1. 1.
    +1 -2
    o güne kadar, ruhani olaylara inanmayan bir ruh halim vardı.
    olay bu senenin şubat ayına ait. rezervelerinizi alın.

    başlıyorum.

    sadece benim yazdıklarım için:

    http://inci.sozlukspot.co...atıyorum/@sapanlavurbeni
    ···
  1. 2.
    +1 -2
    anan altımda
    ···
  2. 3.
    +1
    Sapanımı getirin çabukk!!
    ···
  3. 4.
    -1
    seni bilmez olur muyuz panpa sen tam bir huur çocuğusun.
    ···
  4. 5.
    +1
    bir turizm firmasının çağrı merkezinde çalışarak hayatımı idame ettiriyorum. iş çıkış saatlerim yoğun olduğu günlerde 23.00 - 23.30'u buluyor. o günlerden biri. yorgun argın işten çıktım, eve girdim. kız arkadaşımla da papazız o zamanlar, ona hatalarını, yapmaması gerekenleri anlatmaya çalışırken saat 01.30 olmuştu. telefonum çaldı. "allah allah kim lan bu saatte?" diye telefonu elime aldım. baktım ki mustafa arıyor...

    mustafa benim 12 senelik arkadaşım, liseden beri beraberiz. en sıkı dostumdur.
    ···
  5. 6.
    0
    upppppppppp
    ···
  6. 7.
    +1
    ekgibsiz ve daha anlaşılır olması açısından:

    mustafa'nın ailesi, benim ailemin tersine aşırı tutucudur. evlerine girdiğiniz anda buğulu bir koku alırsınız. kapının girişinden itibaren her yerde üzerinde allah yazan çerçeveler, arapça yazılar ve iskender hoca dedikleri (internet üzerinde sahtekarlığı aşikar şekilde tespit edilmiş) adamın resimleri ile dolu.

    adam bu arkadaşlar:

    http://www.islamsitesi.ne...nder_ali_mihr-300x228.jpg

    hatta bi aralar bu video popülerdi:

    http://www.youtube.com/watch?v=Opw55OnOemM

    mustafa'nın babası ssk'dan emekli, sakin kendi halinde bir adam.
    annesi ise tamamen kendini allah'a adamış bir insan. gözü başka hiçbir şey görmez.

    evlerine girdiğimde ürkerdim başlarda, sonradan alıştım.
    çünkü evin dört bir köşesine döşenen ses sistemi sayesinde evde sürekli zikir çalardı.
    "allah allah allaaah... " şeklinde

    hatta tam olarak bu:

    http://www.youtube.com/watch?v=vaf-XOjJ6a0

    7/24 çalar. tuvalet ve banyo harici evin her yerinde...
    ···
  7. 8.
    +1
    @kız arkadaşımla da papazız o zamanlar, ona hatalarını, yapmaması gerekenleri anlatmaya çalışırken saat 01.30 olmuştu. telefonum çaldı. "allah allah kim lan bu saatte?" diye telefonu elime aldım. baktım ki mustafa arıyor...

    hayırdır deyip kendi kendime açtım telefonu.
    mustafa titrek bir ses tonuyla: "kapının önündeyim, aşağı in."

    bizim dostluğumuz öyle ki, neden diye sormadan aşağı inmeyi gerektirir.
    elime yatağın altındaki beyzbol sopasını aldığım gibi fırladım,
    kavga falan yaptı dedim heralde...
    ···
  8. 9.
    +1
    aşağıya indim, arabanın içinde bekliyordu mustafa.
    bindim arabaya "hayırdır noldu?" diyecektim ki arabanın arkasında iklime teyze (mustafa'nın annesi) dikkatimi çekti. arka koltukta ağlayarak arapça bir şeyler söylüyordu. "noldu birader?" diye sendeledim. "ya bizim enişte'nin sıkıntıları varmış, oraya gidiyoruz."

    ankara'da oturanlar bilir.
    çankaya'dan - demetevlere gideceğiz.

    ablası ve eniştesi demetevler'de oturuyor.
    gazı kökledik, yollar da boş
    gidiyoruz.

    20 dakika kadar sonra evlerinin önüne geldik...
    ···
  9. 10.
    +1
    hava buz gibi, rüzgar esiyor.
    soğuk yüzümüzü kırbaçlıyor neredeyse...

    mustafa "şu bina" diye eliyle işaret etti.
    "tamam girelim haydi" dedim.

    demetevleri bilir ankaralı arkadaşlar, binalar eskidir.
    revizyona ihtiyaç duymayan ev sahipleri de dahil olunca
    virane binaları sıklıkla görebilirsiniz. o binalardan biri işte...
    bina 3 katlı, ama 2 katlı müstakil gibi bir görünümü var.

    en üst kat 13 numara imiş. yavaş yavaş çıkıyoruz.
    mustafa ile iklime teyze yavaşlamaya başladı.

    başta garipsedim, ama merdivenleri çıkmaya devam ettim.
    onlar arkamdan çıkmaya başladı.

    en üst kata tırmandığımızda tam olarak taklit edemeyeceğim.

    şöyle bir ses duydum. en sevdiğim insanın ölüsünü göreyim ki...

    http://vocaroo.com/i/s0OkWx3RJ4ol
    ···
  10. 11.
    0
    içim buz kesti...
    hemen arkamı döndüm, mustafa ile iklime teyzeye baktım bembeyaz oldu suratları.

