/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    -3
    Evet zombili-aksiyonlu uzun sürüceğini tahmin ettiğim bi hikaye anlatıcam varsa 3-5 kişi 10 dakikaya başlarım hadi.
    ···
  2. 2.
    +1
    Buyur panpa bi sen takip ediyosun canın sağolsun

    Bıçağı kafasından geri alma gereği bile duymadım ve o anda yere yığıldı. Herkes bu sefer korkmuş gözlerle bana bakmaya başladı.Tam o anda kapı birden kırıldı ve önündeki eşyalar yere düştü. Pisliklerin hepsi üstümüze doğru koşmaya başladılar, kadın hemen koşun diye bağırmaya başladı fakat kapının orda duran biraz kilolu adam direk onlara yem oldu.Tam koşarken hastanenin içinde yine o siyah kapılı odada gördüğüm şeyi gördüm fakat yine sadece bacaklarını görebiliyordum. Sonra hemen Berenin kolundan tutup koşmaya başladık. Demir kapıya kadar koştuktan sonra hemen açıp dışarı attık kendimizi. Demir kapı ve duvarlardan dolayı hiç biri dışarı çıkamadı, zaten geride birkaç kişi bıraktığımız için birkaç parazitli onları hallettiklerinden kapıya kadar sayıları azalmıştı. Kapıdan çıktığımızda ben, Beren ve kadın sadece hayatta kalabilmiştik.Kel huur çocuğu yüzünden grup ölmüştü.
    Hava aydınlanmaya başlamıştı ve biz doğru düzgün uyumamıştık bile. Hemen bir plan yapıp burdan gitmeliydik yoksa sonumuz bahçedeki huur çocuklarından farklı olmazdı. Aklıma eve gitme fikri geldi fakat yine riske giremezdik. Yemeğimiz ya da ateşli silahımız yoktu sadece bıçağımız vardı ve bıçakla o kadar riske girmek istemediğim için hiç konusunu bile açmadım.
    -Biraz ileride il karakolu var çocuklar, eğer çok geç değilse oraya gidip bizi korumaya yeticek silahları alabiliriz.
    Kadının fikri hiç kötü gelmedi hem silahımız olursa annemi görmeye bir o kadar daha yaklaşmış olucaktım.
    -Evet gayet güzel bir fikir fakat ya bizden önce davranan birileri olduysa?
    -Hayır sanmıyorum hem giren olsa bile silahlar güvenli odada tutuluyor yani yerini bilmeleri gerekiyor.
    içim biraz olsun rahatladı, Berene baktım fakat hiç sesi bile çıkmıyordu, beni ilk bulduğu gün sanki başkasıydı.
    Karakola gitmek için yola koyulduk ve yavaş yavaş, fark edilmeden ilerlemeye başladık.
    ···
  3. 3.
    +1
    Biraz kısa bi part oldu ama gelen olunca diğer partıda kısa sürede atarım

    Biraz sevinçli biraz da korkulu bakışlarla etrafı süzdük. Buraya girmeden önce etrafın temiz olduğundan kesin olarak emin olmamız lazım yoksa içimizden birini kaybedebilirdik ve bu hiç hoş olmazdı. Karakol çıkmaz sokakta olduğu için karakola girdiğimizde eğer dışarısı yine parazitlilerle dolarsa çıkmamız imkansızlaşır geri gidemeyiz,bu yüzden sokakta olan bi apartmanın kapısını açıp öyle girmeye karar verdik. Apartmanın kapısını açtık önünede kapanmaması için yerde kırılmış duvarların bir parçasını koydum. Karakol kapısına gittik fakat kapı kilitliydi, sanırım içerken zincirlenmişti. Defalarca tekme atmama rağmen kapı açılmadı.En son yerdeki taş parçalarıyla kapının çürümeye başlayan yerlerine vurmaya başladım. Defalarca vurdum ve en sonunda kapı kırıldı. Belki pek fazla güvenliğimiz kalmamıştı ama oraya girmemiz lazımdı. Karakola girdiğimizde etraf gayet normaldi kan, ceset gibi insanın içini karartan şeyler yoktu. Kadın diren aşağıya yöneldi ve silah odasının kapısının önüne gittik. Orasıda kilitliydi yani içerden zincirlenmişti.Bu sefer herhangi bir şeyle vurmak işe yaramazdı çünkü kapı demirdendi. içeri girmemiz lazımı bunda yola ve zorluğa içerdeki silahlar için katlanmıştık.Üst katlara çıkıp keskin şeyler aramaya başladık. Karakol biraz büyüktü fakat hiçbir sorun yoktu,ne cesetler,ne de parazitliler.Her yeri nerdeyse aradık fakat aklımıza en son gelen depo odalarına bakmadık. Direk depoyu aramaya başladık ve çok geçmeden de bulduk. Hemen alet çantasından zincirleri kesebilicek şeyler aldık. Hemen aşağıya inip zincirleri kesmeye başladık ve çok geçmeden başardık. Kapıyı açtığımız an üçümüz de gördüğümüz şeyden dolayı donup kaldık.
