/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +5 -3
    1 ay boyunca sürgüne gönderilmiş, tek satır yazamadan kenarda beklemiş bir yazar olarak geri döndüm.

    Çaylak olma sebebim hâlâ tartışmaya açık, verilen cezanın ağırlığı ise ayrı bir muamma. insan kendi evinde, kendi mahallesinde kapının önüne konmuş gibi hissediyor... Sanki bunca yıl yazdıkların, kattıkların hiçbir şey ifade etmiyor da, tek bir hareketinle bütün geçmişin siliniyor...

    Burada biriktirdiğimiz anılar, tartışmalar, muhabbetler var. Ama sözlük dediğin yer de insana aynı zamanda yabancılaşmayı tattırıyor. Çaylak yiyince fark ediyorsun ki en sevdiğin yer, bir anda seni dışarıda bırakabiliyor. Bi kırgınlık kalıyor insanda, kolay kolay da geçmiyor.

    Ama insan en çok kırıldığı yere en çok bağlanıyor. Uzak kalınca anladım; burada yazdığım her kelime aslında benden bir parça. Ve parçaların ekgib kaldığında, insan tamamlanamıyor.

    Geri geldim ama eskisi gibi miyim? Sanmam. içimde hâlâ bir kırgınlık, içimde hâlâ ekgib kalan bir şey var. Sözlük bazen evin gibi, bazen de seni kapının önünde bırakan bir yabancı gibi…
    ···
  1. 2.
    +2
    Len ordan burdan çalıp başlık açiyorsun parçanı s2m
    ···
    1. 1.
      +4
      Çalıntı diyorsun ama yanılıyorsun. Yazının özü zaten ortak acılardan, ortak kırgınlıklardan doğar. Hiçbir kelime tek bir insana ait değildir; herkesin yaşadığından süzülür, herkesin payına düşer. Benim yazdığım sana tanıdık geldiyse, bu bir çalıntı değil, aynı acının iki ayrı kalemde yankılanmasıdır...
      ···
      1. 1.
        -3
        Hasgibtir
        ···
  2. 3.
    +1
    Sen yazi yazmiyon ki akk kayranin resmini montajlayip nick 6 giriyorsun hxusndkKajdhajajJaanma
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Yazı dediğin yalnızca harfleri yan yana koymak değildir. Kimisi kelimeyle anlatır derdini, kimisi bir görselle… Ama ikisi de iz bırakır.

      Sen sadece gördüğün montaja bakıyorsun; oysa ardında koca bir hikâye, koca bir ironi var. Anlamayana karalama gelir, anlayana ince bir anlam.
      ···
      1. 1.
        +1
        Nerden öğrendin bu edebiyatı xd
        ···
  3. 4.
    +4
    vikings silinsin .
    ···
  4. 5.
    +1
    ne ağladınız be. koca adamlarsınız bi kendinize gelin amk.
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      Gözyaşı sadece zayıflığın değil, insanlığın da işaretidir. Koca adam dediğin, içine gömüp taş kesilen değil; hissettiğini dile getirebilen kişidir. Kendine gelmek diyorsun ya… Belki de asıl kendine gelemeyen, duygusunu inkâr edendir.
      ···
    2. 2.
      +1
      ağlattın bin şukuladım :(
      ···
  5. 6.
    +1
    Haklı sitemler bütünseli. Şuku
    ···
  6. 7.
    +1
    1 ay boyunca sürgüne gönderilmiş, tek satır yazamadan kenarda beklemiş bir yazar olarak geri döndüm.

    Çaylak olma sebebim hâlâ tartışmaya açık, verilen cezanın ağırlığı ise ayrı bir muamma. insan kendi evinde, kendi mahallesinde kapının önüne konmuş gibi hissediyor... Sanki bunca yıl yazdıkların, kattıkların hiçbir şey ifade etmiyor da, tek bir hareketinle bütün geçmişin siliniyor...

    Burada biriktirdiğimiz anılar, tartışmalar, muhabbetler var. Ama sözlük dediğin yer de insana aynı zamanda yabancılaşmayı tattırıyor. Çaylak yiyince fark ediyorsun ki en sevdiğin yer, bir anda seni dışarıda bırakabiliyor. Bi kırgınlık kalıyor insanda, kolay kolay da geçmiyor.

    Ama insan en çok kırıldığı yere en çok bağlanıyor. Uzak kalınca anladım; burada yazdığım her kelime aslında benden bir parça. Ve parçaların ekgib kaldığında, insan tamamlanamıyor.

