-
55.
0neden oturup sayfalarca zombi hikayesi yazıyon oğlum sen salak mısın ezik misin
-
-
1.
0her akşam 2-3 part yazıyorum işte nolcak amk sıkıntımı atıyorum
-
-
1.
0oğlum sen kaç yaşındasın 14-15 falan mı ? 18den büyüksen ciddi bi sorun bu kafanda hayalini kuruyon demek bunların. zombi mombi ne amk bırak bunları dünyaya gel hayal dünyasında yaşama koçum
-
2.
0dıbına kodumun kürt egolusuna bak sanki gerçekmiş gibi anlatıyorum hayal dünyasında yaşamakla ne ilgisi var gibtir git şurdan sanki birine zararımız dokunuyo amk
-
1.
-
1.
-
54.
0Buyur biraz daha aksiyonlu bir bölüm yapmaya çalıştım.Bir part daha atarım bu geceTümünü Göster
içeride 3 kişi sarılarak intihar etmiş.Tek tabanca,tek kurşun ve biten 3 hayat. Kapıları zincirleyen kişiler belli oldu fakat ölmüşlerdi.Tek mermiyle 3 kişinin beyni parçalanmıştı resmen.Bu arada beyni yok etmek en önemlisi yoksa parazit insanların kalbi durduğu andan itibaren devreye giriyor ve beyne ulaşıyor. Paraziti yok etmek içinde beyni yok etmek gerekiyor.Oda tamamen silahlarla doluydu,en çok dikkatimi çeken silahsa tabii ki M4A1 oldu.Bir duvar boyunca sadece M4A1 vardı. Kapının yan kısmında duran biraz büyükçe bir spor çantası vardı. Hemen onu alıp içine aldığı kadar silah doldurduk. Mermi,bıçak ve birkaç tanede bomba aldık.Şimdi burdan çıkmamız lazımdı. Direk çıkış kapısına doğru koştuk.Bu sefer güvenimiz biraz daha fazlaydı çünkü Beren hariç ikimizin elinde silah vardı, Beren de çantayı taşıyordu.Çıkış kapısına gitmemizle durmamız bir oldu. Dışarısı yaklaşık 40 dakikada parazitlilerle dolmuştu. Yaklaşık 30-35 tane vardır diye tahmin ettik. Beren çantayı yere bıraktı, eline bir silah aldı ve üçümüzde silahları pisliklere doğrultup ateş etmeye başladık.Tek mermiyle tam kafadan vurmaya çalışıyorduk. Mermilerimiz bol olsa da bu konuda cimri davranmalıydı ne olacağı hiç belli olmaz.Bir yandan ben,bir yandan Beren,bir yandan da kadın ateş ediyorduk.Çok sürmeden görünürdeki hepsini temizledik. Sokağın başına gitmek yerine direk kapısını açtığımız apartmana girip kapıyı kapattık. Koşar adımlarla çatıya çıktık. Hava çok fazla karanlıktı ve kötü olansa bu sefer güneşi hiç görmemiştik. Belki biz içerdeyken o kısa sürede doğup batmıştır bilemiyorum.
-Bakın çocuklar şuan için kendimizi en iyi koruyabiliceğimiz yer bu çatı, burada kalıp biraz zaman geçirip ne yapıcağımıza karar verdicez, sonra da burdan çıkıp ilerliyicez.
Kafamdaki teri kolumla yavaşça sildim.
-Tamam, bizim için en iyisi şuanda bu.
Apartmandan aşağıya baktım, hiç parazitli yoktu çıkmaz sokakta, fakat diğer tarafı çok iyi göremediğim için emin olamadım.Çatının biraz köşesine gidip yattım. Yerler soğuk ve sertti fakat şuan için bundan daha güzelini ve daha rahatını bulmama imkan yoktu. Rahatsızlığı ve soğuğu daha fazla hissetmeden hemen uykuya dalmışım. Rüyamda şu hastanede siyah kapılı odada gördüğüm şeyi gördüm. Karanlık bir yerde ilerlerken yavaş bir gülme sesiyle arkamı döndüm ve tam karşımdaydı. Fakat yine sadece ayakları görünüyordu, kafa ve göğüs kısmı karanlığın içinde kaybolmuş bir şekilde yüzüyordu sanki.Tam bana yaklaşırken birden uyandım. Gözlerimi açtığımda Beren yanımdaydı.