    "o neydi?" diyebildim.
    sessiz kaldılar.

    yalnız olayı hala bilmiyorum.
    mustafa'nın beni alma sebebi "enişte'nin sıkıntıları varmış"

    dedim heralde alkol falan aldı şerefsiz, karısını dövdü.
    gidip konuşucaz, böyle olmaz falan filan diye.

    meğersem öyle değilmiş...
    ···
  11. 12.
    0
    kapıya geldik, zile bastık.
    mustafa'nın eniştesi açtı kapıyı.

    adamı daha önceden tanırım, birlikte oturup içmişliğimiz dahi var.
    gayet kültürlü, mantıklı, sevecen bir adam.

    gözleri fal taşı gibi bize bakıyor. garip garip hareketler yapıyor.
    dişlerini sıkıyor.

    içimden "içmiş bu amk, kesin kavga edicez." dedim kendi kendime.

    koskoca adam birden "o gelmesin, o gelmesin!!!" diyerek içeri kaçıverdi.
    içim bi tuhaf oldu. o gelmesin diye bahsettiği kişi iklime teyzeydi.

    mustafa'ya "noluyo oğlum?" demeye kalmadan ablası irem abla çıktı kapıya ağlayarak.

    "anne bir şeyler yapalım, sabahtan beri böyle" diyerek bizi içeri davet etti...
    ···
  12. 13.
    +1
    içeri girdiğimde burnuma gelen pis bir lağım kokusu hissettim.
    iyi de irem abla temiz insandı, bu evin pis kokusu da neydi? yadırgadım kendimce.

    "hem leş gibi sarhoş olmuş, hem de şu evin kokusuna bak." dedim kendi kendime.

    oturduk, irem abla anlatmaya başladı...
    ···
  13. 14.
    0
    rezerved huur çocuğu gel ailemizin özelini burada anlat. bizde sana güvenip derdimize ortak edelim evmimizi açalım.
    ···
  14. 15.
    +1
    "gece yaşadıklarına rağmen sabah gayet iyiydi,
    öğlen tuvalete girdi; çıktı bir tuhaf oldu."

    mustafa sordu "ne oldu ki gece?"

    irem ablanın ağzından:

    "sabah uyandığında 1.5 saat boyunca ağladı, korkudan saçlarının büyük bir kısmı dökülmüştü. bir avuç saç topladım yastıktan. anlattığına göre, gece saat 3 gibi uyanmış. daha doğrusu uyandırılmış. ben uyuyormuşum. kafasını bir kaldırmış siyahlara bürünmüş, yüzü kırmızı iri yarı bir adam. tavana değiyormuş boyu. "haydi gidiyoruz... " demiş buna. korkmuş istemsiz şekilde "ben bir yere gidemem benim karım, çocuğum burada." demiş. bu sefer adam "fazla uzağa değil, çatıya çıkacağız." diye cevaplamış.
    ···
  15. 16.
    0
    hmm sapan demek. anlat bakalım.
    ···
  16. 17.
    0
    reserved
    ···
  17. 18.
    0
    reserved
    ···
  18. 19.
    +1
    hasan "benim yükseklik korkum var, gelemem." cevabını verince
    "o zaman ne yapıcaz?" diyerek kahkaha atmaya başlamış. o sırada beni uyandırmaya çalışmış, dürtmüş dürtmüş kalkmamışım. adam yine konuşmuş "uyandıramazsın, uğraşma boşuna." ve daha yüksek hışımla devam eden kahkaha...

    daha sonra yavaş yavaş duvarların kenarları dikkatini çekmiş, her duvarın köşesinden siyah bir hüzme yükselmeye başlamış ve kahkahalar artmış. yeni sesler eşliğinde...

    bunu tavana kadar kaldırmışlar, korkudan her yeri tırmalamış.

    "bırakın peygamber'in aşkına bırakın." diye bağırıyormuş, kahkahalar devam ediyormuş.
    daha sonra "siz de allah'In kulusunuz ben de, allah aşkına bırakın" dediklerinde her şey eski haline dönüvermiş, oynayan çerçeveler, uçuşan perdeler, duvar kenarlarındaki siyah hüzmeler... "

    şimdi bana inanmayacaksınız, diyeceksiniz ki "pgibolojiktir o, karabasan gelmiştir."

    benle gelin."

    irem abla bizi yatak odasına zütürdü.
    parmağı ile işaret etti tavanı...
    ···
  19. 20.
    +1
    evet, görüyordum...

    tavanda tırnak izleri vardı. bildiğiniz tırnak izleri...
    hasan abinin anlattığı gibi, tavana kaldırılma olayı gerçekti.

    gözlerimle gördüm ve inandım.
    aklımın bir ucu "kendisi çıkıp tırmalamıştır." dese de;
    tavan boyunun 2.5 metre olması, yatağın üstüne çıksan dahi (1.85 olmama rağmen) boyunun o tavanı tırmalamaya yetmeyeceği kesindi, hem de çok...

    içim buz kesti korkudan, "hasan abi nereye gitti?" deyiverdim korkudan.

    irem abla "annemi görünce tuvalete kaçtı"

    adam tuvalette, akıbetinin ne olduğu belli değil
    biz evde dolaşıyoruz, içimi iyice korku sardı.

    mustafa zaten bembeyaz, eve girdiğinden, hatta beni kapının önünden aldığından beri neredeyse hiç konuşmamıştı.
    ···