    ···
  4. 4.
    -1
    Merhaba ben Berkcan
    Şu an hangi yılda olduğumuzdan pek haberim yok. Dünya tam bir felakete sürüklendi.
    insanlar inanılması güç şeylere dönüştüler.Şu filmlerdeki zombiler gibi fakat yeni virüs kapmış olanlar normal insandan farksız.
    Fakat davranışları, refleksleri gibi her şeyi farklı.
    Tabii virüsün vücutların da gelişmiş olanlar ise tıpkı bir canavar gibi.
    insanları gördükleri yerde öldürmeye çalışıyorlar.
    Dünya uzun zamandır bu durumda. Ancak sanki 10 yıldır bu durumdaymış gibi her yer paramparça,her yer ölümle yıkanmış.
    Durum şu;dünyaya düşen bir meteor ile tsunamiler, yangınlar,depremler, kıta ayrılmaları gibi bir çok felaket meydana geldi.
    Fakat bunlardan daha kötüsü doğa kendi kendine bir virüs yaydı.
    Meteorun düşüşünden sonraki 1 hafta hiçbir anormal duruma rastlanmadı.
    Ne tsunamiler ne yangınlar ne kıta ayrılmaları…
    Her şey 1 hafta sonra olmaya başladı. Ortaya bir de virüs çıktı.
    2 Hafta sonunda virüsün nasıl olduğu ve nasıl yayıldığı açıklandı.
    Virüs doğa da bulunan Nux Vomica ağacından üretilen STRiKNiN adlı zehir olduğu tahmin ediliyor.
    Zehrin bir tedavisi vardı fakat bu olaylar yüzünden zehir insanlara olduğundan daha fazla etki ederek insanların bu garip yaratıklara dönüşmesine neden oluyor ve tedaviyi zorlaştırıyordu.
    Zehir ilk olarak Hindistan da baş gösterdi.
    ilk haberler oradan gelmeye başladı. insanlar garip garip hareketler sergilemeye ve daha sonra ise birbirine saldırmaya başladı.
    O olaylardan sonra ise birden Hindistan a yakın ülkelere bulaşmaya başladı.
    ···
  5. 5.
    +1
    Ulan kimse mi olmaz
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et pampa kulağım sende
      ···
  6. 6.
    +1
    Merdivenlerden yavaşça yukarı çıktık ve merdivenlerin başındaki kapıları yavaşça açıp içeri girdikten sonra yeniden sessizce kapadık kapıları.Kel olan adam yavaşça bana döndü.
    -Adın ne senin?
    +Berkcan
    -Güzel,bak Berkcan biraz ileride olan siyah kapıyı görüyorsun değil mi?
    +Evet, evet görüyorum.
    -Güzel, şimdi oraya gidip kapıyı açmanı ve hızlıca yeniden buraya koşmanı istiyorum.
    Hiç itiraz edicek durumda olmadığım için kabul etmek zorunda kaldım.Bu adam korkaktı ve bir şeyleri yapmak için bizi kullanıyordu. Yavaşça ilerlemeye başladım, parmağım her an oluşabilecek bir riske ve tehlikeye karşı tetikte duruyordu. Kapıya yaklaştıkça kalp atışlarım çok hızlanmaya başladı, hissedebiliyordum.Kapıyı tam açıcakken kapının küçük dikdörtgen camından içeride birinin olduğunu gördüm ayakta duruyordu fakat en fazla bacaklarını görebiliyordum. Birden merdivenlerin oradaki kapı sallanmaya başladı. Parazitliler sanırım aşağıda işlerini bitirince direk buraya saldırmaya başlamışlardı fakat tek kapıya saldırdıkları için diğer taraftaki kapı boştaydı.
    Ben siyah kapının camında yine bakmak için kafamı uzattığımda az önce içeride olan şeyi yeniden göremedim. Defalarda kontrol ettim gözlerimle fakat oda sadece masa, yatak ve bir dolaptan ibaretti içeride kimse yoktu.Kel adam hemen gidiyorum diyince koşarak onları takip ettim ve koridorun diğer tarafındaki merdivenlerden hemen aşağıya indik ve koşarak kapıdan çıktık. Bahçede duran birkaç eşyayı tüm grup hep beraber kapının önüne koyduk.