-Berkcan iyi misin?
+Evet, evet daha iyiyim.
-Çok terlemeye başladığını görünce gelip uyandırmak istedim.
+Teşekkür ederim,sen uyumadın mı?
Tam sorumu cevaplıyıcaktı ki birden büyük bir çığlık sesiyle irkildik.Çatı kapısının oraya baktık ve dört tane parazitlinin kadına saldırdığını gördük. Diren koşarak yanlarına gidicektim ki Beren kolumdan tuttu.
-Hayır, kendini tehlikeye atmana izin vermiyicem. -
53.
0Aga at ya
-
52.
+1Biraz kısa bi part oldu ama gelen olunca diğer partıda kısa sürede atarım
Biraz sevinçli biraz da korkulu bakışlarla etrafı süzdük. Buraya girmeden önce etrafın temiz olduğundan kesin olarak emin olmamız lazım yoksa içimizden birini kaybedebilirdik ve bu hiç hoş olmazdı. Karakol çıkmaz sokakta olduğu için karakola girdiğimizde eğer dışarısı yine parazitlilerle dolarsa çıkmamız imkansızlaşır geri gidemeyiz,bu yüzden sokakta olan bi apartmanın kapısını açıp öyle girmeye karar verdik. Apartmanın kapısını açtık önünede kapanmaması için yerde kırılmış duvarların bir parçasını koydum. Karakol kapısına gittik fakat kapı kilitliydi, sanırım içerken zincirlenmişti. Defalarca tekme atmama rağmen kapı açılmadı.En son yerdeki taş parçalarıyla kapının çürümeye başlayan yerlerine vurmaya başladım. Defalarca vurdum ve en sonunda kapı kırıldı. Belki pek fazla güvenliğimiz kalmamıştı ama oraya girmemiz lazımdı. Karakola girdiğimizde etraf gayet normaldi kan, ceset gibi insanın içini karartan şeyler yoktu. Kadın diren aşağıya yöneldi ve silah odasının kapısının önüne gittik. Orasıda kilitliydi yani içerden zincirlenmişti.Bu sefer herhangi bir şeyle vurmak işe yaramazdı çünkü kapı demirdendi. içeri girmemiz lazımı bunda yola ve zorluğa içerdeki silahlar için katlanmıştık.Üst katlara çıkıp keskin şeyler aramaya başladık. Karakol biraz büyüktü fakat hiçbir sorun yoktu,ne cesetler,ne de parazitliler.Her yeri nerdeyse aradık fakat aklımıza en son gelen depo odalarına bakmadık. Direk depoyu aramaya başladık ve çok geçmeden de bulduk. Hemen alet çantasından zincirleri kesebilicek şeyler aldık. Hemen aşağıya inip zincirleri kesmeye başladık ve çok geçmeden başardık. Kapıyı açtığımız an üçümüz de gördüğümüz şeyden dolayı donup kaldık. -
51.
0Aga eğer burdayssn bi part daha yazsana
-
50.
+1Beyler bu akşamlık kalsın takip yok yarın yazarım yine gelen olursa hadi görüşmek üzere
-
49.
0Panpalar artık okuduktan sonra yazın bende ona göre başlıyım yazmayaTümünü Göster
Korkuyla direk aşağıya baktım, baktığım an korkumun yerini birden sevinç aldı. Kadın binanın balkonu düşmüştü.Çatallaşmış sesiyle;
-Beni bekleyin hemen çatıya geliyorum.
