-
1.
+1 -1okuyan yok panpa zirvalayip durma amk
-
2.
+1heee amk . şuku gelmeden anlatmazsında şimdi
-
3.
-1beyler herkese merhaba beni sözlükte tanıyan üç beş kişi varsa da muhakkak unutmuştur. en azından bir yıl oldu bir şey paylaşmayalı ya da yazmayalı.
canım sıkıldı. geleyim ne var ne yok diye kontrol edeyim dedim.
bir kaç kere içimdekileri kusmak ya da ne bileyim size anlatmak geldi içimden ama malum ortamın koca bir sosyal dünyaya kattığı troller olsun ya da benim işler olsun bir türlü tam anlatamadım. zaten sizde hiç dinlemediniz beni.
sözlük bayağı bir değişmiş. yani en son girdiğimde ortam da hala mavi ekranlı tema vardı. şimdi faceden bile girilebiliyor falan...
ama bu sefer kafaya koydum. tam olarak anlatacağım.
her şeyi...
merak edip dinelemeniz. ya da uslüpsüz trollemelerinize pek kulak asmadan. ne kadar tahammül edebiliyorsam işte.
en azından bir yere yazdım derim. en azından neden böylesin be amk. dediklerinde susup sadece okutabilirim.
beyler. üzerinden ne kadar zaman geçerse geçdin. ve siz ne kadar bu duyguyu yaşamış olursanız olun ilk sevda unutulmuyor.
geçen yıl tam olarak bugün . aynen şunu yazmış. bugün geri kalan hayatımın ilk günü diye. bir yıl geçti o yazıyı yazmasından.. malumumuz stalklama uzmanları olarak her yerden engel yediğim için sadece mail yolu ile bir kere ulaşabildim kendisine.. sayfalar dolusu mailime kısacık bir cümle ile cevap vermiş ve oradan da her nasıl yapılabiliyorsa artık engellemiş. ya da bir daha cevap vermedi..
her neyse..
başa saralım ki anlatırken tadı çıksın.
başa saralım ki ben buraya yazarken teker teker kafamda canlansın anılar... -
4.
0güneşten beyinlerin eridiği bir ağustos günü üniversiteyi kazandığım haberi sanırım ailemin hep beraber olup mutlu olduğu son andır...
yani babamın, annemin, bilalin ve miniklerin bir arada olduğu, herkesin ağız dolusu güldüğü son ortamdır.
ekim 22 de babamı kaybettim böbrek yetmezliğinden.. üzerimde hala pişmanlığı vardır. keşke ihtiyarın sözlerini dinlemeyip zorla verseydim böbreklerimi diye. en azından geri kalan 6 yıl belki onsuz büyümek zorunda kalmazdım.
okula başlayalı henüz 1 ay olmadan babayı kaybetmek, babayı almakla eşdeğer beyler. o saatten sonra hayatında hiç bir şeyin önemi kalmıyor. öyle de oldu zaten. koca bir yıl eve hiç uğramadım. neyim var neyim yok yatırdım alkole uyuşturucuya. insanın ilk dostunu kaybetmesi kadar kötü bir şey yok. en azından yaşayarak tecrübe etmiş bulunmaktayım. -
5.
0eve hiç uğramadan koca bir yaz mevsimini bir otobüs üstünde muavin olarak tamamladım. ne kazanıyorsam yarısı istanbul cehenneminde kirada yaşayan aileme yarısı da yine alkole gitti.
çok güzel insanlar tanıdım. çok güzel çok komik anılarım oldu.
o anıları yad etmek için ya da dostuluğuna hala değer verdiğim için görüşmeyi bırakmadığım insanlar var.
bir keresinde bir şöfor demişti.
lan veli aslında hayat bir otobüstür. ve insanlar ise uzul yol şoförü, biz her gün yol diye hayatı sürüyoruz . biz bilinçli yaşayanlarız aslında diye.
belki öyledir biraz hayat. belki hepimiz şöforüzdür ya da bazılarımız hakikaten yolcudur...
o yüzden hayatımıza birileri sürekli girip çıkar. ve otobüs son durağa geldiğinde herkes iner. bazen bir kişi hariç. şoförün ya tanıdığı ya da mesai arkadaşıdır bilinmez ama otobüs bazen garaja iki kişi girer. ancak ekseriyetle tek başına sokar söfor otobüsü garaja.
bir çoğumuzun yalnız ölmesi ondan... -
6.
0bilmiyorum, ya ıssız bir durakta bekleyen yolcu idim geç saatlere kalmış son otobüsü bekleyen.. ya da son otobüstüm o ıssız yoldan geçen.
öylece girdi hayatıma.
ilk tanışmamız aslında henüz ben 1. sınıfta iken olmuş çok sonraları söyledi bana. ben o gittikten çok sonra hatırladım..
lafı ağzında geveleyen mıymıntı tiplerden hiç değilim. düz ve sert konuşan biriyimdir.
bir sınav haftası kimsede kalem varmı diye kantinde bağırmışş kimseden ses çıkmayınca oğlum nasıl öğrencisiniz amk kalemsiz okulamı gelinir amcıklar diye cümlemi bitirmiştim.
tam kantinden çıkarken aynı benim yüzsüzlüğümle bana yaklaşıp kalemini vermişti.
hemen hemen altı yıl geçti üstünden beyler. o kalem hala bende. -
7.
0kalemi ona vermeye geldiğim günü defalarca anlattı bana. bir insandan ancak bu kadar çabuk nefret edebilirmiş. kimbilir, gidişi belki de intikamdı o yüzden.
sınav haftasından sonra kalem bir kaç gün bende kalmıştı. ben de onu fakültede hiç görmemiştim. sonra yine kantinde rastlaştık. kalemin dedim.
ooo dedi demek kantinde benden başka öğrencide varmış diyip güldü. anlamadım dedim. kalemsiz öğrenci mi olur demiştin ya dedi. ha ama bak napalım biliyor musun. sen bu kalemi al ve tek olmaya devam et. egon biraz daha yükselir. belki zütün tavana değer dedim.
yani buna benzer bir cümle kurmuştum. ama o gün öyle bir cümleyi öyle gereksiz bir ortamdan ne gibime kurdum hala bilmem.
malum türk kadınlarının en temel savunma mekanizması ile defretlerini toplamış gerizekalı diyip tokadı yapıştırdıktan sonra kalemi almadan gitmişti... sonra bir daha ikinci sınıfa kadar görmedim onu... -
8.
0neyse, sabah 07,30 da set var. tekrar bilgisayar başına ne zaman otururum bilmem. ama geldiğimde kaldığım yerden devam ederim. cemi cümlenizin amk. iyi geceler