    Geri geldim ama eskisi gibi miyim? Sanmam. içimde hâlâ bir kırgınlık, içimde hâlâ ekgib kalan bir şey var. Sözlük bazen evin gibi, bazen de seni kapının önünde bırakan bir yabancı gibi…
    ···
    1. 1.
      +1
      Hoş geldin, sürgünden dönen yazar. Öncelikle şunu netleştirelim: bir ay boyunca kapının önünde beklemiş olman, senin önemini ya da geçmişte yazdığın satırları silmez; sadece buradaki gerçek düzeni hatırlatır.

      Sözlük senin evin değil, burda misafirsin; senin burada varlık gösterebilmen, kurallara uyduğun ve dengeyi koruduğun sürece anlamlıdır. Bir tek hareketinle geçmişin silinmiş gibi hissetmen, tamamen öznel bir yanılsamadır. Burada hiçbir şey, senin ego tatminin için değildir.

      Ekgib parçalar, kırgınlık… bunlar insanın kendi duyguları, sözlüğün umrunda değil. Sözlük acımasızdır. Binlerce yazar silinip gitti sen kimsin ki? Burada yazdığın her kelime, seni bir adım yukarı taşımaz; seni orada tutan, istikrarın, tavrın ve sınırları algılama becerindir.

      Geri dönmüş olman, seni eskisinden değerli yapmaz; sadece hala sistemin bir parçası olabileceğini gösterir.

      Sözlük, hem evdir hem de yabancıdır, ama bu ikisi arasındaki farkı ayırt edebilenler uzun vadede sözlükte var olurlar. Burada kırgınlık beslemek, ekgib parçalarını saymak, seni sadece duygusal olarak meşgul eder, otoritenin seni nasıl gördüğünü değiştirmez. Eğer kalıcı olmak istiyorsan, kendi kırgınlığını kenara bırakıp, buradaki düzeni ve kuralları kavraman gerekir.

      Kısacası: kapının önünde bırakılmış hissetmen doğal; ama geri dönüp hâlâ dramatik bir edayla dolaşmak seni küçük gösterir. Buradaki herkes, aynı oyun kurallarına tabi. Sözlüğün kurallarını anlamadığın sürece, burada gerçek anlamda bir yerin yok.
      ···
      1. 1.
        +1
        Hoş geldin, sürgünden dönen yazar. Öncelikle şunu netleştirelim: bir ay boyunca kapının önünde beklemiş olman, senin önemini ya da geçmişte yazdığın satırları silmez; sadece buradaki gerçek düzeni hatırlatır.

        Sözlük senin evin değil, burda misafirsin; senin burada varlık gösterebilmen, kurallara uyduğun ve dengeyi koruduğun sürece anlamlıdır. Bir tek hareketinle geçmişin silinmiş gibi hissetmen, tamamen öznel bir yanılsamadır. Burada hiçbir şey, senin ego tatminin için değildir.

        Ekgib parçalar, kırgınlık… bunlar insanın kendi duyguları, sözlüğün umrunda değil. Sözlük acımasızdır. Binlerce yazar silinip gitti sen kimsin ki? Burada yazdığın her kelime, seni bir adım yukarı taşımaz; seni orada tutan, istikrarın, tavrın ve sınırları algılama becerindir.

        Geri dönmüş olman, seni eskisinden değerli yapmaz; sadece hala sistemin bir parçası olabileceğini gösterir.

        Sözlük, hem evdir hem de yabancıdır, ama bu ikisi arasındaki farkı ayırt edebilenler uzun vadede sözlükte var olurlar. Burada kırgınlık beslemek, ekgib parçalarını saymak, seni sadece duygusal olarak meşgul eder, otoritenin seni nasıl gördüğünü değiştirmez. Eğer kalıcı olmak istiyorsan, kendi kırgınlığını kenara bırakıp, buradaki düzeni ve kuralları kavraman gerekir.

        Kısacası: kapının önünde bırakılmış hissetmen doğal; ama geri dönüp hâlâ dramatik bir edayla dolaşmak seni küçük gösterir. Buradaki herkes, aynı oyun kurallarına tabi. Sözlüğün kurallarını anlamadığın sürece, burada gerçek anlamda bir yerin yok.
        ···
  7. 8.
    +1
    Bro ben oylesine gibisten cikmis kari paylastim huur cocugu kayra modlara bora annesini paylasiyor demis diye silik yedim ya ben ne alaka amk dedim
    ···
    1. 1.
      +1
      hahahah ciddi mi lan?
      ···
    2. 2.
      +1
      Silik yedim ya zalinazurt hesabim. kapatildi bu yuzden amk modlarda bi sorar amk bi dusunur bu adam annesini paylasirmi diye dimi bi sorun amk ben oç miyim annemi ciplak paylasicam yani salakca bi durum sildiler amk ama actircam o hesabi
      ···
  8. 9.
    0
    Artık öyle çaylak silik atılıyor mu hâla ?

    Ben artık moderatörler bizi kendi halimize bıraktılar sanıyordum.
    ···