1. 51.
    0
    @91 salak mısın olm sen
    ···
  2. 52.
    0
    the proposition (2005) guy pearce, ray winston ve danny huston'dan mükemmel oyunculuklar. şiir gibi bir hikaye. müzikler ve senaryo nick cave.. muhteşem bir soundtrack. resim gibi bir son sahne. kir pas içinde avustralya doğası, yine haydutlar yine yaşamlar. on numara olmasa da 7 numara bir şaheser...
    ···
  3. 53.
    0
    sıradaki filmim ikinci dünya savaşı ile yakından ilgilenenler için paha biçilemez bir başyapıt.
    1975 yapımı "tora tora tora";
    pasifik cephesinde gelişen olayları her iki taraf açısından başarıyla anlatan bu filmde, benim ilgimi yamamoto ve kurmaylarının deniz manevraları çokça çekti. nedenine gelecek olursak japonya bushido kanunları doğrultusunda korkusuzca girdiği bu savaşta çok büyük başarılar elde etmek üzereyken yamamoto'nun verdiği yanlış kararlar doğrultusunda savaşta amerika'lılara karşı büyük yaralar aldı. ve sonunda hirohito'nun yazdığı teslim oluş bildirimine kadar büyük bir soykırıma maruz kaldılar. her açıdan dramatik bir hikayedir ve bir sinema filminden daha çok kurgu belgesel olarak seyredilebilir. indirin 3-4 saat seyredin salak binler.
    ···
  4. 54.
    0
    Napoleon Dynamite (2004) listedeki gülme garantili tek film. o hiçbirşeyi beğenmeyen murat kosova bile bu film için bana teşekkür etti. başroldeki jon heder gerçekten öyle mi yoksa rol mü yapıyor cidden belli değil. özellikle dayısının napoleon'a biftek fırlattığı sahne insanı krize sokuyor. ben en azından 20 kere geri ye alıp izlemişimdir. kaldı ki sadece o değil sahne sahne oturup kahkahalarla gülünecek bir başyapıt. film başlarken okul otobüsündeki sahneyle birlikte sanırım gülmediğim tek kare olmadı. müzikler harika. bu filmi seyredin. imdb 10 üzerinden 7 vermiş ama ben 8 diyorum. anasını skiim imdb'nin...
    ···
  5. 55.
    +2
    Everything's Gone Green 2005 yapımı aaron ruell imzalı kısa film. her açıdan harika. konusunu anlatmıyorum zaten kısa film de tavsiye etmiyorum normalde ama bu seyredilsin. dahiyane. ananızı gibeyim.
    ···
  6. 56.
    0
    quills (2000)
    bizlere marquis de sade'nin hayatından bir kesit sunan filmde, geoffrey rush ve joaquin phoenix harikalar yaratıyor. özellikle phoenix cidden kariyerinin en iyi oyunculuğunu çıkartıyor. tabii bence. zaten geoffrey rush 1 saat dursa ben 1 saat izlerim. tamam hikayede biraz kopukluk var ama cidden oyunculuklar için tekrar tekrar izlenir. alah hepinizden razı olsun. izleyin bu filmi allah ne muradınız varsa versin bence.
    ···
  7. 57.
    0
    do the right thing, sene 1989;
    spike lee'den bence harika bir film. beklendiği üzere bol bol ırkçılığa dair göndermeler mevcut. bol diyaloglu, geyikli, zencili beyazlı acaip bir film. new york temasını her zaman sevmişimdir. anlatamam ben bu filmi burada. oturun seyredin vallaha lan.
    ···
  8. 58.
    0
    my left foot 1989;
    daniel day lewis başrolde harikalar yaratıyor. 18 tane ödülü var toplamda. doğuştan serebral palsi hastalığı bulunan christy brown'ın hikayesi. acındırma olmadan gayet güzel şekilde kotarılmış acaip güzel bir film. on üzerinden 9 ayrıca daniel day lewis mükemmel bir oyuncu her filmi ayrı ayrı mükemmel resmen öyle evet tam olarak da böyledir bu. tabi tabi.
    ···
  9. 59.
    0
    the salton sea (2002)
    val kilmer'ı zaten oldum olası severim. e burada peter saarsgaard'da var. daha ne olsun. konu biraz klagib olsa da işlenişi çok güzel özellikle kennedy suikastinin güvercinlerle birlikte tekrar canlandırıldığı sahne unutulmazlar arasında bence. 7 numara bi film. cinayet, uyuşturucu bilmem ne daha ne olsun peh.
    ···
  10. 60.
    0
    (bkz: çok kötü filmler tavsiye edeceğim)
    ···
  11. 61.
    0
    the beast of war (1988) afganistan'da sıkışıp kalmış 5 sovyet tankçının ve bir tankın hikayesinin gayet heyecanlı bir şekilde anlatıldığı güzel bir amerikan filmi. sonraları çok çok kilo alacak olan george dzundza'nın komutan "daskal" rolündeki obsesif tavrı gitgide sinirleri bozsa da tatmin edici bir oyunculuk göze çarpıyor. hiç sevmediğim jason patric bile bu filmde göze başka geliyor sanki. bu iki oyuncunun da yolu en sevdiğim filmlerden geçiyor bunu da belirtmeden geçemem. birisi "the lost boys"'ta diğeri ise " deer hunter" adlı yapımda uzun uzun boy gösteriyorlar. o değil de film 10 numara olmasa da 7 numara bir film. t serisi sovyet tankı sevenlerin yüreklerini burkacak bir drama diyorum son sözlerimde...
    ···
  12. 62.