Berenle direk çatı kapısının oraya doğru koştuk ve direk kapı açıldı. Korkulu bir ses tonuyla iyiyim dedi. Daha dikkatli olarak diğer binanın çatısına geçtik. Buranın çatısından karakol gözükmeye başlamıştı fakat hala aşağıya inebilicek durumda değildik, indiğimiz an bu sürüye yem olurduk. Karşı binanın mesafesi diğerlerine göre çok daha fazlaydı,ben atlasam bile Berenle kadının atlama şansı sıfırdı benim gözümde. Farklı bir şey düşünmemiz lazımdı fakat atlamaktan başka çaremiz yok gibi görünüyordu. Aşağıya insek yaşama ihtimalimiz sıfır nerdeyse fakat atlamaya çalışırsak başarabilirdik. Fakat pek güvenmiyordum sonuçta küçücük bir mesafeden bile az kalsın ölen bir kadın bu kadar mesafeden çok zorlanırdı. Dönüp kadına baktım fakat çok umutsuzdum başarabiliceğimizden.
-Bakın farklı yollar düşünebiliriz.
+Hayır farklı yollar yok Berkcan, burdan atlamak zorundayız.
Madem atlıyıcaz ilk ben atlamak istedim. Biraz açıldım ve direk koşup atladım. Arkamdan Beren atladı pek de zorlanmadı. Kadın biraz daha fazla açılarak koştu ve atladı,bu sefer korkulan olmamıştı demek ki bu kadar ümitsiz olmamak gerekiyor. Artık karakolu çok rahat görüyorduk üstelik karakolun sokağında pek fazla parazitli yoktu yani en azından burda biraz daha rahat olabilirdik.
Bu binanın aşağısından tek tük parazitli vardı yani bıçakla sorunsuz halledebilirdik.O yüzden direk merdivenlerden aşağıya inmek için çatının kapısına yöneldik. Beren ve kadın kapıdan girdi, bende tam giricektim ki şu hastanede gördüğüm şeyi gördüm yine tam karşıda. Yine kafa kısmı görünmüyordu sadece ayakları görünüyordu fakat bu sefer çok daha fazla buruşuk ve çok daha fazla kanlanmıştı. Daha fazla bakmadan hemen arkalarından gittim.Çok aklıma takılmaya başladı ve bu yüzden aklımın bir nevi oyunu olduğunu düşünüp içimi rahatlatıyordum. Binada hiçbir sıkıntı çıkmadı rahatlıkla aşağıya indik. Kapıyı açıp dışarı çıkar çıkmaz üstümüze gelmeye başladılar. Berene geride kalmasını söyledim ve kadınla zorlanmadan hepsini hallettik. Karakol tam karşımızdaydı ve önümüzde şimdilik hiçbir engel görünmüyordu. -
48.
+1Okuyunca yaz yine bende devdıbını yazmaya başlarım
ilerlediğimiz yol göçük ve enkazlarla doluydu,bir de cesetler vardı tabii.Bu yolu kullanarak karakola en kısa zamanda gidicektik fakat hava daha yeni aydınlanmaya başladığı halde kararmaya başlıyodu ve yol boyunca uzun bir karanlıkla baş başa kalıcaktık. Yaklaşık 10 dakika hiçbir sorunla karşılaşmadık fakat hava tamamen kararmıştı. Yaklaşık olarak 1 saate yakın gündüz yaşayabiliyorduk dünya resmen ölüme sürükleniyordu adım adım. Karakola iyice yaklaşmaya başladık fakat ilerlememiz gereken yolun biraz ilersinde sürüyle parazitliler vardı ve onlarla mücadele edebilicek güçte değildik. Kendimizi fark ettirmeden yoldan gitmemiz mümkün değildi.Çaresiz gözlerle kadına baktım o da bana baktı ve karşıdaki binayı gösterdi. Sonra sessizce fısıldadı.
-Bakın yoldan gitmemizin imkanı yok fakat karakola ulaşmamız lazım, o yüzden şu karşıdaki binanın çatısına çıkıcaz ve ilerleyebildiğimiz kadar ilerliyicez.
