+3
henüz büyük acıları tatmadığımız, dünyanın toz pembe olduğunu sandığımız; en büyük isteğimizin kırmızı bir araba veya çilekli dondurma olduğu, en büyük acımızınsa top oynarken yere düşüp de kanattığımız dizimiz veya kolu kırılan oyuncak bebeğimize duyduğumuz üzüntü olduğu zamandır. çoğumuz sevgilerin en katıksızını o çağda öğreniriz, anne babamızın sevgisi. hepimizin en saf olduğu dönemdir, en nefret ettiğimiz kişileri bile kolayca sevebiliriz. büyük dertlerimiz yoktur o çağlarda, henüz tanışmamışızdır ev geçindirme dertleriyle, kazık atan dostlarla. büyük hayaller kurup bulutların üstünde uçmuşuz. ve bir türlü büyümeyi istememişiz. çocukluk işte, anlayamazsın ki o zamanlarda hayata karşı direnemeyeceğini ya da dirensen bile hayatın boyundan daha büyük bir canavar olacağını. anladığındaysa artık çocukluk dönemin çoktan bitmiştir, senin için sadece geriye dönmek istediğin bir zaman dilimi olarak yer edecektir anılarında. bazense şehrin kalabalığına inat uçurduğun uçurtmanda hayat bulacak o çağ...