye çalışın… o andan geriye dönme şansınız olmadığını, hayat denen kredinizin bittiğini ve onlara yanıt verme şansınız olmadığını düşünün… tekrar sarılma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiğini hissedin… dünyadaki küslüklerin, ayrılıkların, kavgaların yanında bu acının ve geri dönülmezliğin korkunç çaresizliğini yaşayın…
bırakın canınız yansın, bırakın alevler içinde kavrulsun tüm ruhunuz… orada, o musalla taşında düşünün kendinizi… seyredin şu an çevrenizde olanların yüz ifadelerini… akıllarından ve yüreklerinden geçen cümleleri hayal edin…
kitaba devam etmeden bıraktım kenara ve gözlerimi kapatıp aynen düşünmeye başladım… eşimi, oğlumu, annemi, babamı, kardeşlerimi ve diğer tüm çevremi oturttum tek tek kendi cenaze törenimdeki yerlerine… birer birer yerleştirdim tabutumun çevresine hepsini… hayatımda çok nadir bu kadar canım yanmıştı… görüyordum işte “babaaaa…” diye ağlayan biricik oğlumu… eşim kucağında “ağlayan emanetimle” ayakta durmaya çalışıyordu perperişan… koca çınar babacığım, belli belirsiz dualar okuyordu, o gözümden hala gitmeyen vakur duruşuyla… annem, ciğerinden bir parça canlı canlı koparılmış gibi hem içine hem dışına akıtıyordu gözyaşlarını… kardeşlerim, akrabalarım “çok erken gitti, doyamadı oğluna…” diyordu acıyan ses tonlarıyla… ve dostlarım… onlar da şaşkındı… bazısı “daha dün birlikteydik, nasıl olur…?” diyordu…
bunları seyredip onlara “hayır ölmedim, burdayım..” demek istedim hayal olduğunu unutup… sonra anladım yazarın ne demek istediğini daha devdıbını okumadan kitabın…
farkındalık önemli bir kavramdır pgibolojide… belki de hiç aklımıza gelmeyen ve gelmeyecek bir farkındalığı göstermek istemişti yazar… kitabı okumaya ne gücüm kalmıştı, ne de isteğim… almam gereken dersi ve mesajı almıştım… şimdi ne kitabın adını ne de yazarı hatırlamıyorum… şu an bunları yazarken bile çok kötü oldum… bu olayda tek farkındalık da yok üstelik… biraz kendime geldikten sonra devam ettim hayatımın en zor hayaline… sırada çevremdekilerin ölümümün akabinde neler söyleyecekleri vardı… usulen ve nezaketen söylenenlerin dışında… onlarda bıraktığım izleri, yaşananları ve yaşanamayanları elden geçirerek ben konuşturacaktım hayalimde… içlerini okuyacaktım, senaryo bana ait olarak…
yaşarken neler yazmıştım, ölümümle neler okuyacaktım… gerçek duygularıydı ulaşmaya çalıştığım, ölüm acısının etkisiyle girilen duygusal mod değildi, deşifre etmem gereken metin… diğerlerine geçmiyorum… bu yazıyı şu an yazıp sizlerle paylaştığıma göre “diğerlerine” artık sizlerde dahilsiniz…
düşünün, bir gün bir mail ulaşıyor “ölmüş” diye… sizler kimbilir neler düşünür ve yazardınız… eşim şu an yanımda ağlıyor, sanki gerçekmiş gibi… oysa ki yazarın amacı “yaşamanın ve hala nefes alıyor almanın kıymetini göstermekti… benim de öyle… lafı çok uzattım farkındayım… ama hayat dediğimiz çözümü zor süreç 2 satırla özetlenemeyecek kadar girintili çıkıntılı…
ben o gün kurduğum o hayalle, canımın tüm yanmasına rağmen yeniden doğdum… bilgisayar diliyle “format attım hayatıma”… sahip olduklarımın farkına vardım ve hala nefes alıyor olduğum için şükrettim… gözlerimi açtığım anda o kötü ve acı sahne bitmiş, oyun perde demişti…
peki ya hayal değil de, gerçek olsaydı ve perde bir daha açılmamak üzere kapansaydı… işte bu final bu yazıyı buraya kadar okumanıza değmiş olmalı… belki gerildiniz, kötü oldunuz ama devdıbını getirirseniz buna değer bence… ben bu akşam melankoliğim ve biraz abartmış olabilirim… hani sanatçı ve şairiz ya ondandır belki…
bence bu yazıyı sadece okuyarak bırakmayın… lütfen arada bir, buradan aldiklarinizi tartin, düşünün ve hayatinizi gözden geçirin…
ölümün kime ve ne zaman geleceğini yüce allah’tan başka bilen yok… işte bu yüzden hazır yaşıyorken ve nefes alıyorken yapabileceklerinizi yapın, ertelemeyin… bilerek – bilmeyerek kırdığınız kalpleri tamir edin… sizi sevenlere ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayırın…
biraz hıncal abi tarzı olacak ama, sevginizi ve verdiğiniz değeri haykırın onlara iş işten geçmeden… ve en önemlisi; verdiği -vermediği, aldiği – almadiği herşey için, tekrar tekrar şükredin yüceler yücesi yaradan’a…
can dündar -
43.
0gururunu topla . bi yil guluceksin bu durumuna panpa . git gez dolas denemedigin her seyi dene kendine bi ugras bul ama yalniz kalma .geciyor be oglum
-
42.
0böyle incici panpalarım varsa bırakıyorum mk
-
41.
0@38 düşünüyorum panpa
@39 bende gibiyim gururumu panpa
@40 bekliyorum panpa -
40.
0oooooov dur moruk sana uzun bi yazı yazıyorum şimdi senin için bekle
-
39.
0gururunu gibeyim panpa : (
-
38.
0öldür kendini en sonunda, her şey bitsin
-
37.
0@35 aile gelirim söylemedim o benim 1. rütbede verilen maaşım
-
36.
0@34 çıktığın yerle dalga geçmeyi dene
-
35.
0@31 qarşim düşündüğümden de fakirmişsin bence intihar etme fikrini bi kere daha düşün derim.
-
34.
0ilkoluk 1 terk amk seninle taşak geçmemeyeyim de kimle geçeyim
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 23 01 2025
-
zalinazurtun eşarplı bacısının saçları
-
normal11ey simdi gec oldu yat sabah bakarsin
-
mahalle yanarkenn huur saçını tararmış
-
babamin vizyonunu
-
beyler bunlar bizimle taşak mı geçiyor
-
keşke sözlüge bir şey yazdığımda
-
ekşide 5 yıllık yazar hesabım var
-
puberte selam ne haber reyis
-
zalinazort bora bidaha instgramdan fotoğrf atarsan
-
zalinazurt boranın tavsiyesiyle
-
daha nefred 31 in acisina alisamadik
-
sırtlancan tayfa zamanı sözlükk
-
beyler saddamı buldum
-
bu ülkede ahlaksızlığın cezası yok
-
nefred 31 in caylagini acin la
-
kissadan hisse
-
kitapların bana katacagi hic bise yok
-
6 ay inci yok
-
zalinazurt annesi yorumlamaa
-
geçenlerde the north face in montunu aldım
-
öldükten sonrası
-
beyler keşke hazreti isa gibi olsaydım
-
eskiden bahis oynarken zevk alirdim
-
sözlüğün en sevdiğiniz dönemiii
-
bu yeni türeyen hesaplar
-
faylarin arasini çimentoyla doldurun
-
havalar sogudu la
-
bunu traşlasam acayip rahatlar
-
ne mal adamlarsıniz la
- / 2