-
1.
+21 -15Edit: Hikayem bitmiştir. Bir hikayenin daha sonuna geldik. Okuyan, şukulayan, yorum yapan, takip eden bütün panpalarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
Olay 4 sene önce 16 yaşımda iken başıma geldi. yani diğer üç hikayemde olan olaylardan da önceydi. isteyen pm atsın onları da atacağım. her neyse hikayeye başlıyorum. olaylar mart ayında başladı. gece vaktiydi. internette facebookta takılırken bir anda laptopum kapandı amk. hem de %60 şarja rağmen. tam da burakla internet üzerinden ödev yaparken böyle bir şeyin gerçekleşmesi beni ayar etti amk. zaten tak gibi özellikleri bari düzgün çalışsın aq. içeri seslendim. "baba, anne, abla. bu bilgisayara bir şey oldu." dedim. annem "oğlum şarjı bitmiştir." dedi. ben "yok anne bir sorun var bunda, yüzde 60 falandı." dedim. babam "deathburn oğlum yarın bakarsın." dedi. ben "baba ödevim var. burakla ödev yapıyorduk. o an kesildi." dedim. ablam "uğur'a gitsene. hazır dükkanı kapatmasına yarım saat varken hemen oraya zütür." dedi. ulan gecenin bir vakti uğur abinin dükkana çıkmak zorunda kaldım. bir işim de rast gitse kurban keseceğim amk. her neyse çıkmadan önce nuriye teyzenin dün bize getirdiği keklerden de bir parça alıp uğur abinin dükkanının yolunu tuttum. ama ne gariptir ki, yolda yürürken bir anda kavga, dövüş, kırılma sesleri geldi. gecenin bir vakti yoldayım ve olaylar çıktı. seslerin çıktığı yöne gitmeye karar verdim. Okuyanlar ve takip edenler kendini belli ederse sevinirim. 3-4 kişi okusa bile yazacağım. -
2.
+5 -1içimden "ulan ne oluyor burada?" dedim. korkmaya başladım amk. silah sesleri falan da geliyordu amk. ara sokaktan girdim fakat devdıbını getiremedim. korkuyla hemen cep telefonumu çıkarıp komşumuz olan komiser cemil abiyi aramak üzereydim. tam aramak üzereydim ki sesler aniden kesildi. ne yapmam gerektiğini bilemedim. en iyisi görmezden gelip yola devam etmekti. ara yola girmekten vazgeçtim. normal yoldan uğur abinin dükkanına giderken bir yandan da cebimde arta kalan ve önceki gün nuriye teyzenin yapıp bize getirdiği kurabiyeleri yiyordum. ses kesildi ama korkum hala devam ediyordu. bir anda arkamda biri olduğunu hissettim ve o korkuyla arkamı döndüm.
-
-
1.
0Diğer hikayelerinde de bilgisayarı Uğur abinin dükkanına goturuyodun di mi? 😂😂😂 uğur abiden taniyom seni😂😂😂😂
-
2.
0Dinliyorum panpa devam hadi beline kuvvet
-
1.
-
3.
+4 -1arkamı hızla döndüm. dönerken öyle korkmuştum ki, döndükten sonra boşu boşuna heyecan yaptığımı, tir tir titrediğimi ve korktuğumu anladım. bu bizim mahallenin kızlarından, aynı zamanda bizim lisenin karşısındaki lisede okuyan derindi. derin mahallenin en güzel kızlarından biri olmasına rağmen en pgibopat kızıydı. derin; sarı saçları, mavi gözleri, 180 boyuna yakınlığı ve taş gibi güzelliğine rağmen hiç elektrik alamadığım ve tam tersine çok tırstığım bir kızdı. bakışları olsun hareketleri olsun çok tuhaf bir kızdı. zaten bana hep garip garip bakardı. kesme anldıbına değil de, sanki öldürmek istermiş gibi bakıyordu. her neyse derin'e kızarak "özür dilerim. ama senin amacın ne derin?" dedim. derin "çekilir misin deathburn? eve gideceğim." dedi. ben merak edip "kavga tarzı sesler duydun mu?" dedim. derin " evet duydum. senin demin anaokulu çocuğu gibi tırstığın değil mi? o aksiyonu izleyemediğime üzüldüm." dedi ve gitti. garip garip derin'in arkasından baktım. sonra "sorunlu lan bu kız" dedim ve uğur abinin dükkanına vardım. bir de baktım içeride neler neler dönüyordu...
