1. 26.
    0
    kanki naber
    ···
  2. 27.
    0
    caniiimmmmm hoşgeldin
    ···
  3. 28.
    0
    az once gıremedık dıbına koyım ılan verdın makara sandılar küçük beyınlıler
    ···
  4. 29.
    0
    @6 ahahahahhaahhahahaahahah
    ···
  5. 30.
    0
    dün akşam sarhoştum dıbına koyım burda koymak adet olmuş zaten hehehe neyse dun akşam altıma işidım sandım
    ···
  6. 31.
    0
    nabıyonuz lan siz gibtirin gidin aq muhabbet yeri degil burası
    ···
  7. 32.
    0
    @8 sana öyle geliyo kanka
    ···
  8. 33.
    0
    sağne ucube bu sruya bu yanıt senden gelırddı hahahahah
    ···
  9. 34.
    0
    kanka ne olacak şimdi bu başlığın hali ben ölürüm bu bogle kalırsa her iş burda koymala oluyor sonuna bız de adetten sayarak koyuyoruz
    ···
  10. 35.
    0
    @12 evt koy amk
    ···
  11. 36.
    0
    cilsellıkk ten sorayım ozman kanka neden geç boşlıyorum kanka
    ···
  12. 37.
    0
    utandım amk hocam şimdi en öemli şey partnerinden hoşlanacaksın tensel anlamda sora herşey ön sevişmede başlıyor
    ···
  13. 38.
    0
    hepsi tamm tamm
    ···
  14. 39.
    0
    tmm senin hoşlanmadığın ne bunu merak eddim
    ···
  15. 40.
    0
    On üç yaşındaydım. Ortaokula gidiyordum. Babam öleli iki yıl olmuştu. Yoksul düşmüştük. Annem terzilik yapıyordu, zar zor geçiniyorduk. Büyük bir evin iki odasında oturuyorduk. Kitaplarımın çoğu noksandı, okul çantam bile yoktu. Bayram geldi. Annem ne yaptı etti, bana bir ayakkabı aldı. Bir pantolonla bir gömlek dikti. Sabah erkenden kalkıp giyindim. Bir gün önceden sözleşmiştik, iki arkadaşım beni evden alacaklar, birlikte bayram yerine gidecektik. Atlı karıncaya, kiralık bigibletlere binecektik, tatlıcıda tatlı yiyecektik. Belki sinemaya da gidecektik. Annemden para istedim. “Paramız yok oğlum,” dedi. Çılgına dönmüştüm, arkadaşlarım neredeyse geleceklerdi. Onlara ne diyebilirdim? Parasız olduğumuzu, bu yüzden bayram yerine gidemeyeceğimi söyleyemezdim ya... Hırçınlaşmıştım, üstümdekileri çıkarıp duvarlara atmaya başladım. Beni üzgün üzgün seyreden annem, o zaman dolaptan çantasını çıkardı, para aradı. Bula bula bir lira buldu. Kadıncağızın bir lirası kalmıştı yalnız, bütün parası oydu. O bir lirayı bana uzattı: “Haydi giyin,” dedi, “Bir lira yetmez mi?”... Bir lira o zaman büyük paraydı. Oraya buraya attığım elbiselerimi ayakkabılarımı topladım. Yeniden giyindim, paramı cebime koyup arkadaşlarımı beklemeye başladım. Geldiler. Biraz oturdular. Annem onlara şeker ikram etti, ikisini de okşadı, öptü. Sonra: “Haydi artık gidin!” dedi. “Güzel güzel eğlenin!”

    Sokağa çıktık. Çok neşeliydim, kabıma sığamıyordum. Fakat köşeyi dönerken evimize baktım, annem pencereden uzanmış, gülümseyerek bana el sallıyordu. O zaman içimden bir ağlamadır geldi, gözlerim dolu dolu oldu. Tıkanıyordum. Ağladığımı belli etmemeye çalışarak arkadaşlarıma: “Ben gelmeyeceğim” dedim. Neden olduğunu anlamadılar. Biri: “Paran yok ondan gelmiyorsun.” dedi, alay ederek. Elimi cebime attım ve bir lirayı çıkarıp gösterdim: “işte para!” dedim. Beni orada bırakıp gittiler. Sokaklara gelişi güzel dalarak bir süre sersem sersem dolaştım. Kimseye göstermeden doya doya ağladım, sonra gözlerimi sildim, elimden geldiği kadar neşeli olmaya çalışarak eve döndüm. Annem beni görünce: “Neden döndün?” diye sordu. “Canım istemedi” dedim ve cebimden bir lirayı çıkarıp anneme uzattım. Zavallı kadıncağız, çok şaşırdı, parayı elimden alıp masanın üstüne koydu. Sonra beni kucakladı, göğsüne bastırdı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ben ağlamıyordum artık. Sokakta doya doya ağlamıştım. Annemin yüzünü öptüm, ağlamamasını söyledim. Artık üzüntülü değildim. Bayram yerine gidemediği için üzülmek benim gibi koca bir çocuğa, bir ortaokul öğrencisine yakışmazdı. Olgun bir adam olmuştum birdenbire.
    Tümünü Göster
    ···