/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +9 -1
    Beyler beğenirseniz devam edeceğim, sizden tek bir ricam yalnız olmadığımı anlamam için ufak bir rez almanız. Okuyan panpalarıma teşekkür ederim.

    14.03.2015 - Başlangıç

    Sıkıcı bir cumartesi sabahıydı Polat için. Her cumartesi ne yapıyorsa yine aynı şeyleri yapacaktı, kahvaltı edecek haberlere bakacak ve meydandaki arkadaşları ile buluşacaktı. Alarm sesine uyanmıştı, önceki günden alarmı kapatmayı unutmuştu ve alarmı kapatmayı unuttuğu için küfürler ediyordu. Gözlerini kamaştırarak açıp saate baktı, saatin 10:30 olduğunu görünce rahatladı. Koskoca cumartesini yatarak geçiremezdi. Yataktan kalkıp lavaboya gitti, elini yüzünü yıkayıp salona geçti ve sehpadan kumandayı alıp televizyonu açtı. En son izlediği haber kanalı açıldı ve havaların yavaşça ısınmasından bahsediliyordu, bunu sıkıcı bulmuştu ve Fox TV'yi açtı. Saçma Türk dizilerinin tekrarı vardı, televizyonu kapattı. Odasından bir ses geliyordu, anlaşılan sınıf arkadaşı Furkan erken kalkmıştı. Hızlı bir şekilde odasına gitti Polat. Telefon ekranına baktığında arayan annesi Nebahat hanımdı. Telefonu cevapladı.
    -Polat: Alo.
    -Nebahat H. : Alo, Polat oğlum uyandın mı?
    -Polat: Uyandım anne, ne oldu?
    -Nebahat H.: Oğlum babanın ameliyatı için biraz daha kalacağız, en fazla 2 hafta daha idare edebilir misin?
    -Polat: Ederim anne, merak etme.
    -Nebahat H.: Okulunu aksatmıyorsun, değil mi? Bu yıl da kalırsan üniversite hayallerin suya düşer oğlum, git okuluna derslerini güzelce dinle iyi bir okul kazan hayatını yaşarsın ileride.
    -Polat: Tamam anne, tamam aksatmıyorum. Hadi görüşürüz... -
    Nebahat H. Tamam oğlum, görüşürüz kendine iyi bak.
    -Polat: Dur anne kapatma, paraya ihtiyacım var. Yiyecek içecek birşey kalmadı, yönetici geldi aidat ve kirayı istiyor.
    -Nebahat H.: Dayına git, Nebahat yolladı de bin beşyüz lira al. Borcu vardı zaten, ödemiş olur.
    -Polat: Tamam, görüşürüz.
    Polat'ın babası kalp krizi geçirdiği için Almanya'da tedavi görüyordu, Polat lise 3'te sınıfta kaldığından bir yıl daha aynı sınıfı okuyor ve en yakın arkadaşı Furkan ile takılıyordu. 2 dakika sonra Furkan'ı arayıp meydanda buluşmak istediğini söyledi, telefonu kapatınca üstüne her zaman giydiği gri kot pantalonunu ve siyah punisher t-shirt'ini giydi. Acele bir şekilde evden çıkıp ilk gelen minibüse bindi ve 10 dakikalık yolculuk sonunda meydana vardı. Minibüsten inince etrafına bakındı, arkadaşı Furkan'ı ve motorunu gördü. Furkan tam bir motor hastasıydı, altında Kawasaki Ninja 600 vardı. Bir sürü kız tavlıyordu motor sayesinde. Furkan'ın yanına yöneldi, dikkatlice baktığında Furkan telefondan bir video izliyordu. Yanına oturup Furkan'a selam çaktı. Furkan ne izliyorsa çok dikkatli izliyordu ve Polat'ı fark etmiyordu, Polat bakışlarını telefona çevirip detaylıca baktığında bir haber olduğunu haberde ise insan deneyleri sonucunda bir mutant-virüsün yayıldığını, virüsün başlangıç yerinin Almanya olduğunu gördü. Hastalık EBOLA'dan daha öldürücüydü. Belirtileri; Öksürük, ishal, kusma, terleme, bilinç kaybı, halsizlik, ağız köpürmesi ve felçti. Almanya'da bu hastalığın sonucunda 83 kişi ölmüş, 212 kişi karantinaya alınmıştı. Hastalık FELIX-12 olarak adlandırılmıştı.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +3
    Gerçek olduğuna inanamıyordu, ailesi de Almanya'daydı. Annesini arayıp haber vermeyi düşündü, panik olurlar diye aramadan vaz geçti soğukkanlı bir şekilde Furkan'a döndü.