-
4.
+4devam ediyorum beyler. bir baktım bilgisayarcı uğur abi içeride neler yapıyor. ulan uğur abi sende az değilsin amk. camdan dükkanın içine baktım. mahalleye 4 ay önce taşınan seda abla ile fingirdeşiyordu. kız güzel diye hemen yazmaya başlamış aq. yanaktan öpmeler, kızın saçıyla oynamalar falan... Allahtan beni görmüyorlardı. sırf muallaklik olsun pat diye dükkana girdim. bunlar beni görünce bir korktular var ya o an gülmemek için kendimi zor tuttum. seda abla utanarak "neyse uğurcuğum sonra görüşürüz. deathburn sen de kendine iyi bak" diyip dükkandan çıktı. uğur abi "lan deathburn ne yavşak sen dıbına koduğum ne var çabuk söyle." dedi. "Uğur abi tamam kızma ya şaka olsun diye yaptım." dedim. ardından "her neyse uğur abi, şu laptopta bir sorun var el atsana" dedim. uğur abi bilgisayarı kurcalamaya başladı. birden elektrikler devamlı olarak kesilip gelmeye başladı. 15-20 kere böyle olduktan sonra birden tamamen kesildi. uğur abi ve ben ne olduğunu anlayamamıştık.
-
5.
+5uğur abi ve ben ne olduğunu anlayamamıştık. dışarı çıktık evlere ve dükkanlara baktık. onlar da aynı şekilde yanıp sönüyordu ve aniden tamamen gidiyordu. hiç bir anlam verememiştik. sanırım birisi bize sanırım şaka yapıyordu. her neyse biz dükkana geri döndük. elektriklerin gelmesini bekledik.
-
6.
+8neyse beyler devam ediyorum. okuyan ses versin. her neyse uğur abi ile karanlıkta elektriklerin gelmesini bekliyorduk. ben "uğur abi neler oluyor mahalleye ne oldu amk?" dedim. uğur abi "deathburn sanırım yine belediyeyle alakalı amk. muallakler tam da önemli bir işimiz çıktığı zaman kestiler amk." dedi. birden elektrikler aniden geldi. geldiğinde maske takan birisi kapıda duruyordu. ben "noluyor lan? kimsin sen?" dedim. uğur "oğlum hırsız olsa bize böyle tip tip bakmaz. kardeş kimsin sen? şu maskeyi de çıkar." dedi. maskeli adam kapının önünde öylece bekliyordu.
-
7.
+5maskeli şahıs beklemeye devam etti. uğur abi ayağa kalkıp "ya kardeş senin amacın ne?" derken maskeli hiç duymamış gibi yapıp dışarı çıktı ve ortadan kayboldu. mahallede çok tuhaf şeyler dönüyordu amk. elektrik kesintisi, çatışmalar, maskeli herif, aniden kapanan bilgisayar. uğur abi benim bilgisayarı kurcaladı. hiçbir sorun çıkmadı bilgisayarda. uğur abi de bir sorun bulamadı. uğur abi "deathburn bilgisayarında sorun yok." dedi. ben "uğur abi nasıl olur? evde şarj %60 iken kapandı." dedim. uğur abi bu durumu garip bulmuş bir şekilde "deathburn oğlum mahallede neler oluyor lan?" dedi. "neyse sen eve git. ama sakın oyalanma direk git evine. giderken de dikkat et. yarın cemil abiyi arayıp anlatırız."dedi. çıktım dükkandan ve evin yolunu tuttum. fakat yolda yürürken aynı sesleri yine duydum. uğur abinin tembihlerine rağmen ara sokaktan girip bu olayı görme konusunda kararlıydım.
