0
*içki şişede durduğu gibi durmaz, bunu içen de bilir, içmeyen de... işte bu yüzden üzüm rakıdan tehlikeli. Çünkü kimse bilmez ki üzüm de salkımda durduğu gibi durmaz, biraz fazla kaçırdınız mı; sağlığınızı bozar, mesela damar sertliğine yol açar. Ben de bilmiyordum, Başbakan sayesinde öğrendim! “Rakı içmeyin, üzüm yiyin” deyince, bir bilene danıştım. Prof. Dr. Kenan Demirkol anlattıkça anladım ki, meyvenin de fazlası içindeki fruktoz yüzünden en az alkolün fazlası kadar zararlı!
•
Diyelim ki bir restorana gittik ve Başbakan’ın önerdiği gibi bonfilenin yanında bir kadeh şarap yerine, bir bardak taze sıkılmış portakal suyu içtik. Bir bardak portakal suyunda yaklaşık olarak 30 gram fruktoz, yani meyve şekeri var. 15 gramdan fazla alınan fruktoz ise, trigliserite, yani yağa dönüşür. Bu hem karaciğer yağlanmasına, hem damar sertliğine, hem de vücudumuzun yağlanmasına yol açar. Yani ne olur şarapta kalalım! Çünkü şarap damar sertliğine ve kansere karşı koruyucudur...
Mesele sağlık oldu mu, hepimiz doktor kesiliriz. Hastalık ne olursa olsun, hepimizin bir reçetesi vardır! Mahalle kahvesi olsun, siyaset kürsüsü olsun fark etmez, mesnetsiz atar tutarız! Başbakan, biraz ideolojik biraz da gerçekten sağlıklı bir toplum hayalinden geçen hafta bir reçete daha sundu. Kendince kimyasal bir formül oluşturdu, “Rakı içmek yerine üzüm yiyin” dedi. Formülü basitti, madem ki alkol meyveden üretiliyor, o zaman ne gerek var içki içmeye!.. Hani biraz “Biber acıdır, hayat da acıdır, öyleyse hayat biberdir” gibi bir mantık önermesi... Laik çevreler çok kızdı, muhafazakârlar sevindi. Ama kimse de kalkıp bir bilene sorma ihtiyacı hissetmedi!
Ben içki içmem. Çok içeni de sevmem! Yine de takıldı kafama bu mesele. Bir türlü çözemedim, üzüm yemekle bu iş çözülür mü? Gerçekten alkol içmek sağlıksız, üzüm yemek daha mı sağlıklı, bir uzmana danışmaya karar verdim. Türk Tabipler Birliği Tarım, Gıda ve Beslenme Komisyonu Başkanı Prof. Kenan Demirkol ile buluştum. 30 yıllık hekim Demirkol, hiç tereddüt etmeden girdi konuya; “Vücudumuz için zararlı üç beyazdan, yani un, tuz ve şekerden en zararlısı şekerdir. Sanıldığı gibi kolesterol değil, şekerdir damar sertliğine sebep olan. Meyvelerin içinde ise bol miktarda şeker var, hele ki üzümde en çok.” Yani, üzüm yiyin diyerek, alkol kadar zararlı bir reçete sunmuş Başbakan. Nasıl mı? Meyvenin içindeki fruktoz fazla alındığında, ki bu sınır günde 15 gram, kolesterolü oksitleyerek, trigliserite, yani yağa dönüştürüyor. Yani damar sertliğine sebep oluyor. Prof. Demirkol özellikle uyarıyor; “Diyetisyenlerin önerdiği gibi bol bol meyve yemek, yarardan çok zarar getirir. Siz siz olun, alkolü de ölçülü alın, meyveyi de ölçülü yiyin. Salkım salkım üzüm yemektense bir küçük kadeh kırmızı şarap içmek sağlığa daha
yararlıdır!”
Mesele aslında bildiğimiz, ama hep unuttuğumuz gibi, her şeyin çoğu zarar, azı karar. Günde bir kadeh şarap yerine bir şişe devirirseniz alkol de zarar. Tıpkı bir salkım yerine bir kilo üzümü gövdeye indirmek gibi...
Tümünü Göster