    Polat: Oğlum sıçtık iyice, bize de bulaşmasın bu?
    Furkan: Yok ya bulaşmaz Almanya güçlü devlet, karantinaya alırlar. Ülke dışına çıkmak ve girmek yasak olur ennfazla.
    Polat: Benim annemler orada ne tak yiyeceğim?
    Furkan: Hagibtir, doğru ya. Kanka merak etme bişey olmaz bence.
    Polat: Umarım.
    Diyaloğun ardından Furkan'ın motoruna bindiler. Polat Furkan'a dayısının evini tarif etti ve 15 dakika içerisinde dayısına geldiler. Furkan notorun yanında sigarasını içiyor Polat ise dayısının parayı hazırlayıp vermesini bekliyordu. Sonunda dayısı balkona çıktı, sepeti sallandırdı. Polat sepeti tuttu ve içerisindr bulunan zarfı alip sepeti serbest bıraktı.
    Dayısı: Içınde fazladan para da var, doğum günü hediyesi alamadım. Geçmiş doğum günün kutlu olsun!
    Polat ve Furkan motora atlayıp Polat'ın evinr gittiler.
    Eve girdiklerinde Polat hızlıca televizyonu açtı ve ilk haber kanalını izlemeye başladı. Furkan ise tuvaletteyken bağırış ve ağlama sesleri duydu.
    "OLAMAZ, OLAMAZ BU GRRÇRK OLAMAZ HAYIIIR!" sesler yakın arkadaşı Polat'tan geliyordu. Hızlıca tuvalettrn cıkıp salona koştu, Polat yerde oturmuş ağlıyordu. Furkan televizyona baktığında Almanya'da iç savaş çıktıgını sandı. Her yerden dumanlar yükseliyor, silah ve inleme sesleri duyuluyordu. Bütün Almanya hastalık kapmış hızlıca yayılıp diğer ülkelere de bulaşmıştı. Hastalık mutasyon geçirmiş, insanları bilinçsiz hareket etmeye yönlendiriyor ve vahşi bir hal almalarını sağlıyordu. Furkan'ın kafasında bir düşünce belirdi. "Dünya yeniden doğacak, mutasyonlar geliyor."
    ···
  3. 3.
    +1
    15.03.2015 - Toparlanma

    Önceki gece Furkan Polat ile birlikte Polatların evinde kalmıştı. Sabaha karşı 5:20 gibi bir saat büyük bir patlama sesine uyandılar. Hızlıca pencereye koşup caddedeki karışıklığı anlamaya çalıştılar. Karşı apartmandaki Doruk bey'in yeni aldığı Porsche'si yanıp patlamıştı. Doruk bey kaldırımda oturmuş kara kara düşünüyor, mahalle ahalisi de onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Furkan Polat'a dönüp "Kanka boş ver, kürtler yakmıştır. Yarın erken kalkalım, Mudanya'ya gideriz 1-2 saat yüzüp Güzelyalı'ya yeniden döneriz." dedi Furkan da uykusunu kaçırmamak için tamam dedi ve Furkan salona dönüp koltuğuna kıvrıldı. Furkan bir bardak su içtikten sonra Polat'ın odasına çıkıp yattı.