-
-
1.
+4 -1tak var amk gir.
-
1.
-
8.
+5ara mahalleye girdim. iyice ilerledim. seslerin tam olarak nerden geldiğini anlayamamıştım. fakat inadına sesi bulmaya çalıştım ve sese doğru yürüdüm. inatla devam ettim. nasıl cesaret buldum bilmiyorum ama heralde merakımdan dolayı olsa gerek. sesler birden kesildi. yine karşımda maskeli adam vardı. ellerini çapraz yapmış bana bakıyordu.
-
9.
+5neyse beyler devam ediyorum. maskeli adam bana bakıyordu. başta hırsız olduğundan şüphelensem de, bunun mantıksız olduğu kanaatine vardım. sonuçta hırsız olsa kaçardı. niye beklesin ki? maskeli adam bir anda hızlanarak koşmaya başladı. yoksa hırsız mıydı bu adam? komiser cemil abiye haber vermek aklıma geldi ama ona haber verene kadar maskeli adam kaçabilirdi. kaçan maskeli adamın ardından ben de koştum.
-
10.
+5 -1maskeli adam çok hızlı ve çok atletikti. o kaçıyor ben de kovalıyordum. fakat farketmeden mahalleden de bayağı uzaklaşmıştım. maskeli adamı yine de inatla takip ettim. maskeli adam bir ara sokaktan dönüş yaptı. çıkmaz sokağa girdi. ben de peşinden gittim. tam kaçacak yeri kalmadı diye düşünürken adam duvara tırmanıp kaçtı. ondan sonra da kayboldu. adamın izini kaybettikten sonra ben de evin yolunu tuttum.
-
11.
+5eve geldiğimde babam merakla "deathburn oğlum nerelerde kaldın? seni merak ettik gece boyunca telefonunun da cevap vermiyordu. zaten tüm mahallenin elektriğinde sorun var. dışarıda da çatışma sesleri vardı zaten. aman oğlum kendine dikkat et." dedi. ben "baba sorun yok ben iyiyim. zaten uğur abi de aynılarını söyledi." dedim. o maskeli adam kimdi? ayrıca daha demin uğur abinin dükkanındayken bir anda nasıl ara sokağa gelmişti. tamam atletik ve hızlı biriydı ama bu kadar kolay da uzaklaşamazdı. o günün yorgunluğu ile yatağa gittim ve uyudum.
-
12.
+5 -1neyse gençler devam ediyorum. sabah oldu uyandım. okula gittim falan işte bilindik şeyler... okul çıkışı arkadaşlarla takıldım. akşam mert, emre, burak, cengiz ve ben, cenk denen pekekentin sahibi olduğu lüks restoranına gittik. hiç sevmezdim o muallak herifi. hatta restorana girdiğimizde 14 yaşındaki bir kız çocuğuna sırf hesabı 20 kuruş ekgib verdi diye bulaşık yıkıyordu. her neyse biz de otururken ve konuşurken bir anda elektrik yine gitti...
-
13.
+5 -2mert, emre, burak, cengiz ve ben ne olduğunu anlayamamıştık. herkes etrafına bakınıyordu. mert "lan oğlum aynısı dünde oldu amk." dedi. cengiz "beyler ben böyle belediyenin aq ya. bu nedir yeter." dedi. ben "lan oğlum dün uğur abiyle maskeli bir adam gördük. hatta kavga ve silah sesleri de duydum. belediyeyle alakalı olduğunu sanmıyorum" dedim. burak "lan deathburn, cemil abiyi arasaydınız ya. ulan yarın 3 sevgilimle randevum var. ya yarın da kesilirse ne olacak amk?" dedi. emre "beyler bizi öper bunlar yakında dikkat edin." dedi. ben "burak, uğur abi 'cemil abiyi arayacağım.' dedi bana. ne yaptı bilmiyorum." dedim. ardından aniden uzakta köşede maskeli adamı gördüm.
-
14.
