+1
-3
kız arkadaşımla uzun süreli bir ilişkimiz var panpalar ve bu ilişkiden ailesinin haberi yoktu. birbirimizi çok sevdik zaten zamanında aramızda söz de takmıştık ve zaman geçtikce evlenme kararını da kafamıza koyduk. kız arkadaşım istemeye gitmeden önce ailesine bu ilişkiden bahsetmesi gerektiğini söyledi. şok etkisi yaratmasın diye. annesini babasını karşısına alıp konuşmuş. allahtan ters tepki vermemişler. hatta babası alsın birisi de kurtulayım artık senden gibisinden espirili yaklaşmış.
bunları duyduktan sonra çok mutlu oldum, babası bir gün gelsin yanıma da oturup sohbet edelim tanıyalım birbirimizi. nasıl biri olduğunu öğreniyim falan demiş. bir akşam anlaştık gittim evlerine. annesi ve teyzesi kapıda karşıladılar. salona geçtim babası oturuyordu. içeriye girdiğimde ayağa kalktı elini öptürdü falan. sonra oturduk biraz sohbet ettik. ne iş yaparsın, ailen kimdir nedir derken konu konuyu açtı baya bir sohbet ettik.
saat 11 gibi müsade isteyip kalktım. güzel bir sohbet geçmişti, babasının ters bir tepkisini de görmedim. o gece mutluydum, arkadaşlarlarım da haber bekliyordu. aradım benim adıma sevindiler tabi. doğru şahin tepesine içmeye. o gece de o şekilde bitti. ertesi gün kız arkadaşımla konuştuğumda babasının hiçbir ters tepkisini görmediğini, annesiyle konuşucağını en kısa zamanda isteme olaylarına girebileceğimizi söyledi. aradan bir hafta geçti ve beklediğim gün geldi ,
ailem hazırlıklarını yaptı, arkadaşımın arabasını ödünç alıp yola koyulduk, gittiğimizde yine hoş karşılandık, bildiğiniz geleneksel kız istemeden önce edilen muhabbetler falan işte, babamla kız arkadaşımın babası gayet güzel muhabbet ediyorlardı, şurada çalıştım burada çalıştım falan, neredeyse akraba çıkıcaklar adamla. zamanında aynı muhitte iş yapmışlar sanırım fakat birbirlerini tanımıyorlar, ikiside serbest meslek.
sonunda babam sadede geldi ve allahın emri peygamberin kavli ile...
ip bundan sonra koptu işte. kız arkadaşımın babası bir anda ciddi bir hal aldı, ve ağzından dökülen kelimeleri aklımda kaldığınca yazıyorum ... bey, oğlunuz çok saygılı, efendi, ve gördüğüm kadarıyla kendinden emir birisi. tam istediğim gibi bir damat. fakat henüz askerliğini bile yapmamış bir genç, yani nasıl olucak bu iş? babamın burada gerekli cevabı verdiğini düşünüyorum ki gülümsüyerek, bismillah daha ilk adımı atıyoruz, hemen evlensinler demiyoruz ki. bu işin bir adını koyacağız bu akşam, oğlum zaten yakında askere gidicek allahın izli ile sağ salim döndüğünde de, nişandı düğündü yaparız.
babası : peki neden bu acele, diyelim biz şimdi burda bir karara vardık, bu çocuklar daha genç, şimdi adını koysak askerden gelince evlendiririz diyorsunuz, evlilik öyle hop diyince olacak birşey değil, önce birbirlerini iyice tanımaları lazım, iyi huylarını kötü huylarını benimsemeleri lazım
babam : '' peki sizin fikriniz nedir ?
babası : ( burada benimle konuştu) bak oğlum, sen hele bi allahın izni ile askerliğini yap ve dön, ozaman bu işin adını koyalım. aceleye gerek yok. dediğim gibi birbirinizi iyice tanımanız daha iyi.
ben burada birşey söyleyemedim, boğazımda birşeyler düğümlendi, gözlerim kızardı resmen. yutkunarak boğuk bir sesle. peki ... amca dedim. akşamım zehir olmuştu, mutlu ve heyecanlı gittiğim isteme merasiminden duygusal anlamda çökmüş bir vaziyette çıkmıştım. kız arkadaşımım üzüntüsü de ayrı tabi. aslında babası askerden geldikten sonra bu işin adını koyalım dedi. ama ben nedense onu kaybetmek istemiyorum, artık benim olsun istiyorum panpalar. askere gidip gelicem, o sırada onun benden kopmasından korkuyorum. nekadar beni sevdiğini bilsem de yanlız bırakmış gibi hissediyorum buda çok koyuyor. ben ne yapıcam şimdi siz söyleyin bana.