çok gibindirik bir şey.
bu entry ilkokulda okul değiştirme pişmanlığıyla başlar ve olaylar gelişir.
ilk 4 yılı bir okulda okuduktan sonra yeni okula gidince yeniler yabancı, yalancı, gerzek, gerizekall, mankafa şekilde görünüyor.
eski arkadaşlar da sen gittikten sonra 4 yıl boyunca daha da büyümüşlerdir, daha da samimileşmişlerdir. en kötüsü siz neyin ne olduğundan bihabersiniz. sonra facebook zımbırtısı çıkıp geliyor. o arkadaşlarını buluyorsun. bir kaç kez buluşuyorsunuz falan.
zaman geçiyor, içlerinden birine farklı bakmaya başlıyorsun. acaba olur mu falan diyorsun. sevgilisi var mı diye ne ona ne başkasına soramıyorsun falan. o sırada başka bir çocuktan kıllanıyorsun. yazdıklarından apaçık yavşama belirtileri var falan.
neyse, facebook üzerinden falan konuşuyorsun. buluşmaya, açılmaya yeltenmiyorsun bile. zaten nerede bende o cesaret amk. geçen kızın doğum günüydü, orijinal bir şeyler bulamadım diye sabaha karşı yazmadım, bahanemi gibiyim bu arada. her neyse, şimdi yazıcam bir şeyler ama hala ne yazacağımı da bilmiyorum. neyse o diğer yavşak çocuk DGKO yazmış, ben tabi mal gibi sevindim falan. sonra yorumu okudum, yıkıldım. ağzına sıçayım senin çocuk. "ozel seyler mesaja cnim" ney lan? sena satranç oynamayı öğrettiğim günü gibiyim. nedense, bir o geldi bu muallakyle ilgili aklıma.
facebook şifresi nasıl kırılır ki? açıp ne yazıştıklarını falan okusam. en azından çocuğun hesabından ben gayim falan yazsam amk.
işte burdan anlaşılabileceği gibi asosyal, şişko, tipsiz, özgüvensiz, çaresiz, gibik, fazlasıyla çekingen ve umutsuz vaka biriyim. ağzıma sıçayım.
dertleşmek için kullandım buralarıda, doğru başlığa yazmamış olabilirim, tüm umutsuz başlıkları harmanlamış olabilirim. orantısız gibtim attım buraları..
o çocuk da buraları okumaz ellam, bunu yazarken gördüm hemen yapıştırıyorum son söz olarak:
(bkz:
kızlara karşı çekingen olmayin binler) ben onların taa.. dıbına koyim, ya da kendimi böyle olamadığım için gibiyim.. bilemedim şimdi.