Ulan bu kadar takluk yokmuş gibi bir de çatılardan atlıyıcaktık. Başka çaremiz olmadığı için kafamı onaylarmışçasına salladım ve direk binaya doğru koştuk. Binanın kapısı kırılmıştı o yüzden içeride tehlikeli bir şey olabilir diye temkinli ve sessizce yaklaştık.ilk kata sessizce çıktık fakat çıktığımız anda parazitlilerden biri kadının üstüne doğru atladı, kadın bize direk çatıya koşun diye bağırmaya başladı fakat kadını o durumda bırakamazdık. Hemen bıçağıma elimi attım fakat bıçağımı kel huur çocuğunun kafasında unutmuştum. Diren tekme attım yere düşüncede kafasına tüm gücümle bastırdım. Yaklaşık 3-4 tekmeden sonra kafası param parça oldu ve ağzımızdan bir kelime bile çıkmadan direk yukarı doğru hızlı adımlarla çıkmaya başladık.
Çatıya çıkana kadar başka hiçbir şey olmadı fakat çatıya çıktığımız an 2 tanesi kafasını bize çevirdi ve gelmeye başladılar. Beren bıçağını bana verdi kadınla beraber üstlerine doğru koştuk. Aynı anda ikisin de kafasına bıçağı sapladık ve hemen karşıya baktık.Çatıların mesafesi birbirine yakındı fakat iyi bir atlayış yapamazsak direk aşağıyı boylardık.Zar zor olsa da ilk önce Beren atladı, arkasından direk ben atladım, benim arkamdan da tam kadın koşuyodu ki tam atlayacağı sırada ayağı takıldı ve bizim yanımıza gelemeden boşluktan düştü -
-
1.
0Devam panpaa
-
1.
-
47.
0Sırf devdıbını merak ettiğim için üye oldum sevgi koyum . Devam reis
-
46.
+1Buyur panpa bi sen takip ediyosun canın sağolsun
Bıçağı kafasından geri alma gereği bile duymadım ve o anda yere yığıldı. Herkes bu sefer korkmuş gözlerle bana bakmaya başladı.Tam o anda kapı birden kırıldı ve önündeki eşyalar yere düştü. Pisliklerin hepsi üstümüze doğru koşmaya başladılar, kadın hemen koşun diye bağırmaya başladı fakat kapının orda duran biraz kilolu adam direk onlara yem oldu.Tam koşarken hastanenin içinde yine o siyah kapılı odada gördüğüm şeyi gördüm fakat yine sadece bacaklarını görebiliyordum. Sonra hemen Berenin kolundan tutup koşmaya başladık. Demir kapıya kadar koştuktan sonra hemen açıp dışarı attık kendimizi. Demir kapı ve duvarlardan dolayı hiç biri dışarı çıkamadı, zaten geride birkaç kişi bıraktığımız için birkaç parazitli onları hallettiklerinden kapıya kadar sayıları azalmıştı. Kapıdan çıktığımızda ben, Beren ve kadın sadece hayatta kalabilmiştik.Kel huur çocuğu yüzünden grup ölmüştü.
Hava aydınlanmaya başlamıştı ve biz doğru düzgün uyumamıştık bile. Hemen bir plan yapıp burdan gitmeliydik yoksa sonumuz bahçedeki huur çocuklarından farklı olmazdı. Aklıma eve gitme fikri geldi fakat yine riske giremezdik. Yemeğimiz ya da ateşli silahımız yoktu sadece bıçağımız vardı ve bıçakla o kadar riske girmek istemediğim için hiç konusunu bile açmadım.
-Biraz ileride il karakolu var çocuklar, eğer çok geç değilse oraya gidip bizi korumaya yeticek silahları alabiliriz.
Kadının fikri hiç kötü gelmedi hem silahımız olursa annemi görmeye bir o kadar daha yaklaşmış olucaktım.
-Evet gayet güzel bir fikir fakat ya bizden önce davranan birileri olduysa?
-Hayır sanmıyorum hem giren olsa bile silahlar güvenli odada tutuluyor yani yerini bilmeleri gerekiyor.
içim biraz olsun rahatladı, Berene baktım fakat hiç sesi bile çıkmıyordu, beni ilk bulduğu gün sanki başkasıydı.
