çarşı sinem kobal ı ağlatmasını kınıyorum

mutlak gerçek
evrenin büyük bir patlamayla oluşmuş olması ihtimali, şu anda kabul gören en önemli başlangıç teorisidir. eğer bu teorinin üzerine daha iyi bir teori geliştirilememişse, şöyle bir sorunun sorulması kaçınılmazdır. matematik’te işlemler yapıldıktan sonra sağlaması yapılır, eğer çözüm yine doğruysa işlem sonucu doğru diyebiliriz. öyleyse büyük patlamanın mutlaka sağlaması olmalıdır. bu sağlamanın şimdilerdeki adı ‘‘büyük çöküş’’tür. büyük çöküşün olması kaçınılmazdır.

olmalıdır, çünkü eğer olmazsa denklemin bir tarafı yada başka bir ifadeyle çözüm yollarından bir tanesi ortadan kaybolmak zorunda kalır. bu öyle bir yoldur ki o, doğru olmadığı takdirde cevap zaten yanlış olur. şimdilerde bilim adamlarının uğraştığı en büyük problemlerin başında sonsuzluk gelmektedir. ama mantığı yerinde olan her insan evrenin bu durumuyla sonsuzluğa ulaşmasını hayal dahi etmemelidir. s. hawking’’evren çok hassas bir denge çerçevesinde genişlemektedir’’ demiştir. denge; zaten hep başrolde olan denge yine başrolü kapmıştır. bilim adamlarının dediği gibi evrenin sonsuza kadar genişlemesine imkan yoktur. çünkü büyük patlama esnasında kütle çekimden ilk raundu aldığımız doğrudur. ama bu demek değildir ki maçı da biz kazandık. zaten evren ne zaman genişlemenin doruğuna ulaşırsa, büyük çöküş o an başlar. evrenin şu andaki halini ne kadar zaman zarfında aldığı bu konuyla ilgilenenler tarafından bilinmektedir. peki ala büyük çöküş bu kadar uzun olacak mı? şöyle bir şey var matematik’te işlem ne kadar uzun olursa olsun hiç önemli değildir. matematik sadece işlemin sonucuyla ilgilenir.

evrende sayısını sadece tahmin edebildiğimiz kara delikler, uzay zaman ağına aşırı derecede yük teşkil etmektedir. hatta uzay zaman ağını adeta yırtarak başka alemlere yada evrenin dışına uzanan bir patika yol gibidir. kara delikleri uzay zamanı yırtması sonucu zaman eğilmekte başka bir deyişle adeta bükülmektedir. bu bükülme kara deliklerin içerisinde o kadar fazladır ki artık zamana ihtiyaç kalmaz. yani zaman adeta sabitlenmektedir. şu anda sonsuzluğun kapısı bir nevi kara deliklerden geçmektedir. aslında sanıldığı gibi, büyük çöküş bir yok oluş değil, aksine yeniden yapılanmadır. kara delikler hakkında pek fazla şey bilinmiyor. ve tabi ki evrendeki kara madde hakkında da. bu noktadan sonra şu soru gelmektedir. evrende giderek hangi tarafın gücü artmaktadır? kara madde esrarını koruduğu gibi, bu madde sınırlarını genişletiyorsa ne olur? bunları hep beraber öğreneceğiz.

sonuç olarak, evrenin sonsuza kadar genişleyebilmesi için, mutlaka kara deliklere ihtiyacı ve mecburiyeti vardır. nasıl ki insanlar bir mekana girerken(genellikle) kapıyı kullanıyorsa, evrende kara deliklerle sonsuza ulaşacaktır…

not: evren içine çöküp boyut değiştirmeden, mümkün değil sonsuza ulaşamaz.