    0
    sıradaki filmim this is england(2006)
    adından da anlaşılacağı üzere ingiliz yapımı bir filmle karşı karşıyayız. o değil de ben oldum olası dazlak, aryan, ırkçı bilmem ne temalı filmleri çok sevmişimdir. hah işte bu da onlardan birisi. ingiltere'deki aylak-ayak takımının hayatından bir kesit. özellikle çocuk oyuncu thomas turgoose harika ötesi bir performans çıkartmış. ingiliz filmlerinin olmazsa olmazı stephen graham'da başrolün yancısı olarak çok güzel bir iş çıkartmış biraz uyuz bir karakter ama olsun. spoiler denir mi bilmem ama filmin son karesi ve orada devreye giren müzik tek kelimeyle eşsiz. izleyin izlettirin. 10 üzerinden 8 diyorum. ingilizim demek artık bu memlekette suç mu! diye de bir replik var efendiler.. dazlaklar haklı mı ha!?
    ···
  13. 63.
    0
    romper stomper 1992
    this is england'dan önce bu izlenmeli bence. yine dazlak sıkıntısı söz konusu. (taşra sıkıntısı gibi) bu sefer ana kara ingiltere değil kardeş kıta avustralya'da geçiyor öykümüz. russell crow'un gençlik halleri ilginç. ama filmin benim açımdan kahramanı danny pollock'tur. ilk ve tek filmi ve bu filmden sonra intihar etmiş. başroldeki hatunla gerçekte de ilişki yaşıyorlar ve hatun bunu amerika'ya döndüğünde terk ediyor. bu amerika'daki hatunlar bizi mahvediyor... dany pollock'u ayrı bir sevmiştim filmde öldüğünü öğrenince henüz 22 yaşında ayrı bir üzüldüm. çok güzel film mi? çok değil ama güzel film seyredin 10 üzerinden 6
    ···
  14. 64.
    0
    quiz show (1994)
    bir robert redford filmi. başrolde ise hastası olduğum john turturro var. adından anlaşılacağı üzere konumuz bir bilgi yarışması. gerçek bir olaydan alıntıdır. uzun süre boyunca bilgi yarışmasından elenmeyen bir adamı konu alır. ciddi bir televizyon eleştirisidir. karşımıza bonus olarak hank azaria çıkmaktadır. robert redford'un oyunculuğunu seven ben yönetmenliğini de bu filmde beğenmişimdir. 10 üzerinden 6 veriyorum. ben böyle 50'li 60'lı yılların filmlerini seviyorum kimse kusuruma bakmasın binler.
    ···
  15. 65.
    0
    the eagle has landed (1976) michael cane, donald sutherland, robert duvall!! kadroya gel. üstelik bu üçü filmde birer nazi subayını canlandırıyor. benim gibi ikinci dünya savaşı saplantılı bir adam için koleksiyoner item resmen. neyse adamlarımız churchill'i kaçırmak üzere görevlendirilen bir gurup korkusuz alman paraşütçüsüdür. ingiltere'ye bir gece ansızın inerler ve olaylar gelişir. harika ötesi. on üzerinden 7. seyretmezseniz seyretmeyin dangozlar.
    ···
  16. 66.
    0
    the thing (1982) kurt russel'ı çok sevmesem de john carpenter yönettikten sonra bülent serttaş'ı bile seyrederim. bu film harika. ambiyans on numara bir kere arkadaş. insanoğlunun ıssız korkusunu gözler önüne sürüyor. antarktika'da birkaç bilim adamı kar kıyamet ve resmen bir şey. ama ne? acaip olm. gerilim dram ferre melodram. 10 üzerinden 8 müthiş
    ···
  17. 67.
    0
    stalingrad (1993) bir kere en karizmatik alman askeri thomas kretschmann oynuyor. bu filmlerin vazgeçilmezi. alman yüksek komutasının ve yenilmez askeri dehanın stalingrad'da geldiği son nokta ve içler acısı durumu gözler önüne seren güzel bir yapıt. ben izlerken zevk aldım çünkü fazla örneği yok. ama mükemmel mi? değil. on üzerinden 6 yine de bi kere daha oturur seyrederim.
    ···
  18. 68.
    0
    Pineapple Express (2008) seth rogen, james franco ve en önemlisi "eastbound & down" dizi ile tavan yapan adamım danny mcbride'ın katkılarıyla harika bir komedi. bu kadar güzel diyaloglar böyle saçma bir senaryo gelişimi olamaz. absürd komedide kilometre taşı olabilir. özellikle araba takip sahneleri harika. james franco filmin en komiği, çok güzel ot muhabbeti dönüyor. amerikan tarzı komedi sevenlere, hangover'a bayılanlara duyurulur bu film en az hangover kadar iddialı. 10 üzerinden 8. ben oturup tekrar seyredicem en kısa zamanda. ayrıca bi sonraki filmim yine bu türden bir tavsiye olacak. gibliyorsanız up yapın bişey yapın. dinsiz imansız pekekentler.
    ···
  19. 69.
    0
    The Foot Fist Way(2006) yine bir absürd komedi örneği. daha yeni seyrettim. gerçekten acaip güldüren sahneleri var. ama açıkça söylemek gerekirse bu güldürü seviyesinde benim danny mcbride'a olan hayranlığımın da bir etkisi olabilir. o yüzden beklentinizi çok yükseltmek istemiyorum. küçük bir kasabadaki işini fazlaca ciddiye alan bir tekvando hocasının absürd halleri. ben çok güldüm. siz de gülün izleyin. 10 üzerinden 6.
    ···
  20. 70.
    0
    @145 aşkolsun..
    ···