    Bu partın devamı hazır istek geldiği zaman direk paylaşıcam beyler
    ···
  7. 7.
    +1
    Beyler bu akşamlık kalsın takip yok yarın yazarım yine gelen olursa hadi görüşmek üzere
    ···
  8. 8.
    +1
    Okuyunca yaz yine bende devdıbını yazmaya başlarım

    ilerlediğimiz yol göçük ve enkazlarla doluydu,bir de cesetler vardı tabii.Bu yolu kullanarak karakola en kısa zamanda gidicektik fakat hava daha yeni aydınlanmaya başladığı halde kararmaya başlıyodu ve yol boyunca uzun bir karanlıkla baş başa kalıcaktık. Yaklaşık 10 dakika hiçbir sorunla karşılaşmadık fakat hava tamamen kararmıştı. Yaklaşık olarak 1 saate yakın gündüz yaşayabiliyorduk dünya resmen ölüme sürükleniyordu adım adım. Karakola iyice yaklaşmaya başladık fakat ilerlememiz gereken yolun biraz ilersinde sürüyle parazitliler vardı ve onlarla mücadele edebilicek güçte değildik. Kendimizi fark ettirmeden yoldan gitmemiz mümkün değildi.Çaresiz gözlerle kadına baktım o da bana baktı ve karşıdaki binayı gösterdi. Sonra sessizce fısıldadı.
    -Bakın yoldan gitmemizin imkanı yok fakat karakola ulaşmamız lazım, o yüzden şu karşıdaki binanın çatısına çıkıcaz ve ilerleyebildiğimiz kadar ilerliyicez.
    Ulan bu kadar takluk yokmuş gibi bir de çatılardan atlıyıcaktık. Başka çaremiz olmadığı için kafamı onaylarmışçasına salladım ve direk binaya doğru koştuk. Binanın kapısı kırılmıştı o yüzden içeride tehlikeli bir şey olabilir diye temkinli ve sessizce yaklaştık.ilk kata sessizce çıktık fakat çıktığımız anda parazitlilerden biri kadının üstüne doğru atladı, kadın bize direk çatıya koşun diye bağırmaya başladı fakat kadını o durumda bırakamazdık. Hemen bıçağıma elimi attım fakat bıçağımı kel huur çocuğunun kafasında unutmuştum. Diren tekme attım yere düşüncede kafasına tüm gücümle bastırdım. Yaklaşık 3-4 tekmeden sonra kafası param parça oldu ve ağzımızdan bir kelime bile çıkmadan direk yukarı doğru hızlı adımlarla çıkmaya başladık.
    Çatıya çıkana kadar başka hiçbir şey olmadı fakat çatıya çıktığımız an 2 tanesi kafasını bize çevirdi ve gelmeye başladılar. Beren bıçağını bana verdi kadınla beraber üstlerine doğru koştuk. Aynı anda ikisin de kafasına bıçağı sapladık ve hemen karşıya baktık.Çatıların mesafesi birbirine yakındı fakat iyi bir atlayış yapamazsak direk aşağıyı boylardık.Zar zor olsa da ilk önce Beren atladı, arkasından direk ben atladım, benim arkamdan da tam kadın koşuyodu ki tam atlayacağı sırada ayağı takıldı ve bizim yanımıza gelemeden boşluktan düştü
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpaa
      ···
  9. 9.
    +1
    Alın 3. part kimse yoksa devdıbını boşuna yazmıyım beyler

    Bu durumuna üzülüyordum.
    Nedenini bilmiyordum ve belki de cidden bilmek istemiyordum.
    Günüm tak gibi geçiyodu ve bu gibik binada yapılıcak hiçbir şey yoktu. Yaptığım en çılgınca şey camdan bakmaktı.
    Yine bi çılgınlık yapmak için camdan bakmaya karar verdim ama garip bi çığlık sesi duydum.
    Hasgibtir! Bu Murat amcaydı.
    Üstüme doğru koşuyordu ne yapacağımı bilemedim.
    Hemen üzerime atladı ona karşı koymaya çalıştım fakat fazla güçlü olmadığımdan sadece itip geri çekildim ve yeniden üzerime koşarken yana çekildim ve arkasından ittim.
    57 Yaşındaki bir adamı camdan aşağı düşürmüştüm.
    Ama o insan değildi.3 Senedir yaşadığım adam az önce camdan aşağı uçmuştu.
    Yaklaşık 5 dakika gib gibi dikildim ayakta ne gözümü kırptım ne aşağı baktım öylece durdum.