Karakola gitmek için yola koyulduk ve yavaş yavaş, fark edilmeden ilerlemeye başladık. -
45.
+1Ulan kimse mi olmaz
-
-
1.
0Devam et pampa kulağım sende
-
1.
-
44.
0Kel olan adam nefes nefese geçti hemen kapının önüne.
-Bakın hiçbir şey bitmiş değil burayı tamamen temizleyip burayı alıcaz ve kimsenin gitmesine izin vermiyicem.
Gruptan kimse burası için uğraşmak istemedi fakat kel muallak hala buranın bizim için harika olucağını savunuyordu. Bense boşluğa doğru bakarak odada gördüğüm o şeyi düşünüyordum, şuan için bundan kimseye bahsetmiyicektim belki daha sonra Berenle paylaşabilirdim.
Kel adam birden bağırmaya başladı ve eğer ki burayı bırakıp giden olursa onu öldüreceğini bile söyledi. Aramızdan biri çıkarak bu kadar saçmalamanın bir anlamı olmadığını ve hepimizin buradan gideceğini söyledi.Kel olan adama doğru yaklaştı ve silahını çıkardığı gibi tam kafasından tek mermiyle adamı yere serdi. Tüm herkes bakakalmıştı.
-Evet başka gitmek isteyen var mı?
Kimse konuşmadı, ağzını bile açmadı çünkü herkes korkmuştu fakat bu adam böyle giderse birkaç kişiyi daha öldürür diye düşündüm. Kadın olan bunun yanlış olduğunu sert bir ses tonuyla söyledi,kel olan adam ona doğru yaklaştı kafasını tuttu ve silahını kadının alnına koydu. Herkes konuşmaya, bağırmaya ve çığlık atmaya başladı tamamen bir ses kirliliği oluşmuştu.
O an kendimi tutamadım ve kadının bana verdiği bıçağı çıkararak hiç düşünmeden adamın kafasına çok sert bir biçimde sapladım.
Diğer partı birileri gelince yazmaya başlarım gelirse tabi amk -
43.
0Akşama doğru gelince atarım
-
42.
0Yaz panpa
-
41.
+1Merdivenlerden yavaşça yukarı çıktık ve merdivenlerin başındaki kapıları yavaşça açıp içeri girdikten sonra yeniden sessizce kapadık kapıları.Kel olan adam yavaşça bana döndü.
-Adın ne senin?
+Berkcan
-Güzel,bak Berkcan biraz ileride olan siyah kapıyı görüyorsun değil mi?
+Evet, evet görüyorum.
-Güzel, şimdi oraya gidip kapıyı açmanı ve hızlıca yeniden buraya koşmanı istiyorum.
Hiç itiraz edicek durumda olmadığım için kabul etmek zorunda kaldım.Bu adam korkaktı ve bir şeyleri yapmak için bizi kullanıyordu. Yavaşça ilerlemeye başladım, parmağım her an oluşabilecek bir riske ve tehlikeye karşı tetikte duruyordu. Kapıya yaklaştıkça kalp atışlarım çok hızlanmaya başladı, hissedebiliyordum.Kapıyı tam açıcakken kapının küçük dikdörtgen camından içeride birinin olduğunu gördüm ayakta duruyordu fakat en fazla bacaklarını görebiliyordum. Birden merdivenlerin oradaki kapı sallanmaya başladı. Parazitliler sanırım aşağıda işlerini bitirince direk buraya saldırmaya başlamışlardı fakat tek kapıya saldırdıkları için diğer taraftaki kapı boştaydı.
Ben siyah kapının camında yine bakmak için kafamı uzattığımda az önce içeride olan şeyi yeniden göremedim. Defalarda kontrol ettim gözlerimle fakat oda sadece masa, yatak ve bir dolaptan ibaretti içeride kimse yoktu.Kel adam hemen gidiyorum diyince koşarak onları takip ettim ve koridorun diğer tarafındaki merdivenlerden hemen aşağıya indik ve koşarak kapıdan çıktık. Bahçede duran birkaç eşyayı tüm grup hep beraber kapının önüne koyduk.
