/i/Tespit

  1. 1.
    +2
    Bu konudaki yalanlardan biri ve en hayasızı ise bölücü Kürtleri şirin gösterenlerin son zamanlarda sürekli gündeme getirdikleri “Bu vatan için birlikte savaştık” ve “Çanakkale’de Kürtler de savaştı” yalanlarıdır.

    Evet biz bu vatanı birlikte kurduk, Çanakkale‘de birlikte savaştık.

    Ama kimlerle?
    -Türkler,
    -Lazlar,
    -Çerkesler,
    -Boşnaklar,
    -Arnavutlar,
    -Abhazlar,
    -Pomaklar,
    -Yahudilerle

    Evet, evet hatta Yahudiler ile birlikte savaştık ve kurduk biz bu memleketi.

    Peki ya Kürtler ve Araplar ?

    Kürtler ile ilgili pek çok gerçeği, rakamlara, resmi verilere dayanarak yazıyoruz uzun zamandır.Bu yazımızı da rakamlara dayandıracağız ki "Ne mutlu Türküm"diyenlerin kutlu zaferlerine Kürt’ü ayrı bir unsur olarak ortak etmek isteyen bölücü Kürt yanlıları üzerine söz söyleyemesin…

    Başlangıç olarak Osmanlı Devleti’nin, Avrupa kaynaklarında geçen Birinci Dünya Savaşı öncesi nüfus ve demografik verilerine göz atalım.1914 nüfus sayımına göre Osmanlı’nın resmi nüfusu 14 milyon civarındadır. Lakin bu nüfus sayımında sayılmayan göz ardı edilen unsurlar da katılırsa ve yabancı gizli servis raporları göz önüne alınırsa Osmanlı’nın nüfusu 18 milyon olarak karşımıza çıkıyor. ingiliz kayıtlarına göre;
    Osmanlı nüfusu: 18.000.000
    Kürt unsur: 2.800.000

    Alman istihbarat raporlarına göre;

    Osmanlı nüfusu: 18.000.000(ingilizler ile aynı)
    Kürt unsur: 1.600.000

    Alman ve ingiliz belgelerindeki kürt unsur arasındaki çelişki ingilizlerin, Zazaları da Kürt nüfus topldıbına katmasından kaynaklanıyor belli ki.

    Birinci Dünya Savaşı'nda silah altına alınan toplam asker;

    Osmanlı Harbiye Nazırlığı resmi rakamı: 2.998.000

    ingiliz kayıtlarına göre;

    Toplam silah altına alınan personel: 3.156.000
    Kürt unsur: 44.000

    Alman istihbarat raporlarına göre;
    Toplam silah altına alınan personel:
    2.998.000
    Kürt unsur: 44.000

    Bu rakamlara istinaden şunu diyebiliriz ki, rakamlar Osmanlı’nın müttefiki olan Almanya’nın istihbarat birimlerinin hazırladığı raporlara dayandırılmıştır, ingilizler de Alman raporlarını referans almışlardır.

    Şimdi Alman raporlarını referans alarak sesli düşünelim.

    Osmanlı tebası içindeki kürt nüfusun oranı:

    18.000.000/1.600.000= yaklaşık olarak yüzde 10

    Osmanlı ordusundaki kürt unsur oranı: 2.998.000/44.000= yaklaşık olarak yüzde 1.5 hadi biz ona yüzde 2 diyelim ki yuvarlak olsun.

    Bir dengesizlik var gibi. Evet. Var…Zira Osmanlı’da Türk-Kürt diye kayıt tutma yoktu, Müslüman-Gayrimüslim olarak kayıt tutulurdu. Yani Kürtler Osmanlı’nın asli unsurlarından biriydi.Şimdi sevgili Kürt ayırımcılarına ve bölünme yanlılarına soruyorum. Osmanlı’nın asli unsur olarak kabul ettiği ve nüfusunun yüzde 10′una tekabül eden halk, Osmanlı’nın en çetin dönemi olan Birinci Dünya Savaşı esnasında neden asli unsur olmamış ve Osmanlı Ordusu’nda nüfusuna oranla yer bulmamış?

    Çanakkale cephelerinde şehit sayıları:
    Yine Alman istihbarat raporlarından;Toplam şehit:48148
    Kürt unsur: 221

    Çanakkale’de silah altına alınan toplam Kürt unsur: 12.000

    Toplam şehit sayısının binde 5′i…Kürtlerin belki şehit sayısı ve Çanakkale savaşına olan katkıları daha fazla olabilirdi. lakin, kürtler bugün iddia ettikleri gibi bu vatanın asli unsuru gibi davranmadılar, örneğin Çanakkale Savaşı'nda tek bir kurşun dahi atmadan dağılan 77. alayın tamamı kürttür. savaştan kaçan bu Kürt askerler cephe gerisinde Osmanlı ordusunu uğraştırmış, erzak ve mühimmat konvoylarını yağmalayarak düşmandan daha fazla zararlar vermiş ve savaş dolayısıyla haklarında infaz kararı çıkarılmış ve yakalanan firariler derhal infaz edilmiştir.

    Yine Kürtlerden mürekkep bir başka alay olan 72. Alay ise çatışmaların en çetin olduğu Conkbayırı’nda kanatlarını korumakla görevli olduğu 57. alayı yüzüstü bırakmış, silahlarını dahi düşmana terk ederek etrafa dağılmış ve hatta esir düşmüşlerdir.

    Şefik Aker Paşa anılarında bu ihanetten bahsetmektedir.

    Edward J.Erickson adlı bir ingiliz savaş tarihçisi “Ordered to die” (“size ölmeyi emrediyorum”) diye bir kitap yazmıştır.Bu kitap Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunu anlatıyor. Fakat kitabın çoğu yerinde “Osmanlı Ordusu” yerine “Türk ordusu” denmiş. Yazar sunuş kısmında bunu şöyle açıklıyor: “Bu kitap 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusu adını taşıyorsa da aslında Türk ordusunu anlatmaktadır.“

    Gerçekten de, savaşa baktığımızda en acımasız düşmanları olan ingilizlerin Osmanlılarla değil, her zaman Türklerle savaştıklarını görürüz.”, “her ne kadar Osmanlı imparatorluğu hukukî olarak varlığını hâlâ sürdürmekte ve ayrıca Araplar ve Kürtler gibi bağlı halklar orduda hizmet etmekteyseler de ordunun özü Türk’tü ve siperde ölmek gerektiğinde ölenler genellikle Türkler oluyordu”

    Şimdi dönem dönem biz bunları söylediğimizde, şanlı Çanakkale Zaferimize ortak çıkmaya çalışanlar PKK zihniyeti Kürt şehit sayısının az olmasını, Çanakkale’nin coğrafi uzaklığına bağlıyor ve “Kürtlerin diğer cephelerde savaşıp şehit olduğu”ndan bahsediyorlar…

    ilgi olursa diğer cephelerden devam edeceğim.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    Yukarı
    ···
  3. 3.
    0
    @5 bence dedelerin yengelerinden yada ösexlerden vazgecememislerdir
    ···
  4. 4.
    -1

    yalan amk inanma onlara

    ···