+23
hiç kimse bilmedi, ben çok sevdim. Aynı sınıftaydık.
takip ettim, evini buldum. Bulmakla kalmadım hiç içini görmediğim evin krokisini çıkardım, odasını buldum her gece ışığını takip ettim, Tam üç yıl. Belki o bile bilmiyordu kaçta uyuduğunu... Ne zaman nereye gittiğini, akşama ne yiyeceğini, hangi arkadaşıyla küs olduğunu, nedenini, kendisine neden o ismi verdiklerini, o ismi ona dedesinin verdiğini, dedesinin ev adresini, okul numarasını, orta okul ve ilkokul numarasını, servisinin kaçta geldiğini, servis için kaçta aşagı indiğini, en sevdiği rengi, uğurlu sayısını, o sayının neden uğurlu olduğunu... Ve beni sevmediğini biliyordum.
Telefon numarasını alıp ezberledim. Whatsapp durumlarını, twitlerini, teker teker zamanlarıyla ezberledim. instagramda 6 günde bir paylaşım yaptığını... Derslerde kaç aldığını, denemelerde kaç net yaptığını, karne ortalamasını devamsızlıklarının tarihlerini ezberledim.
Hangi yıl nereye tatile gittigini, hangi otelde kaç gün kaldıgını, iki kere de yurt dışına çıktığını da biliyordum. Onun hep şans diye nitelendirdiği her şeyin arkasında ben vardım. Bir şey hariç; tesadüfen biriyle tanıştı ve onu sevdi. Bu onun için gerçel bir şanstı. Ya benim için... Bir sorun vardı o çocuk onu sevmiyordu. Bundan dolayı o aşk acısı çekiyordu, ben ise sevda yaralısıydım. 3 yıl 1 ay 7 gün her gece dua ettim beni sevsin diye. Olmadı. Şimdiyse imkansız olan bu sevdanın gerçeğini kabul ettim. Ama en azından hiç sevmemektense sevmenin nasıl bir şey olduğunu öğrendim...