    Yaşlı adam da öldüğüne göre artık burada durmam için beni zorlayan kimse yoktu, burdan gitme kararı aldım kendimce.
    Peki bunu tek başıma ve silahsız nasıl yapacaktım ?
    Serkanın eski tasarımı geri getirme olasılığından bile daha düşüktü hayatta kalma şansım.
    Sabaha daha iyi düşünürüm umuduyla yatağıma yatıp uyumuşum. Yatak dediğime bakmayın yorganları üst üste dikip öyle garip bir şey yapmıştım ama fena sayılmazdı.
    Sanki bi tak olmamış gibi mışıl mışıl da uyumuştum.
    Sabah gözümü açar açmaz karşımda sarışın ve mavi gözlü çok güzel bir kız belirdi.Şarışın ve mavi gözlü normal zamanlarda bile bulunmayan nimet.
    Sanırım rüyamın devamıydı. Hayır,hayır.Bu gerçekti.
    Birden silkindim ve yatağımdan kalktım.
    Bana sakin olmam gerektiğini ve o şeylerden biri olmadığını söyledi.
    Ona inandım ve rahatladım.
    -Buraya nasıl çıktın ?
    Bana bunun cevabını vermeden hemen buradan gitmemiz gerektiğini söyledi.
    Peki silahsız bir şekilde buradan nasıl gideceğiz diye sordum.
    Bunun kolay olacağını söyledi ve hemen aşağı indik.
    ···
  10. 10.
    0
    Tamam birazdan atıcam
    ···
  11. 11.
    0
    Aga at ya
    ···
  12. 12.
    0
    Demir kapılardan içeri girdiğimiz anda bahçede olan birkaç parazitli bize saldırmaya kalktı fakat az oldukları için bir sorun yaratmadılar.Kel olan adamın yanında gittim.
    -Burası bizim grubumuz için çok büyük buranın kontrolünü sağlamamız imkansız.
    +Hey bak burada patron benim ve ben olmasaydım şuan ölmüş olurdun.
    Böyle dedikten sonra yere doğru baktım ve direk arkamı dönüp gittim. Umarım hiçbir sorun yaşamadan burayı alırız, buna inanmak istiyordum.Şuan bizimle beraber grup 9 kişiyiz.
    7 Kişi erkek diğer geriye kalanlar ise kadındı.Kel adam grubun etrafında toplanmasını istedi.
    -Seçiceğim 5 kişi benimle beraber içeriyi kontrol etmek içi gelicek, diğer geriye kalanlar ise şu ilerdeki bekçi kulübesinde bekliyicekler.
    Ben dahil 5 kişi içeri girmek için hazırlandık ve binanın kapısına doğru yürümeye başladık. Tam giderken Beren kolumdan tuttu.
    -Geri geliceğinden emin misin?
    +Evet, evet gelmek için çabalıyıcam.
    Berene olan ilgim artmıştı o an resmen. Fakat bu ilginin artması için hiç uygun ve doğru bir zaman değildi.Onu düşüne düşüne ilerledim. Elimizde silahlarla beraber içeri girdik ve içeri girmemizle beraber iğrenç koku yayılmaya başladı. Burası daha önce kesinlikle hastaneydi yani en azından duvardaki resim ve afişlerden öyle anlamıştım fakat artık tamamen parçalanmış ceset deposu olmuştu yani bu kokunun başka bir açıklaması pek olamazdı. Duvarlar parçalanmış ve mermi izleriyle doluydu bazı yerlerde yeniden yapılmaya çalışılmış yani büyük ihtimalle burada yaşayan birileri varmış. Duvar köşelerinde de yakılmış cesetler dikkatimi çekti. Büyük ihtimalle o insanların hepsi yaşama istediği yüzünden bu durumdaydı ve bizimde öyle olucağımızı düşünüyodum.
    ···
  13. 13.
    0
    Devam panpaaaa
    ···
  14. 14.
    0
    Rezrezrezrez
    ···
  15. 15.
    0
    Devam ediyim mi bi ses verin ona göre yazarım yine
    ···
  16. 16.
    0
    Derin bir nefes aldım ve tetiğe korkuyla bastım. Silah sesini duyduğum an bende öldüm sandım fakat sonra silah sesleri kesilmedi ve daha seri olmaya başladı. Gözlerimi açtığımda bizi bırakıp giden grubu gördüm. Berene dönüp baktığımdaysa hala yaşıyordu, mermileri silahın içine hiç koymamış boşa sıkmışım.Onu öyle yaşarken görünce içimi bi mutluluk kapladı ve hemen gruba doğru baktım.
