1. 1.
    +3
    Hava biraz bulutlu. Biraz odun sobası dumanının kokusu sarmış etrafı. Yağmur sonrası turunç ağaçları ıslanmış genç kız gibi damla döküyor yere. Gözlerimi kapatınca yıllar evveline gidiyorum:

    Çocuktum, on iki yaşındayım. Kazancılar çarşısındayım. Elimde sigara kartonu var. içini boşaltmış, beş çeşit sigara koymuşum ikişerli. Bir tane de cebimde açılmış Vigor. Sigara satıyorum. Her bıçakçıya, her kazancıya girip, "Sigara alır mısınız?" diye soruyorum. Oraya ait değilim. Ben değil yalnız, herkes yüzüme bakınca anlıyor bunu. Üç tane sattım, cebimde dokuz lira oldu. Seviniyorum. Bir arka sokağa seyirtiyorum. Kömürcüler var. Her gün benden sigara alan abiler; iki tane de onlar alıyor.

    Mutluyum. O sokağın ilerisinden ana caddeye çıkacağım. Bir ses geliyor kulağıma. Üç-beş tane gençten oğlan. Harabe bir evin içinden bana geliyorlar. Kalan sigaralarıma bakıp, hepsini alıyor, sadece iki tane parası vermek istiyorlar. Diretiyorum, "bana para lazım, lütfen parasını verin." diyorum. Güldürüyorum onları. Babaları geliyor sonra, azarlıyor onları. Hepsinden paramı alıyorum. Kartondaki sigara bitmiş. Cebimde olmuş otuz lira. "Aç mısın?" diyor babaları. Başımı sallıyorum. Eve gidip yemek yemezsem anneme yük olmam, biliyorum. "Benimle gel." diyor. Takip ediyorum, çocuklar ile beraber gidiyoruz. Bir yere varıyoruz arka sokakta. Okuyorum, "Yoksullar için aş evi" yazıyor. Başımı eğip "Ben yoksulum... " diyorum ve içeriye giriyorum.

    Her tarafta eski püskü kıyafetleri ile insanlar, sakalları uzamış, gocukları ve ayakkabıları yırtılmış. Onlarla tepsi alıyoruz, sıraya geçiyoruz. Bir çömçe mercimek çorbası, bir buçuk kaşık pilav ve taze fasulye. Tam gidecekken arkamdan omzumu dürtüyor bir el, "tatlı al tatlı" diyor. iki tane baklava koyuyor tepsime. Sevinçle gidiyorum.
    "Annem yemek yapmayacak.." diyorum. "Yapmazsa beli ağrımaz artık.." en sevdiğim yemek oluyor taze fasulye, pilav ve mercimek çorbası. Tatlılardan en çok baklavayı seviyorum. Evsiz çocuklarla beraber yiyoruz. Gülüyoruz onlarla. Akşam olmuş, eve dönme vaktim gelmiş, "bizimle kal" diyorlar. "Okulum var" diyorum, "okumam lazım.." dönüyorum eve. Taş Köprü'nün ordan, Merkez Camii'nin yoluna çıkıyor, bir küfür gibi eve giden yolda akıp, gidiyorum.
    Kapıyı açıyor annem. Atılıyorum boynuna.

    "Okumam lazım değil mi anne?" diyorum. Başını sallıyor. "Ölürsem bir gün, mezarıma da olsa gel; diplomanı başucumda elinde tut, ben görürüm" diyor..

    "Okumam lazım" diyorum:

    "Okumam lazım.."
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    sadece sonunu okudum ağladım.
    ···
  3. 3.
    +1
    hayat çok taktan ...
    ···
  4. 4.
    +1
    http://www.youtube.com/watch?v=gEBSP6xd5EE
    ···
  5. 5.
    +1
    hüzünlendim amk.

    çare winston lights
    ···
  6. 6.
    +1
    huur çocuğu şöyle başlık açmayın diyorum hüzünlendim akşam akşam
    ···
  7. 7.
    +1
    hüzünlendim beyler
    ···
  8. 8.
    0
    up up up up up
    ···
  9. 9.
    0
    çocukluğunda yaşadıkların içimi burktu biraz ama sana acımadım, o türden bir insan değilsin, bunu biliyorum. delikanlı gibi yazmışsın, betimlemeleri de güzel yapmışsın kardeş, verdim şukunu.
    ···
  10. 10.
    0
    adamI gibmisler beyler, okumaYIN
    ···
  11. 11.
    0
    :(
    ···
  12. 12.
    0
    @10 eyvallah panpam
    ···