1-Yarbay Hasan Bey , göğüsünden oldığı bir süngü yarası ile kan kaybından vefat etmek üzere iken son nefesinde bütün güçsüzlüğüne rağmen kendisini ayağa kaşdırmalarını istemişti. Üstü başı kan içinde son anlarını yaşamakta olan Yarbay Hasan Bey "La ilahe illallah muhafazidün resulullah" dedi. Yüzünde derin bir tebessüm oluşmuştu. Ve bu vaziyette iken du daklarından şu sözler döküldü : " Niye zahmet buyurdunuz ya resulallah"
2-Savaşa katılmış olan Ladikli Ahmet Ağa , isminin Kaşıkçı Dede olduğunu söyleyen nur yüzlü bir kişinin cehennem gibi olan bir çatışma ortasında , herkesin susuzluk çektiği bir anda askerlerimize su dağıttığını , bu sudan kendisininde içtiğini söylemiştir. Kaşıkçı Dede , matarasını da doldurup : " Eğer yaralanırsan bu suyu yarana dök " demiş ve bir iki defa yaralanan Ladikli Ahmet Ağa , suyu yarasına dökünce çok kısa sürede iyileşmiştir. (Kaşıkçı Dede , savaştan yıllar önce vefat etmiş ve Kilitbahir'de medfun bulunan bir Allah dostudur. )
3-Sir Hamilton , Tekketepe ve Kavaktepe'ye gece karanlığında ani bir saldırı yapmayı planlamıştı. Bu saldırı içim 12 Ağustos gecesi 54. tümen ilerlemeye başladı. Bu tümenin içinde Norfolkluların alayı da bulunuyordu. Tepelerin yamacına kadar ilerleyecek ve gün ışığı ile birlikte saldırıya geçeceklerdi. Fakat gece yürüşü yapılacak bölgede , Türk askerlerinin pusuya yattığı sanılmaktaydı. Bu nedenle Norfolkluların bir tümeni önden giderek yolu açmak göreviyle 12 Ağustos öğleden sonra harekete geçti. Gün ışığında düz ovayı geçmeye çalışmanın kesinlikle bir hata olduğunu anşadıklarında 900 metre ilerlemişlerdi. Türklerin direnci imgilizlerin tahmininden daha büyüktü. ingiliz tümeninin büyük bir bölümü yoğun bir makineli tüfek ateşi altında kaldığı için olduğu yerden kımıldayamamıştı. Ancak sağ kanatta yeralan 5. Norfolk Taburu daha az direnmeyle karşılaştığı için ilerleyebildi. işte tam o sırada 22 kişilik bir Yeni Zelanda sahra birliğinin gözleri önünde çok sayıda asker karşı tepeye yürümeye başladı. Tepenin üstünde elips beyaz ve parlak bir bulut vardı. ingiliz Krallığı norfolk alayı askerleri yavaş yavaş tepeye yaklaştılar ve bulutun içinde kayboldular. Son askerde bulutun içine girince beyaz parlak bulut yavaşça havalandı ve rüzgarın yönünde hareket ederek uzaklaştı.

Not: Daha fazla yazardım ama elim ağrıdı.

edit: Kaynak evde her yıl okuduğum bir kitap olan Bir Hilal Uğruna Bilal Eren ve Hakkı Karatekeli diye iki şahsın yazdığı bir kitap