0
amsızlıktan döl beynime vurdu. yardım edin.
hayatımda herhangi bir kızla hiçbir cinsel yakınlaşmam olmadı. en fazla lisede el ele yürüdüğüm bir sevgilim olmuştu, 1 hafta sürdü.
edit: halen öğrenciyim, üniversite okuyorum. bir iş bulunca, elime biraz para geçince kızlar da bana akacak ov beybi diye düşünüyorum.
inanır mısınız, hayatımda hiç hayvan gibmedim. yani, o kadar abazalıktan kıvrandığım dönemler oldu, hiç tutup da bir kedinin zütünü zorlamadım, veya eşeklerle seviyeli bir ilişki yaşamadım.
hani bazen mastürbasyon yaparken (arg: otuzbir çekerken, asılırken, çavuşu tokatlarken) beyin olarak boşalmaya hazırsınızdır, fakat peniste (arg: malafatta, yannanta, kamaşullahta) bir yumuşaklık, bir kalkmama durumu olur ya... hani o anlarda sinirlenirsiniz ya... işte bazen bu siniri yaşıyorum ben. ama o durumu yaşamadan. yani normal sokakta yürürken aynı o anlardaki gibi sinirleniyorum. huur çocukları diye bağırasım geliyor. sonra bi dal sigara çakıp, hayata devam ediyorum. akıl almaz mantık hatası.
bazı zamanlarda (ferre izlerken, yada manken resimlerine bakarken) böyle dayanılmaz bir çaresizlik hissedersiniz ya... hani o güzelliğin, o şirinliğin, o çekiciliğin hiçbir zaman senin olmayacağını bilirsin ya... hatta hiçbir zaman karşılaşmayacağınıza eminsinizdir ya... hani elinizi gibinizden çeker, ferreyu kapatır ve fizy'den müslüm gürses parçası açarsınız ya... hayatımın büyük bir kısmını bu duyguyla geçirdim.
artık sessizliğime kendim dahi dayanamıyorum. acizliğin kalbimi erittiğini hissediyorum.
artık o kadar çok düşünüyorum ki, düşünmekten hareket edemeyecek hale geliyorum. yorgunum.
üniversiteye kaydolduğum, kendimi bir tak sandığım zamanları hatırlıyorum. geneleve gitmeye karar vermiştim. kanka diyebileceğim bir arkadaşım da olmadığı için kendi kendimi cesaretlendiriyordum. plan basitti, zürafa sokağa girecek, gibecek ve çıkacaktım; sonrasında kazandığım özgüvenle kızları kolayca tavlayabilecektim. sonrasında ne mi oldu? otobüsle karaköye geldim. otobüsten indim. sokağın yakınlarında 2-3 kez gidip geldim. sokağa bile giremeden aynı hattaki başka bir otobüsle evime geri döndüm. onu bile beceremeyecek kadar aciz bir insandım yani. işin kötü yanı, bunu kendi kendime yüzüme vurdurmuştum.
hani bazen telefonunuz günlerce çalmaz ya... günler sonra bir mesaj sesi ansızın duyulur ya... heyecanlanırsınız, acaba kim attı bu mesajı diye düşünürsünüz ya... mesaja baktığınızda büyük harflerle "gönderen: turkcell" yazısını görürsünüz ya... o anda yaşadığınız hayal kırıklığını ben her gün yaşıyorum.
bazen alakasız bir anda, alakasız bir kızdan haber alırsınız ya... "buluşalım mı bık mık" der. siz anında "tamam canım saat kaçta" diyebilirsiniz. ama ben özgüven ekgibliğinden "işim var canım" diye mesaj atanlardanım...
Tümünü Göster