    Yine şu kel adam, Berene bir tabanca verdi ve yardım edin diye bağırdı. Tüm grup yaklaşık 5 dakikada yakınımızdaki tüm pislikleri öldürdük. Daha sonra yanımıza geldi.
    -Açıkcası çocuklar bunu yapıcak cesaret bende bile yok, daha dikkatli olmalısınız hadi takip edin.
    Yine teşekkür bile edemeden arkasını dönüp yürümeye başladı. Dönüp Berene baktı, sanırım biraz olsun güvende olduğumuz için mutlu gibi görünüyordu.
    -Beren şu eve gitme planından vazgeçelim şuan belki bir daha hiç olmayacağımız kadar güvendeyiz hayatımızı riske atıp bu güveni hiçe sayamayız,eve gitme planını daha sonraya saklayalım.
    Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi bir gülümseme attı.
    -Tamam sen nasıl istersen.
    +Mermileri çıkardığını neden söylemedin ?
    -Mermileri koyduğumu da söylemedim ki sadece kafamla işaret yaptım.
    Gülümseme attım ve o anda kadın geldi yanımıza.
    -iyi olduğunuza sevindim çocuklar.
    +Fikrinizi değiştiren nedir yani neden geri döndünüz ?
    -Grupça kamp kurabilmek ve güvenliği arttırmak için daha fazla insana ihtiyacımız var ve şuana kadar grup haricinde gördüğümüz yaşayan tek kişilersiniz.
    Kafamı salladım ve yürümeye başladık.
    -Nereye gidiyoruz, belli bir yer var mı?
    +Hayır yol üstünde bize uygun bir yer bulduğumuz zaman orda durucaz ve yerleşicez, daha sonra ise yemek türü şeyler için aramaya çıkıcaz.
    -Yardımımız gerektiği an size yardım etmeye hazırız.
    +Evet, evet bunu bildiğimiz için sizi bulmaya geldik.
    Yaklaşık 1 saatlik yürüyüşün ardından tanımlayamadığım bir yere geldik. Sanırım hastane ya da üniversite tarzı bir yer ne tabelası vardı ne de bir yazısı hiç de tanıdık gelmiyordu. Etrafı da duvar ve demirliklerle çevriliydi. Adını hala bilmediğim kel adam durmamızı ve buranın bize uygun olduğunu söyledi. Fakat bence kontrol edemeyeceğimiz kadar büyüktü. Hiç sesimi çıkarmadım sonuçta bildiği bir şey vardır diye düşündüm ve hep beraber demir kapılıkların ordan içeri girdik.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    0
    Ya aq word kapandı kaydedemeden şansımı gibiyim.
    Daha hızlı yazıp yetiştiririm 15 dakikaya.
    ···
  18. 18.
    0
    Yok böyle bitirmem takipçisi olsa devam ederim baya.
    Yazıyım o zaman atarım birazdan.
    ···
  19. 19.
    0
    içimizden biri eliyle sessizlik işareti yaptı.
    -Hey bakın şu kapının orda bi kıpırdama var.
    +Gidip bak o zaman.
    -Hayır bu çok tehlikeli bunu şuan yapamayız.
    Kırılmış duvarın önündeki taşlardan bir tane aldı ve oraya doğru fırlattı. Hiç bir ses ya da kıpırdama olmadı.Az önce orda kıpırdama olduğuna yemin ediyordu fakat eğer bir kıpırdama olsa taş atılınca tepki verirdi. Emin olmak için içimizden başka biri oraya doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.
    Etrafı tamamen sessizlik bürüdü, kimse konuşmuyodu, kimse belirgin bir şekilde nefes bile almıyordu herkes odaklanmıştı, duyulan tek ses kanın ya da bir sıvının akma sesiydi.Bu ses ortamı tamamen korkunç ve berbat bir hale çeviriyordu. Odaya doğru ilerleyen adam bir adım daha attı ve o anda merdivenlerden sesler gelmeye başladı resmen yıkılma sesi gibiydi. Merdivenlerin oraya döndüğümüzde bir sürü parazitli gördük odanın ordaki adam “beni bırakmayın” diye haykırıyordu fakat kel olan bir şey yapmamamızı söyledi. Merdivenden gelenlerin hepsi odanın ordaki adama saldırdı ve hiç biri bize yönelmedi.Kel olan dışarı çıkmamamızı ve merdivenlerden üst kata çıkıcağımızı söyledi.Bu tam bir aptallıktı.
    ···
  20. 20.
    0
    Devam edelim mi beyler yoksa yarın akşam mı devam ederiz ?
    ···