+3Neyse panpalar devam ediyorum. elektriklerin kesilmesinin ardından maskeli şahıs dikkatimi çekti. ben bahane bularak "beyler ben daha fazla kaldıramayacağım lavaboya gidip yüzümü yıkayacağım." dedim. bizimkiler ısrar etse de yalnız kalmak istediğimi söyledim, onlar da fazla üstelemediler. buralarda neler oluyordu amk? pgibolojimi sonunda bozmayı başardı hangi muallaknin işiyse. her neyse lavaboya gittim yüzümü yıkadım. ardından bizimkilere çaktırmadan maskelinin olduğu yere gittim. gözetlerken bir anda kayboldu. omzuna bir el dokundu. bu o maskeliydi. kalbim korkuyla atmaya başladı. yalnız çok önemli bir şey farketmiştim.
-
15.
+1devam ediyorum. maskeli beni omzumdan tutunca tir tir titremeye başladım. ama farkettim ki bu o değildi. bu yeşil gözlüydü ve biraz daha kısa boyluydu. bu uğur abinin dükkanına giren ve ara sokakta kovaladığım maskeli adamda değildi. hatta dükkandaki ve ara sokaktaki de aynı kişi değillerdi. vay amk. zaten maskeli adamın dükkandan, ara sokağa o kadar kısa zamanda gitmesi mümkün değildi. beni etkisiz hale getirdi ve yere düşürdü. ardından bir not yazıp üstüme koydu ve hızla gözden kayboldu. notta yazana baktım, görünce ne tepki vereceğimi bilemedim.
-
16.
+3maskeli beni iyi etkisiz hale getirdi. kendime zor geldim ve ayağa kalktım. nota baktım. notta "bizden uzak dur. seni uyarıyorum." yazıyordu. ağrı içinde zar zor restorana girdim. girişte cenk denen puşt elektrikler kesildi diye hiçbir suçları olmadığı halde garsonlarını fırçalıyordu. lan ortalıkta neler dönüyor sen hala 5 kuruşun hesabını yapıyorsun pekekent. neyse restorana girdim. emre tedirgin "lan deathburn üstün kirlenmiş ne yaptın kardeşim sen kendine?" dedi. ben "kanka lavabodan çıktıktan sonra dışarı dinlemeye çıktım ama dengemi kaybettim. çok önemli değil." dedim. Biraz takıldık ve sonra evin yolunu tuttum. ama yolda bir şey beni takip ediyordu. gittikçe yaklaşıyor, yaklaşıyordu...
-
17.
+4devam ediyorum okuyanlar ses versin. arkamdaki maskelilerden biriydi. bunu farkettim ve korkuyla koşmaya başladım. maskeli beni takip etmeye devam etti. o korkuyla bulduğum en kısa yoldan koştum ve ben de çıkmaz sokağa denk geldim. maskeli karşıma çıktı. "daha dün sen beni kovalıyordun şimdi de ben seni. ne oldu dostum? duvara tırmanma konusunda bir becerin yok mu?" dedi. maskeli bana iyice yaklaştı.
-
18.
+1 -1maskeli iyice bana yaklaştı. yakamdan tuttu. "daha dün beni kovalıyordun niye kaçıyorsun şimdi? madem takip ettin şimdi niye korkuyorsun? cevap veremiyorsun değil mi? ayrıca biliyorum ki elektrik konusunda siz bizden şüpheleniyorsunuz. bizim görevimizi yapmamıza engel olma! anladın mı beni?" dedi ve aniden koşarak ve tırmanarak gözden kayboldu.
-
19.