Bu partın devamı hazır istek geldiği zaman direk paylaşıcam beyler -
40.
0Birazdan son bir part atıcam yarında 1-2 kişi gelirse yazarım yine
-
39.
0Devam edelim mi beyler yoksa yarın akşam mı devam ederiz ?
-
38.
0içimizden biri eliyle sessizlik işareti yaptı.
-Hey bakın şu kapının orda bi kıpırdama var.
+Gidip bak o zaman.
-Hayır bu çok tehlikeli bunu şuan yapamayız.
Kırılmış duvarın önündeki taşlardan bir tane aldı ve oraya doğru fırlattı. Hiç bir ses ya da kıpırdama olmadı.Az önce orda kıpırdama olduğuna yemin ediyordu fakat eğer bir kıpırdama olsa taş atılınca tepki verirdi. Emin olmak için içimizden başka biri oraya doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.
Etrafı tamamen sessizlik bürüdü, kimse konuşmuyodu, kimse belirgin bir şekilde nefes bile almıyordu herkes odaklanmıştı, duyulan tek ses kanın ya da bir sıvının akma sesiydi.Bu ses ortamı tamamen korkunç ve berbat bir hale çeviriyordu. Odaya doğru ilerleyen adam bir adım daha attı ve o anda merdivenlerden sesler gelmeye başladı resmen yıkılma sesi gibiydi. Merdivenlerin oraya döndüğümüzde bir sürü parazitli gördük odanın ordaki adam “beni bırakmayın” diye haykırıyordu fakat kel olan bir şey yapmamamızı söyledi. Merdivenden gelenlerin hepsi odanın ordaki adama saldırdı ve hiç biri bize yönelmedi.Kel olan dışarı çıkmamamızı ve merdivenlerden üst kata çıkıcağımızı söyledi.Bu tam bir aptallıktı. -
37.
0Demir kapılardan içeri girdiğimiz anda bahçede olan birkaç parazitli bize saldırmaya kalktı fakat az oldukları için bir sorun yaratmadılar.Kel olan adamın yanında gittim.
-Burası bizim grubumuz için çok büyük buranın kontrolünü sağlamamız imkansız.
+Hey bak burada patron benim ve ben olmasaydım şuan ölmüş olurdun.
Böyle dedikten sonra yere doğru baktım ve direk arkamı dönüp gittim. Umarım hiçbir sorun yaşamadan burayı alırız, buna inanmak istiyordum.Şuan bizimle beraber grup 9 kişiyiz.
7 Kişi erkek diğer geriye kalanlar ise kadındı.Kel adam grubun etrafında toplanmasını istedi.
-Seçiceğim 5 kişi benimle beraber içeriyi kontrol etmek içi gelicek, diğer geriye kalanlar ise şu ilerdeki bekçi kulübesinde bekliyicekler.
Ben dahil 5 kişi içeri girmek için hazırlandık ve binanın kapısına doğru yürümeye başladık. Tam giderken Beren kolumdan tuttu.
-Geri geliceğinden emin misin?
+Evet, evet gelmek için çabalıyıcam.
Berene olan ilgim artmıştı o an resmen. Fakat bu ilginin artması için hiç uygun ve doğru bir zaman değildi.Onu düşüne düşüne ilerledim. Elimizde silahlarla beraber içeri girdik ve içeri girmemizle beraber iğrenç koku yayılmaya başladı. Burası daha önce kesinlikle hastaneydi yani en azından duvardaki resim ve afişlerden öyle anlamıştım fakat artık tamamen parçalanmış ceset deposu olmuştu yani bu kokunun başka bir açıklaması pek olamazdı. Duvarlar parçalanmış ve mermi izleriyle doluydu bazı yerlerde yeniden yapılmaya çalışılmış yani büyük ihtimalle burada yaşayan birileri varmış. Duvar köşelerinde de yakılmış cesetler dikkatimi çekti. Büyük ihtimalle o insanların hepsi yaşama istediği yüzünden bu durumdaydı ve bizimde öyle olucağımızı düşünüyodum. -
36.
0Tamam birazdan atıcam