    -
    Saat 10:30 yine alarm çalıyordu, bu sefer Furkan Polat'ın odasında yattığı için alarmı duyup susturdu, aşağı kata inip Polat Furkan'ı uyandırdı. ikisi de üstlerini değiştirip motora bindiler, Necati Usta börekçisine gidip ikisi de karınlarını doyurup Mudanya'ya gittiler. Butik dükkanından iki tane deniz şortu aldılar tenha bir yerde üstlerini değiştirip zeytinlikten indiler, ufak bir plaj gibi yere indiler. Kimseler yoktu, hemen denize atladılar. Su sıcak ve güzeldi. 1-2 saat orada takıldıktan sonra Güzelyalı'ya dönüp eve gittiler, duş aldılar ve üstlerini değiştirip eve pizza söylediler. Pizzalar geldiğinde hızlı bir şekilde masayı hazırladılar. Tam yerken elektrikler gitti, ikisi de şansına sövüp telefon flash'ını açıp onun eşliğinde yemeklerini yemeye çalıştılar.
    ···
  4. 4.
    -1
    Panpalar, detaya fazla giriyorum sonra olaylar arap saçına dönüp bu neydi şu neydi diye milletin kafasının karışmasını istemiyorum. Beğendiyseniz ufak bir rezi çok görmeyin, teşekkürler.
    ···
  5. 5.
    +1
    Rezat alemdar
    ···
  6. 6.
    0
    Rezerved
    ···
  7. 7.
    0
    rez alakta bakarız 1 ara dıbını yiyim
    ···
  8. 8.
    0
    reserved. panpa karakterlerin sözlerini biraz daha gerçekçi yazmaya çalışırsan daha güzel olur.
    ···
  9. 9.
    0
    rezervatuaru akbar
    ···
  10. 10.
    0
    Burdayız pnp
    ···
  11. 11.
    0
    up up up
    ···
  12. 12.
    0
    rezerved
    ···
  13. 13.
    0
    Telefon flash'ı 45 dakika kadar dayanınca şarj tamamen bitmesin diye ikisi de telefonlarını güç tasarrufuna aldılar, dolaptan mum getirip onu yaktılar. Mum eşliğinde yarım saat kadar sohbet ettiler, artık ikisinin de canı iyice sıkılınca Polat UEDAŞ (Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş) numarasını tuşladı, ara'ya basınca "Şebeke yok" yazısını gördü. Telefon çekmiyordu. Furkan ile birlikte balkona çıktılar, telefona yeniden bakacakken aşağıdan bağırışma ve hırıltı sesi duydular. Tam ne olduğu gözükmüyordu ama büyük ihtimalle kavga ya da birini gasp ediyorlardı. Az çok ne olduğunu anladılar, bir kadını gasp ediyorlardı. Furkan ve Polat hızlıca eve girip mutfaktan iki tane büyük bıçak kaptı ve aşağıya mumla birlikte indi. Gürültünün kaynağına gelince Polat mumu düşürdü ve büyük bir hasgibtir çekti. Gördüğü şey yüzleri, bedenleri kan içerisinde bir sürü insan köşeye bir kadını sıkıştırmış oralarını buralarını kopartıyordu. insanlar da bir tuhaflık vardı, bunların insan olduğuna emin değildi. Gürültüyü duyan varlıklar Polat ve Furkan'a topallamaya başladı. Polat "kimsiniz la?" diye hafif bi ses ile karşılık verince ona geri dönen ses ise bir hırıltıydı. Polat çekinmeden bıçağı kendisine gelen varlığın bacağına sapladı. Varlıktan aşırı şekilde tiksinç bir koku geliyordu. Bıçaklanması onun ne çığlık atmasını ne de bir tepki vermesini sağlamıştı. Furkan da bu sefer varlığın kalbine hamle yaptı, bıçağı varlığın kalbine saplayıp çevirdi. Hırıltılar içerisinde yere devrildi ve Furkan o'nun üstünden bıçağı çekip aldı. Diğer varlıklar topallamak yerine koşmayı tercih etmişlerdi. ikisi de ne yapacakalrını bilmedikleri için apartmana koştular, kapıyı hızlıca kapatıp eve çıktılar.
    ···
  14. 14.
    0
    Rezarvation
    ···
  15. 15.
    0
    rez up up.
    ···
  16. 16.
    0
    Olum bu dying light oyununu anlatıyor aq. Virus ayni yani.
    ···
  17. 17.
    0
    rezerved
    ···
  18. 18.
    0
    Rezervatullahu ve berakatüh
    ···
  19. 19.
    0
    rezerveee
    ···
  20. 20.
    0
    adam polat alemdar
    ···