+4 -1Okuyanlar kendini belli etsin. ne tepki vereceğimi bilemedim. aslında haklıydı. gittim eve ve direk uyudum. sabah okulda son ders boştu. bizi erken çıkarmışlardı. bizim sınıftakiler koşa koşa okuldan çıkarken ben sevdiğim kıza yani ada'yı kesiyordum. ada yeşil gözlü, 175 boylarında, gözlüklü aşırı güzel ve tatlı bir kızdı. çaprazımızdaki sınıftaydı. fen bölümü öğrencisiydi. fakat zil çaldı ve ada aşağıdaki laboratuvar sınıfına gitti. oysa onunla konuşmaya kararlıydım. Allah'tan bizim mert onunla aynı sınıftaydı. mert'in yanına gittim "lan mert ben de seninle derse gireceğim" dedim. mert "deathburn oğlum dersin boş eve git işte amk ne güzel. lan zaten fizik dersi göreceğiz senin kafan kaldırmaz. sende o beyin yok. sen dil sınıfında ingilizceni çalış" dedi puşt. fen sınıfı ya aklı sıra beni ezmeye çalışıyor yavşak. "lan oğlum dalga geçme giberim belanı. ada ile bugün konuşucam yeter artık!" dedim. mert bana "lan deathburn. barça ve madrid küme düşer, amerika batar, bizim burak birden fazla kızı idare etmeyi bırakır ama sen o kızla konuşamazsın. sen de nerede o cesaret?" dedi. ben gaza geldim ve inat ettim. mert uzun ısrarlar sonucu kabul etti ve laboratuvar sınıfına girdik. fizik hocası ömer hoca ders anlatıyordu. bizi görünce sinirlendi. "lan mert bu senin kaçıncı geç kalışın dingil? geç otur lan yerine! ayrıca deathburn senin ne işin var lan burada?" ben "hocam ders boştu bende buraya geleyim dedim. malum fizik derslerini seviyorum" dedim. ömer hoca "lan öküz o zaman niye lise 1deyken fizikten sorumlu geçtin? ortalaman 15 geliyordu da bana dua et acıdım 0 iken 1 yaptım öküz. lise 2 oldu, dil sınıfına gitti kurtulduk derken yine karşıma çıktı. kesin mertle fingirdeşmeye geldin değil mi muallak? otur boş yere" dedi. bir tek ada'nın ve oğuz'un yanı boştu. mert bilerek oğuzun yanına oturup hayatında ilk kez faydalı bir iş yaptı. ben de ada'nın yanına oturdum. Aradan 15 dakika kadar geçti. ada ile konuşmaya başladım. çok yakın olmasak da muhabbetimiz vardı. bir şeyler hakkında muhabbet ediyorduk. işte o anın vaktiydi. ada'ya "çıkıştı necdet'in çalıştığı kafeye gidelim mi?" demek üzereydim ki laboratuvarın ışıkları yanıp sönmeye başladı. zaten kapalı bir alandı ve ışıklar zor çalışıyordu ve etraf zor seçiliyordu. birde bu iyice kötü oldu. ardından elektrikler tamamen kesildi ve bu durumun maskeli adamlarla ilgili olduğunu anladım.Tümünü Göster
-
-
1.
+1Hızlı yaz gibko
-
1.
-
20.
-2bugünlük son beyler yarın okul var amk. yarın daha uzun ve daha hızlı yazacağım. sınıfta kimse ne olduğunun farkına varmamıştı. tabi ben ve mert hariç. ışıklar tekrardan açıldı. ardından tam ömer hoca derse devam etti fakat 5 dakika sonra kapı çaldı. kapıyı çalan okul müdürü ibrahim hoca ve bizim komiser cemil abiydi. ibrahim "hocam dersi böldüğüm için özür dilerim fakat teknik ve şüpheli sebeplerden dolayı iptal." dedi. cemil abi "çocuklar direk eve gidin. okulda bir takım olayları araştıracağız yeri gelince sizden de ifade alacağım" dedi. ardından bizi eve gönderdiler. oysa ada ile ilgili öyle hayaller kurmuştum ki hepsi çöp oldu. üzüntülü bir şekilde cemil abinin oğlu necdet'in çıraklık yaptığı kafeye gittim. bir çay içtim. necdet "deathburn üzülme be oğlum, daha onunla çıkmak için çok vaktin var. babamlar şu işi yapan şerefsizi bulsun hallederiz işi kafana takma sen." dedi. ardından umutsuz bir şekilde denize baktım.
başlık yok! burası bom boş!