çok ciddi felsefe yapmak isteyen gelsin

@107 uzay kesinlikle sonsuz değildir.

insanın soyut zekasında sonsuz olan tek şey irrasyonel ve rasyonel sayı kümeleridir. sadece sayılar sonsuza gider. geri kalan herşey sonludur.

pozitif bilimlerde asla sonsuz birşey bulamazsın. pozitif bilim : fizik kimya biyoloji pgiboloji ...

@120 saçmalama uzayın fiziksel olarak sonsuz olduğu ispatlandı

@110 beyin sadece çok karışık en azından bizim anlayamayacağımız kadar karışık.ve asla bir makineye benzetilemez.

@117 rüyada ölünce neden uyanır insan anlatıyorum.

çünkü insan bildiği gördüğ şeyleri hayal edebilir ve öldükten sonrasına dair bir fikrin yok. haliyle beyin error vermek yerine kes bu zırvalığı ve uyan diyor. kısacası rüya görüyorsun ölüyorsun beyin daha fazla hayal kuramıyor çünkü ölüyorsun ama sonrasını bilmiyorsun ve uyandırıyo seni.

Ayrıca hergece 10larca rüya görürüz sadece hatırlayabildiklerimiz aklımızda kalır bazen 2 yada 4 rüye görürüz 4 rüya görmeyiz aslında sadece 4ünü hatıralrız

@120 katılmıyorum nasıl pozitif bilimlerde sonsuz kavramı olmaz ?

@120 sonsuzluk olarak, bir çember de sonsuz değil midir? kocaman bir çember düşün baştan sona her tarafı aynı, tek bir kusuru bile yok sen bu çemberin herhangi bir yerindesin. bunun başının ya da sonunun neresi olduğunu kesin bir şekilde saptayabilir misin?

@121 hayır arkadaşım uzayın sonsuzlugu kanıtladı gece 4 oldu o makaleleri bulamayacagım ama uzay sonludur.
çünkü big bang teorisine göre tek ve sonsuz(aslında sonsuz degil sayamayacagımız kadar fazla) yoğun bi maddenin patlamasıyla oluştu. başlangıçta sınırları olanın 1312321321 milyar yıl sonra sa sınırları olur

uzay uzay olmadan önce sonsuzdu bunu söyleyebilirim

@125 neden çember ?

@125 geometri matematiğin bir dalıdır ve matematik pozitif bilim değildir. matematikde sonsuz vardır

@124 arkadaşım fizikm de sosnuz bişey soylle biyoloji de sonsuz bişey söyle kimyada sonsuz bişey söyle

ama matematikde söyleme çünkü soyut bilimdir o

@126 piyuu yani sen diyorsun ki uzay fiziksel olarak sonlu ?

@128 sokratesin din inanmak inanmamak hayat hakkında yaptığı matematikler işlemler aklıma geldi. matematik pozitife girmiyor bunu bilmiyordum tamam.

bence burdaki asıl soru ölçülemeyecek kadar büyük olan değere sonsuz mu denmelidir ?

@127 oldukça büyük bir çemberde daimi hareket sağlarsın ama belirli, ölçülebilir bir mesafe katedemezsin başlangıcını saptayamadığından ötürü. ama karede üçgende falan işler değişir.

@123 katılmıyorum panpa sana , hayalgücünün herhangi bi sınır yoktur zira. ayrıca ; herkesin kafasında ölümden sonrasına dair belli şeyler vardır (cennet , cehennem , reenkarne , hiçlik vs.) dolayısıyla ölümden sonrasını görememek diye bişey yok kendini mezarda görüp dışardan seyrettiğini söyleyen , ölüp cehennemde yakıldığını gören insanlar var.(rüyalarından bahsediyorum.) bu kadar materyalist bi yaklaşımın bizi bi sonuca vardırıcağını düşünmüyorum. pozitif bilimlerin gelişimi kesinlikle maddeci bakış açısını gerektirir ve tüm bulgular ve sonuçlar bu bakış açısıyla değerlendirilir bunda senle hemfikirim.ama yaşadığımız bu hayat pozitif bilimlerden ibaret olabilicek kadar basit değil bence. öyle olsa bunca senedir ilk formilize edilicek olan şey bilinç olmalıydı. aynı koşullarda yetişip büyüyen iki insanın aynı olaylara bambaşka refleksler göstermesini açıklayabilicek bir pozitif bilimin varlığından haberdar değilim ben şahsen.

@129 tabikide arkadaşım. şöyle düşün şimdi 4 milyar yaşında eğil uay ama biz öyle diyelim mesela yani

biz 1000 ışık yılı öteye baktık ve bundn seneler seneler önceki haini gödük oranın

pek 4milyar ışık yılı uzakta ne göreceğiz? evrenin sınırını. belirli bişey değil burada bitiyo karşim demiycekler evren genişliyor. evrenin genişlendiği de kanıtlıdır bunu bilirsin herhalde.

bişey genişliyorsa sınırları vardır.

genişlediğini de karanlık maddenin sürekli olarak yayılmasından anlıyorlar

@64 felsefe hakkında genel bilgi almak istiyosan Sofinin Dünyası'nı oku panpa

@132 hayır hepsinde durum aynı çember yazman kelime oyunundan öteye gitmemiş

@135 bir şey genişliyorsa sınırları vardır ne demek

necip fazılın şiiri mi bu ?

...

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

http://inciswf.com/tabi_kardes.swf

@112 senin kırmızın benim kırmızım olayında sonuna kadar arkandayım. fakat körler hakkındakileri farklı düşünüyorum. ancak şöyle olabilir onların kafasındaki kırmızı: ona bir gül elletirsin ve bunun bir gül olduğunu, çoğunlukla da kırmızı olduğunu söylersin. o da bundan sonra her gül elleyişinde onu tanır ve kırmızı olduğu aklına gelir. yani renk onun için artık bir dokunma duyusuna dönüşmüştür, fakat asla görme duyusu olarak algılayamayacaktır. bugün bunun bu şekilde mümkün olabileceğini biliyoruz. hatta sinestezi hastalığını araştırırsan bir duyuyu farklı bir duyuymuş gibi algılamanın (örneğin bu hastaların la notasını duyunca ağzına ekşi tat gelmesi) mümkün olduğunu görürsün. yalnız bu bahsettiğimiz doğuştan körler için tabii.

paralel yaşam konusuna gelince. sicim teorisi henüz ispatlanmış değildir. çok ciddi kanıtları olsa dahi teori olarak kalmaya mahkumdur. çünkü bir teorinin kanuna dönüşebilmesi için gözlenmesi şarttır. teorik fizikçilere bırakalım bence o konuyu zira onlar daha ortak bi yargıya varamadı, biz hiç varamayız.